Sana Sütümü Helal Etmeyeceğim
- 02-01-2014
- KATEGORİ Çocuk Eğitimi
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Sorum şu siz bir şantajcı mısınız?
Şantaj: korkutarak bir şey yaptırmak değil mi?
Düşünün bakalım, günlük hayatınızda hiç şantaj yapıyor musunuz? Yada şantaja maruz kalıyor musunuz?
Örnekler vereyim siz karar verin.
Anneyle çocuk ilişkisi mesela...
Çocuklar küçükken; anneler önce sevgileriyle şantaja başlar, daha minicikken yavrucaklar uslu durmazsan seni sevmem der anneleri, çocuklarının kalplerinde nasıl bir yara açacaklarını düşünmezler.
Çocukları annem beni sevmiyor mu acaba düşüncesine sevk ederler.
Bu kozu bayağı bir kullanır anneler, yaptırma gücünü yitirmeye başladı mı sevgileri, bu sefer farklı bir yöntem denerler; Korkutma şeklini değiştirirler. Uslu durmazsan, sözümü dinlemezsen seni polis amcalara veririm. Çocuklar belli bir süre de buna boyun eğerler. Gereksiz yere güvenliğimizi sağlayan Polis Amcalardan korkarlar, onlara kin beslerler, ve ilerde suça karışma olasılıkları da daha fazla olur bu yavruların.
İğneci teyzeleri unuttuğumu sanmayın! Yaramazlık yaparsan teyze iğne yapacak bak, uslu dur derler.
Çocuklar buna da boyun eğip uslu dururlar, bu çocuklarının da ömür boyu hastane korkuları olur.
Doktora gitmekten, en çok da doktorların iğne yapmasından korkarlar. Doktorlar iğne yapmasın diye hastane gitmeyenleri bile vardır bu şantaja da maruz kalanların.
Bu korkutma, şantaj şekilleri çocuk büyüyene kadar değişik şekillerde gözükür.
Çocuk büyüyüp yetişkin oldu mu? Bu yöntemler fayda etmemeye başladı mı? Anne bu sefer sütünü helal etmemekle ve hakkını haram etmekle şantaja devam eder. İstediklerini, kendince haklı bulduklarını yavrusuna sevgiyle değil, korkutarak yaptırmaya alışmıştır anne. Çocuğunun kendi kararlarından önce annesinin kararları vardır. Ya bunlara uyacaktır, ya da uyacaktır. Başka yolu yoktur annenin sevgili evladının!
Çocuk müzisyen olmak istiyordur mesela ama annesi istemiyordur yavrusunun müzisyen olmasını. Çocuğunun farklı biri olduğunu kabullenememiştir, kendi istekleri, kendi hayatı olabilir mi yavrusunun? Annesi yavrusu içinde düşünür. O annesinin kuzusudur sonuçta.
Annesi ne istiyorsa onu yaşamalıdır. Annesi neden çocuğunun müzisyen olmasını istemediğini, bunun ilerde getirilerini ve götürülerini çocuğana anlatarak onla fikir alışverişi yapmak yerine müzisyen olursan hakkımı helal etmemle devreye girer en büyük kozunu oynar ve kendi hayalini kurduğu mesleği yapması için büyük bir baskı kurar çocuğunun üzerinde. Çocuk boyun eğer, alışmıştır şantajlara. Annesinin istediği meslekle devam eder hayatına, ama bir türlü mutlu değildir. Her zaman ki gibi...
Evlilik yaşı gelmiştir çocuğunun kendine bir eş seçer, ama annenin belirlediği bir eş adayı da vardır.
Yavrusunun istediği kişiyle değil, kendi istediği kişiyle evlenmelidir yavrusu!
Onla evlilik yapmasını ister yavrusunun, yavrusu annesinin seçtiği kişiyi kabul etmezse eğer, annenin sütü devreye girer bu sefer. Onunla evlenirsem sütümü helal etmem!
Unuttuğu bir şey vardır annenin kendi değil, yavrusu evleniyordur. Bir ömrü kendisi değil yavrusu paylaşacaktır evlendiği kişiyle ama anne alışmıştır şantajlara, yavrusu da kabullenmiştir bu durumu, çünkü annesini çok seviyordur. Annesini üzmemek için hep annesinin isteklerini yerine getirmelidir çocuk, bu seferde öyle olur. Her zaman ki gibi, anne mutludur, ama yavrusu!
Sağlıklı bir sevgi alışverişi olmasa da bu, aralarında ki sevgi böyle devam edip gidecektir.
Büyük olasılıkla çocuk mutsuz olacaktır hayatında, yavrusu mutsuz olduğu için anne de mutsuz olacaktır.Belki yavrusundan daha da fazla mutsuz olacaktır.
Ama bunun sebebini bulamayacaktır anne, çünkü sağlıklı bir sevgi alışverişi olmamıştır aralarında.
Her şeyin en iyisini yaptım ama, neden böyle diyecektir bazen, ama buna sebeb olanın kendisi olduğu hiç aklına gelmeyecektir.
Şartlı koşullu, korkulu bir sevgi. Şantaja dayalı bir sevgi. Böyle alışmıştır, böyle görmüştür o da annesinden.
Böyle devam edecektir bu, ta ki farkına varabilen olana dek.
Gülşah D
Şantaj: korkutarak bir şey yaptırmak değil mi?
Düşünün bakalım, günlük hayatınızda hiç şantaj yapıyor musunuz? Yada şantaja maruz kalıyor musunuz?
Örnekler vereyim siz karar verin.
Anneyle çocuk ilişkisi mesela...
Çocuklar küçükken; anneler önce sevgileriyle şantaja başlar, daha minicikken yavrucaklar uslu durmazsan seni sevmem der anneleri, çocuklarının kalplerinde nasıl bir yara açacaklarını düşünmezler.
Çocukları annem beni sevmiyor mu acaba düşüncesine sevk ederler.
Bu kozu bayağı bir kullanır anneler, yaptırma gücünü yitirmeye başladı mı sevgileri, bu sefer farklı bir yöntem denerler; Korkutma şeklini değiştirirler. Uslu durmazsan, sözümü dinlemezsen seni polis amcalara veririm. Çocuklar belli bir süre de buna boyun eğerler. Gereksiz yere güvenliğimizi sağlayan Polis Amcalardan korkarlar, onlara kin beslerler, ve ilerde suça karışma olasılıkları da daha fazla olur bu yavruların.
İğneci teyzeleri unuttuğumu sanmayın! Yaramazlık yaparsan teyze iğne yapacak bak, uslu dur derler.
Çocuklar buna da boyun eğip uslu dururlar, bu çocuklarının da ömür boyu hastane korkuları olur.
Doktora gitmekten, en çok da doktorların iğne yapmasından korkarlar. Doktorlar iğne yapmasın diye hastane gitmeyenleri bile vardır bu şantaja da maruz kalanların.
Bu korkutma, şantaj şekilleri çocuk büyüyene kadar değişik şekillerde gözükür.
Çocuk büyüyüp yetişkin oldu mu? Bu yöntemler fayda etmemeye başladı mı? Anne bu sefer sütünü helal etmemekle ve hakkını haram etmekle şantaja devam eder. İstediklerini, kendince haklı bulduklarını yavrusuna sevgiyle değil, korkutarak yaptırmaya alışmıştır anne. Çocuğunun kendi kararlarından önce annesinin kararları vardır. Ya bunlara uyacaktır, ya da uyacaktır. Başka yolu yoktur annenin sevgili evladının!
Çocuk müzisyen olmak istiyordur mesela ama annesi istemiyordur yavrusunun müzisyen olmasını. Çocuğunun farklı biri olduğunu kabullenememiştir, kendi istekleri, kendi hayatı olabilir mi yavrusunun? Annesi yavrusu içinde düşünür. O annesinin kuzusudur sonuçta.
Annesi ne istiyorsa onu yaşamalıdır. Annesi neden çocuğunun müzisyen olmasını istemediğini, bunun ilerde getirilerini ve götürülerini çocuğana anlatarak onla fikir alışverişi yapmak yerine müzisyen olursan hakkımı helal etmemle devreye girer en büyük kozunu oynar ve kendi hayalini kurduğu mesleği yapması için büyük bir baskı kurar çocuğunun üzerinde. Çocuk boyun eğer, alışmıştır şantajlara. Annesinin istediği meslekle devam eder hayatına, ama bir türlü mutlu değildir. Her zaman ki gibi...
Evlilik yaşı gelmiştir çocuğunun kendine bir eş seçer, ama annenin belirlediği bir eş adayı da vardır.
Yavrusunun istediği kişiyle değil, kendi istediği kişiyle evlenmelidir yavrusu!
Onla evlilik yapmasını ister yavrusunun, yavrusu annesinin seçtiği kişiyi kabul etmezse eğer, annenin sütü devreye girer bu sefer. Onunla evlenirsem sütümü helal etmem!
Unuttuğu bir şey vardır annenin kendi değil, yavrusu evleniyordur. Bir ömrü kendisi değil yavrusu paylaşacaktır evlendiği kişiyle ama anne alışmıştır şantajlara, yavrusu da kabullenmiştir bu durumu, çünkü annesini çok seviyordur. Annesini üzmemek için hep annesinin isteklerini yerine getirmelidir çocuk, bu seferde öyle olur. Her zaman ki gibi, anne mutludur, ama yavrusu!
Sağlıklı bir sevgi alışverişi olmasa da bu, aralarında ki sevgi böyle devam edip gidecektir.
Büyük olasılıkla çocuk mutsuz olacaktır hayatında, yavrusu mutsuz olduğu için anne de mutsuz olacaktır.Belki yavrusundan daha da fazla mutsuz olacaktır.
Ama bunun sebebini bulamayacaktır anne, çünkü sağlıklı bir sevgi alışverişi olmamıştır aralarında.
Her şeyin en iyisini yaptım ama, neden böyle diyecektir bazen, ama buna sebeb olanın kendisi olduğu hiç aklına gelmeyecektir.
Şartlı koşullu, korkulu bir sevgi. Şantaja dayalı bir sevgi. Böyle alışmıştır, böyle görmüştür o da annesinden.
Böyle devam edecektir bu, ta ki farkına varabilen olana dek.
Gülşah D
0 Yorum Yorum Yaz