Şehir Çocukları ve Kurban
- 04-10-2014
- KATEGORİ Çocuk Eğitimi
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Kurban neredeyse tüm dinlerin ortak bir ibadeti-geleneği olarak geçmişten günümüze kadar süregelmiştir. Bir dinin, fikir akımının takipçileri, kutsadıkları yüce güce sevgilerini belli etmek, onun uğrunda ne gibi fedakarlık yaptıklarını göstermek amacıyla kurban takdiminde bulunmuşlardır. Dolayısıyla küçük çocuklar, neredeyse her toplumda bir kurban inancının içinde büyümüşler, çoğunlukla da kurban merasimine tanık olmuşlardır.
Bu konu ile ilgili Pedagog Mehmet Teber çocuklarda doğru bir kurban algısı oluşturmamız için bakın neler tavsiye ediyor?
Çocuk, kurbanı nasıl yorumlar?
Hiçbir açıklama yapılmazsa, küçük bir çocuğun kurban merasiminde göreceği temel görüntü, yetişkinlerin zorla, acımasızca bir hayvanı öldürme, kanını akıtma görüntüsüdür. Çocuklar gördüklerine göre yorumlama yapar. Açıklama yapılmayan küçük çocuklar, yetişkinlerin neden bunu yaptığını anlamakta zorlanır. Akan kan, hayvanın can çırpınışları, çıkardığı sesler çocuk dünyasında travmatik etkilere yol açabilir. Uykusu düzensizleşebilir, ölüme dair korkulargeliştirebilir ve et yemekten soğuyabilir.
Değişen fiziksel çevre ve çocuk
Bundan çok değil 10-20 yıl öncesinde ölüm ve kan, hayatın bir parçasıydı. Köyde ya da sokak ortamında büyüyen bir çocuk fare, kedi, kurbağa, çekirge, kuş gibi birçok hayvanın ölümüne ve kanına çocukluk döneminde şahit olabiliyordu. Dahası çocuk, sokakta düşe kalka oynarken sürekli dizleri ve dirsekleri kanıyor, başını yaralayabiliyordu. Kısacası ölüm ve kan hayatın bir parçasıydı. Ancak; şehirleşme ile birlikte çocukların hayatından ölüm ve kan çıktı. Çocuklar kendi bedenlerinde bile kan göremez oldular. Çünkü daha iyi korunmaya başladılar. Sokaklarda ise hayvanlar pek yok. Çocuğun görebileceği kan sadece sivrisinek-böcek kanı belki de. Bu nedenle geçmiş dönemde veya kırsal kesimde yaşamış çocuklarla şehirli çocukların kana ve ölüme vereceği tepki çok farklıdır. Kırsal kesimde küçük çocuklar kurban kesimini normal olarak karşılayabilirken, şehirli çocuklar için kurban kesimi travma halini alabilir.
Bundan çok değil 10-20 yıl öncesinde ölüm ve kan, hayatın bir parçasıydı. Köyde ya da sokak ortamında büyüyen bir çocuk fare, kedi, kurbağa, çekirge, kuş gibi birçok hayvanın ölümüne ve kanına çocukluk döneminde şahit olabiliyordu. Dahası çocuk, sokakta düşe kalka oynarken sürekli dizleri ve dirsekleri kanıyor, başını yaralayabiliyordu. Kısacası ölüm ve kan hayatın bir parçasıydı. Ancak; şehirleşme ile birlikte çocukların hayatından ölüm ve kan çıktı. Çocuklar kendi bedenlerinde bile kan göremez oldular. Çünkü daha iyi korunmaya başladılar. Sokaklarda ise hayvanlar pek yok. Çocuğun görebileceği kan sadece sivrisinek-böcek kanı belki de. Bu nedenle geçmiş dönemde veya kırsal kesimde yaşamış çocuklarla şehirli çocukların kana ve ölüme vereceği tepki çok farklıdır. Kırsal kesimde küçük çocuklar kurban kesimini normal olarak karşılayabilirken, şehirli çocuklar için kurban kesimi travma halini alabilir.
Kurban kesimini çocuklar görmeli mi?
Genel olarak sınıflama yapmak gerekirse, kurban kesimini 7 yaş altındaki çocukların görmesi, bu sürece uzaktan da olsa tanık olması doğru değildir. 7-12 yaş arası çocukların da kurban kesiminden uzak tutulması gerekir. Ancak 10-12 yaş arasındaki çocuklar aşırı ısrarcı olurlarsa uzaktan, kana ve kurbanlığın çıkardığı seslere şahit olmayacak şekilde kesimi görebilirler. 12 yaş üstü çocuklar ise bu sürece tanık olabilirler. Ancak bazı çocukların yapısı hassastır ve 12 yaş üstünde olsa bile kurban kesiminden olumsuz etkilenebilir. Bu sürece tanık olmak istemeyen çocukları zorla kesime götürmek yanlıştır.
Genel olarak sınıflama yapmak gerekirse, kurban kesimini 7 yaş altındaki çocukların görmesi, bu sürece uzaktan da olsa tanık olması doğru değildir. 7-12 yaş arası çocukların da kurban kesiminden uzak tutulması gerekir. Ancak 10-12 yaş arasındaki çocuklar aşırı ısrarcı olurlarsa uzaktan, kana ve kurbanlığın çıkardığı seslere şahit olmayacak şekilde kesimi görebilirler. 12 yaş üstü çocuklar ise bu sürece tanık olabilirler. Ancak bazı çocukların yapısı hassastır ve 12 yaş üstünde olsa bile kurban kesiminden olumsuz etkilenebilir. Bu sürece tanık olmak istemeyen çocukları zorla kesime götürmek yanlıştır.
Yetişkinlere ne gibi görevler düşüyor?
Kurban kesimi konusunda pedagogların önerdiği yaş dilimini dikkate alarak hareket etmek ilk adımdır. Bunun yanında, yol kenarlarında, umuma açık herkesin geçip gittiği yerlerde kurban kesmek yanlıştır. Çünkü; oradan bir vesile ile geçmekte olan ve kendisine bu konuda hiçbir açıklama yapılmamış bir çocuk, kanı ve sakatatları görebilir ve olumsuz etkilenebilir. Hatırındabayramlar kan ve ölümle birlikte kalabilir. Üstelik bu durum çevre sağlığı açısından da oldukça sakıncalıdır. O bölgeden bir çocuk geçmiyor olsa bile kana karşı hassasiyeti olan bir yetişkinin geçeceğini dikkate almak gerekir. Bu nedenle kesimi hijyenik, umuma kapalı mekanlarda ehil kişiler ile birlikte yapmak en doğru olanıdır. Yetişkinler çocukları kurban kesiminin olumsuz etkilerinden korumakla beraber kurbanı çocuğa doğru bir şekilde anlatmakla da yükümlüdürler.
Kurban çocuğa nasıl anlatılır?
Kurban Bayramı gelmeden önce her çocukla özel olarak konuşulmalı ve kurban konusu çocuklara açıklanmalıdır. Bu konuşma bayramın ilk gününe bırakılmamalıdır. 7 yaş altındaki çocuklar için‘kurban etmek = hediye etmek’ denklemi kurulabilir.
“Baba, aldığımız ineği ne yapacaksınız?” diye soran bir çocuğa “Allah’a hediye edeceğiz” cevabı verilebilir. “Baba koçların kesilince canı acır mı?” şeklinde soran çocuklara “Çok azcık acıyabilir ama bu acı hemen geçer. Ondan sonra ise onların etlerini çocuklar yer ve büyümeye başlar. Çocuklar büyüyünce o koçlar ‘Yaşasın çocuklar bizim sayemizde büyüdüler’ deyip mutlu olurlar” şeklinde cevap verilebilir.
Çocuklara kurban anlatılırken kurban sosyal boyutu ile anlatılmalıdır. Hediye edilen kurbanların etlerinin fakirlere dağıtıldığı, et yiyemeyen çocukların çok mutlu olduğu çocuklara söylenebilir.
Özetle, hangi yaş diliminde olursa olsun, kurban çocuklar için önemli bir olaydır. Bu önemli olay hakkında aileler daha bayram gelmeden çocuklarına gerekli açıklamalrı yapılmalı, onların ruhunu incitebilecek görüntülerden olnları uzak tutmalı.
mehmetteber.com
0 Yorum Yorum Yaz