Dişi Kuş(a) Dikkat!



Bu yasanın sunulmasından itibaren erkekleri ister istemez bir korku saldı.Kadınlar zannetmeyin ki bu korkuları bu yasadan dolayı.Onlarda ki bu korku evleneceğim, ya da kalbimin sahibi bir gün, kendi yuvalarında huzuru sağlayamamış, saliha kadın olamamış biri gelip, gül gülistan olan şu güzel yuvamı bozmak için kendilerine veremedikleri akıllarıyla, benim temiz yürekli hanımımın aklına girerlerse diye korkar olmaya başladılar.Haklılarda.

Sakın ola ki demeyin o zaman geçinmeyi bilsinler.Unuttuğunuz bir şey var.Evlenirken, iki taraf da özellikle bir cümle için birlikte evet derler, o anın heyecanımı olsa gerek bu cümle 2 ay sonra unutulur.Nedir o cümle?İyi günde kötü günde beraber olmak.İnsanız her anımız güllük gülistanlık geçmeyebilir.Bazen hüzünlü bazen fırtınalı hatta bazen de kasırgaya dönüşebilir, bazen de gül bahçesi gibi kokar yuvamız…İşte böyle kasırgalı fırtınalı hüzünlü durumlarda KADINA daha çok iş düşer.Velhasıl,Yuvayı dişi kuş yapar diye boşuna da denmemiş.Bunu da kimse gurur meselesi yapmasın.

Koca evine geldiğinde sürgündeymiş gibi hissetmemeli.Yuvasına geldiğinde,Erkek kimseye belli etmediği o canını yangınlardan yargılardan kavgalardan sıyırmak ister karısının sol yanında.O köpüren dalgalarını karısında dindirmek ister, Karısının yanında sükuna ermek ister.Akıllı kadın erkeğine sarılıp sessizliği birlikte dinlemeyi ve öfkesini dindirmeyi bilir.

Kadın erkeğinin toprağıdır, erkeğindeki elektronlarını, kadın alır onları nötürler.Yani topraklama görevi kadına düşer.Sonra İki kişi birbirine sarılıp susarlarsa o ortama sevgi tohumları atılır ve yavaş yavaş yeşermeye başlar.

Kadın duacıdır, yeri geldiğinde susmayı bilmeli, susarken de derunundan erkeğine dua ile güç verir.Yani erkeğini güçlü kılan kadınıdır.

Ne güzel de söylemiş şems, "ya rabbi yarattıkların arasında benim dostluğuma dayanabilecek biri yok mu?"

Erkeği için kadını, kadını için erkeği vardır.

Son olarak bu yasa için birkaç şey söylemek istiyorum.

Adaletli olmayan bir kanunun kabul olduğu bu devirde "yuva kurmak" kurulan yuvayı devam ettirmek her kadının harcı değildir. Eskiden bir evlenildi mi ölünceye kadar denilirdi, şimdi evliliği öldürene kadar devam.Ne de olsa anlaşamazsak ayrılırız anlayışı var maalesef ki.İnşallah ortalık yalan evliliklerle başlayıp, erkeği bitirmeye çalışan kadınlarla dolmaz.Veya bu yasanın gazına gelip yuvası dağılan insanlarla dolmaz inşallah.

Bu yazıyı yazarken radyodan Özhan Eren'e ait bir türkü dinledim, Sitede Ademler-Havvalar bölümünde bu yasa ile mağdur olan, olacak kardeşlerimizin yazdıklarını okuyunca bu “türkünün Sözleri bana kenzi mahvi (gizli hazine) gibi geldi.

Öyle bir tuzağa düştün ki gönlüm,

Buna yangın derler a canım sevdalık değil,

Öyle bir uzağa düştün ki gönlüm

Buna sürgün derler a canım ayrılık değil.

Ben de bu şarkının bu kısmını şu şekilde çeviriyorum.

Öyle bir kanun düştü ki yuvamıza,

Buna erkeği bitirme derler a canım kadın hakkı(veya aile hakkı) değil

Öyle bir uzağa, tuzağa düştün ki kadınım,

Buna süründür, ayrıl derler a canım devam değil.

Vesselam..

Gülnur ÖZDEMİR


Bunlar da ilginizi Çekebilir

7 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz