Evlilik Öncesi Eşya Meselesi
- 21-04-2018
- KATEGORİ Ademler & Havvalar
- YAZAR Sema Maraşlı
Feyza diyor ki...
Hayatlarımızı biz kendimiz hem zorlaştırıyor, hem de sıradanlaştırıyoruz. Zorlaştırıyoruz çünkü, sanki evlenince yolun sonuna gelmişiz gibi bir hissiyatla her şeyin en mükemmel ve kusursuz olanını evimize almaya calışıyoruz.
Halbuki Allah ömür verirse o kisiyle zaten bir ömür aynı yastığa başkoyacaksınız ve o evi düzene oturtmak için önünüzde koca bir ömür olacak.
Yani düğün günü bir son degil ki bir baslangıç. Tıpkı ölümü bir son gibi görmeye alışıp onun bir başlangıç olduğunu unuttuğumuz gibi, düğün gününün de evliliğin başlanğıcı oldugunu ve bu evin/evliligin bir ömür tekamül edecek dinamik bir yapısı olacagını unuttugumuz gibi..
Gercek hayattan örnek verirsek, ekseriyetle çoğu yörede kız tarafi yatak odası ve mutfak esyalarını, erkek tarafı da diğer eşyaları ayarlar. En pahalısı alınmadığı sürece ev kurmak bu kadar masraflı bir iş degil.
Uygun fiyatlı mobilyacılar oluyor, görüyorum. Evet cok kaliteli olmaz, ama güzel gözüksün, gorselligi yerinde olsun yeterli degil mi? Zaten bir sure sonra o esyalar eskidigi zaman degistirdiginizde de cok para vermistim diye hayıflanıp üzülmezsiniz en azindan. Zaten ucuza almıstık der bir dahaki sefere daha iyisini, durumunuza göre alabilirsiniz.
Ama sıfırdan kuracağınız bir ev olmadığı icin. Tek koltuk takımı almak birkac sene sonra o evli çifte o kadar dokunmaz. O zaman gidin markalısını alın. Zevkinize göre kalitelisini alın.
Perdeler de bilmem şu marka olmasın. Belki güleceksiniz ama İzmirli oldugum icin ve orası tekstil yatağı oldugu icin biliyorum. Pazarlarda öyle güzel perdeler var ki :) Ciddiyim yani bunda utanacak birsey yok, istanbulda da vardi o pazarlardan. O perdelerle evini gayet güzel döşeyen arkadaslarım da oldu. Kim nereden bilecek ki siz sorun etmedikten sonra. İstediğiniz ölçüde de dikiyorlar. Gözünüze güzel gözüksun yeter, zamanla eskirse yenilenir.
Halılar, artık çok uygun fiyata halılar var. Üstelik leke de tutmuyor ama markası olmayabilir. Güzel gözüküp kullanışlı olduktan sonra gelenler sizin halınızın markasını kontrol edecek değil ki.. Ederlerse de kendi problemleri,muhim olan ozguven. Evet bizim durumumuz simdilik bu kadarina yetti deyin ve gecin.
Bunlar olamayacak seyler degil, gayet de güzel olur. Fakat burada iş, kız evine düşüyor biraz daha fazla. Çünkü ekseriyetle pahali esya ve mobilya, düğün vs seciminde kız tarafi dayatma yaptigi icin, kızlara daha mutedil, daha esnek ve mutevazi kosullara uyum saglamalarini tavsiye edilmeli.
Ama bir kızın niyeti en iyisi, en pahalısı olsun şeklindeyse, erkek tarafi bunu karsılayamayacak durumda oldugu zaman kız tarafı elini otomatikman taşın altına koyuyor. Sonra "ben şunu almıştım, annemler şunlari aldı..." Ne gerek var? Almasalardı, siz de iktifa edebilseydiniz. Sonucta siz istediginiz icin aldılar ya da aldınız. Olması gereken asıl bu.
Bakın mesela, bir hafız hanım arkadaşım/ablam, yaklaşık otuz yaşında evlendi. Eşi de o civardı. Geç evlenmelerine ragmen, evlerine gittigim zaman baktım ki bir yatak odasını bir de salonu doşeyebilmişler. Diğer odaları minderlerle döşeliydi. Perde hali tamam. Sonra cocukları da oldu. kaynıvalidesinin evine taşındılar ve şimdi ev almaya ugrasıyorlar orada birikim yapıp kira ödememek icin bunu makul gördüler. Az eşya olunca bir yerlere emaneten bırakmak da sorun olmadı Böyle örnekler de var aslında.
Bir baska arkadasim evlendi, dedigim gibi uygun esyalardan almıslar, döşemişler evlerini. Düğünlerini de Kur'an kursunda az bir masrafla yaptılar. Bu tek taş mıdır nedir, o da yok parmagında. Sordukları zaman, neden zor duruma sokayım eşimin ailesi zaten durumlari iyj degil ben istemedim diyor. Gayet guzel bir yuvalari oldu iste.
Siz benim kendi ablamin evliligini gorseniz. Ögrenciyken evlendikleri icin, doğu görevi, askerlik vs bir sürü muamma oldugundan esya istemediler. Evde elektronik devre yapıp satıyorlardı eşiyle beraber. Ablam misafir gelecegi zaman kitap kolisini ters çevirip üzerine örtü atarak sehpa niyetine kullandiklarini ve evlendikten bir iki yıl sonra evlerine aldiklari şu kumaş fermuarlı portatif dolaba ne kadar sevindigini anlatir :)
En kral mobilyayı istese ailesi almasa da benim ailem mutlaka alırdı, buna eminim. Fakat ne olurdu ilerde, eşine karşı "senin birikimin yoktu da, ailen birsey almadı da, hep esyayı biz aldık biz döşedik vs..." sonra aile içi kavgalar, gurur meseleleri. Onun yerine koliyi ters çevirip sehpa yaparak da misafir agirlayabilecegini cümle aleme gösterdiler, yani orta sehpanın ailenin mutemmim cüzü olmadığını :) Bunlar aslında komik ve güzel de anılar. Hayatın renkleri bunlar. Simdi görseniz, her esyaları var evlerinde ve güzel anıları..
İste bunları, bu güzel örnekleri anlatıp vereceksek böyle nasihatler verelim evlenecek kisilere. Yoksa tek cocuk yapın, şu kadar süre evlenmeyin, evlendiginiz adama güvenmeyin, calışın vs... Bunlar çozüm degil. Guvensizlikle kurulan bir yuva ayakta kalamaz zaten, en iyi mobilyalarla doşeyin farketmez. Ama siz iktifa edebilirseniz, bu erkek tarafının zamanla daha iyisini yapabilmesi ve sizi daha güzel sahiplenebilmesi icin sahiplenme duygusunu kamçılar.
Rahmetli annem de anlatırdı, portakal sandıklarından sedir yapıp oturduklarını. Ama o sedirlerde kac çocuk dunyaya geldi, büyüdü, sonra istedikleri esyayı aldılar. Sonra ise hepsini yine dünyaya bırakıp tek tabanca gittiler..
Yalnız, dünyevilesme artik cemaatlerde de yaygınlaşıyor. Bunu inkar edemiyorum. Sevdigim bir hocahanım ablamın oğlu da hocaefendi, beyi de hocaefendi ve aldıkları gelin de hocahanım. Şoyle soyledi biraz gulerek ki, "bizim gelinin evini bir görsen, bu kız cok zengin bir aileye gelin gitmis dersin :) " iki yıldır aldıkları borçları ödüyormuş bu ablam, hala bitiremediler.
Bunlar yaygın evet. Ama biz güzel örnekleri anlatır, kendimiz de öyle yasayıp bir de bunu özgüven problemi yapmazsak, bu sekilde de gayet mutlu ve eglenceli bir hayat yasanabilecegini gosterebilirsek, bu tek çocuk ya da calısan hanım olma zorunlulugu gibi nasihatlerden daha tesirli ve doğru olur. Bu zamanın da imtihanı bu, zina kolay evlilik zor. Ama iş en çok kız annelerinde bitiyor kardeşim. Buna adım gibi eminim.
7 Yorum Yorum Yaz