Bağımlılık ve İyileşme
- 13-10-2014
- KATEGORİ Yavuz Tufan Koçak
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Bağımlılık tıpkı şeker hastalığı gibi maalesef ömür boyu süren,bana göre tedavi edilemeyen sadece durdurulabilen bir hastalık. Elimizi sürmediğimiz sürece sorun yok, fakat yıllar geçse de eğer tek bir kadeh veya tek bir doz kullanırsak çok geçmeden bıraktığımız noktaya hatta daha da kötü duruma dönüyoruz. Ülkemizde bu durum aileler ve bağımlının diğer yakınları tarafından hala kabul görmüyor. Onlar bağımlıyı hastaneye yatırdıklarında grip gibi veya apandistin alınması gibi düşündüklerinden, çıktığında bu hastalıktan kurtulduk diye seviniyorlar. Daha önce bahsettiğim gibi ülkemizde gerçek manada bu detoks sürecinden sonraki rehabilitasyon için herhangi bir merkez yok. Sıkıntı burada.Yıllardır avazım çıktığı kadar bağırıp bunu anlatmaya çalışıyorum,çok şükür özellikle bu bonzai ölümlerinden sonra sesimiz duyulmaya ve artık bu konu dillendirilmeye başlandı, bedeli çok ağır olsa da!
Bağımlılığın nedenleri çok çeşitli tek bir nedene bağlamaya veya somut bir bulguya ulaşmak zor hatta imkansız. En önemli etkilenmelerin 0-15 yaş civarında olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla da en çok etkili olan kişiler öncelikle anne-babalar. Şu an ülkenin ekonomik şartları gereği birçok annenin çalışmak zorunda kalması, teknolojinin geldiği nokta ve daha birçok sebep çocukların sevgi ve güven duyguları için negatif şartlar oluşturmuş durumda. Çocuklar ailelerinde göremedikleri, sevgi, ilgi ve değeri dışarıda aramak durumunda kaldılar ve sanırım benim gibi kötü ortamlarda o ortama uyum sağlamak, dışlanmamak için bağımlılığa adım attılar. Şu anda da gündemde olan bonzai ne yazık ki bir iki dumandan sonra ciddi bağımlılık yapan bir zehir.
Bağımlılığa başlayan bir çocuğu fark ettiklerinde ailelerin öncelikle kesin olarak panik yapmaması, çocuğa hakaret etmemesi hatta kesinlikle şiddet göstermemesi çok önemli. Sakin bir şekilde konuşmaya çalışmalı, onu yalan söylemek zorunda bırakmamalı, daha çok zaman ayırıp iç dünyasını anlamaya özen ve gayret göstermelidir. Özellikle arkadaşlarını kötülemek, onlarla görüşmesini yasaklamak, sık sık telefonla arayıp nerede olduğunu kontrol etmeye kalkmak ters teper. Eğer varsa güvendiği, örnek aldığı bir abi-abladan destek almak da önereceğim bir yol.
Tabi ki bunlardan çocuğu başıboş bırakmayı kast ettiğim düşünülmemeli. Ben aksine tatlı sert bir displini çok önemsiyorum. Eve geliş saatleri önemli, kural konmalı, harçlık miktarı çok ciddi dikkatlice hesaplanmalı, evde internete girme saati disipline edilmeli v.s... Her istediği marka giyim,marka telefon alınmamalı, elalemin çocuğuyla çocuklar kesinlikle mukayese edilmemeli . Tabi anne baba tv dizilerinin karşısında saatler geçirerek ya da benzeri kötü örnek olacak davranışlarla çocuklara bunları uygulamayı akıllarına bile getirmemeli ! Özellikle 15 yaşına kadar çocuklar için anne babalar çok önemli örnek modellerdir. Bizim elimizde kitap görmeleri, onlarla birlikte sosyal faaliyetler içinde olmak, aile içi iletişimin kalitesi ve sürekliliği ciddi olumlu etkiler yaratacaktır.Velev ki elinizden geleni yaptınız ve bağımlılık kontrolden çıkmaya başladı,bu takdirde mutlaka doğru profesyonel yardıma başvurun veya bizim gibi damdan düşenlerden yardım alın.
Biz neler yapıyoruz derseniz lütfen telefonla bize ulaşın, bilinç çok önemli. Aile bilinçli olursa sorun çok daha kolay aşılabiliyor.
Bağımlılığın nedenleri çok çeşitli tek bir nedene bağlamaya veya somut bir bulguya ulaşmak zor hatta imkansız. En önemli etkilenmelerin 0-15 yaş civarında olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla da en çok etkili olan kişiler öncelikle anne-babalar. Şu an ülkenin ekonomik şartları gereği birçok annenin çalışmak zorunda kalması, teknolojinin geldiği nokta ve daha birçok sebep çocukların sevgi ve güven duyguları için negatif şartlar oluşturmuş durumda. Çocuklar ailelerinde göremedikleri, sevgi, ilgi ve değeri dışarıda aramak durumunda kaldılar ve sanırım benim gibi kötü ortamlarda o ortama uyum sağlamak, dışlanmamak için bağımlılığa adım attılar. Şu anda da gündemde olan bonzai ne yazık ki bir iki dumandan sonra ciddi bağımlılık yapan bir zehir.
Bağımlılığa başlayan bir çocuğu fark ettiklerinde ailelerin öncelikle kesin olarak panik yapmaması, çocuğa hakaret etmemesi hatta kesinlikle şiddet göstermemesi çok önemli. Sakin bir şekilde konuşmaya çalışmalı, onu yalan söylemek zorunda bırakmamalı, daha çok zaman ayırıp iç dünyasını anlamaya özen ve gayret göstermelidir. Özellikle arkadaşlarını kötülemek, onlarla görüşmesini yasaklamak, sık sık telefonla arayıp nerede olduğunu kontrol etmeye kalkmak ters teper. Eğer varsa güvendiği, örnek aldığı bir abi-abladan destek almak da önereceğim bir yol.
Tabi ki bunlardan çocuğu başıboş bırakmayı kast ettiğim düşünülmemeli. Ben aksine tatlı sert bir displini çok önemsiyorum. Eve geliş saatleri önemli, kural konmalı, harçlık miktarı çok ciddi dikkatlice hesaplanmalı, evde internete girme saati disipline edilmeli v.s... Her istediği marka giyim,marka telefon alınmamalı, elalemin çocuğuyla çocuklar kesinlikle mukayese edilmemeli . Tabi anne baba tv dizilerinin karşısında saatler geçirerek ya da benzeri kötü örnek olacak davranışlarla çocuklara bunları uygulamayı akıllarına bile getirmemeli ! Özellikle 15 yaşına kadar çocuklar için anne babalar çok önemli örnek modellerdir. Bizim elimizde kitap görmeleri, onlarla birlikte sosyal faaliyetler içinde olmak, aile içi iletişimin kalitesi ve sürekliliği ciddi olumlu etkiler yaratacaktır.Velev ki elinizden geleni yaptınız ve bağımlılık kontrolden çıkmaya başladı,bu takdirde mutlaka doğru profesyonel yardıma başvurun veya bizim gibi damdan düşenlerden yardım alın.
Biz neler yapıyoruz derseniz lütfen telefonla bize ulaşın, bilinç çok önemli. Aile bilinçli olursa sorun çok daha kolay aşılabiliyor.
0 Yorum Yorum Yaz