Hapşırmak Nimettir

Hapşırma, kış aylarında hastalık habercisi olsa da vücuda katkısı oldukça fazla. Solunum sistemine giren zararlılardan korumayı sağladığı gibi vücudu rahatlatıyor ve dinçleştiriyor.Sızıntı Dergisi'nin ocak sayısında Adem Arıkanlı imzasıyla yayımlanan "Vücuttan gelen alarm: Hapşırma" yazısında hapşırmanın büyük bir nimet olduğu anlatılıyor.

Üst solunum yolunda bulunan tüycüklerin hareketi, akciğerler için çok önemli. Bu tüycükler hava ile gelen zararlı maddeleri tutuyor, hapşırma refleksini harekete geçiriyor ve mukus ile birlikte bu zararlı maddelerin akciğerlere gitmesini engelliyor. Arıkanlı, vücuda zarar vermesi muhtemel maddelerin, akciğerlerdeki hava ile birlikte dışarı atılmasının kişiye büyük fayda sağladığını belirtiyor. "Hapşırabilmek için eskiden enfiye olarak bilinen karabiber gibi nebatî tozlar burna çekilirdi." diyen Arıkanlı, hapşırmayla, beyin ve kalp damarlarının genişlediğini ifade ediyor. Gözyaşı ve sinüs kanallarının da açıldığını söyleyen Arıkanlı, böylece akciğerlerden normalde atılamayan ölü havanın dışarı atıldığını vurguluyor. Arıkanlı'ya göre hapşırma, vücudun rahatlamasını, ferahlamasını ve dinçleşmesini de sağlayan bir refleks. Bu refleks vücuda yerleştirilmeseydi, rahatsızlık verecek pek çok zararlıdan kurtulmak zordu.

Arıkanlı, ağzı ve burnu tıkayarak hapşırmayı bastırmama konusunda vatandaşları uyarıyor. Hapşırırken ağzın tamamen kapatılarak, nefesin tutulması durumunda akciğerlerde patlama veya yırtılma meydana gelebileceğini söyleyen Arıkanlı, "Hapşırma bastırılmaya çalışılırsa, beyne zarar verip felç geçirilebilir veya beyin damarlarında basınç arttığından, kanama olabilir. Göz damarları şişerek çatlayabilir. Çok şiddetli ve dengesiz bir hapşırma ile kaburgalar bile kırılabilir. Onun için hapşırma tetiklendiğinde kişi kendisini rahat bırakmalı ve hapşırmaya mâni olmamalıdır." diyor.

Zaman Gazetesi


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz