En Güzel Örnek Hz. Muhammed (s.a.v)
- 28-10-2020
- KATEGORİ Haberler
- YAZAR Sema Maraşlı
Allah'ın Rasulü Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin dünyayı şereflendirdiği Mevlid Kandilinizi tebrik ederim.
Bu kutlu gece Ümmeti Muhammede hayırlı ve bereketli olsun. Rasulullah efendimizin sünnetlerini ihya etmek ve bilmediklerimizi öğrenmek ve uygulamak için vesile olsun.
(Ey Resûlüm!) De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.” (Âl-i İmrân suresi 31. âyet-i kerîme)
Rabbim Rasulullah'ı örnek almayı nasip eylesin. O"nun her işi bir hikmet iledir.
Günlük hayatta sıradan gibi görenen davranışları da hikmetlidir. Fıtrata en uygun ve bizler için en faydalı davranışlardır.
Rabbim bizleri onun yolunda hayırlı ümmet eylesin. Amin.
Elimde sahih hadisi şeriflerle hazırlanmış değerli bir kitap var. Şahver Çelikoğlu hanımefendinin " Şemâl-i Şerîf" kitabı. Kitaptan sizler için kısa kısa seçtiğim bölümler:
Rasûl-i Ekrem yolda karşılaştığı kimselere önce selam verirdi.
İşaret ettiği zaman parmağı ile değil, eli ile işaret ederdi.
Bir tarafa döndüğünde tüm vücudu ile dönerdi.
Hayret edip şaştığı zaman avucunu tersine çevirirdi.
Konuştuğu zaman sağ elinin ayasını sol elinin başparmağı ile birleştirirdi.
Kendine özel yer edinmezdi. Belirli oturma yeri edinmekten insanları nehyederdi.
Yanında bulundurdukları şeyler: Tarak, ayna, misvak, kürdan, makas, sürmedan."
Eşyalarına ve hayvanlarına ayrı ayrı isimler vermiştir. At, deve, koyunlarına, kılıç ve yaylarına güzel isimler vermiştir.
Hayvanlarına kesinlikle kör, topal, uyuz... gibi küçük düşürücü sıfatlarla adlandırmamıştır.
Hayvanlara insan ismi de vermemiştir.
Bir şey verip alırken sağ ile ile verir, sağ eli ile alırdı. Bütün güzel işleri sağ el, sağ ayak ile sağdan yapardı.
Abdest ve gusülde, saçlarını tarayıp yağladığında, ayakkabılarını giydiğinde...
Sol tarafı,
Tuvalete girerken, burun temizlerken, küçük ve büyük abdest temizliklerinde, ayakkabı ve elbise çıkarırken, cami ve benzeri yerlerden çıkarken sol el, sol ayak kullanırdı.
Tek ayakkabı ile yürümeyi uygun görmemiştir.
Suyu dinlene dinlene içerdi. "Suyu yudum yudum değil, emerek için" buyurmuştur. İçilen kabın içine nefes bırakmayı yasaklamıştır. Su içmeye besmele ile başlayıp elhamdulillah diyerek bitirmeyi tavsiye etmiştir.
Beyaz giymeyi sever ve beyaz giymeyi tavsiye ederdi.
Her gece yatağına geldiği zaman iki elini birleştirir; avuçlarının içine ihlas suresi, felak ve nas surelirini okuduktan sonra avucunun içine üfler, vücudunun her tarafına sürerdi. Önce başından başlar, yüzüne ve bütün vücudana aşağıya doğru devam ederdi. Bunu üç kez tekrar ederdi.
Uyuyacağı zaman sağ elinin ayasını, sağ yanağının altına koyardı.
Namazların farzından sonra dua edilmesini tavsiye ederdi. Özellikle tavsiye ettiği ayetlerde olmuştur. "Her kim farz namazlarından sonra Âyete'l Kursi ile ihlas okursa o kimsenin cennete girmesine ölümden başka engel kalmaz.
Başka bir zamanda ihlas, felak ve nas surelirini okumayı da tavsiye etmiştir.
Hasta ziyaret eder ve hasta ziyaret edilip ziyaretin kısa tutulmasını tavsiye ederdi. Hasta ziyaretinde
"Zararsız geçmiş olsun, günahlarınıza kefarettir inşallah" derdi.
Hastanın ağrıyan yerine elini koyar ve öylece dua ederdi.
Hiçbir yemeği beğenmemezlik etmez, yemek ile ilgili olumsuz bir şey söylemez, arzu ederse yer, etmezse bırakırdı.
Sözleri tane taneydi.
"Rasulullah sizin konuştuğunuz gibi konuşmazdı.Konuşurken ağır ağır konuşur, sözlerinin arasına fasıla koyardı. Onu dinleyen söylediğini derhal ezberlerdi. Ağır konuşması kimseye sıkıntı vermezdi." (Hz Aişe)
"Rasulullah'ın sözü sizin sözü birbirine zincirlediğiniz gibi oyalayarak irad etmek îtiyâdında değildi. O (s.a.v) ayıra ayıra söylerdi, dinleyenlerin gönüllerine sinerdi." (Hz.Aişe)
"Rasulullah (s.a.v) Söylediği sözün üzerine düşünebilmek için bazen üç kez tekrar ederdi." (Enes bin Malik)
Hiç kimseden yapamayacağı bir şeyi istememiş, alamayacağı bir şeyi beklememiştir.
Kendi işlerini kendi yapar, kimseden bir şey istemezdi.
Uhut gazvesinde yaralanıp kanayan parmağına:
"Ey parmak niçin elem çekersin, biraz kan aktı senden. Sen Allah yolunda böyle oldun." demiştir.
Çok dua eder ve duanın çokça yapılmasını tavsiye ederdi. Yaptığı dualardan biri:
"Allah'ım fayda vermeyen ilimden,
Kabul olunmayan duadan,
Kokmayan kalpten,
Doymayan nefisten sana sığınırım."
Rasulullah efendimiz, secdede dua edilmesini tavsiye ederdi. "Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede olduğu andır. O halde siz secdede duayı çok edin." buyurmuştur.
Rasulullah Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Sebebini soranlara:
"O gün dünyaya geldim ve Kur'ân-ı Kerim de o gün nazil oldu." derdi.
Çok mütebessimdi. Güzel ahlaklı, yumuşak huyluydu. " Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise hayırdan mahrum olur." buyurmuştur.
Not: Sünnetlerin ihyası için sizlerden de katkı bekliyorum.
Bu kutlu gece Ümmeti Muhammede hayırlı ve bereketli olsun. Rasulullah efendimizin sünnetlerini ihya etmek ve bilmediklerimizi öğrenmek ve uygulamak için vesile olsun.
(Ey Resûlüm!) De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.” (Âl-i İmrân suresi 31. âyet-i kerîme)
Rabbim Rasulullah'ı örnek almayı nasip eylesin. O"nun her işi bir hikmet iledir.
Günlük hayatta sıradan gibi görenen davranışları da hikmetlidir. Fıtrata en uygun ve bizler için en faydalı davranışlardır.
Rabbim bizleri onun yolunda hayırlı ümmet eylesin. Amin.
Elimde sahih hadisi şeriflerle hazırlanmış değerli bir kitap var. Şahver Çelikoğlu hanımefendinin " Şemâl-i Şerîf" kitabı. Kitaptan sizler için kısa kısa seçtiğim bölümler:
Rasûl-i Ekrem yolda karşılaştığı kimselere önce selam verirdi.
İşaret ettiği zaman parmağı ile değil, eli ile işaret ederdi.
Bir tarafa döndüğünde tüm vücudu ile dönerdi.
Hayret edip şaştığı zaman avucunu tersine çevirirdi.
Konuştuğu zaman sağ elinin ayasını sol elinin başparmağı ile birleştirirdi.
Kendine özel yer edinmezdi. Belirli oturma yeri edinmekten insanları nehyederdi.
Yanında bulundurdukları şeyler: Tarak, ayna, misvak, kürdan, makas, sürmedan."
Eşyalarına ve hayvanlarına ayrı ayrı isimler vermiştir. At, deve, koyunlarına, kılıç ve yaylarına güzel isimler vermiştir.
Hayvanlarına kesinlikle kör, topal, uyuz... gibi küçük düşürücü sıfatlarla adlandırmamıştır.
Hayvanlara insan ismi de vermemiştir.
Bir şey verip alırken sağ ile ile verir, sağ eli ile alırdı. Bütün güzel işleri sağ el, sağ ayak ile sağdan yapardı.
Abdest ve gusülde, saçlarını tarayıp yağladığında, ayakkabılarını giydiğinde...
Sol tarafı,
Tuvalete girerken, burun temizlerken, küçük ve büyük abdest temizliklerinde, ayakkabı ve elbise çıkarırken, cami ve benzeri yerlerden çıkarken sol el, sol ayak kullanırdı.
Tek ayakkabı ile yürümeyi uygun görmemiştir.
Suyu dinlene dinlene içerdi. "Suyu yudum yudum değil, emerek için" buyurmuştur. İçilen kabın içine nefes bırakmayı yasaklamıştır. Su içmeye besmele ile başlayıp elhamdulillah diyerek bitirmeyi tavsiye etmiştir.
Beyaz giymeyi sever ve beyaz giymeyi tavsiye ederdi.
Her gece yatağına geldiği zaman iki elini birleştirir; avuçlarının içine ihlas suresi, felak ve nas surelirini okuduktan sonra avucunun içine üfler, vücudunun her tarafına sürerdi. Önce başından başlar, yüzüne ve bütün vücudana aşağıya doğru devam ederdi. Bunu üç kez tekrar ederdi.
Uyuyacağı zaman sağ elinin ayasını, sağ yanağının altına koyardı.
Namazların farzından sonra dua edilmesini tavsiye ederdi. Özellikle tavsiye ettiği ayetlerde olmuştur. "Her kim farz namazlarından sonra Âyete'l Kursi ile ihlas okursa o kimsenin cennete girmesine ölümden başka engel kalmaz.
Başka bir zamanda ihlas, felak ve nas surelirini okumayı da tavsiye etmiştir.
Hasta ziyaret eder ve hasta ziyaret edilip ziyaretin kısa tutulmasını tavsiye ederdi. Hasta ziyaretinde
"Zararsız geçmiş olsun, günahlarınıza kefarettir inşallah" derdi.
Hastanın ağrıyan yerine elini koyar ve öylece dua ederdi.
Hiçbir yemeği beğenmemezlik etmez, yemek ile ilgili olumsuz bir şey söylemez, arzu ederse yer, etmezse bırakırdı.
Sözleri tane taneydi.
"Rasulullah sizin konuştuğunuz gibi konuşmazdı.Konuşurken ağır ağır konuşur, sözlerinin arasına fasıla koyardı. Onu dinleyen söylediğini derhal ezberlerdi. Ağır konuşması kimseye sıkıntı vermezdi." (Hz Aişe)
"Rasulullah'ın sözü sizin sözü birbirine zincirlediğiniz gibi oyalayarak irad etmek îtiyâdında değildi. O (s.a.v) ayıra ayıra söylerdi, dinleyenlerin gönüllerine sinerdi." (Hz.Aişe)
"Rasulullah (s.a.v) Söylediği sözün üzerine düşünebilmek için bazen üç kez tekrar ederdi." (Enes bin Malik)
Hiç kimseden yapamayacağı bir şeyi istememiş, alamayacağı bir şeyi beklememiştir.
Kendi işlerini kendi yapar, kimseden bir şey istemezdi.
Uhut gazvesinde yaralanıp kanayan parmağına:
"Ey parmak niçin elem çekersin, biraz kan aktı senden. Sen Allah yolunda böyle oldun." demiştir.
Çok dua eder ve duanın çokça yapılmasını tavsiye ederdi. Yaptığı dualardan biri:
"Allah'ım fayda vermeyen ilimden,
Kabul olunmayan duadan,
Kokmayan kalpten,
Doymayan nefisten sana sığınırım."
Rasulullah efendimiz, secdede dua edilmesini tavsiye ederdi. "Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede olduğu andır. O halde siz secdede duayı çok edin." buyurmuştur.
Rasulullah Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Sebebini soranlara:
"O gün dünyaya geldim ve Kur'ân-ı Kerim de o gün nazil oldu." derdi.
Çok mütebessimdi. Güzel ahlaklı, yumuşak huyluydu. " Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise hayırdan mahrum olur." buyurmuştur.
Not: Sünnetlerin ihyası için sizlerden de katkı bekliyorum.
5 Yorum Yorum Yaz