Her Köpek Saldırısı Planlanmış Bir Cinayettir
- 19-04-2024
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Çocuk & Aile
5199 Hayvanları Değil, Köpekleri Koruma Kanunudur
5199’la hayvanlar korunmuyor, sadece köpekler korunuyor. Başıboş köpekler kedileri parçalıyor, koyun, keçi, tavuk demeden çiftlik hayvanlarına saldırıp öldürüyor. Böyle giderse yakında sokaklarda kedi kalmayacak. Çiftçilerin binbir emekle ve masrafla büyüttüğü hayvanlar, köpek dişleri arasında yok oluyor.
Eğer gerçekten 5199 hayvanları koruyor olsaydı, öncelikle kendini savunamayan güçsüz hayvanı, güçlü olandan korurdu. Fakat güçlü olan köpekleri koruyor sadece. Eğer başıboş köpek politikası böyle devam edecekse, kanunun adını “Köpekleri Koruma Kanunu” olarak değiştirsinler,
Köpeklerle İlgili Yanlış İddialar
Saldırgan Olmayan Köpeklerin Hiçbir Zararı Yok
YANLIŞ: Köpekler, insana bulaşan pek çok hastalığın da taşıyıcısıdırlar. Köpeğin üstünde ya da içinde yaşayan virüsler, bakteriler, mantarlar, birhücreliler, kurtçuklar, böcekler, akarlar, kist hidatik, toksokariazis gibi pek çok hastalığa neden oluyor.
Sokaklarda, marketlerde, hastanelerde, çocuk parklarında, köpeklerin salyasının ya da dışkılarının bulaştığı yerlere temas etmekten insanlara ciddi hastalıklar geçebiliyor. Artık aileler çocuklarını parklara götüremiyorlar. Hem saldırı tehlikesinden hem de hastalık bulaşma korkusundan.
Köpeğin sadece tüylerine dokunmak bile derisinde ve tüylerinde bulunan zararlıların insanlara geçmesine sebep olabiliyor. Bu yüzden evinde köpek besleyenler, düzenli aşılarını yaptırırlar. Fakat sokakta yaşayan milyonlarca köpeğin, düzenli olarak aşılarını yapmak mümkün değil. Bu da onlardan hastalık bulaşma ihtimalini artırıyor.
Kuduz: Köpeklerin sebep olduğu en ciddi ve ölümcül hastalık kuduzdur. Köpeklerin artmasıyla ülkemizde kuduz vakaları da artıyor.
Kist Hidatik: Kuduz kadar öldürücü olmasa da tehlikeli bir hastalık. Köpek, kurt, çakal gibi hayvanların bağırsağında yaşayan parazitler, insanda hidatik kiste sebep oluyor.Hayvanın dışkısı ile atılan yumurtalardan insana bulaşan parazitler daha çok karaciğer ve akciğere yerleşerek ölüme kadar götürebilecek ciddi hastalıklara sebep oluyor. Özellikle çocuk parklarındaki köpek dışkılarına temas eden çocuklar büyük risk altında.
Köpekler Evcil Hayvanlardır
YANLIŞ: Köpekler kurt soyundandır ve evcil hayvanlar değildir. Doğada başının çaresine bakabilmesi için verilmiş güçlü çene yapıları ve keskin 42 dişleri ile çok rahat bir insanı parçalayabilirler. Zaten geçmiş yıllarda köpek beslenmesinin ana sebebi; insanların bağını bahçesini, evini yabancılardan korumak içindi. Köpekler yabancı gördüğü her şeye saldırabilir.
Sokaklar, Yollar ve Otoban Kenarları Köpekler İçin Güvenlidir
YANLIŞ: Sokaklar ve yollar köpekler için asla güvenli değildir. Köpekler pek çok trafik kazasına sebep oluyor. Köpekten kaçarken yola atlayan, araba altında ezilen pek çok çocuk oldu. Otoban kenarlarında köpekler besleniyor. Bu köpekler yüzlerce büyük kazanın ve pek çok ölümün sebebi oluyor. Hem köpekler ölüyor hem de ölümlere sebep oluyorlar.
Halk Kendini Köpeklere Karşı Koruyabilir
YANLIŞ: Elinde silah olmayan insan, keskin dişleri, güçlü çenesi olan, her biri altmış kilo kadar gelen köpeklerin oluşturduğu bir çete ile baş edemez. Hele bu kadın, çocuk ve yaşlıysa iyice zor.
“Ben olsam o köpeği yaşatmazdım” diyenler oluyor. Sakın böyle bir şeye kalkışmayın, beş yıla kadar hapis cezası var. Köpekler sizi parçalayabilir fakat siz onların kılına zarar veremezsiniz. Hintliler ineğe tapıyor diye şaşırırken bizim toplum da köpeğe tapmaya başladı.
5199 Kanununu hükümet 2021 yılanda ek maddeler getirerek hayvanları öldürene, zarar verene insana zarar vermiş gibi ceza hukukuna göre yargılanma hükmü getirdi. Duruma göre hayvan başına beş bin liraya kadar para cezası veya hapis cezası var.
“O benim çocuğumu öldürdü, ben de onu öldüreceğim.” deme hakkı yok kimsenin. Köpeklerin her türlü hakları var fakat sorumlulukları yok. Oysa hakkı olanın sorumluluğu da olması gerekiyor. Bu yüzden “hayvan hakkı” demek yerime “hayvan refahı” demek daha doğru.
Köpekler Uysal Hayvanlardır. Sevgi Görürlerse, Aç Olmazlarsa Saldırıya Uğramazlarsa Saldırmazlar.
YANLIŞ: Üç beş köpek bir araya geldiğinde doğalarındaki alan koruma içgüdüsüyle saldırıyorlar. Beslendikleri, yaşadıkları sokağı, mahalleyi kendi bölgeleri kabul edip bölgeye giren zayıf gördüklerine, ortalık sakinse saldırıyorlar.
Köpekler özellikle çocukları, kadınları ve yaşlıları seçiyor saldırmak için. Kimin kendini savunup kimin kendini savunamayacağını da kestirebiliyorlar. Köpeğin doğasında saldırganlık var.
HAYVANSEVER mi İTPEREST mi?
Köpekler; çocuklara, kadınlara, yaşlılara, engellilere saldırsa da, kedileri, keçileri, koyunları, tavukları, ördekleri ve her türlü hayvanları parçalasa da “köpekler sokakta olmalı” diyen herkes “İTPEREST-İTTAPAR”dır.
Sen bir varlığı her şeyin üstünde tutuyorsan, ona tapıyorsundur. Bu bir hakaret değil. Bu insanlara hayvansever denemez. Hayvan sevmiyorlar, sadece köpek seviyorlar yoksa diğer hayvanları da düşünürlerdi. Köpeklerin diğer hayvanları öldürmesinden rahatsız değiller. O halde hayvansever değiller, “İTSEVERLER”
İtperest gönüllülerin aktif çalışanlarının çoğu “sahipsiz başıboş köpekler” üzerinden rant sağlayan, dilencilik eden, para toplayan, hayvan derneği kurup fon alan tipler. Nasıl bir para dönüyorsa işin içinde, işsiz insanlar son model arabalara binmeye başlıyorlar. Tabii ki işin içinde böyle bir rant olunca, köpeklerin sokaklarda olması onların işine geliyor. Belediyeler geçici olarak köpekleri barınaklara alsalar, barınak kapılarında kıyameti koparıyorlar. “Canlarımızın canı tehlikede” diye. Tehlikede olan canlar değil de cepleri gibi duruyor,
Millet evine bir kilo et alamazken bunlar yol kenarlarına kilo kilo çiğ et döküyorlar. İşin maddi boyutu dışında bir de çevre temizliği ve sağlık meselesi var. Fakat konu itler ise tüm genel geçer kurallar yok sayılıyor. Sokağa çöp atamazsın fakat çiğ et dökebilirsin. Köpek Tanrıya hizmet her şekilde kabul ediliyor.
Onlar gerçekten hayvansever olsalardı, sokaklarda parçalanan kedilere ve diğer hayvanlara da merhamet duyarlardı. Sadece köpek besleyerek ve koruyarak hayvansever olunmuyor. Tamamen it tapıcılığı oluyor bu şekilde.
İtperestlerin çoğu da köpekler kadar saldırgan. Köpek saldırıları sonrası parçalanan çocukların ailelerini tehdit ediyorlar, iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar. En son Muş’ta bir grup köpeğin saldırısına uğrayın 79 yaşındaki kadının aslında bir erkek olduğunu iddia ettiler. Sanki köpeklerin erkekleri parçalamasında bir problem yokmuş gibi. Kamere kaydı olmayan saldırılarda olayın köpek saldırısı olmadığı işin içinde başka şeyler olduğunu iddia ediyorlar. Acılı ailelere iftira atıyorlar, insanlar bir de bu psikopatlarla uğraşıyor.
Tabii ki başıboş köpeklerin sokaklarda yaşamasını savunan herkesin bu işten maddi bir kazancı yok. Hatta başıboş köpekler için bolca mama yardımı yapan kişiler de var. Bu kişiler de muhtemelen psikolojik rahatsız olmalılar. Köpeklerin bunca insanı parçalamasından rahatsızlık duymayan kişilerde, geçmiş yaşantılarından dolayı insanlara karşı yüksek öfke ve kin duygusu olmalı ki köpekler karşısında çaresiz kalan insanları değil, insanları parçalayan köpekleri savunuyorlar. Zannediyorum ki insanlar parçalandıkça bir şekilde içsel rahatlama hissi yaşıyorlar. Köpeklerin sokakta olmasını savunanların tedavi olmaları şart.
Bazıları hükümetin “mama lobisinden” bu itperestlerden korktuğunu için bu meseleyi çözemediğini iddia ediyorlar. Buna kesinlikle katılmıyorum. Koskoca hükümet haklı bir davada köpekçi STK’lardan ve çapulculardan mı korkacak? Mümkün değil. Zira halkın çoğu bu problemin çözülmesinden yana. Çözüm bir sonraki yazıda inşallah.
Her Köpek Saldırısı Planlanmış Bir Cinayettir
Tabii ki köpek saldırılarında köpeklerin hiçbir suçu yok. Hayvan doğasını gerçekleştiriyor. Tüm suç bu hayvanları insanların yaşam alanlarında çoğaltan zihniyette. Ve bu zihniyeti kanunlarla destekleyen siyasetçilerde.
Her köpek saldırısı planlanmış bir cinayettir ve iki dünyada sorumlusu da başıboş köpeklerin sokaklarda olması için kanun çıkaranların ve bunu savunanlarındır.
Allah’ın dilsiz kulları, can dostlarımız gibi duygu sömürülerinden çıkıp gerçekleri görme zamanı. Zararlı olan her şey...
0 Yorum Yorum Yaz