Sevgili Kocam!

MektupAdettendir önce sormaliyim ama bu defa farkli olarak "Nasilsin?"degil de ;" nasilim?" diye. Nasilim?. Benden razi misin? Sana iyi bir zevce olmak icin elimden geleni yaptigima Allah katinda sahit olur musun?

Bir ikindi vakti Pierre Lotti 'deki o şirin camiye girdigimizde ayagimdan cikarmaya caliştığım botlarimla cebelllesirken ben, başucumda bekledigini farkettigimde biraz şaşkinlik biraz mahçubiyet ile mirildanmistim; "lutfen siz beklemeyin,buyurun içeri.." Sen ise ; " kapi acilirsa, size çarpacak, onu tutuyorum" dediğinde, o vakte kadar gidip-gelen hislerime son noktayi da koyacak: " Evet,ben bu adamla evlenmeliyim" diyecektim.

O günlerden yedinci senemizi tamamlamak uzere olduğumuz şu günlere değin, ayni merhamet ve vicdanin işigini hiç eksiltmedin üstümden..

Bildiğim,duydugum kocalardan değildin sen. Evde yemek bulamadiğinda hesap sormak yerine , buzdolabindan cikardigin eti tavada kavurup " hadi avrat yiyelim"diyebiliyordun,. Ben de biraz mahcubiyetle ama itiraf etmeliyim ki en cok da pişkinlikle bu teklifine icabet ediyordum.

Işten eve donduğunde karsilastiğin daginik evden dolayi yasadigin hayal kirikligina mukabil ,belki tembelligimi belki ihmalkarliğimi yüzüme vurmuyor, meseleye kari-koca zaviyesinden degil de ait oldugumuz üst kimliklerimizi hatirlatarak yaklaşiyor , beni agresifleştirmeden tefekküre sevkediyordu sözlerin:

"Bir müsluman ailenin evi böyle mi olmali ki acaba?"

"Ben insanlara ii buyurmayi sevmem" diyen Rasulullah sav ümmetinden bir fert olarak, haniminin elinden çay içmek istedigin vakit emir veriyor görünmekten korkarcasına soruyordun; "kocana çay demlemek istemez miydin Sultan?"

Kötülüğe kötülükle karşilik vermenin olmadiği dinimizde, cahilliklerime cahillikle ; kabaliklarima kabalikla cevap vermedin. Kusurlarimi gece oldun örttün, korkakliklarımda teşvik edip cesaretlendirdin beni.

Mesai sonrasi enerjini arkadaslarinla yada sosyal medyada malayaniyle tüketmeyip yuvana döndüğün ,çocuklarımıza ilgili ve sevecen bir baba olduğun, hamileliklerimde şişmis koca burnum ve patlamaya hazır karnımla bile beni dünyanin en guzel kadını olduğuma inandırdığın ve belki de en önemlisi rızkımızı helalinden kazanmak adina gösterdiğin özen için sana, çocuklarımız ve kendi adıma çok çok tesekkur ederim.

Mektubumu, nişanlıyken sana bizim icin yazdığım hikayecekde; yuvasından kopan kırık kanatlı güvercin ile uzak diyarların soğuk memleketi arasındaki aşkda, güvercinin memlekete seslendiği gibi tekrar seslenerek noktalamak isterim:

"Seni tüm mevsimlerinle ruhuma sararim,

Senden tek dileğim; sen benim kanadım ol, ben senin baharın.."

Seni Seviyorum:)

 

*Eşinize yazdığınız mektuplarınızı tugbaakbeyinan@gmail.com adresine ulaştırabilirsiniz.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

28 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz