Eşim Değişir mi Uzman Bey?

imageEvliliğinde veya ilişkisinde sorun yaşayan eşlerin en çok merak ettikleri ve sorunun çözümü olarak gördükleri en önemli soru budur. Neden? Çünkü sürecin devamı bu sorunun cevabına bağlıdır. Bu sorunun cevabına göre çiftlerin değişip değişmeyeceği, emek verip vermeyeceği, sabredip sabretmeyecekleri hatta devam edip etmeyeceklerine karar verirler.Peki, gerçekten nasihat, öneriler, başkalarının yönlendirmesi veya terapiler ile eşler değişir mi? Cevap: EVET

Nasıl ki her insan her yaşta bilgi ve tecrübe ile değişim yaşarsa,evlilikteki ilişkisinde de değişimi mümkündür. Buradaki değişim kişilikteki değişimler olacağı gibi, evlilikteki rol, görev, algı ve bakış açısı ile de olabilir.

Değişimin mümkün olacağını belirttikten sonra değişimin nasıl olacağına değinmemiz gerekiyor. Evlilik terapilerine gelen çiftlerden kadınlar erkeklerin, erkekler ise kadınların değişmesi halinde ilişkide sorunların biteceğine inanırlar. Kendilerince sorunu (problemi) bulmuşlardır. Bize ise ya kimin değişeceğine karar vermemizi ya da nasıl değişeceğine yol göstermemizi öğrenmek için gelirler.

Bir insan istemedikten sonra hiç kimse onu değiştiremez. Bir eşin değişimi için terapi veya terapist yeterli değildir. Siz taraflardan biriyle istediğiniz kadar çalışın; yolları, çözümleri, karşı cinsi anlamayan biriyle istediğiniz kadar çalışın. Bir noktadan sonra olayın kilitleneceği yer ikisi arasındaki paylaşımdır.

Yani bir tarafı geliştirip, donanımlarla güçlendirirken diğer taraf yerinde sayarsa bu destek çalışması evliliği daha da bozucu hale getirir. Dengeyi bozar.

O halde eşinizin değişimimi için sizin de aynı düzeyde aynı anda sürece dâhil olmam gerekmektedir. Başta dediğimiz gibi herkes çözümü karşısındakine attığına göre, iki tarafında değişime ve çözüme ortak adımlar atması gerekir.

Eşinizin değişmesini, beklentilerinizi karşılamasını istiyorsanız değişime katkıda bulunmalısınız.
Bir başka nokta, hiçbir ilişkide bir taraf yüzde yüz hatalı olamaz. Eşinizin yaptığı hatayı mutlak olarak sürdürmesini sağlayan davranışlarınız mevcuttur.(yaptığınız veya yapmadığınız).

Çünkü bir hatada başlatıcı olduğu gibi sürdürücüde vardır. Sürdürücü olmazsa o hata sürekli olmaz ve sürmez.
Yani kavgayı başlatan kadar onu arttıran ve sürdüren tarafında etkisi önemsenmelidir. Tıpkı bağıran eşe diğer eşin hakaret etmesi veya bağırması gibi. Bir diğer nokta; kimse, sırf bir evlilik yürüsün, karşıdaki mutlu olsun ya da partneri istediği için değişmez. Birinin sizin için değişmesi için bunun karşılığını görmesi ve kendi bakış açısına göre bu değişime değmesi gerekmektedir.

Aslında evlilikte eşler ayna gibidir. Bir eş diğerinden aldığını yansıtır. Tabi ki ruhsal bozukluklar hariç. Bir insanın kendine iyi davranan, seven, sayan, değer veren birine kötü davranması zaten normal bir davranış değildir. Bu aşılamayan geçmiş olayların yansıması olabilir ancak.

Eşlerden aynı yöntemler ile farklı sonuç almanın imkânsızlığını belirtmiştik. Tıpkı fizik olayları gibi, ilişkilerde aynıdır. Aynı yöntemler aynı sonucu, aynı nedenler ise aynı süreci yaşatır.Düşününki yirmi yıldır x konusunda eşinizden beklentiniz karşılanmıyor. Devamlı hatırlatıyor her gün söylüyor, bazen
kavga ediyor, bazen küsüyorsunuz. Eğer bu tip yöntemler ile uzun yıllar sonuç alamadıysanız iki nedeni olabilir.

1.Beklentiniz eşinizin hiçbir zaman, hiçbir durumda karşılamayacağı bir şeydir.(ekonomik, fiziksel, zihinsel vs. yetersizlik). Bu durumda bu beklentiyi değiştirmek veya eşinizin potansiyeline uygun hale getirmek gerekir.

2.Uzun yıllar bu beklentinizden sonuç alamadıysanız, kullandığınız yöntemlerden vazgeçmelisiniz. Mesela yıllardır eşinin ilgisizliğinden yakınan kadının, bunu elde edebilmesi için sadece yakınması ve eleştirmesi gibi. Bu örnekten çıkaracağımız sonuç ise ilgi, yakınma ve eleştiri ile elde edilemez. En basitinden eleştiriyi kaldırmak bile sistemin değişimine neden olur. Yeri gelmişken belirtmek isterim, ilgisizliğin karşılığında eleştiren kadında eleştirilen erkekte rahatlar.

Kadın alamadığının bedelini ödetir. Erkek ise eleştirinin olumsuz hisleri ile ilgisizliğinin bedelini ödediğini düşünür. Cezasını çektiğinin düşündüğü içinde suçluluk ve pişmanlık hissetmez.

Eşinizin değişmesi için umudunuzu önce taze tutmak, sonrasında bunun size bağlı olduğunu söylemek isterim.

Unutmayalım ki, kendimizi değiştirmek bu kadar zor iken başkasını değiştirmek daha zordur. Oysa değişim karşılıklı yeni düşünsel ve davranışsal duruş sergilemektir. Bunun için ise önce kendimizden başlamalıyız.

Bir evliliğin sağlıklı gitmesi için illaki ruh ikizi olmaya gerek yok. Ya da illaki değişime, evrim geçirmeye gerek yok. İki tarafında çabalaması, hatalarından ders çıkarıp, kırmadan dökmeden destekli yürütmesi ile evlilikte mutluluk mümkün.

Uyuşamayan herkes karşısındakini değiştirmeye kalkışsa ülkemizde evlenenler kişilik kaybeder o halde çözümü eşimizi
değiştirmekte değil, onunla uyum sağlama yollarını aramakta bulmalıyız.

Kişisel kanaatim eşlerin değişmesinden çok, rahatsız edici davranışları azaltması veya değiştirmelerini öneririm.
Çünkü her insanın belirli davranışları rahatsız eder. Bir eşin her şeyinin sizi rahatsız etmesi ya onu sevmediğiniz anlamına gelir, yada mükemmeliyetçi tavrınızdan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Eğer eşiniz ile mutlu olmak istiyorsanız onu önce olduğu gibi kabul edin. Onu kabul ederseniz evliliğinize olan saygınız artar. Fakat kabullenmek demek onaylamak değildir. Mesela ben senin sigara içmeni onaylamıyorum ama kabullendim’. Çünkü kabullenmek onun gerçekliğini görmektir. Kaldı ki kabul ettiğimizde gerçekliğinden bir şey kaybetmez.

En tehlikeli değiştirmeye çalışma yöntemi kabullenmemektir. Hayatınızdaki insanın isteklerini, kültürünü, mesleğini, ailesini, inancını vs. kabul etmeden onunla mutlu olamazsınız. Çünkü bunlar onun varlık bileşenleridir. Ayrıca bunlardan vazgeçmesi sizin kesin mutlu olacağınız anlamına gelmez.

Hayatımızdaki insanın değişmesini istediğimiz yönü, eğer ilişkiye büyük bir çözüm katmayacak ise bu kredimizi de kullanılmamasını öneririm.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

4 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz