Acılarımız Bizim İlacımızdır
- 10-11-2011
- KATEGORİ Tuğba Akbey İnan
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Kendi kişisel yolculuğumdan öğrendiğim o ki; insan en çok nerden yara alıyorsa,düzelmeye de ordan başlıyor. Acılarımız aynı zamanda ilacımız yani...
Radyo programlarımdan birinde, bir konugum “Eğer bir ülkede kalkan icat edilmişse,oraya daha önce bir saldırı yapılmıştır” demişti insan gerçeğine dair verdiği bir örnekte. Hepimizin içindeki koca koca kalkanlar gösteriyor ki , hepimiz daha öncesinde pek çok saldırıya maruz kalmış ,kendini savunmaktan yorulan insanoğluna dönüşmüşüz.
Bizi en çok hangi söz yaralıyor? Eşimiz ne derse kırılıyoruz? Dostumuz ne derse ilişkimizi devam ettirip ettirmeyeceğimizi düşünüyoruz? Anne ve babamız ne söylerse hep yeniden en başa döndüğümüzü hissediyoruz? Hiç tanımadığımız insanların söylediği şeylerde bile kendimizi savunmaya neden başlıyoruz?
Hep bir savunma hali var içimizde; aynı zamanda bizi yorgun bırakan...
İlişkilerini kılıç kalkan ekibi formuyla götüren anne-baba-çocuk ilişkisinden, birbirine sürekli kılıç sallayan karı - koca ilişkisine dönüşüyor evliliklerimiz.
O sebeple evlilik okulu kendini tanımayla başlıyor...O sebeple biz değişirsek her şeyin değişeceğiniz söylüyor psikologlar...Daha da önemlisi “Kendini bilen Rabbini bilir ” uyarısını yapıyor Efendimiz(s.a.v)...
En başa dönersem yeniden; bizi kıran, üzen, depresyona sokan her bir şey, kendimizi düzeltmeye de ordan başlayacagımızı bize anlatan ilahi ikazlar bence. Biliyorum zorlu bir yolculuk ama başkaları tarafından mutlu edilmeyi beklemekten daha kestirme bir yol olduğu muhakkak...
tugbaakbeyinan@gmail.com
Radyo programlarımdan birinde, bir konugum “Eğer bir ülkede kalkan icat edilmişse,oraya daha önce bir saldırı yapılmıştır” demişti insan gerçeğine dair verdiği bir örnekte. Hepimizin içindeki koca koca kalkanlar gösteriyor ki , hepimiz daha öncesinde pek çok saldırıya maruz kalmış ,kendini savunmaktan yorulan insanoğluna dönüşmüşüz.
Bizi en çok hangi söz yaralıyor? Eşimiz ne derse kırılıyoruz? Dostumuz ne derse ilişkimizi devam ettirip ettirmeyeceğimizi düşünüyoruz? Anne ve babamız ne söylerse hep yeniden en başa döndüğümüzü hissediyoruz? Hiç tanımadığımız insanların söylediği şeylerde bile kendimizi savunmaya neden başlıyoruz?
Hep bir savunma hali var içimizde; aynı zamanda bizi yorgun bırakan...
İlişkilerini kılıç kalkan ekibi formuyla götüren anne-baba-çocuk ilişkisinden, birbirine sürekli kılıç sallayan karı - koca ilişkisine dönüşüyor evliliklerimiz.
O sebeple evlilik okulu kendini tanımayla başlıyor...O sebeple biz değişirsek her şeyin değişeceğiniz söylüyor psikologlar...Daha da önemlisi “Kendini bilen Rabbini bilir ” uyarısını yapıyor Efendimiz(s.a.v)...
En başa dönersem yeniden; bizi kıran, üzen, depresyona sokan her bir şey, kendimizi düzeltmeye de ordan başlayacagımızı bize anlatan ilahi ikazlar bence. Biliyorum zorlu bir yolculuk ama başkaları tarafından mutlu edilmeyi beklemekten daha kestirme bir yol olduğu muhakkak...
tugbaakbeyinan@gmail.com
2 Yorum Yorum Yaz