Güzel Gelişmeler Var

yavuz tufan koçakBağımlının iyileşmesinden ne anlıyoruz? Galiba bu sorunun cevabı birçok konuyu daha iyi anlamamızı sağlayacak.

Bugünkü gazetelerde bir haber var, manşete taşımışlar! Konya’ da eroin bağımlısı bir genç kız kurtarın beni, ciğerlerim çürüyor diye haykırıyor. 4.5 ay amatem de tedavi görmüş! Sonuç alamamış. İstanbul’ daki balıklı bir hastane 5 bin liraya kanını değiştiririz bu iş tamamdır demiş, maalesef kızın parası yokmuş!

İşte bu şekilde yıllardır birçok vakayı gördüm, dinledim, okudum. Bir kere şu hususta anlaşalım lütfen, bu tip bir bağımlının iyileşmesi, tedavisi maalesef yok. Sadece durdurulabilir ve ömür boyu bu hastalığıyla yaşamayı öğrenmek zorundadır. İşte yıllardır ülkemizde bu hata bilerek veya bilmeyerek yapılıyor. Yine Anadolu yakasında ki bir özel hastanemizde on gün için 22 bin lira para isteniyor! Ve maalesef insanlar bunun tedavi olduğuna, bu hastalığın biteceğine inandıkları için harç borç bu parayı yatırıyorlar. Ve sonuç hüsran. Yıllardır bağırıyorum, anlatmaya çalışıyorum, ne olur bağımlılık ne menem bir şeydir, araştırın, inceleyin ve bu sihirli çubuk hikâyelerine inanmayın, bu tuzaklara düşmeyin. Sizler, bizler can pazarındayken bu acımasız kapitalist zihniyet sadece para kazanmayı düşünüyor ne yazık ki.

Evet ne yazık ki bu hastalık ömür boyu sürüyor, kesin bitti deme şansımız yok ve inanın çok zorlu bir süreç bekliyor hem bağımlıları, hem de yakınlarını. En azından bugünkü şartlar böyle, zaman ne gösterir bilinmez, belki bir gün çaresi bulunabilir.

Ben 12 yıldır sahada kendi çapımda rehberlik yapmaya, bağımlılara ve ailelerine umut olmaya çalışıyorum, bu şahsi çabamı sonunda bir sivil toplum kuruluşu olarak yol arkadaşlarımla birlikte AYBUDER- Ayık Yaşamda Buluşalım derneğini kurarak birlikte sürdürmeye çalışıyoruz. Bağımlılık konusunda ne yazık ki hala toplum olarak çok bilinçsiz durumdayız. Bu öyle bir hastalık ki; kesinlikle mantık yok! Bağımlı en umulmadık anda öyle şeyler yapar ki o ana kadar ki bütün her şeyi, herkesi yıkabilir, kırabilir. Yakınlarımızı maalesef çok ciddi oranda elimizde oynatırız, sözler verir, yeminler eder ama her seferinde daha kötü şeyler yapar ve yaşar-yaşatırız. Bundan dolayı amacımız öncelikle bağımlı yakınlarının bilinçlenmesi adına çalışmalar yapmak.

Çok şükür özellikle son 3 yıldır oldukça geniş bir kesime sesimizi duyurabildik, bu sesimiz her geçen gün daha da artarak devam ediyor ve edecek inşallah.

Geçenlerde ülkemizde ilki gerçekleştirilen 1.Uyuşturucu Şürasına ismen davet edildim. Buraya sıfır ilaçla ayık ve temiz olan yol arkadaşım bağımlılarla birlikte gittik. Konu bağımlılık olduğu için ciddi ilgi topladık ve basının da yoğun ilgisini çektik. İlk defa akademisyenler ve bürokrasideki ilgililer ile çalıştay toplantısında yoğun tartışmalar yaşadık. Toplantı salonuna girip izleyici olan bağımlı ve yakınlarının da örnek olması sayesinde ciddi radikal kararlar alınmasına katkımız oldu. Mesela, ilk defa Exuser Rehber ya da Bağımlılık Danışmanı kavramları karar metnine yazıldı ve bir meslek olması benimsendi.

 

Sivil toplum Kuruluşları ve Yerel Yönetimlerin rehabilitasyon merkezleri kurabilmesinin önü açıldı, tabi ki en önemlisi eksik olan bu rehabilitasyon merkezleri artık kesinlikle gerekiyor kararıydı. Sayın Başbakanımız son derece kesin-kararlı talimatlar vererek, bize söyleyecek bir cümlesi bile olanın sözleri dinlenecek ve dikkate alınacak demişti şüranın açılış konuşmasında. Çok şükür bizim hakkımızda konuşulan ve kararlar alınan bir şüra da ilk defa olarak söz hakkımız oluyordu. Artık bu kararların yasalaşarak uygulamaya girmesini bekliyoruz. Yine ilk defa olarak özel eğitimli narkotim polisleri sokaklarda görev almaya başladı.

Cezaevlerininde artık rehabilitasyon adına takviye edilmesi gerektiği karara bağlandı. Tek bizim için olumsuz sonuç belki de Amatem lerin aynı zihniyetle açılacağı kararıydı. Halbuki biz yenilerinin açılmasını bırakın, eskilerinde kapatılmasını anlatmaya çalışmıştık. Çünkü ısrarla hala aynı görüşü savunuyoruz, bu iş bağımlıların yoğun ilaç alarak, hapishane gibi yerlere kapatılması ve bunun adına tedavi denilmesi ile çözülmesi bir yana daha da kötü sonuçlara gittiğinin anlaşılması gerektiğini haykırıyoruz. Bağımlılar çok kırılgan, hassas insanlardır. Onların sevgiyle, hoşgörü, anlayışla kaybettikleri özgüvenlerinin geri kazandırılmasıyla ve yeni bilgiler, vasıflar edinmesiyle tekrar hayatın içine girebileceklerini özellikle, üstüne basa basa vurguluyoruz. Dünyada ki örnekler de böyle olmasına rağmen ilaç kartelleri ve psikiyatrislerin etkisiyle alınan bu karardan vazgeçilir umarım ve acil ayrıntılarıyla anlatmaya çalıştığımız butik yaşam atölyeleri, yaşam lokalleriyle birlikte tüm ülkede yaygınlaşmaya başlar.

Çok şükür bütün bunların yanında çok güzel gelişmeler de olmaya başladı, bir çok gönüllü insan dernekler kurarak bu konuya el atmaya başladılar. Sevgiyle, eğitimle ve hayatın içinde yani sahada bağımlıların rehabilitasyonu için emek vermeye başladılar. Ok yaydan çıktı bir kere ve bu işin doğruları fark edilmeye başlandı. Hep söylediğimiz gibi bunu halkımız sahiplenmeye devam ettikçe çok önemli mesafeler kaydedilecektir. Biz dernek olarak Bursa da dernekler ve Vali Beyin destekleriyle bir şube açarak hizmet vermeye başladık. Çok yakında İstanbul’ da iki şube daha açmak istiyoruz. En önemlisi bir üniversite işbirliği ile bu merkezlerde hizmet verecek rehberlerin eğitimi için faaliyete başlamak üzereyiz.

Bizim anlatmak istediğimiz önemli bir husus da bu hastalıktan artık utanmamayı, kabullenmeyi, tüm aile bireyleri olarak birlikte mücadele edip, emek vermenin önemini otutturmak. Aksi halde yakınlarımızı gerçekten sevmediğimizi, kendi egomuzu düşündüğümüzü ve elalem ne der baskısı nedeniyle bağımlıya ağır hasarlar vermeye devam edeceğimiz gerçeğini bilmemiz gerekiyor.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

2 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz