Sevildiğimi Hissetmiyorum

falda-kalp-ve-anahtar-görmek

Bir Havva Diyor ki...

Bu mevzuyu yazıp yazmamakta çok kararsız kaldım. Ama istişare edebilecek kimsem olmadığı için-etrafımdakilerin beni önyargısız olarak anlayabileceklerine inanmadığımdan- konuyu burada sizinle istişare etmek istedim.

Ben 15 yıllık evli bir bayan, dört çocuk annesiyim. Eşime aşık olarak evlenmedim ama zamanla seveceğimi düşündüm, nitekim sevdim de. Aslında belki de bu duygu sevgi değil de şefkat, merhamet gibi daha nötr duygulardı, çünkü 15 sene sonra şu an içinde bulunduğum duygusal durumu sevgi, aşk ile açıklayamıyorum.

Eşim kesinlikle kötü bir insan değil, hatta etrafına karşı duyarlı, bol sadaka veren, ezilmişi yoksulu kollamaya çalışan biri..Evinin ihtiyaçlarını karşılayan, çocuklarına vakit ayırmaya çalışan biri. Cinsel yaşamımızda da sorun yok. Ama nedense kendimi duygusal olarak çok boş hissediyorum, kendimi kadın gibi hissedemiyorum.

Eşim tarafından değer verildiğini hissedemiyorum, bu konuyu kendisine açtığımda "seni sevmesem, sana değer vermesem bir gün bile seninle yaşamam" diyor hep.

Aslında beni kendisinden soğutan şeylerin başında çok eleştirel olması geliyor. Anneliğimi eleştirir, ev kadınlığımı eleştirir, mesleğimi yapışımı eleştirir – bu arada eşim de ben de farklı alanlarda fakat toplumda hatırı sayılır mesleklere sahibiz-, şimdiye kadar , 15 senedir, gözlerimin içine bakıp, yaptığım şeyden memnun olduğunu, sözleriyle değil gözleriyle dahi hissettirdiğini hatırlamıyorum.

Belki sitede birçok kişinin okuduğumuz, anlatılan sorunlarının yanında benimki çok basit kalıyor ama işte herkes de kendi hayatının zorluklarını yaşıyor. Bu durum bende çok büyük bir duygusal boşluk oluşturuyor, kendimi yalnız hissediyorum, sevildiğimi, değer verildiğimi- karşı cins tarafından, tabii ki de benim durumumda eşimden, hissetmek istiyorum.

Artık bu durum beni oldukça üzüyor, hatta boşanmayı bile düşünüyorum. Boşanmayı istediğimi henüz kendisine açmadım, nasıl açacağımı da bilmiyorum, üzüleceğini biliyorum ve bu da beni üzecek..Bir taraftan çocuklar var, düşündükçe yoruluyorum.

