Neden Bir Kadının Yalanıyla Hayatım Kararsın?

Bürokraside ve siyasette parlayan bir yıldızdım. Bir çok projede görev aldım. Suç İşlemeye Meyilli Gençlerin Eğitimi (SİMGE) projesini yazdım uyguladım. Ödüller aldım.

Ta ki bir ilçede belediye başkanı olarak ismim çıkıncaya kadar saygın bir değerdim. Önce siyasi Sonra bürokrasi baskılara maruz kaldım.

Bir arkadaşın ofisinde çalışırken bir tanıdık kadın geldi. Para istedi. Daha önceden de para yardımı yaptığım birisiydi. Durumumun müsait olmadığını söyledim. Sinkaflı bir kelime kullanınca bende defol git dedim.

İki saat sonra karakoldan aradılar gittim. Kadın bana sarıldı elledi diye şikayet etmiş. Polis rapor için doktora götürmek istemiş rahatsız değilim. "Doktora gitmeyeceğim" demiş.

Tanık yok rapor yok sadece kadının beyanından 102/1 “Basit Cinsel Saldırı “ suçundan 4 yıl 2 ay ceza aldım. Memuriyetim gitti, itibarım gitti, şeker ve kalp hastası oldum. Ailem dağıldı, üstüne ceza evi yolu.

Hiç bir delilsiz böyle bir ceza reva mı? O dul kadın hayatını yaşıyor, hiç çalışmadan ev almış. Ben ise her şeyimi kaybettim, ölmeyi bekliyorum.

İstinafa dosyam 15.10.2018 tarihinde evrak kayda giriyor ve 29.11.2018 de karar verilip onanıyor ve bu esnada belediye başkan aday adayı idim. 44 günde dosyam öne alınıp onanıyor.

Yemin ederim ki bir iftira ve "kadının beyanı esastır" denilerek hayatım karardı.

Sadece uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum. Ötenazi istiyorum.

Mustafa Delifişek