Hadi Hayırlısı...

Bir Havva Diyor ki...

25 yaş eşik..

27 yaş sınır

30 -33 arası iyi değerlendirilmeli

33’ten sonra yokuş…

Bunlar nedir diye soracak olursanız. Bir kızın evlenebilirlik yaş çizelgesi.

Yaş geçiyor? Evde kaldın? Üzümün çöpü armudun sapına bakma…Amann ne olur canım evlenince düzelir…Yaşlanınca ne yapacaksın?

33’ü geçiren kızlar sanki bunları düşünmüyor. Emin olun sizden daha çok düşünüyor. Görüşüyor, görüşüyor olmuyor kısmında tabiî ki kendinde de bir şeyler araması gerekiyor…

Herkes severek evlenmek ister. Kimse sevmediği kişiyle evlenmek istemez. İlk başlardaki handikap; Aşk beklentisi. Bu sendrom geçince, ayaklar yere basınca biraz vakit geçmiş oluyor:)

Sevgiyi arıyor insan, sevebileceği ve o duyguyu çoğaltabileceği, paylaşabileceği birini arıyor…Ve tabiî ki huzuru…Kimse huzursuz olmak istemez.

Özellikle belirli bir yaşı geçmiş kızların karşılaştıkları sıkıntılar…Önce aracıyla başlıyor seremoni.

Aracıların azizliğine uğrayanlar için literatürde aracı fobisi bile girmek üzere.

Aracının karşı tarafı abartması, o kadar ki ilkokul mezunu olan kişi bir anda İşletme bitirmiş ama mütaahitlik yapıyor olabilir. Memleketi birde Samsun’dan Eskişehir'e veya Sivas’a gidebilir.

Boyu 1.70’den 1.85’e çıkabilir. Saçları sarı iken kumral olabilir. Hatta yaşı 50 iken 44 olabilir. Olabilirde olabilir…Eeee bunlardan sonra aracı fobisi oluşmasında ne olsun.

Esprisi bir yana aracılık çok kutsal olmakla birlikte gerçekten herkesin yapacağı bir şey değil. Tamam kabul ediyorum iyi niyetli insanlar bir şeyler yapmak istiyor fakat yıkılan çamların yerine sonradan bir şeyler inşa etmek çok zor oluyor. Özellikle kızlarda hayal kırıklığı, evlilikten bir o kadar soğuma ve kırılma söz konusu olabiliyor.

Öncelikle aracı dediğin adil olmalı. Karşılaştırmayı yaparken iki tarafın fiziksel özellikleri birbirine uygun mu? Eğitim seviyeleri, kültürleri, aile yapıları uyar mı bunu iyi tahlil edip atağa geçmeli.

Anlamaya çalışıyorum iyi niyetlerini de “her önüne geleni zaten yaşı da var, evlensin ne olur” diye sanki sokağa bırakılmış biri gibi muamele edilmesi kimsenin hoşuna gitmez.

Aracı yönlendirmeli; Baktı ki görüştürdüğü kişiler biraz da olsa iyi anlaştılar. Aracı bunun üzerine gitmeli. İki tarafı da yönlendirmeli. Olabilecek gibiyse ona göre söylemlerde bulunmalı.

Aracı peşini bırakmamalı; İki kişi’yi görüştürelim bitsin. Yokkk öyle yağma. Hemen sonrasında aramalı, görüşlerini almalı. Muallakta ki konular için karşı tarafa zaman vermeli. Bu olayın asıl kişisi aracıdır.

Gelelim görüşmelere…

Öncelikle söylemek isterim ki 33 yaşını geçirmiş kız veya erkekte yer yer anormallikler başlayabilir. Çok uç noktalara gitmeye gerek yok. Takıntılı olma hali, agresiflik, birden parlama, tepkileri kontrol edememe, bazı eşyalara bağlanma, sürekli eleştirme, kimseyi beğenmeme, özellikle erkeklerde tuhaf bakışlar vs vs…

İlk görüşmede yemek yenmemeli arkadaşlar. İlk defa gördüğün ve bir daha beklide hiç görmeyeceğin kişiyle birden samimi bir ortama girmemek gerekli. Sonrasında gereksiz iz bırakabilir. Rahatlayan insan birden tüm hayatını ilk karşılaştığı kişiye döküp rahatlarken, rahatsız olabilir. Çay, kahve, bilumum içecekler içilebilir

Görüşmeye giderken ilk aldığınız bir şeyi giymemeli, rahat edemezseniz, dikkatiniz dağılır ve saçmalamaya başlarsınız.

Karşınızdaki saçmalıyorsa hiç uzatmayın ve müsaade isteyin.

“Ne kadar maaş alıyorsun” ilk görüşmede sorulmaz arkadaşlar. Hele de bir erkek hanıma sormamalı. Çok sırıtıyor.

“Araban, evin var mı?” İlk görüşmede gereksiz soruların arasında…

“Annene ben mi bakacağım” facia bir soru…

“Evlenince çalışmazsın heralde” ilk görüşme için çok erken bir istek…

“Çalışman gerek benim maaşım yetmez” ilk görüşme için olmaz olmazlarda…

Konuşulabilir bulursanız, temel ahlaki esaslara dair ip uçları aranmalı derim.

Görüşme kazası; zamanında buluşamamak

Görüşme nezlesi; hayır dediğin kişiyi bir süre düşünmek

Yaş haddi…

Acelesi olanlar; özellikle 45 yaşın üstünde gün görmüş erkeklerdeki hal. Evlenmem gerek son tren, ama nasıl? Hiç telefonla vakit kaybetmeden hemen görüşmek isteyenler ve görüşür görüşmez hızlıca karar verip sinenler (Daha çok düşünürler)

Bu yaşına gelmiş ve ne istediğini bilmeyen, en acınası kısımda olanlar…Biraz aynaya bakmalılar derim:)

40 yaşın üstündeki hanımlar ise artık ümitlerini kesmeyle birlikte özellikle kariyer sahibi, parası olanlar…Benim zaten kimseye ihtiyacım yok, böylede idare ederim derken içten içe geçmişte değerlendiremediklerine hayıflanan tipler. Kalıpları ve duvarları boldur bunların, olmaz olmazları sarmıştır her taraflarını…Realite, biraz duygu, biraz esneklik, biraz hayatın içine girmek gerek…

33 sonrasındakiler; yalnızlık korkusu bu eşikte başlıyor. Yalnız mı yaşlanacağım evlenmeliyim telaşı…Bu kısımda yanlış kararlarda alınabilir. Aceleden ziyade stratejik hareket etmek gerekli. Karşına çıkanları iyi değerlendirmeye ve bir enerji yakaladıysa onu çoğaltmaya bakmalı. Baştan red etmemeli. Kılına, tüyüne bakmadan gerçek yaşanılabilirliğine odaklanmalı…

Yaratılışı uygun yaşmak herkesin hakkı…Anormallikler yaratılışa uygun yaşamadığımız zamanlarda karşımıza çıkıyor. Gerçekten niyeti halis olanın yolu açılıyor. Hadi HAYIRLISI!