Bu akşam apartmanımıza bir âlim konuk olacak
- 21-01-2013
- KATEGORİ Hayatın İçinden
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Yazar ve düşünce koçu Münir Arıkan tarafından geliştirilen ‘Evde Alimler Ziyareti’ projesi bugüne kadar yapılan belki de en güzel ev etkinliği. Arıkan’ların, Başakşehir 4. Etap’taki evine her ay bir alim konuk oluyor.
Başta akraba çocuklarına, kuzenlere, yeğenlere, apartmandaki gençlere, Dilara, Hümeyra ve İkbal Arıkan’ın sınıf arkadaşlarına haber veriliyor ki, ayaklarına kadar gelen alimin ilminden onlar da faydalansın.
Geçen ayki konuk, Türkiye’nin en başarılı öğretmeni seçilen Kayserili Hüseyin Akar’dı. Hatırlayanlar bilir Akar’ı. 48 mevcutlu bir sınıfta öğrencilerinin 43’ünü takdir, 5’ini teşekkürle mezun eden, onlara bir anlamda baba olan, bir öğretmen olarak basında geniş yer bulmuştu. Şimdi 43’ünü takdir, 5’ini teşekkür deyince, hemen akla, bol keseden not veren bir öğretmen gelebiliyor. Kayseri Adviye Ahmet Eminoğlu İlköğretim Okulu’nda, 48 kişilik bir sınıfta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye genelinde yaptığı Ortak Seviye Tespit Sınavı’nda, Türkiye 2.si, 6.sı, 7.si ve 9.su çıkmıştı. Üstelik bu sınıf, proje sınıfı ya da öğrenciler seçilmiş değildi.
Arıkan, projesine eğitimden yana derdimiz çok olduğu için öğrenme uzmanıyla başladığını söylüyor. Bu fikrin nasıl oluştuğunu anlatırken tarihten iki güzel örnek veriyor. İslam dini ilk, ev ortamında açıklandı. Sosyal bir din. İslam’ın ilk müminleri ev ortamında oluştu. İlki Peygamber Efendimiz (sas). Hz. Hatice ikinci Müslüman. Üçüncüsü ise henüz 7 yaşında bir çocuk olan Hz. Ali. İşte bu İslam’ın çocuğa bakışını, ona verdiği değeri, tebliğe muhataplığını gösteren bir delil. Daha sonra Hz. Ömer, yani 40. Müslüman İslam’ı kabul edene kadar, İslam hep ev ortamında yayıldı, güçlendi. Ev, dinimizde bu kadar önemli.
Osmanlı da aynı önemin farkında olarak, evde ilmi, alimi eksik etmemiş. Evin ve evdekilerin ilme, alime verdiği değeri göstermesi açısından ‘Evde Alimler Ziyareti’, Peygamberi bir yöntem olduğu kadar, aynı zamanda ecdadımızın bir mirası. İşte bu kutsal mirası canlandırmak adına, belli periyotlarla, evine alimleri davet ederek, onları yarının alimleri, bugünün ilim talebeleri çocuklarla buluşturuyorlar.
Evde Alimler Ziyareti Projesi’ni kültür merkezleri veya okullarda konferans salonlarında yapılan programlardan farklı kılan ne? Her şeyden önce, konferans salonlarındaki eğitimlere, çocukların ilgisi yok denecek kadar az. Salonlar kalabalık. İlgi ve odak zor. Kalabalıklar içinde kaybolma ve zihnin dağılması riski var. Arıkan, “Ama bu proje ile size özel, ayağınıza alim geliyor.
Toplumun bir değerini, kendi evinizde ağırlıyorsunuz. Çocuklarla birebir ilgi var. İrtibat kuruluyor. Göz göze geliniyor. Sıcak, samimi, rahat. Ama yine de biraz disiplinli. Kuralları var. Öyle lay lay lom değil. Ev ortamının sıcaklığı ile yakınlığı ile hem alimlerimizle yakınlık kurulmuş oluyor, hem de değişik yaş grubundan çocuklarımız kaynaşmış oluyor. Birlikte bir öğrenme süreci yaşıyorlar. Bunu fevkalade önemsiyorum.” diyor.
Sömestir tatilinin konuğu Nevin Halıcı
Münir Arıkan’ın projesi için görüştüğü isimlerin listesi oldukça uzun. Futbolcudan milletvekiline, yazardan sanatçısına kadar pek çok değerli isim bulunuyor. Arıkanlar’ın sömestir tatilindeki konuğu Nevin Halıcı, yemek adabı ve sofra kültürünü çocuklara anlatacak. Diğer konuklardan birkaç isim şöyle: Hakan Şükür-Başarıda Anne Baba Duası Almanın Önemi, Nihat Hatipoğlu-Başarıda İnancın Gücü, Hilmi Emekli-Hattat, Sedefkar ve Siyah Kuşak Karateci İmam-(Kaliteli İnsan Olmak), Halil Necipoğlu-Osmanlı’da Musiki, Gazeteci Fikri Türkel-Başarılı İnsanların Karar Anı, Mehmet Ali Bulut-Başarıda Ruhun Gücünü Anlamak, Yavuz Bülent Bakiler-Türkçemize Sahip Çıkmak ve Dil Zenginliğinin Başarıda Yeri ve Önemi, Ahmet Taşgetiren-Çocukken ve Gençken İslam’ı Yaşamak, Dr. Veli Sırım-İsraftan Kaçınan Bir Sade Hayat Formülü, Ertuğrul Erkişi-Müzik Ruhun Gıdasıdır.
www.zaman.com.tr
Başta akraba çocuklarına, kuzenlere, yeğenlere, apartmandaki gençlere, Dilara, Hümeyra ve İkbal Arıkan’ın sınıf arkadaşlarına haber veriliyor ki, ayaklarına kadar gelen alimin ilminden onlar da faydalansın.
Geçen ayki konuk, Türkiye’nin en başarılı öğretmeni seçilen Kayserili Hüseyin Akar’dı. Hatırlayanlar bilir Akar’ı. 48 mevcutlu bir sınıfta öğrencilerinin 43’ünü takdir, 5’ini teşekkürle mezun eden, onlara bir anlamda baba olan, bir öğretmen olarak basında geniş yer bulmuştu. Şimdi 43’ünü takdir, 5’ini teşekkür deyince, hemen akla, bol keseden not veren bir öğretmen gelebiliyor. Kayseri Adviye Ahmet Eminoğlu İlköğretim Okulu’nda, 48 kişilik bir sınıfta, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye genelinde yaptığı Ortak Seviye Tespit Sınavı’nda, Türkiye 2.si, 6.sı, 7.si ve 9.su çıkmıştı. Üstelik bu sınıf, proje sınıfı ya da öğrenciler seçilmiş değildi.
Arıkan, projesine eğitimden yana derdimiz çok olduğu için öğrenme uzmanıyla başladığını söylüyor. Bu fikrin nasıl oluştuğunu anlatırken tarihten iki güzel örnek veriyor. İslam dini ilk, ev ortamında açıklandı. Sosyal bir din. İslam’ın ilk müminleri ev ortamında oluştu. İlki Peygamber Efendimiz (sas). Hz. Hatice ikinci Müslüman. Üçüncüsü ise henüz 7 yaşında bir çocuk olan Hz. Ali. İşte bu İslam’ın çocuğa bakışını, ona verdiği değeri, tebliğe muhataplığını gösteren bir delil. Daha sonra Hz. Ömer, yani 40. Müslüman İslam’ı kabul edene kadar, İslam hep ev ortamında yayıldı, güçlendi. Ev, dinimizde bu kadar önemli.
Osmanlı da aynı önemin farkında olarak, evde ilmi, alimi eksik etmemiş. Evin ve evdekilerin ilme, alime verdiği değeri göstermesi açısından ‘Evde Alimler Ziyareti’, Peygamberi bir yöntem olduğu kadar, aynı zamanda ecdadımızın bir mirası. İşte bu kutsal mirası canlandırmak adına, belli periyotlarla, evine alimleri davet ederek, onları yarının alimleri, bugünün ilim talebeleri çocuklarla buluşturuyorlar.
Evde Alimler Ziyareti Projesi’ni kültür merkezleri veya okullarda konferans salonlarında yapılan programlardan farklı kılan ne? Her şeyden önce, konferans salonlarındaki eğitimlere, çocukların ilgisi yok denecek kadar az. Salonlar kalabalık. İlgi ve odak zor. Kalabalıklar içinde kaybolma ve zihnin dağılması riski var. Arıkan, “Ama bu proje ile size özel, ayağınıza alim geliyor.
Toplumun bir değerini, kendi evinizde ağırlıyorsunuz. Çocuklarla birebir ilgi var. İrtibat kuruluyor. Göz göze geliniyor. Sıcak, samimi, rahat. Ama yine de biraz disiplinli. Kuralları var. Öyle lay lay lom değil. Ev ortamının sıcaklığı ile yakınlığı ile hem alimlerimizle yakınlık kurulmuş oluyor, hem de değişik yaş grubundan çocuklarımız kaynaşmış oluyor. Birlikte bir öğrenme süreci yaşıyorlar. Bunu fevkalade önemsiyorum.” diyor.
Sömestir tatilinin konuğu Nevin Halıcı
Münir Arıkan’ın projesi için görüştüğü isimlerin listesi oldukça uzun. Futbolcudan milletvekiline, yazardan sanatçısına kadar pek çok değerli isim bulunuyor. Arıkanlar’ın sömestir tatilindeki konuğu Nevin Halıcı, yemek adabı ve sofra kültürünü çocuklara anlatacak. Diğer konuklardan birkaç isim şöyle: Hakan Şükür-Başarıda Anne Baba Duası Almanın Önemi, Nihat Hatipoğlu-Başarıda İnancın Gücü, Hilmi Emekli-Hattat, Sedefkar ve Siyah Kuşak Karateci İmam-(Kaliteli İnsan Olmak), Halil Necipoğlu-Osmanlı’da Musiki, Gazeteci Fikri Türkel-Başarılı İnsanların Karar Anı, Mehmet Ali Bulut-Başarıda Ruhun Gücünü Anlamak, Yavuz Bülent Bakiler-Türkçemize Sahip Çıkmak ve Dil Zenginliğinin Başarıda Yeri ve Önemi, Ahmet Taşgetiren-Çocukken ve Gençken İslam’ı Yaşamak, Dr. Veli Sırım-İsraftan Kaçınan Bir Sade Hayat Formülü, Ertuğrul Erkişi-Müzik Ruhun Gıdasıdır.
www.zaman.com.tr
0 Yorum Yorum Yaz