Erkeğe Ceza Verme Zorunluluğumuz Var
- 27-07-2018
- KATEGORİ Duyun Sesimi
- YAZAR Sema Maraşlı
Bir Adem Diyor ki...
Eşimi, çocuklarımı, çevremi ve yaşamayı seven birisiyim. Daha bir kişinin bile kalbini kırmayan bir adamım. Yaşım 50'ye dayanmış durumda. Bu yaşıma kadar sürekli eşimi idare etmeye çalıştım. Ama sabır bir yere kadar...
Eşimin yaptığı yanlışları yüzüne karşı anlattığımda hatasını kabullenen ama bundan ders çıkaramayan, aradan geçen bir kaç gün sonra tekrar aynı hataları yapan eşimin ne zaman beni anlayacağını beklemek ile geçiyor hayatım.
Evlendiğimiz günden buyana benim sürekli bir dostumun olduğunu yüzüme karşı ve hatta çocuklarımın yanında bunu haykırarak söylemesi bir erkek olarak beni aciz duruma düşürmüştür.
Hayatımda daha benim bile görmediğim dostum olduğu iddia edilen kadını bir de ben görebilsem...
Her gün tartışma, her zaman bir üstünlük taslama, her gün sen bunu yaptın diye diye yaşanan büyük tartışmanın sonucunda soluğu mahkemede aldık...
Yaşanan tartışmanın sonucu eşimin ailesinin olaya müdahil olması, benim yaşadığım çevremde kendi arkadaşlarıma karşı ağır küfürler, ağır hakaretler ve söylemlerin beni yerden yere vurduğunu eşim az da olsa sonradan anladı.
Fakat kendi ailesinin yapmış olduğu baskı karşında boyun eğen eşim polise 6284 ten hakkımda şikayette bulunmuş.
Maalesef benim haberim olmasın diye ne kadar uğraşsa da kanuni yaptırımlar sonucu kamu davasına çevrilerek, hakkımda dava açılmış. Eşim her ifadesinde şikayetçi olmadığını dile getirse de mahkemede hakim tarafından ben ağır bir suçlu gibi yaptırımlarla karşılaştım.
Ben eşime her defasında nasihat ettim. Anlamadı yada anlamak istemedi. Çevremizde oturan ya da benim çalıştığım iş yerlerindeki arkadaşlarımın hanımları ile günlük kadın oturmasında her kadının kocasını eleştirmesi sonucu sanki o kötü koca benmişim gibi üzerime yürümesi ve olmayan bir şeye inanarak, bunları bana empoze etmesi ve kendisine yapılan şakaları bile ciddiyete alan eşim, mahkeme gününde süt dökmüş kedi gibi suskun ve mahkemenin mağdur olarak gördüğü eşim bana "Ne olursun mahkemede sesini çıkarma, hakime bir şey deme" diyerek ne kadar pişman olduğunu gösterdi.
Mademki şikayet ediliyorum, aynı evde yaşarken benim nasıl haberim olmaz. Sonradan her şey açığa çıkınca böyle bir hata yaptık, şikayette bulunduk dese bile benim o mahkeme salonunda yankesicilerin, cinsel tacizcilerin ve bir çok suçlunun aynı salonda bulunmaktan ne kadar bedbaht olduğumu anlatmaya ne kelimeler ne de cümlelerim yeter.
Hayatımda daha bir kere bile kötü bir olaya karışmamış, karakolun yerini dahi bilmeyen ben soluğu nitekim mahkemede aldık.
İlk defa hakim karşısına çıkmanın şaşkın bakışları içindeyken, hakim bana "anlat" dediğinde "Neyi anlatayım hakim bey, eşim beni uçan dişi sinekten bile kıskanıyor, benim bütün her şeyimi bilmek istiyor, benden sürekli şüpheleniyor, benim bir dostum varmış gibi bana psikolojik şiddet uyguluyor, sosyal paylaşım sitelerinde ne yapmışım ne konuşmuşum bilmek istiyor" diye konuşurken,
Hakim bana "Bize bunları anlatma bize olay günü nasıl oldu onu anlat" dedi.
Ülkemde gelinen noktanın artık kadından taraf olduğunu, erkeğin kadın karşısında kanunlar tarafından sürekli suçlu olduğunu gördüm. Üzüldüm.
Hakimin beni hiç dinlememesi sadece eşimin dediklerine kulak vermesi ve sonucunda Hakim: "Bizim aile kavgalarında erkeğe ceza verme zorunluluğumuz var" diyerek, bana ceza vermesi ülkemizde ki yaşanan adaletsizliği bir kez olsun benim de yaşamam beni daha çok bedbaht bir hale getirmiştir.
Halen eşim ile aynı evde çocuklarımızın yanında yaşıyoruz. Tabi insanın başına böyle bir iş gelince araştırmadan duramıyor insan. Boşanma sonucunda ne olur ne olmaz diye araştırdım. Baktım ki maddi olarak çok yıpranacam. Sesimi çıkarmadım. Dedim ki hele şu çocuklarım bir büyüsün. Evden ayrılsınlar. Sonrasında yapmam ne gerekiyorsa elbette gereğini yapacağım.
Erkeklerin değersizleştirilmesi ve hatta erkeğin yıllar boyunca yaz kış demeden zorlu çalışmalar sonucu almış olduğu bir evden dışarıya atılması bu adalet sisteminin ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bütün kadınları aynı kefeye koymak haksızlık olur. Tanıdığım bir çok kadın eşinin yaptığı olumsuzluklara görmezden gelen, "kocam ne yaparsa en iyisini yapar, her zaman kocamın arkasındayım" diyen kadınları bu konuşmamdan tenzih ederim.
Temennim yazmış olduğunuz bu mektubu inşallah Sayın Başkanım okur ve gereğini yapar. Biz erkekleri kadınlara mahküm eden siyasetçilerimiz, düşünmelidirler ki artan kadın cinayetlerinde kadınlara verilen bu hakların bir sonucudur.
Saygılarımla....
7 Yorum Yorum Yaz