cihad
27/05/2017
Suzan Hanım,
Sadece eleştiri yüzünden boşanmanızı tavsiye etmem çünkü şu an kocaniz bir kişi olarak sizi eleştiriyor ama bosanirsaniz tüm çevreniz sizi eleştirir, hele birde kocanız toplumda iyi biliniyorsa. Boşanmanın getirdiği sorunlar da cabası ve çocukların dünyasına yapacağı tesir sabretmek için en büyük sebep. Askerliğimi acemi erlerin eğitildiği bir alayda eğitim çavuşu olarak yaptım. Ne kadar sorunlu asker varsa anne-babası ayrı olanlardı.(ekserisi madde bağımlısı) Gözlerinden yaşadıkları sıkıntıyı anlayabiliyordum çünkü öyle ümitsiz ve bulanık bakiyorlardiki insanın yüreği parcalaniyordu gerçekten. Bazen bir köşede ağlarken bulurdum onları teselli etmeye çalışıyordum ama ne kadar işe yarıyordu bilemiyorum, sadece şunu biliyorum beni seviyorlardi belkide ilgimin karşılığı olarak.
Eleştirel olmak batı özentisiyle bizde çok iyi bir şeymiş gibi sunuluyor ve tabi bu genelde kendisinden başkası için yapılıyor, kendisi ve nefsi için söz konusu değildir.
İslâm’ da eleştiri kişinin kendi nefsi için olursa makbuldür ve tavsiye edilir yoksa merduttur.( hak hesabına insaf ile ve kavl-i leyyin ile yapılan eleştiri bahsimizden harictir.) Bizde kusurları örtmek esasdir. Settar ismininin bir cilvesi olarak kusurlar setredilerek ortalıktan ve toplumun gözünden kaçırılır ve perde altında kusurlar küçültülerek izalesine çalışılır.
Mesela Efendimiz (A.S.M) hanımlarının yaptığı yemeği beğendiği zaman bunu söyler ve takdir edermiş. Eğer yemek hoşuna gitmemisse bir şey demez susarmis. TEEMMEL..!!
Suzan Hanım,
Kocanizda muhtemelen münekkidlik dediğimiz eleştirme hastalığı var. Evet bu bir hastalık, oksijeni ise elestirmektir. Zakkum ağacının acı meyvesini yemek gibi elestirince rahatlar sonra daha çok eleştirmek ister. Böylece eleştiri süreklilik arz eder, siz bitmesini beklersiniz ama aksine o çoğalır.
Bu hastalığın iki kaynağı var.
1) mükemmelliyetçilik.
2) kusurlu nefsini unutmak ve daima haricle ilgilenmek.
birincisi için şunu söyleyebilirim bu alemde mahza hayır,bütünüyle mükemmel,hercihetle güzel yok denecek kadar azdır dolayısıyla bize düşen iyi ve güzel tarafını görmektir. Güzel gören,güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzetini alır.
İkincisi için Şeytanın mühim bir desisesi: İnsana kusurunu itiraf ettirmemektir.
Tâ ki, istiğfar ve istiaze yolunu kapasın.
Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta taksirattan takdis etsin.
Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz tevil ile tevil ettirir.
ﻭَ ﻋَﻴْﻦُ ﺍﻟﺮِّﺿَﺎ ﻋَﻦْ ﻛُﻞِّ ﻋَﻴْﺐٍ ﻛَﻠِﻴﻠَﺔٌ
sırrıyla: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez.
Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur.
Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlîşan,
ﻭَﻣَٓﺎ ﺍُﺑَﺮِّﺉُ ﻧَﻔْﺴِﻰ ﺍِﻥَّ ﺍﻟﻨَّﻔْﺲَ ﻟَﺎَﻣَّﺎﺭَﺓٌ ﺑِﺎﻟﺴُّٓﻮﺀِ ﺍِﻟﺎَّ ﻣَﺎ ﺭَﺣِﻢَ ﺭَﺑِّﻰ
dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir?
Nefsini ittiham eden, kusurunu görür.
Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder.
İstiğfar eden, istiaze eder.
İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur.
Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur.
Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır.
Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.
Lemalar – 87
Peki çare ne???
Birincisi için kesinlikle uzman desteği gerekli, bir psikoloğa görünebilir.
İkincisi için manevi bir ortamadan istifade etmelidir. Haftalık olarak ilim meclislerine uğrayabilir.
Son olarak kocanizin size nasıl davranmasını istiryorsaniz ona öyle davranın. Siz onu çok takdirin ve sürekli iyi yönlerini övün, bu hasletiniz az-cok kocaniza sirayet edecektir. Birde samimi olarak duygularınızı kocaniza açın, içimizde tutmak tehlikeli olabilir.
Rabbim yuvaniza huzur ve saadet versin inşaallah.
Not: Suzan Hanım sizi tanimadigimizdan yorumumda size uymayan durumlar olabilir,süzgeçten geciriniz. Selamlar.