BÜYÜK HATA

Okuyucu Mektuplarından Bir HAVVA Diyor ki:

Ben tesettürlü ve dininin gereklerini yapmaya çalışan biriyim, daha doğrusu biriydim. Bundan 8 sene önce henüz daha bu kadar yaygın olduğunu bilmediğim; fakat kendimce o an doğru gelen bir şey yaptım. Dini inancımdaki erozyon eve internet alıp, sohbet odalarına girmekle başladı.

İnternete girip, kendime bir koca bulacaktım. Sizin içinde ilginç olmayacak hikayem. Çünkü bu aralar benim gibi saf, ne kadar çok kadın olduğunu görüyorum. Ama anlatıp hem kendime çözüm hem de şimdiki gençlere örnek olmasını istiyorum.

30 yaşına girmiştim, evlenememiştim ve çok yalnızdım. Sohbet odalarında o kadar iyi hissediyordum ki önüme çıkan ilk kişiye duygusal olarak bağlandım. Önce çok mutluydum. Seviyor seviliyordum!!!Fakat henüz tanışmamıştım.

Kendimi gerçek bir aşk yaşıyor zannediyordum. Sonra tanışmadan evli olduğunu söyledi bana ve ben hemen yazışmayı kestim. Fakat çok acı çekiyordum. Sonra beni işyerimde buldu ve arkadaşça görüşmeye başladık. Seviyeli bir arkadaşlık olarak bir süre devam ettik ve ben erkekten arkadaş olmayacağını daha sonraları çok iyi anladım.

Evinde mutlu olmadığını ve boşanacağını söyledi. İşte tam bu arada çok büyük bir hata yapıp onun imam nikahı kıydırma teklifine olumlu cevap verdim. Böylece görüştüğümüzde günaha girmeyecektik. Bundan sonrası bilindik hikaye.

Ben tam 7 sene onunla görüşmeye devam ettim; ama nikahımızı hiç kimseye ilan edemedik. Bu arada maddi durumu çok kötüleşti ve gittikçe borçlara battı. Her yıl biraz daha uzak bir hayal oldu evlilik. Sabırla bekleyemiyor ve sizin yazılarınızda olan kadınlar gibi vıdı vıdı ediyordum.

Onun dediği gibi yuvasında çok mutsuz olmadığını, çevresel baskılardan dolayı asla ayrılamayacağını fark ettiğimde, ben ayrılmak istedim. Zaten de yuva yıkan bir kadın olmayı asla istemiyordum. O kadar çok ayrılmak istedim ki sonunda beni boşadı.

Benim asıl derdimi şu anda tahmin ediyorsunuzdur. Hiç kimseyi suçlamadan, tamamen kendi saflığımdan kaynaklandığını bildiğim için sadece kendimi suçluyordum. Nikahımızı ilan etmediğimiz için zaten içimde şüpheler vardı. Nikahımız sahih bir nikah mıydı diye.

Boşanmamızda mesajla 3 kere “boş ol” diye yazarak oldu. Yani ne evlilik, ne de boşanma olması gereken gibi olmadı. Şu anda 2 yıldır görüşmüyorum. Ama içim hiç rahat değil. Bir kısır döngüyle kendimi içime kapattım. Bu vaziyette gelecek hayal edemiyorum. Gittikçe daha çok içime kapanıyor ve ruhsal sorunlar yaşıyorum.

Şimdiye kadar bir kişiyle bile paylaşmadım bu yazdıklarımı. Çevremde çok takvalı biliniyorum. Bu ikiyüzlülükte beni yoruyor. Şu anda benim yaşadıklarımın çok yaygın olduğunu görüyor ve kahroluyorum. Şu anki durumum ne? Bu durumu nasıl çözerim, nasıl normal hayata kavuşurum bilemiyorum.

Ben aslında her şeyi anlatıp rahatlamak istiyorum; ama biliyorum ki ben anlatırsam onun evliliği tehlikeye girecek. Ailem asla susmaz.

Kendimi düşürdüğüm bu durum için o kadar çok kızıyorum ki kendime, bir insanın en büyük düşmanı kendisiymiş hakikaten. Bu aralar aklımdan müftülüğe gidip, her şeyi anlatıp, şahitler huzurunda boşanmak geçiyor. Acaba böyle bir şey yapsam mı? Günahları itiraf etmemek gerekiyor biliyorum ama kendi içimde çözebileceğim bir şey değil bu maalesef…

Geçmişte o kadar taassupluydum ki kadın-erkek olaylarına asla anlayışlı bakmazdım. Hatta birçok ukalalık da yapmışımdır. 30 yaşıma geldiğimde ” Beni şeytan asla yoldan çıkaramaz” demişliğim bile var. Bu kadar büyük sözümün cezasını da çektim. Şeytana kafa tutmamak gerektiğini ve şeytanın şerrinden Allaha sığınmak gerektiğini unutmanın cezası da büyük olmalıydı tabiiki…

Bundan sonra evlenmeyi düşünmüyorum aslında; ama sırtımda bu yükle yaşamak bana çok ağır geliyor.

HAVVA www.cocukaile.net


Bunlar da ilginizi Çekebilir

34 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz