Bayramda Beslenme
- 15-08-2012
- KATEGORİ Dyt.Fatma Arslan
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Bir ramazan ayını daha geride bırakıyoruz. Otuz gün boyunca az ve sadece günde iki öğün yemeye alışan metabolizmamız iyice yavaşlıyor. Oruç bittiğinde ise sürekli atıştırma , fazla tatlı yeme, sebze ve meyveyi tüketmeme gibi nedenlerle de başta kilo alma, şeker ve tansiyonda artış gibi birçok sorun yaşanabiliyor. Bayramda ailelerin bir araya gelmesi, mutlu birlikteliklerin ve paylaşımların olması ve normal zamanda sık yapılmayan uzun uğraş gerektiren ve bayramların gözdesi ağır yiyeceklerle bezenmiş süslü sofralar ne yazık ki bu sorunu artırıyor.
Bu sorunların en aza inmesi için geç saatlerde kurulan sofralardan uzak durmalı, aralarda bol meyve yemeli, sebze yemeklerini eksik etmemeli, bol su içmeli, eğer bir öğünde çok fazla kaçırdığımızı düşünüyorsak diğer öğünü yoğurt, salata gibi hafif yiyeceklerle geçirmeliyiz. Kesinlikle çok uyumamalı ve kısa mesafeler yürümeye çalışmalıyız. Ağır yağlı ve ağdalı tatlılarda uzak durmalıyız.
Geleneksel bayram yiyeceklerimiz, baklavalar, hamur işleri , sarma ve dolmalar gibi daha kalorili ve kilo aldırcı türden olduğundan, hareketsiz ve hızlı yaşamla gelen yeni dünya düzeniyle birlikte harcanamamakta, dolayısıyla bizleri daha az kalorili ve hafif yiyeceklerin tercihine zorlamaktadır. Örneğin Osmanlı mutfağında hamur tatlıları ve baklavalar, meyve tatlıları, sütlü tatlılar olmak üzere üç grup tatlı çeşidi vardır. Meyve tatlıları ; ayva tatlısı, incir tatlısı, kayısı dolması vs. , sütlü tatlılar; sütlaç, keşkül , muhallebi, güllaç vs. dir.
Söz Osmanlı mutfağından açılmışken şerbetlerin de tatlı ve sıvı ihtiyacını karşılayan unutulmaya yüz tutmuş mükemmel besinler olduğunu hatırlayalım. Böğürtlen,çilek, kızılcık,kayısı, portakal, mandalina, şeftali gül, amber, fulya çiçeği, menekşe, yasemin, keçiboynuzu, dut, gelincik, nar, kuşburnu,üzüm ve daha onlarcası gibi.Bu şerbetler daha az kalori ve daha hoş aromalıdır. Hem sürekli yeme isteğini azaltır hem de mide kapasitesini azalttığından kilo alım hızını düşürür, hazımsızlığı, huzursuzluğu ve mide kramplarını engeller, kişinin tatlıya karşı isteğini azaltır.
Gelin bu bayram misafirlerimize baklava ,kadayıf vs. yerine meyveli veya sütlü tatlılar tercih edelim. İkramlarımızda çeşit çeşit şerbetler kullanalım. Böylece hem tatlı isteğimizi karşılamız hem de güzel bir geleneğin devam etmesini sağlamış oluruz.
Bu sorunların en aza inmesi için geç saatlerde kurulan sofralardan uzak durmalı, aralarda bol meyve yemeli, sebze yemeklerini eksik etmemeli, bol su içmeli, eğer bir öğünde çok fazla kaçırdığımızı düşünüyorsak diğer öğünü yoğurt, salata gibi hafif yiyeceklerle geçirmeliyiz. Kesinlikle çok uyumamalı ve kısa mesafeler yürümeye çalışmalıyız. Ağır yağlı ve ağdalı tatlılarda uzak durmalıyız.
Geleneksel bayram yiyeceklerimiz, baklavalar, hamur işleri , sarma ve dolmalar gibi daha kalorili ve kilo aldırcı türden olduğundan, hareketsiz ve hızlı yaşamla gelen yeni dünya düzeniyle birlikte harcanamamakta, dolayısıyla bizleri daha az kalorili ve hafif yiyeceklerin tercihine zorlamaktadır. Örneğin Osmanlı mutfağında hamur tatlıları ve baklavalar, meyve tatlıları, sütlü tatlılar olmak üzere üç grup tatlı çeşidi vardır. Meyve tatlıları ; ayva tatlısı, incir tatlısı, kayısı dolması vs. , sütlü tatlılar; sütlaç, keşkül , muhallebi, güllaç vs. dir.
Söz Osmanlı mutfağından açılmışken şerbetlerin de tatlı ve sıvı ihtiyacını karşılayan unutulmaya yüz tutmuş mükemmel besinler olduğunu hatırlayalım. Böğürtlen,çilek, kızılcık,kayısı, portakal, mandalina, şeftali gül, amber, fulya çiçeği, menekşe, yasemin, keçiboynuzu, dut, gelincik, nar, kuşburnu,üzüm ve daha onlarcası gibi.Bu şerbetler daha az kalori ve daha hoş aromalıdır. Hem sürekli yeme isteğini azaltır hem de mide kapasitesini azalttığından kilo alım hızını düşürür, hazımsızlığı, huzursuzluğu ve mide kramplarını engeller, kişinin tatlıya karşı isteğini azaltır.
Gelin bu bayram misafirlerimize baklava ,kadayıf vs. yerine meyveli veya sütlü tatlılar tercih edelim. İkramlarımızda çeşit çeşit şerbetler kullanalım. Böylece hem tatlı isteğimizi karşılamız hem de güzel bir geleneğin devam etmesini sağlamış oluruz.
0 Yorum Yorum Yaz