Ayşe Askere Git Ali Sofra Kur

hqdefault(30.9.2015 tarihli bir yazım. Şu an ocak 2019, bu süreçte ders kitaplarından bütün cinsiyet rolleri çıkartıldı ve 162 okul pilot okul olarak seçildi "cinsiyet eşitliğine duyarlı okul" adı altında cinsiyetsiz okullar projesi hayata geçirildi. Bu diğer okullarda da kısa sürede uygulanacaktır. Nesillerimiz hızlı bir şekilde eşcinselliğe itilmekte.

Daha ne kadar uyuyacağız! Kendi ayağımıza taş değene kadar mı ya da bu sapkınlıklar yüzünden gökten taş yağana kadar mı? Nesillerimizin yükselen dolar kadar ya da yasaklanan bir kitap kadar değeri yok mu? Çocukların karnını doyurmaktan daha önemli olan onların zihinlerinin nasıl beslendiğidir ve çocuklarımızın zihinleri cinsiyetsizlikle kirletiliyor okullarda artık. Bu ne rahatlık bu ne tepkisizlik...)

2015 yeni okul dönemi açıldı, Allah sonumuzu hayreylesin. Özellikle "okul dönemi" dedim, "Eğitim ve öğretim dönemi" demedim çünkü okullarda doğru düzgün bir eğitim ve öğretim yapıldığına inanmıyorum. Ak Parti, milli eğitimde ve aile bakanlığında çok hatalar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Seçim hükumetinde bile hatalara devam ediliyor.

Mis gibi bir ETCEP projemiz olmuş, tek eksiğimiz buydu zaten! Projenin tam adı "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi" Milli Eğitim Bakanlığı, kız ve erkek çocuklar arasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hemen harekete geçmiş ve bir kamu spotu hazırlatmış. RTÜK de filmin televizyonlarda yayınlanması yönündeki talebe onay vermiş.

Gazeteler haberi "Ayşe Sofra Kurmasın" diye verdiler. Yakında televizyonlarda da gösterimi başlar herhalde. Kamu spotu otuz sene öncesinin fişlerine atıfta bulunarak Cin Ali çizimleri ile hazırlanmış.

Filmde "Ali topu at, Ayşe topu tut. Ali ata bin, Ayşe ata bak. Ali ekmek al, Ayşe sofra kur. Ali babana yardım et, Ayşe annene yardım et. Ali adam ol. Ayşe, Ayşe... Bunları yeniden yazmaya var mısın? " diyorlar.

RTÜK üyesi Esat Çıplak, konu ile ilgili şöyle bir açıklama yapmış “Ekmek almak sadece erkek işi ya da sofra kurmak sadece kadın işi değil. Cinsiyet ayrımı çocukluktan başlıyor. Maalesef okullarda da yapılıyor. Bunu engellemek için güzel bir kamu spotu hazırlanmış. Biz de onay verdik.”

Ak Partili Milli Eğitim Bakanı, dindar kimlikle çıkıp nasıl oluyor da cinsiyet eşitliği gibi fıtrata ve tabii ki dinimize de ters bir şey için çalışma yaptırıyor, RTÜK de bunu onaylayabiliyor. Cinsiyet eşitliği dedikleri şey yaratılışı bozmaktır. Kadınları erkekleştirmek, erkekleri de kadınlaştırmaktan başka bir şey değildir. Allah iki cinsi birbirinden farklı yaratmıştır, eşit değil. Bununla ilgili âyet-i kerimeler de var, karşı cinse benzemeye çalışanlara lanet eden hadis-i şerifler de var.

Zaten feminizm gibi dış destekli projelerden dolayı kadınlarda erkekleşme var; erkeklerde de kadınlaşmaya doğru bir gidişat var. Milli Eğitim Bakanlığı bunu durdurmak için çalışma yapacağına, tam aksi küçücük çocukların zihnine fıtratların bozmak için zehir ekilmesine ön ayak oluyor. Yazıklar olsun!

Kadın ve erkek farklı yaratılmıştır ve bu farklılığı korumak iki cins için de gereklidir. Farklılığı yok etmeye çalışmak insanlığa ihanettir. Zaten ihtiyaç olduğunda iki taraf da birbirine yardımcı olur. Erkeğin kazancı yetmiyorsa kadın da çalışır ya da kadın yorgun ya da hasta ise erkek eşine yardımcı olmak için yemek yapar, sofra kurar, bunda bir problem yok, merhamet sahibi pek çok erkek de bunu yapıyor zaten.

Fakat burada yapılmak istenen bambaşka bir şey. Kadınlara, sofra kurmak sizin göreviniz değil, deyip kadınları iyice evden uzaklaştırmak. Kızlar annelerine yardım etmesinler, sofra kurmasınlar, ev işlerinden uzak dursunlar...Ki sınav sistemi yüzünden zaten kızların çoğu ev işinden uzak büyüyor. Evlilikler de en büyük problem kadın ve erkeğin rol karmaşası zaten. Bu, bir nesli bozma projesinden başka bir şey olamaz ve bunu Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor.

Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı'mızın icraatları bununla da bitmiyor. MEB yetkilileri, 24 ay sürecek bir proje çerçevesinde 10 ders programının ve 80 ders kitabının da elden geçirileceğini belirtmişler. Ders kitaplarından cinsiyet eşitliğine aykırı bölümler çıkartılacakmış.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, ders konusu olarak okutulmayacak fakat müfredatın içinde eritilerek verilecekmiş. Ders kitabı yazarları bu kriterler doğrultusunda eğitimden geçirilecekmiş. Yani konu o kadar acil ve elzem ki kızları erkekleri birbirine benzetmek için ders kitapları gözden geçirilecek hatta ders kitabı yazanlara eğitimler verilecekmiş. Meğerse eğitimle ilgili tek eksiğimiz buymuş! Teşekkür ederiz Nabi bey!

Filmde ne diyordu: "Bunları yeniden yazmaya var mısın?" Bu şekilde izleyici eski cümlelerin tam tersini söylemeye yönlendiriliyor. "Ayşe ekmek al, Ali sofra kur..." gibi . Fakat öyle kadının işini erkeğe, erkeğin işini kadına vererek cinsiyet eşitliği sağlanamaz.

Bu proje sahipleri iddialarında samimi iseler daha yapacak çok işleri var. Mesela; kadınları askere alarak işe başlayabilirler. Kadınlar da erkekler kadar şehit olmadıkça eşitlik olmaz. Ayrıca inşaatlarda, ağır işlerde kadınlar da çalışmadıkça eşitlikten bahsedilemez. Kamyon şoförlerinin en az yarısı da kadın olmalı. Mümkün değil ama hadi diyelim bunları yaptılar fakat erkekler de çocuk doğurmadıkça gerçek bir eşitlikten bahsedemezler!

Ayrıca bir de küçük gibi görünen önemli mevzular var. Onlarla ilgili yetkililere örnek olsun diye birkaç cümle kurdum ben. Bunları da gözardı etmesinler bunlar da önemli. Yeni kamu spotunda bunları da kullansınlar:

Şeyda düğün masraflarını öde. Mehmet çeyizini al.

Belgin faturaları ve kirayı öde, Veysel ütü yap.

Fatma kocana gül al, Ferhat gül gelmezse trip at.

Emine eski kocana nafaka, tazminat öde. Kaya çocuklarını bak.

Hadi bakalım bunları da yapın. Bu proje güya kadınlar düşünülerek yapılmış gibi duruyor fakat aslında kadınların zararına bir çalışma.Nasıl olsa erkeklerin beden güçleri de kadınlardan fazla, ev işleri onları çok da yormaz, çabucak yapar bitirirler.

Kadınlar da ekmek parası peşinde koşup, fatura, düğün masrafı, nafaka, tazminat gibi ödemelerle uğraşıp dursunlar.

Cinsiyet eşitliği zırvası erkeklerden çok kadınları yorar. Çalışma hayatı kadınlar için çok yorucu. Bütün kadınları evin dışına ittiğinizde toplumun tüm düzeni bozulur.

Ayrıca fıtrat bozulduğunda kişilerin duygu durumları da bozulur. İlgi duydukları cins de değişir. Ondan sonra huzurdan, evlilikten, aileden bahsedemeyiz. Hepsi bir varmış bir yokmuş olur.

 

 

 

 

 

 

 

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

48 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz