Bir Aşk Hikayesi
- 09-07-2012
- KATEGORİ Ademler & Havvalar
- YAZAR Sema Maraşlı
Bir Adem Diyor ki...
İngilizce hocam bir kaç arkadaşımla beni evine davet ettiğinde 76 yaşındaydı. Derslerden biraz bahsettikten sonra bir arkadaşımız hacı annemizle nasıl tanıştığını sormuştu. O yaşlı yüzde muzip bir gülümseme olmuştu. Sonra "Bir yaz günüydü" diye başladı:
" Yaz günüydü malum o zamanlarda Kur'an okumak için camilere gidilirdi. Ben hacı annenizi gördüğümde hanım hanımcık duruşu, arkadaşları ile konuşmasındaki adabı ve yüzene aksetmiş kalbinin güzelliği beni benden almıştı. Peşine takıldım ve evine kadar izledim. (Çayları hazırlayan hacı anne büyük memnunlukla anlatılanları dinlemekte ve mutluluğu yüzünden okunmaktaydı.) Sonraki gün kapısına dikildim. Çıkınca tekrar peşine takıldım. 'Seni çok beğendim ve seninle tanışmak istiyorum.' diye teklifte bulundum.
Tabii kolay olmadı müspet bir ailenin kızı idi. Bir kaç defa abisine söylemekle tehdit etti. Gençliğim, Karadenizliliğim ve inadım ilk defa bu kadar işime yaramıştı. Bir gün iki abisi beni yakaladı ve rahatsız etmemem konusunda uyardılar fakat ben dinlemedim. Sonraki gün yine peşindeydim. Muhtemel olan dayak geldi. Beni bayağı bir hırpaladılar. Sonraki gün her yerim ağrıya ağrıya yine peşine takıldım. Sonrada işte hâlâ yanımda." dedi gülümseyerek.
Hacı annemiz çayları getirdi. Anlatılanları baştan sona duymuştu. Yeni evli genç kız gibi mutluluğu yüzünden okunuyordu.
Sonra konu yeniden İngilizceden açıldı. Nasihatlar arka arkaya geldi. Şöyle devam etti. " F16'lar Türkiye'ye gelmişti. Biz pilotlar ikiye ayrıldık. Pervanesiz uçar ve uçmaz diyenler. Bende uçmazlar diyen grupta idim. Böylece boşa çıkmıştık. Belli zaman sonra beni Amerika'ya gönderdiler. Oradaki Türk askerlerinin çocuklarına Türkçe öğreteyim diye. Çocuklar orda doğup büyüdüğü için İngilizce öğrenmişlerdi. Türkçe anlatmakta zorlandığım için İngilizce öğrenmeye karar verdim. Yaşım 35 idi. Ben bir kendi kendime, bir aynaya konuşarak pratik yapıyordum. Rüyada konuşmamı söylemiyorum bile. Benim bu halimi gören hanım, "bey delirdi" diye ağlıyor ve namazlarda bana dua ediyordu.
Beni hiç yalnız ve desteksiz bırakmadı. Yaşım 76. Hâlâ bırakmıyor, bırakmıyor ki biraz ders çalışıp size daha fazla faydalı olayım. Kadın işte kocasının dışarıda kolunda, evde koynunda olmak istiyor, rahat bırakmıyor." dedi gülümseyerek. Hala sevgisinin canlı olduğunu ifade etmek ve eşini gururlandırmak için. Yüzünde kırışıklıklar, yaşlılıktan elleri ve başı titreyen o adamın gözlerinde aşk vardı. Sevgi ile eşiyle bakıştılar.
Rahmetli hocamın ruhuna fatiha göndermenizi rica ederim.
16 Yorum Yorum Yaz