Evlilik Görüşmeleri Üzerine...
- 03-10-2016
- KATEGORİ Ademler & Havvalar
- YAZAR Sema Maraşlı
Bir Adem Diyor ki...
Evlilik görüşmeleriyle ilgili yaşadığım birkaç sıkıntıyı aktarmak istiyorum, ortada toplumsal yanlışlıklar olduğunu düşünüyorum.
1-Aracılar kişileri bilinçli tanıştırmalı. Rastgele olduğunda potansiyel sorunlara açık oluyor. Hatta taraflardan biri uyanık diğeri safsa, kadın-erkek farketmez, istismara bile yol açabilecek durumlar ortaya çıkabilir, insanların başını yakmamak lazım.
2-Görüşen kişiler birbirinin tip huy vb. gibi Allah vergisi özelliklerini yüzlerine karşı ELEŞTİRMEMELİ, burun kıvırmamalı. Zaten üç dört görüşme sonrasında bir insanın huyu vb. kabaca anlaşılıyor. Tipinin de değişmesi zaten mümkün değil. Kabul edeceklerse birbirlerini oldukları gibi kabul etmeliler ya da olmuyor deyip bırakmalılar. Fıtrat olan noktalarda eleştirmek, kırıp dökmekten öte bir işe yaramıyor.
3-Görüşen kişilerde hoşlanma olmadıysa görüşme uzatılmamalı. Çünkü birkaç görüşme sonucunda zaten kişiler birbirini az çok tanıyor. Sonrasında görüşmeye devam etmek nefis tatmin etmek için sırf karşı cinsten biriyle çıkıyor olmaya kanıksıyor. Bir yerde vakit kaybı oluyor.
4-Aranılan kriterler yuva kurmakla ilgili olmalı. Eğer hoşlanma olduysa ve iletişim kurulabildiği görülüyorsa alakasız kriterlere takılınmamalı. İnsanın huyu değişmez ama alışkanlıkları değiştirilebilir. Mesela bir insanın giyim tarzı değişebilir ama boyu aynı kalır, huyu aynı kalır. Ayrıca insanın giyim tarzı, araç modeli tercihi vb. yuvanın mutluluğu için bir amaç değil araçtır.
5-Evliliğe hazır olduğunu düşünmediği halde sırf karşısına ailesinin ya da çevresinin ısrarcı olduğu bir aday çıktı diye niyetim yok ama bir bakalım belki etkilenirim-aşık olurum ya da flört ayarında bir ilişki olsun sonrasında bakarız diye görüşmemeli, evlilik niyeti sabit olmalı.
6-Aranılan kriterlerde evlilik niyeti olup olmadığı en başta, maddiyat, tip vb. son sıralarda olmalı. Geçinmeye yetecek kadar maaş, gözü rahatsız etmeyecek bir tip(görecelidir) yeterli olmalı. Hoşlanmadığı biriyle sırf kariyeri var diye görüşmeye devam etmek yanlış olduğu gibi, içi ısındığı halde diğer taliplerin de maddi imkanlarını ele alıp sırf maddi durum sebebiyle görüştüğü adayı bırakıp başka adaylara yönelmek de yanlış.
7-En önemlisi görüşenler birbirine saygı göstermeli, kibir yapmamalı, karşısındaki insanın da anne evladı, Allah'ın bir kulu olduğunun farkında olmalı. Karşı tarafın olumlu düşüncelere sahip olmasına rağmen evet diyecek kadar tanımadığının, bir ışık gördüğünden tanımaya çalışmak için ilgi gösterdiğinin farkında olunmalı, yeterince açık davranılmadığında bu durumun tarafların birbirini tanımasına engel oluşturacağı görülmeli.
(Naz yapmak bayanlara elbette yakışır ama kendisini karşısındaki insandan üstün görmek, kendisini ulaşılmaz bir yerde göstermek, dünyadaki son kalan hanım kendiymiş gibi davranmak, dahası erkeklerin sırf güzel olduğu için kendisiyle ilgilenmelerini beklemek hiç yakışmıyor. Kaldı ki bu tutum evliliği tamamen cinselliğe indirgeyen bir tutum oluyor, sırf kadın güzel diye yapılan bir evlilikten hayır gelme ihtimali çok düşük, kadınlar dişiliğiyle değil kişiliğiyle dikkat çekmeli)
Ayrıca yaşadığım diğer bir sıkıntı düzgün bir şekilde reddedilmek yerine doğrudan kişisel eleştiriler almam oldu.
1-Kendim girişimde bulunduğum zamane kızından- sen amatör ligde oyna cevabı aldım. (zamane kızı olduğunu baştan anlayamamıştım.)
2-Kendim girişimde bulunduğum muhafazakar bir kızdan “işindesin gücündesin teknik şeylerle kafayı yemişsin bu kafayla gidersen zor” cevabı aldım.
3-Ailemin tanıştırdığı toplum genelindeki genç kızdan “aşırı mantıklısın” vb. gibi eleştiriler aldım, bir buçuk ay görüştük ve ayrıldık. Hoşlanmadığı halde annesinin telkinleri neticesinde görüşmüş.
4-Arkadaşlarımın tanıştırdığı muhafazakar bir kızdan da “Duygusalsın, fazla anlayışlısın, romantiksin, çok detay düşünüyorsun, sert değilsin, önceden kimseyle çıkmadığın için tecrübesizsin, aracın aile otomobili” tarzı cevaplar aldım.
Kaldı ki iki ay boyunca görüştük. Hoşlanmadığı halde, zamanla belki severim şeklinde görüştüğü konusunda şüphelerim var. Birkaç görüşmede hoşlanmadıysan bu iş olmaz dediğimde "başlarda olmasa da zamanla insanlar hoşlanabilir" cevabını almıştım ancak süreç boyunca aşırı ilgisiz ve soğuk davranıyordu.
İlk maddedeki hariç diğerleri ben bitirene kadar görüşmeyi uzattılar. Ancak asla ilgili ve heyecanlı davranmadılar. Telefonlarıma ya geç cevap verdiler ya da hiç dönmediler vb.
Kimse kimseden hoşlanmak zorunda değil. Ancak "sen şöylesin, sen böylesin" demek ne kadar doğru? Düzgünce teşekkür edip ayrılmak varken… (Ki hepsi de ayrılırken "çok iyi bir insansın pırıl pırılsın" diyerek ayrıldılar. Ama evvelinde bir ton laf ettikten sonra ne anlamı var ki?)
Madem hoşlanma olmuyor ya da kafadaki profilden uzağım o halde neden hep ben olay ciddiyetten uzaklaşmak üzere diye bitirmek zorunda kalıyorum. Birkaç görüşmeden sonra kızların "olmuyor, uzatmayalım" demesi gerekmez mi?
141 Yorum Yorum Yaz