Erkek Kavvam Olmadığında
- 02-05-2016
- KATEGORİ Kavvam Erkek
- YAZAR Sema Maraşlı
“Gerçekle yaralanmak bir yalanla oyalanmaktan daha iyidir.” (Khaled Hosseini)
ERKEK KAVVAM OLMADIĞINDA ("Huzur Bulalım Diye" Kitabından)
Ailelerin çoğunda en temel problem erkeklerin evde reis olmaması, Allah'ın verdiği görevi yerine getirmemesi ya da getirememesi. Erkeklerin kimi, reisliği hanıma devretmiş, yan gelip yatıyor (fakat huzursuz), kimi de gücünü kötüye kullanıyor, ailesine zulmediyor. Kimi de nasıl reislik yapacağını bilmiyor, bocalayıp duruyor. Oysa aileden erkek sorumludur. Erkeğin bu görevi acilen üstlenmesi ve idarecilik konusunda çaba göstermesi ve kendini geliştirmesi gereklidir.
Mesela, iyi huylu bir erkek, ibadetlerini yapıyor, kimseyi incitmemeye çalışıyor, kazanıp getiriyor, karısının ve çocuklarının emrinde, yatak verirlerse yatıyor, yemek verirlerse yiyor, şunu yap derlerse yapıyor, bağırırlarsa susuyor, kızarlarsa özür diliyor... Aman tek yuvam yıkılmasın diye ondan ne istenirse yapıyor. Şimdi bu kişi iyi bir koca, iyi bir baba gibi görünüyor olabilir (aslında iyi bir koca da olamaz, iyi bir baba da olamaz bu hâliyle) peki iyi bir mümin olmuş mudur? Olmamıştır zira Allah’ın ona verdiği kavvam-yönetici sorumluluğunu üstlenmemiştir.
Kadın otoritesine boyun eğmiş kocalar!
“Kaç yıllık evliyiz, bugüne kadar kavvam olamamışız, bu saatten sonra olmaz artık.” demeyin.
“Ah ben ne yapacağım! Karım hayatta kabul etmez benim reisliğimi, uğraşamam daha.” demeyin.
“Ya şimdi kavvam olayım derken huzursuz olursak ya boşanırsak, ben ne yaparım? Çocuklarım ne yapar?” demeyin.
Siz evliliği götürmek zorunda değilsiniz, kavvam olmak zorundasınız. Sorumluluk almaktan korkmayın. Allah için adım attığınızda, Allah yardımcınız olur.
Rızkınız ayrıysa eşinin ayağının altında paspas olsan boş. Karın“Artık bana heyecan vermiyorsun, seni artık sevmiyorum” gibi bir sebeple de ayrılabilir. Zira günümüzde boşanma davalarını daha çok kadınlar açıyor ve gösterdikleri sebepler genellikle böyle sebepler. Ya da karın kendine güvenli bir adam görüp ona tutulup terk edecektir seni. Ya da bir ömür boyu seni onu mutsuz etmekle, hasta etmekle suçlayacaktır. Yani şu anki hâlinden daha kötü olmayacak hâlin. Yap tercihini. Tercihin Allah’ın emirleri mi, karının istekleri mi?
“Ben karımla baş edemem, onu Allah’a havale ettim.” diyen erkekler var. Yani erkek cüzi iradesini kullanmıyor, külli iradeye havale ediyor. Oysa önce o kendi cüzi iradesini kullanmalıydı, o bundan mesul. Erkek böyle söyleyerek ancak; sinik, ezik hâline kılıf uydurur ve vicdanını rahatlatmaya çalışır.
Kadın iktidarında erkek, içten içe kendini yer, kendine olan saygısını kaybeder, hayat enerjisi azalır. Testosteronu düşer, bıkkındır, yorgundur. Kavvam olma isteği bile duymayabilir. İzzet ve şerefini terk etmiş bir erkekten geriye hiçbir şey kalmaz. Kendini celladına teslim etmiş mahkûm gibidir. Karısı ile uğraşacak gücü de enerjiyi de kendinde bulamayabilir. Fakat niyet edip Allah rızası için yola çıkarsa gücü de enerjiyi de bulur. Bazı genç erkekler de soruyorlar: “Nasıl kavvam olacağımızı bilmiyoruz. Ne yapmalıyız?” diye. Onlara yol haritası olsun diye şunları söyleyebilirim: Önce Allah’a güvenin...
ERKEK KAVVAM OLMADIĞINDA ("Huzur Bulalım Diye" Kitabından)
Ailelerin çoğunda en temel problem erkeklerin evde reis olmaması, Allah'ın verdiği görevi yerine getirmemesi ya da getirememesi. Erkeklerin kimi, reisliği hanıma devretmiş, yan gelip yatıyor (fakat huzursuz), kimi de gücünü kötüye kullanıyor, ailesine zulmediyor. Kimi de nasıl reislik yapacağını bilmiyor, bocalayıp duruyor. Oysa aileden erkek sorumludur. Erkeğin bu görevi acilen üstlenmesi ve idarecilik konusunda çaba göstermesi ve kendini geliştirmesi gereklidir.
Mesela, iyi huylu bir erkek, ibadetlerini yapıyor, kimseyi incitmemeye çalışıyor, kazanıp getiriyor, karısının ve çocuklarının emrinde, yatak verirlerse yatıyor, yemek verirlerse yiyor, şunu yap derlerse yapıyor, bağırırlarsa susuyor, kızarlarsa özür diliyor... Aman tek yuvam yıkılmasın diye ondan ne istenirse yapıyor. Şimdi bu kişi iyi bir koca, iyi bir baba gibi görünüyor olabilir (aslında iyi bir koca da olamaz, iyi bir baba da olamaz bu hâliyle) peki iyi bir mümin olmuş mudur? Olmamıştır zira Allah’ın ona verdiği kavvam-yönetici sorumluluğunu üstlenmemiştir.
Kadın otoritesine boyun eğmiş kocalar!
“Kaç yıllık evliyiz, bugüne kadar kavvam olamamışız, bu saatten sonra olmaz artık.” demeyin.
“Ah ben ne yapacağım! Karım hayatta kabul etmez benim reisliğimi, uğraşamam daha.” demeyin.
“Ya şimdi kavvam olayım derken huzursuz olursak ya boşanırsak, ben ne yaparım? Çocuklarım ne yapar?” demeyin.
Siz evliliği götürmek zorunda değilsiniz, kavvam olmak zorundasınız. Sorumluluk almaktan korkmayın. Allah için adım attığınızda, Allah yardımcınız olur.
Rızkınız ayrıysa eşinin ayağının altında paspas olsan boş. Karın“Artık bana heyecan vermiyorsun, seni artık sevmiyorum” gibi bir sebeple de ayrılabilir. Zira günümüzde boşanma davalarını daha çok kadınlar açıyor ve gösterdikleri sebepler genellikle böyle sebepler. Ya da karın kendine güvenli bir adam görüp ona tutulup terk edecektir seni. Ya da bir ömür boyu seni onu mutsuz etmekle, hasta etmekle suçlayacaktır. Yani şu anki hâlinden daha kötü olmayacak hâlin. Yap tercihini. Tercihin Allah’ın emirleri mi, karının istekleri mi?
“Ben karımla baş edemem, onu Allah’a havale ettim.” diyen erkekler var. Yani erkek cüzi iradesini kullanmıyor, külli iradeye havale ediyor. Oysa önce o kendi cüzi iradesini kullanmalıydı, o bundan mesul. Erkek böyle söyleyerek ancak; sinik, ezik hâline kılıf uydurur ve vicdanını rahatlatmaya çalışır.
Kadın iktidarında erkek, içten içe kendini yer, kendine olan saygısını kaybeder, hayat enerjisi azalır. Testosteronu düşer, bıkkındır, yorgundur. Kavvam olma isteği bile duymayabilir. İzzet ve şerefini terk etmiş bir erkekten geriye hiçbir şey kalmaz. Kendini celladına teslim etmiş mahkûm gibidir. Karısı ile uğraşacak gücü de enerjiyi de kendinde bulamayabilir. Fakat niyet edip Allah rızası için yola çıkarsa gücü de enerjiyi de bulur. Bazı genç erkekler de soruyorlar: “Nasıl kavvam olacağımızı bilmiyoruz. Ne yapmalıyız?” diye. Onlara yol haritası olsun diye şunları söyleyebilirim: Önce Allah’a güvenin...
20 Yorum Yorum Yaz