Suzan


Bunlar da ilginizi Çekebilir

20 Yorum Yorum Yaz

Duygusalbosluk
08/11/2020
Al benden de o kadar. benim esimde gerçekten iyi bir insan. Bana seni cok seviyorum diyor ama bu sadece dilinde olan birşey..hasta oldugum zaman benimle ilgilenmiyor. Ikimiz ayni anda hastaysak eger yine kendisiyle ilgilenilmesini bekliyor. Kavga ettiğimiz zaman bana bur sürü hakaret ediyor ve sonra hicbirsey olmamis gibi dönüp seni seviyorum diyor. Oysa ben ondan nefret ettigim dönemlerde bile agzimi açıp sen söylesin böylesin demedim:((( yaptigim yemegi yemiyor cocuk gibi canı o an ne yemek isterse onu yapmami bekliyor. Gercekten seven bunları yapmaz.
zeynep
02/08/2017
Yastık değişir kader degismeze ben katılmıyorum kadincaz hislerini yazmış neden anlamaya calismiyorsunus
A.D
12/06/2017
Ne güzel site, derde derman hakkaten. Bu kadar bedava danışman nerde bulunur? Herkes ne güzel yazmış, mümin kardeşinin derdiyle dertlenmiş. Dinimin gözünü seveyim:) kadincagizin halini okuyunca ah canım, dedim. Burnumun direği sızladı. Malesef sevgi ihtiyacı açlık gibidir, susuzluk gibidir. Bunu karşılamayınca o boşluk dolmaz. İster kadın kocasını zamanında ezmiş olsun, ister kocası on numara adam olsun, comert, beyefendi olsun. Bu bi ihtiyaç. Karşılanmamasınin kaynağı, erkek çocuğun yetismesinde, büyütürken yapılan fark edilmez ince hatalarda. Fakat artık devir ilerleme devri değil mi? O akıllı telefonları kullanmayı da ana babanızdan öğrenmediniz ya beyler? Heryerde herkes kadının benzini sevgidir, ilgidir, güzel sözlerdir diye bas bas bağırırken, dindarı dindar olmayanı tüm iletişimciler kadın evlilikte mutlu olmak için sevildiğini hissetmeli derken... artık ayıp olmuyor mu?
Ve sevgili kadın... bence sen (kendim dahil) duygularının tatmininden vazgeç. O bu dünyada bir bey tarafından ya karşılanır ya karşılanmaz. Kısa dünya hayatında elindekine şükret. Yastık değişir kader değişmez. Sevgi de rızık gibidir, nasipse ne kadar varsa o kadar gelir. Belki eşinden görmezsin ama çocuğun, anne baban, seni çok sevmiştir. Sen sevmeye devam et, sema hanımın bi hikayesinde geçtiği gibi, bazen bekleme, git kucağına yat, kedinin sevilme zamanı geldi de. Kendini zorla sevdir (ki asla zorla değil, içinden.gelerek senin çocukluğuna gülerek yapar)
Son söz, sevgi dilleri farklıysa, bunu öğrenmek de bi çare olabilir. Hu
Kadir
28/05/2017
'Sözleriyle değil gözleriyle dahi hissettirdiğini hatırlamıyorum.' önemli bir ifade. Hanımefendinin duygusal bir kişiliği var diyesim geliyor ama... Her insanın beğenilme,sevilme,onaylanma ihtiyacı var şüphesiz.Hele ki ilgi,sevgi,aşk isteyen bir kadının, bunları kocasıyla yaşamak istemesinden daha tabii ve güzel bir şey bilmiyorum.(Şimdi piyasaya yeni çıkanların ne haram sevdalar(!) peşinde olduklarını bizzat müşahade ederken hem de...)Ne güzel, helalinden yuva kurmuşlar.Böyle bir müessesede kadının kocasından aşk-tutku beklemesi son derece normal. Hatta ilişkide muhabbetin ziyadeleşmesi için elzem olan şeyler var.Ne onlar? Bir tek içten gülüş, bir tatlı söz, sevdalı bir tek bakış... Hanımefendi evliliğinde bunları temenni ediyor.Ne var ki her erkek de böylesi 'iletişim becerilerinde' başarılı olamayabiliyor demek ki.Aşka, sevgiye hep saygı duyan genç bir adam olarak, bu nevi temennileri olan hanımefendiyi destekliyorum.Sevginin, ilginin, iltifatın ehemmiyetini tasdik ediyorum.Fakat söz konusu durum, kesinlikle yuvayı dağıtmaya sebep teşkil etmez diye düşünüyorum.Allah dağına göre kar verir demişler. Hanımefendiye de güç gelen bu 'ilgisizlik,iltifatsızlık' durumu... Son tahlilde; şu durum, kesinlikle boşanma sebebi olmamalı. Dört çocuk sahibiyken, erkek tarafı da -anlatılana göre- gayet düzgün yapıda bir insanken boşanma, asla aklın ucundan dahi geçirilmemeli. Ümîd ederim hanımefendi bu düşünceden bir an evvel vazgeçer...
gulpembe
28/05/2017
Suzan hanim,
Anlatiminiza gore esiniz iyi bir insan ve sizi seviyor fakat siz hissedemiyorusunuz su an kendinizi icinde buldugunuz durumun pekcok sebebi olabilir;

uzerimizdeki sorumluluklardan dolayi esler olarak ikili iliskilermizi ihmal edebiliyoruz,, sirf heyecan istedigi icin kavga cikartabilme kapasitesine sahip biz kadinlar icin bu monotonlasma erkegin farkinda bile olmadigi ama bizim bunalabilecegimiz ve herseyin gozumuze batmasina sebep verecek bir durum haline gelebiliyor.

ilerleyen yasla beraber hormonal bazi etkilere acik olmaya basliyoruz. Hic onemsemediklerimiz onemli hale gelebiliyor, yada tersi, yahut kronik yorgunluk mutsuzluk, hayatimiza yeni bir anlam/hedef katma istegi dogabiliyor, bu da bizi -belki de pisman olacagimiz halde-hayatimiz hakkinda radikal kararlar almaya kadar goturebiliyor.

O elestirirken siz meseleye yogunlasin, neyin degismesini istiyor ise o vermek istedigi mesajdan kopmayin, dikkat ettiginiz halde elestiriler bitmiyorsa, bunun sizinle degil, kendisiyle ilgili oldugunu farkedin, sahsi algilamayin,iletisimden kopmayin, kizginlik kuskunluk gibi negatif duygulara teslim olmamaya calisin.

Evet, elestirmeyi huy edinmis, kolay begenmeyen insanlarla yasamak zor, fakat inanin bu durum o insanlar icin de kolay degil .cunku boyle vari-yogu elestiren kimseler ic dunyalarinda huzurlu degildirler, onlarin da ilgi, sefkat ve anlayisa fazlaca ihtiyaclari vardir.eslerin bir yerde birbilerine terapist gibi yaklasmalari gerekiyor.

Guvenilir bir uzmandan yardim almak iyi olur, hem fizyolojik hem psikolojik testler almanizda fayda olur.gerekli gorulurse evlilik terapistine de yonlendirebilirler.
Vefali ve gercekci bir kadin oldugunuzu varsayarak, hayirli bir karar alacaginizi umuyorum.

Yorum Yaz