Loğusalık Dönemi Depresyonu



HAMİLELİK dönemi bitiminde anne adaylarının sabırsızlıkla beklediği en güzel an bebeklerini kucaklarına aldıkları andır. İlk andan itibaren anne ve bebek arasında bağ kurulmaya başlanmıştır. Hayat bambaşka bir noktadan, akmaya başlar, yürekler başka türlü atar, hiçbir şey eskisi gibi değildir annenin hayatında. Loğusalık dönemi tüm hızıyla annenin iç huzurunu ele geçirmeye başlayabilir. Yüzünde bebeğini ilk kucağına aldığı günkü tebessümü yoktur artık. Bıkkınlık, yorgunluk, isteksizlik, hüzün hali vuku bulur yeni annede.

Loğusalık dönemi depresyonu, annelik hüznü veya postpartum depresyonu olarak da adlandırılır. Bu zorlu dönemi her yeni doğum yapmış kadın yaşar. Hayatta güzel giden her şey birden bire ters gitmeye başlayabilir. İnsanı çok derinden etkileyen bu süre zarfında sosyal destek almak, insanlarla ilişki ağı içinde olmak çok anlamlıdır. Yeni anne olmuş bireyin, yanında yardımcı olacak yakın akrabaların bulunması en tercih edilmesi gerekendir. Bu akrabaların kız kardeş veya anne, teyze, kayın valide gibi kişilerden olması daha iyidir. Yeni doğum yapmış kişinin kendini yakın hissettiği birisi veya geçek manada destek olabilecek birinin olması gerekmektedir. Yalnız kalmak, yeni annenin bu dönemde çok zorlanmasına neden olur. Her işin üstesinden kendisi gelmeye kalkar, sürekli uykusuz kalırsa, anne güçsüz düşer ve tahammül gücü azalır. Önceden öfkelenmediği bir şeye aşırı derecede tepki veriri halde bulabilir kendini.

Çabuk yorulan, çabuk sıkılan, sinirlenen, her şeye abartılı tepki veren, ağlayan bir kadın tablosu oluşabilir. En çok destek de kadının eşinden gelmelidir. Yeni doğmuş bir bebeğin bütün sorumluluğunu yeni doğum yapmış bir anne tek başına üstlenmemelidir. Eşin destek olması, bebekle biraz vakit geçirmesi, ev işlerinde veya bebeği görmeye gelen misafirleri ağırlarken yardımcı olması çok önemlidir. Yeni doğan bebek ne kadar küçükse o kadar çok ilgi ve alaka gerektirir. Günün büyük bir bölümünü uyuyarak ve beslenme ihtiyacının karşılanması için sıklıkla uyanarak geçirmesi anne için yorucudur. Bu dönemde cevapsız kalan telefonlar, geri çevrilen misafirler olabilir. Bebeğin uyuduğu vakitlerde yeni doğum yapan annenin de uyuması kadar doğal bir durum olamaz. Çünkü annenin ruh sağlığı için dinlenmesi, bebeğin ruh sağlığına da olumlu yönde etki edecek bir durumdur.

Arkadaşlar, komşular, akrabalar bu dönemde annenin her hareketini hoş ve iyi niyetle karşılamalıdır. Uykusuzluk ve doğum sonrasında gerçekleşen hızlı hormonel değişimler, vücudun hızlı değişmesi, annenin kendi bedeninde oluşan hızlı değişimler çok rahatsızlık vericidir. Buna uyum gücü göstermek zaman alabilir. Bunun da en iyi tedavi eden yöntemi bol bol uyumak, dinlenmek ve sağlıklı beslenmekten geçer. Gün içinde de yarım saat kadar dışarı çıkıp yürüyüş yapmak, temiz hava almak loğusalık döneminin hızlı atlatılmasını sağlar.

Anne olurken kesinlikle bu yaşanabilecek sıkıntıları bilmek, destek almak, sosyal destek almak, eşin yardımcı olması, günlük olarak düzenli yürüyüş yapmak, bu dönemin atlatılması için gereklidir. Loğusalık dönemini hızlı atlatan annelerin bebekleri çoğunlukla daha uyumlu, sağlıklı, neşeli olabiliyor. Anne ile kurduğu olumlu ilişkiden dolayı, bebeğin dış dünyaya olan uyumunu kolaylaştırıyor. Ruhsal olarak yaşayabileceği tüm sıkıntıları bebekten bertaraf ediyor.



Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz