Sosyal Medya Depresyona Neden Olur Mu?
- 21-12-2015
- KATEGORİ Hayatın İçinden
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Uzmanlara göre sosyal medyada takipçi sayısını artırma, fenomen olma ve beğenilme isteği, kişilerde benlik karmaşası, kişilik bozuklukları ve depresyona neden olabiliyor.
Bireylerin sosyal medyayı bilinçsiz kullanmasının, benlik karmaşası ve kişilik bozukluklarına yol açabildiği belirtildi.
Sosyal medyadaki benlik arayışıyla ilgili Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde çok fazla zaman harcanması durumunda, "günlük hayattan geri kalma, sorumluluklarını yerine getirememe ve günlük işlevselliğin azalması" gibi sorunların yaşanabildiğini söyledi.
Sayar, "Kişi, zamanla gerçek hayattaki emek ve sabır gerektiren kalıcı ve derin deneyimlerden uzaklaşmaya başlar. Anlık doyum ve tatmini bir an önce sağlamaya çalışarak, uzun süreli doyumları unutur. Sosyal medyada çok vakit geçiren kişi için uzun süreli mutluluğun, neşenin ve derin hislerin yerini yüzeysel ve anlık duygular alır" dedi.
"Sosyal medya, giderek bağımlılığa dönüşüyor"
Sosyal medya kullanımının giderek bağımlılığa dönüştüğüne işaret eden Sayar, bunun alkol ve sigara bağımlılığından bile daha tehlikeli olabileceğinin bir çok araştırmacı tarafından ortaya konulduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her çeşit bağımlılıkta kişi bir aktiviteyi o kadar çok yapar ki o, zararlı bir alışkanlık haline gelir ve bu alışkanlık, kişinin hayatındaki okul, iş, sosyallik gibi önemli alanlarda geri kalmasına ve yanlış tercihler yapmasına yol açabilir. Araştırmalara göre insanlar, internet ve medyadan uzak kaldığı zaman veya cep telefonlarının şarjı bitince, diğer bağımlılıkların yoksunluğuna benzer psikolojik ve fizyolojik sorunlar yaşayabiliyorlar. Bu sorunlar arasında yoğun endişe, depresiflik, nabız yükselmesi ve azalan düşünme kapasitesi yer almaktadır".
Sayar, sosyal medya bağımlılığı olan kişilerin, diğer insanların video ve resimlerini inceleyerek uzun zaman harcayabildiklerinin altını çizerek, "Kişi zaman kavramını kaybetmeye, sürekli sosyal paylaşım sitelerinde gezindiğinden hayatından geri kaldığını kabul etmemeye ve bu durumdan pişman olmamaya başlar. Hayatını sadece sosyal medya üzerinden yaşamaya başlar. Diğer kişilerin kendisini bu konuda uyarmalarını kabul etmez, hatta onlara sinirlenebilir" diye konuştu.
Sayar, "Her ne kadar arkadaşlarla bağlantı kurmak için yapılan internet siteleri de olsa, bu siteler zamanla insanı yalnızlaştırıp, asıl ve gerçek olan ilişkilerden koparır" dedi.
Bireylerin sosyal medyayı bilinçsiz kullanmasının, benlik karmaşası ve kişilik bozukluklarına yol açabildiği belirtildi.
Sosyal medyadaki benlik arayışıyla ilgili Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım sitelerinde çok fazla zaman harcanması durumunda, "günlük hayattan geri kalma, sorumluluklarını yerine getirememe ve günlük işlevselliğin azalması" gibi sorunların yaşanabildiğini söyledi.
Sayar, "Kişi, zamanla gerçek hayattaki emek ve sabır gerektiren kalıcı ve derin deneyimlerden uzaklaşmaya başlar. Anlık doyum ve tatmini bir an önce sağlamaya çalışarak, uzun süreli doyumları unutur. Sosyal medyada çok vakit geçiren kişi için uzun süreli mutluluğun, neşenin ve derin hislerin yerini yüzeysel ve anlık duygular alır" dedi.
"Sosyal medya, giderek bağımlılığa dönüşüyor"
Sosyal medya kullanımının giderek bağımlılığa dönüştüğüne işaret eden Sayar, bunun alkol ve sigara bağımlılığından bile daha tehlikeli olabileceğinin bir çok araştırmacı tarafından ortaya konulduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her çeşit bağımlılıkta kişi bir aktiviteyi o kadar çok yapar ki o, zararlı bir alışkanlık haline gelir ve bu alışkanlık, kişinin hayatındaki okul, iş, sosyallik gibi önemli alanlarda geri kalmasına ve yanlış tercihler yapmasına yol açabilir. Araştırmalara göre insanlar, internet ve medyadan uzak kaldığı zaman veya cep telefonlarının şarjı bitince, diğer bağımlılıkların yoksunluğuna benzer psikolojik ve fizyolojik sorunlar yaşayabiliyorlar. Bu sorunlar arasında yoğun endişe, depresiflik, nabız yükselmesi ve azalan düşünme kapasitesi yer almaktadır".
Sayar, sosyal medya bağımlılığı olan kişilerin, diğer insanların video ve resimlerini inceleyerek uzun zaman harcayabildiklerinin altını çizerek, "Kişi zaman kavramını kaybetmeye, sürekli sosyal paylaşım sitelerinde gezindiğinden hayatından geri kaldığını kabul etmemeye ve bu durumdan pişman olmamaya başlar. Hayatını sadece sosyal medya üzerinden yaşamaya başlar. Diğer kişilerin kendisini bu konuda uyarmalarını kabul etmez, hatta onlara sinirlenebilir" diye konuştu.
Sayar, "Her ne kadar arkadaşlarla bağlantı kurmak için yapılan internet siteleri de olsa, bu siteler zamanla insanı yalnızlaştırıp, asıl ve gerçek olan ilişkilerden koparır" dedi.
2 Yorum Yorum Yaz