Nafaka Hak mı Gasp mı?
- 20-04-2024
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Çocuk & Aile
Hiç düşündünüz mü, bir erkek eski karısına nafaka gönderirken ne hisseder?
Ayrıldıklarına göre belli ki anlaşamadığı, belki hakarete maruz kaldığı, belki evlilik öncesi ve evliliği boyunca maddi-manevi zarara uğradığı, belki evliliğin temeli cinsellikten mahrum kaldığı, belki ailesinin istenmediği aşağılandığı bir evlilik sonrası ona bunları yapan kadına, her ay kanun zoru ile para gönderirken ne hisseder?
Hele ki erkek kazancı ile kendi ihtiyaçlarını bile zor karşılıyorsa hatta kendi evini geçindirmekte zorlanıyorsa, her yıl artan nafaka miktarını ve mahkeme masraflarını karşılarken ne hisseder?
Hele ki nafakayı borç alıp göndermek zorunda kalan erkekler ne hisseder? Annesi boğazından kısıp gönderiyorsa ne hisseder? O nafaka yüzünden hapse girmesin diye yeni eşi, eski eşine nafaka göndermek için çalışmak zorunda kalırsa ne hisseder? Gönderdiği parayı hangi duygular içinde gönderir? O paranın eski eş, hayrını görür mü?
Bir de erkeğin düzenli bir işi yoksa ve nafakayı ödeyemediği için hapse giriyorsa katillerin, hırsızların içinde yoksul olmanın cezasını çekerken ne hisseder? O eski eşe hangi negatif duyguları ulaşır?
Hele ki kendi ihtiyaçlarından kısıp gönderdiği parayı eski eşin sevgilisi ile yediğini biliyorsa ne hisseder?
Boşanmada kadının hatası az bile olsa ya da olmasa, hatalı olan taraf erkek olsa bile nafaka almak doğru değil. Zira koca, kendi hatasını görmeyecektir ve kendine el olmuş kadına para göndermek zoruna gidecektir. Gönülsüz aş ya karın ağrıtır ya baş. Sevmediğin birine görünüşte maddi olarak, enerji bazında negatif bir bağ ile bağlısın demektir. Bu olumsuz bağ, kadına iyi gelmez. Hayatına gelebilecek güzelliklere perde olur.
“Eski karımın yüzünü görsem tanımam.” diyen erkekler var. Yüzünü bile unuttuğun insana erkek, neden kazancını göndersin?
Hele bir de kadın resmi olarak evlenmezse, ömür boyu nafaka alabiliyor. Nafakanın bitmesi için iki taraftan birinin ölmesi gerekiyor. Eski eşin ölmesi için beddua ile gidiyor nafakaların bir kısmı.
Zulme sebep olan süresiz nafaka kanunu başka bir ülkede yok. Nafaka belli bir süre ile kısıtlı başka ülkelerde fakat bizim ülkede ömür boyu. Hem de Yargıtay kararı ile koca işsiz bile olsa ödemek zorunda. Ödemezse hapis cezası var. Böyle bir zulüm olabilir mi? Yoksul olduğu için insan hapse atılır mı?
Dinen eski eşin aldığı nafakanın hükmü nedir?
Dinimize göre boşanan kadının kendi için alacağı nafaka üç aydır. Bundan fazlasını zorla almak haramdır. Çocukları varsa baba çocukları için nafaka ödemek zorunda.
Baba maddi imkanı nispetinde çocuklarına nafaka vererek, çocuklarının kendi hayat şartlarına yakın hayat sürmelerini sağlamalı. Kendi lüks hayat sürüp çocuklarını ele muhtaç bırakan babalardan da devlet iyi miktarlarda zorla nafakayı babadan alıp çocuklarına vermeli. Bu ayrı bir konu. Tabii anne çocuğu babadan kaçırmıyorsa ya da düşman etmemişse.
Çocuksuz olarak boşanmış kadının üç aydan fazla nafaka hakkı yoktur, zorla almak haramdır.
Ancak üç aydan fazlasını erkek kendi gönlü ile verirse helaldir hatta tavsiye edilir. Erkeğin mali durumu iyiyse, biten bir evlilik sonrası eski eşini memnun edecek ikramlarla ayrılması elbette güzeldir. Rabbimiz “Ya iyilikle anlaşın, ya güzellikle boşanın.” Buyuruyor. (Bakara sûresi 229. “âyet-i kerîme)
Dinen eski eşten zoraki alınan nafaka helal değildir ve alan kişiye de dünya ahrette azaptır. Kadın bunun dünyada da hayrını görmez. Ya derdine gider ya da başka hayırsız bir şeye. Belki “olmasaydı ne yapardım” der oysa olmasaydı belki hayatında olumsuzluklar da olmayacaktı. Daha huzurlu, bereketli bir hayatı olacaktı. Haramda hayır yoktur. Bu konuda açık ayet vardır.
Devletin nafakayı kanuni olarak vermesi, onu helal kılmaz. Ülkemizde kumar oynamak ve faiz almak da kanunidir fakat helal değildir.
Feministler süresiz nafakayı savunuyorlar:“Nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye pankartlar açıyorlar. Feministlerin evlilik ile ilgili tek sevdikleri taraf, “boşanıp nafaka almak” olabilir. Bir aylık evliliğe bile ömür boyu nafakayı savunuyorlar. Ayrılmışsın sana el olmuş bir adamın kazancında nasıl hakkın olabilir? Hak dedikleri şey daha çok gasp gibi duruyor.
Nafakayı sadece ihtiyacı olanlar da almıyor. İhtiyacı olmayan bazı kadınlar da eski kocayı süründürmek, ondan öç almak için alıyor.
Nafaka mecburiyeti ülkemizde pek çok nafaka mağduru doğurdu. Nafaka mağdurlarının bütün çabalarına rağmen, hükümet yetkilileri, defalarca söz verdikleri halde, nafaka problemini çözmüyorlar ve çözecek gibi de durmuyorlar.
Toplumda çok kişi, boşanan kadının nafaka almasını savunuyor. Nafakada sadece boşanan kadına yönelik yarar düşünülüyor, erkeğe, aileye ve topluma verdiği zarar hiç düşünülmüyor.
Nafaka yüzünden gençler evlenmeye korkuyor ve toplumda zina artıyor. Boşanan erkekler, sonraki evliliklerinde geçim kaygısı yüzünden evlenmeye korkuyor. Bu devirde bir evin geçimini sağlamak zor iken bir de ayrıldığı eski eşin ihtiyaçlarını karşılamak, her kişinin altından kalkabileceği bir yük değil.
Erkekler evlenmeye korkunca, doğal olarak evlenmek isteyen pek çok kadın da evlenemiyor. Boşanan kadını korumak adına yapılanlar, bekar kadınlara zarar veriyor.
“Boşanan kadın geçimini nasıl sağlayacak o halde?” diye itiraz edenler oluyor. Kadının geçimini evlenmeden önce olduğu gibi kendi ailesi karşılayacak ya da kendi çocukları yetişkinse onlar sağlayacak, ya da yeniden evlenecek ya da çalışacak. Fakat kendine el olmuş adamın onu geçindirmesini beklemeyecek. Eğer bütün bunlar da yoksa onun geçimini ihtiyaç sahibi olduğu için devlet karşılayacak fakat ona el olmuş, muhtemelen düşmanlıkla ayrılmış olduğu adam değil.
Yazının başında “boşanan bir erkek kanun zoru ile eski eşine para gönderirken ne hisseder?” diye sormuştum. Soruyu yazıyı yazmadan önce Twitter’da sormuştum. Soruya gelen cevaplardan bir kısmı:
“Hayatımız karardı, çok çok mutsuzuz.”
“Zulüm hissediyoruz. Yeni eşimin maaşı, eski eşime nafaka olarak gidiyor. Çok mutsuzuz. Her yıl üfe oranında artıyor.”
“Arkadaşımın eski eşi nafaka parasını sevgilisi ile yerken sosyal medyaya “enayi parası” yazmıştı, engel olmasam gidip vuracaktı.”
“Aileyi bitirmek için yapılmış gasptır.”
“Evliyken “sakın kocanın eline bakma” diyenler, boşanınca “sakın eski kocanın yakasından düşme” diyorlar. Gerçekten de zırvalığın dik alası.”
“Sevmediğin adamdan boşanıp onun parasını yemek.”
“Benden sonraki herifler için karıyı niye besliyorum ki diye hissediyorum.”
“Eski eşe nefret duyuyorum, sürekli sinir katsayım yükseliyor, kendimi huzursuz ve mutsuz hissediyorum.”
“Maddi- manevi, ekonomik ve psikolojik şiddettir, zulümdür. Zinayı ve şiddeti artırmıştır.”
“Nitelikli dolandırıcılıktır. Kadınlar erkekleri SGK ve Emekli Sandığı gibi görüyor.”
“Ailesiz toplum mimarlarının çalışmasıdır.”
“Tefeciliğin diğer adıdır.”
“Kadın cinayetlerinin sebebidir."
0 Yorum Yorum Yaz