İlk Tanışma
- 10-09-2012
- KATEGORİ Tuğba Akbey İnan
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Yaz boyu minicik bebeklere ve annelerinin kavuşma hikayelerine taniklik ettim. Dört yil önce benzer sevinçleri ve kaygıları ben de yaşıyordum.Yeniden benzer serüvenlere başlayacağım için ve yeniden gazı var mı? kime benziyor? sorularına muhatap olacagım için daha bir keyifle seyrettim anneleri ve bebeklerini...
Hepsinin yavrularına bakışı, ses tonu , konuşması öyle merhamet doluydu ki; kaydetmeyi çok istedim her birinin o halini. Onlara hissettikleri bu yoğun duygu sırasında “Biliyor musun bir kaç yıl sonra kendini ona bağırırken, düzenli olmasını beklerken, seni ne kadar yorduğuna dair konuşurken, daha da büyüdükçe kavga ederken bulacaksın “ desem hepsi itiraz edecekti.” Biz öyle olmayız diyeceklerdi. “Benim çocuğum uslu olacak, gazı olmayacak, yemek sorunu olmayacak,etraftan hep olumlu sözler duyacağım, söylediğim her şeyi yapacak , sokak ortasında kendini hiç yere atmayacak “ gibi bir inançları da vardır muhtemelen.
***
Kabul edelim ki çocuğa dair de evliliğe dair de ayakları yere basmayan dileklerimiz var bizim.Bunu evlendiğimizde ve ebeveyn olduğumuzda tosladığımız anlarda çok daha iyi anlıyoruz.Ya da kınadığımız şeylerin başımıza geliyor oluşuna mı vermek lazım? Her ne sebeple olursa olsun çocuğa dair kanaatlerimizin ve beklentilerimizin gerçeğe yakın olmasının ve çocuklarımız bize öğrettiklerine açık olmanın en çok kişinin kendini büyüttüğüne inanıyorum.Ayrıca her yazımda değindiğim gibi onları hayata hazırlarken sorumluluk sahibi olmaları adına en büyük iyiliği de yapmış oluyoruz onları özenle büyütme gayretinde...
Bunun ne denli zor olduğunu, annelik sonrası bilinçaltının ve bunca yıl öğrenilmiş problem çözme halllerinin içimizden bir yerden nasıl çıkıverdiğini çok iyi biliyorum. Uykusuzluk, yorgunluk, evin yapılması gereken diğer işlerinin beklemeye aldıkça dağ haline gelmesinin bunu görmeyi zorlaştıracağını da...
***
Niyetim kötü bir tablo çizmek değil elbet....Tüm bu zorluklara rağmen bize uzun gelen bu anların nasıl hızla geçtiğinin altını çizmek. Gösterilecek sabrın zaman geçtikçe güzel anılarla dolduğunu görüp mutlu olacağınızı anlatmak istiyorum.
Çocuklarından şikayet etmeyenlerin, sabır gösterenlerin, onu anlamaya çalışanların bu toplumda da işi zor ama size güvenle bakan bir çift gözün, “seni seviyorum anneciğim/babacığım” diyen, her gün söylediği şeylerle sizi şaşırtan o minik çocuğun kucağınıza aldığınız miniminnacık bebek olduğuna inanamayacağınız çok zaman olacak.
Her zor anda o ilk tanışmayı hatırlayın siz yine de olur mu ; çok iyi geleceğinden eminim öfkeli anlara...
tugbaakbeyinan@gmail.com
Hepsinin yavrularına bakışı, ses tonu , konuşması öyle merhamet doluydu ki; kaydetmeyi çok istedim her birinin o halini. Onlara hissettikleri bu yoğun duygu sırasında “Biliyor musun bir kaç yıl sonra kendini ona bağırırken, düzenli olmasını beklerken, seni ne kadar yorduğuna dair konuşurken, daha da büyüdükçe kavga ederken bulacaksın “ desem hepsi itiraz edecekti.” Biz öyle olmayız diyeceklerdi. “Benim çocuğum uslu olacak, gazı olmayacak, yemek sorunu olmayacak,etraftan hep olumlu sözler duyacağım, söylediğim her şeyi yapacak , sokak ortasında kendini hiç yere atmayacak “ gibi bir inançları da vardır muhtemelen.
***
Kabul edelim ki çocuğa dair de evliliğe dair de ayakları yere basmayan dileklerimiz var bizim.Bunu evlendiğimizde ve ebeveyn olduğumuzda tosladığımız anlarda çok daha iyi anlıyoruz.Ya da kınadığımız şeylerin başımıza geliyor oluşuna mı vermek lazım? Her ne sebeple olursa olsun çocuğa dair kanaatlerimizin ve beklentilerimizin gerçeğe yakın olmasının ve çocuklarımız bize öğrettiklerine açık olmanın en çok kişinin kendini büyüttüğüne inanıyorum.Ayrıca her yazımda değindiğim gibi onları hayata hazırlarken sorumluluk sahibi olmaları adına en büyük iyiliği de yapmış oluyoruz onları özenle büyütme gayretinde...
Bunun ne denli zor olduğunu, annelik sonrası bilinçaltının ve bunca yıl öğrenilmiş problem çözme halllerinin içimizden bir yerden nasıl çıkıverdiğini çok iyi biliyorum. Uykusuzluk, yorgunluk, evin yapılması gereken diğer işlerinin beklemeye aldıkça dağ haline gelmesinin bunu görmeyi zorlaştıracağını da...
***
Niyetim kötü bir tablo çizmek değil elbet....Tüm bu zorluklara rağmen bize uzun gelen bu anların nasıl hızla geçtiğinin altını çizmek. Gösterilecek sabrın zaman geçtikçe güzel anılarla dolduğunu görüp mutlu olacağınızı anlatmak istiyorum.
Çocuklarından şikayet etmeyenlerin, sabır gösterenlerin, onu anlamaya çalışanların bu toplumda da işi zor ama size güvenle bakan bir çift gözün, “seni seviyorum anneciğim/babacığım” diyen, her gün söylediği şeylerle sizi şaşırtan o minik çocuğun kucağınıza aldığınız miniminnacık bebek olduğuna inanamayacağınız çok zaman olacak.
Her zor anda o ilk tanışmayı hatırlayın siz yine de olur mu ; çok iyi geleceğinden eminim öfkeli anlara...
tugbaakbeyinan@gmail.com
6 Yorum Yorum Yaz