Erkeklere Karşı Savaş
- 31-12-2012
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı
Başlık bana ait değil. Amerikalı yazar Suzanne Venker geçen haftalarda Fox News’ta yayınlanan yazısına attı bu başlığı: ‘Erkeklere Karşı Savaş’ Suzanne Verker yazı ile gündeme bomba gibi düştü ve söyledikleri Amerika'nın hatırı sayılır pek çok gazetesinde ve televizyon programında hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Suzanne Venker bu yazıyı sanki benim yazılarımı okuyup da yazmış gibi geldi bana. Neyse Amerika'dan da olsa benim gibi düşünen yazarların varlığı sevindirici. Rabbim ülkemdeki kadın yazarlara da uyanıklık versin.
Suzanne Venker yazısına Pew Araştırma Merkezi’nin 18-34 yaş arası kadın ve erkeklerle yaptığı araştırma sonuçlarını sunarak başlıyor: Başarılı bir evlilik yapmanın hayatlarındaki en önemli şey olduğunu belirten eğitimli ve çalışan kadınların oranı 1997 yılına göre, yüzde 28’den 37’ye çıkmasına rağmen aynı yaş grubundan erkeklerle yapılan anketlere göre bunu belirten erkeklerin oranı ise yüzde 35’ten 29’a gerilemiş.
Kadınların artık kadın değil
Suzanne Verker kadınların erkeklerden çok daha iyi eğitim görmesi ve toplumdaki iş gücünün büyük bir kısmını elde etmiş olmasının, kadınla erkeğin arasındaki uyumu bozduğunu kadın devriminden bu yana, erkeklerin büyük bir değişim göstermediğini kadınların ise dramatik bir şekilde farklılaştığını kadınlıklarını kaybettiğini söylüyor: “Kadınlar öfkeliler ve sebebini hiç bilmeden sürekli savunma halindeler. Çünkü iş hayatındaki rekabet erkekleri bir düşman olarak sundu. Erkekleri kendi alanlarından kovdular ve oraya yerleştiler." Venker, yazının devamında kadınların içlerindeki teslimiyet duygusunu harekete geçirmelerini ve erkeksi hallerinden kurtulmaları gerektiğini vurguluyor.
Cinsiyetler arası doğal ilişki yıkıldı
Suzanne Venker feminist karşıtı. Feminist hareketin yayıldığı 1970 lerden beri erkeklerin kötü ilan edildiğini söylüyor. ‘Kadın iyidir, erkek kötü’ mesajının cinsiyetler arası doğal ilişkiyi yıktığını belirten yazar, kadınların konu aşk ve ilişkiler olunca tüm sorumluluğu erkeklere yüklemesini iki yüzlü bulduğunu söylüyor. "Erkeklerin artık yoruldu ve sürekli suçlanmaktan bıktı." diyor.
Erkeklere karşı açılan savaş durmalı
Venker kadın-erkek arasındaki ilişkilerin düzelmesi için kadınların aynaya bakmalarını tavsiye ediyor. Yeniden mutlu olmanın tek yolunun kadının kendi tabiatına erkeğin de kendi tabiatına dönmesi olduğunu söyleyen yazar, her şeyden önce erkeğe karşı açılmış savaşın derhal durdurulmasını gerektiğine vurgu yapıyor.
Suzanne Venker günümüz kadınının 40 yıl önceki kadınlardan çok daha mutsuz ve yalnız olduğunu belirtiyor: “Kendi ayakları üstünde duran, güçlü ve sonunda hiçbir şeye ihtiyacı kalmamış kadınlar neden hala mutsuz?” diye soruyor.
Erkekler suçlanmaktan bıktı
Günümüzde erkekler topluca evlilikten çekiliyorlar. Kadınlar aynaya bakmalı ve 'Erkeklerin bu dönüşümünde biz nasıl bir rol oynadık.' diye kendilerine sormalılar.
İyi Haber
Venker umutsuz değil. "Neyse ki, iyi bir haberimiz var: Kadınlar bunları aşabilir. Kadınların yapmaları gereken tek şey kendilerini doğalarına, kadınlıklarına teslim etsinler. Böyle bir şey olursa, evlenecek erkek çıkacaktır. "
Suzanne Venker bu yazısından sonra feministlerden büyük tepki görmüş. Kadınları 200 yıl geriye götürmeye çalışmakla suçlanmış. Fakat ona hak veren okurları da çok olmuş. Yazar bir sonraki yazısında kadın ve erkeğin faklı olduğunu ve bu faklılığı herkesin öğrenip birbirlerine ona göre davranmalarını tavsiye etmiş. "Feminizm reddedilmelidir çünkü bize 'eşitlik aynılıktır' diye empoze ediyor, oysa kadın erkek farklıdır." diyor. Verker daha önce yazdığı yazılarda da kadınların çalışma hayatı yüzünden annelikten uzaklaşması ve feminizm hareketinin kadınlara yaptığı kötülükten bahsediyor.
Umarım Suzanne Venker bu yazılara devam eder ve Amerika' da bu hususta ciddi bir uyanışa sebep olur. Çünkü biz burada söylüyoruz ama bizim okumuş kesim için bir fikir dışarıdan gelirse kıymetlidir. Fakat bu konuda umudum az; zira bu fikirler nefislerine dokunup işlerine gelmeyeceği için kabul etme ihtimalleri az görünüyor.
Suzanne Venker yazısına Pew Araştırma Merkezi’nin 18-34 yaş arası kadın ve erkeklerle yaptığı araştırma sonuçlarını sunarak başlıyor: Başarılı bir evlilik yapmanın hayatlarındaki en önemli şey olduğunu belirten eğitimli ve çalışan kadınların oranı 1997 yılına göre, yüzde 28’den 37’ye çıkmasına rağmen aynı yaş grubundan erkeklerle yapılan anketlere göre bunu belirten erkeklerin oranı ise yüzde 35’ten 29’a gerilemiş.
Kadınların artık kadın değil
Suzanne Verker kadınların erkeklerden çok daha iyi eğitim görmesi ve toplumdaki iş gücünün büyük bir kısmını elde etmiş olmasının, kadınla erkeğin arasındaki uyumu bozduğunu kadın devriminden bu yana, erkeklerin büyük bir değişim göstermediğini kadınların ise dramatik bir şekilde farklılaştığını kadınlıklarını kaybettiğini söylüyor: “Kadınlar öfkeliler ve sebebini hiç bilmeden sürekli savunma halindeler. Çünkü iş hayatındaki rekabet erkekleri bir düşman olarak sundu. Erkekleri kendi alanlarından kovdular ve oraya yerleştiler." Venker, yazının devamında kadınların içlerindeki teslimiyet duygusunu harekete geçirmelerini ve erkeksi hallerinden kurtulmaları gerektiğini vurguluyor.
Cinsiyetler arası doğal ilişki yıkıldı
Suzanne Venker feminist karşıtı. Feminist hareketin yayıldığı 1970 lerden beri erkeklerin kötü ilan edildiğini söylüyor. ‘Kadın iyidir, erkek kötü’ mesajının cinsiyetler arası doğal ilişkiyi yıktığını belirten yazar, kadınların konu aşk ve ilişkiler olunca tüm sorumluluğu erkeklere yüklemesini iki yüzlü bulduğunu söylüyor. "Erkeklerin artık yoruldu ve sürekli suçlanmaktan bıktı." diyor.
Erkeklere karşı açılan savaş durmalı
Venker kadın-erkek arasındaki ilişkilerin düzelmesi için kadınların aynaya bakmalarını tavsiye ediyor. Yeniden mutlu olmanın tek yolunun kadının kendi tabiatına erkeğin de kendi tabiatına dönmesi olduğunu söyleyen yazar, her şeyden önce erkeğe karşı açılmış savaşın derhal durdurulmasını gerektiğine vurgu yapıyor.
Suzanne Venker günümüz kadınının 40 yıl önceki kadınlardan çok daha mutsuz ve yalnız olduğunu belirtiyor: “Kendi ayakları üstünde duran, güçlü ve sonunda hiçbir şeye ihtiyacı kalmamış kadınlar neden hala mutsuz?” diye soruyor.
Erkekler suçlanmaktan bıktı
Günümüzde erkekler topluca evlilikten çekiliyorlar. Kadınlar aynaya bakmalı ve 'Erkeklerin bu dönüşümünde biz nasıl bir rol oynadık.' diye kendilerine sormalılar.
İyi Haber
Venker umutsuz değil. "Neyse ki, iyi bir haberimiz var: Kadınlar bunları aşabilir. Kadınların yapmaları gereken tek şey kendilerini doğalarına, kadınlıklarına teslim etsinler. Böyle bir şey olursa, evlenecek erkek çıkacaktır. "
Suzanne Venker bu yazısından sonra feministlerden büyük tepki görmüş. Kadınları 200 yıl geriye götürmeye çalışmakla suçlanmış. Fakat ona hak veren okurları da çok olmuş. Yazar bir sonraki yazısında kadın ve erkeğin faklı olduğunu ve bu faklılığı herkesin öğrenip birbirlerine ona göre davranmalarını tavsiye etmiş. "Feminizm reddedilmelidir çünkü bize 'eşitlik aynılıktır' diye empoze ediyor, oysa kadın erkek farklıdır." diyor. Verker daha önce yazdığı yazılarda da kadınların çalışma hayatı yüzünden annelikten uzaklaşması ve feminizm hareketinin kadınlara yaptığı kötülükten bahsediyor.
Umarım Suzanne Venker bu yazılara devam eder ve Amerika' da bu hususta ciddi bir uyanışa sebep olur. Çünkü biz burada söylüyoruz ama bizim okumuş kesim için bir fikir dışarıdan gelirse kıymetlidir. Fakat bu konuda umudum az; zira bu fikirler nefislerine dokunup işlerine gelmeyeceği için kabul etme ihtimalleri az görünüyor.
40 Yorum Yorum Yaz