Sıkıysa İkinciyi Alsana (islamda Çok Evlilik/İslamda Çok Eşlilik)
Yaz Google’da İslam’da çok eşlilik
Dur! Bak! Kolay mı sandın çok eşlilik
Ağır imtihan olur o evlilik
Yürek varsa ikinciyi alsana
Muhammed Emin TOMBAK! Kur’an’a bak!
Bu işin fıkhına pür dikkat! Odak!
İyi dinle! Başında patlar kabak
Yürek varsa ikinciyi alsana
Her an bir kadın denetliyor seni
İki kadın denetleyecek seni
İkisi birden bunaltacak seni
Yürek varsa ikinciyi alsana
Birbirlerini her an kıyaslarlar
Mesajlarını bile sorgularlar
İkisi birden her an trip atarlar
Yürek varsa ikinciyi alsana
Aynı evde yaşamazsa ikisi
Nasıl geçindirirsin iki evi
Nasıl sağlayacaksın adaleti
Yürek varsa ikinciyi alsana
Efendimiz (sav) bile baş edemedi
Efendimiz (sav) eşlerinden çok çekti
Hanımları hakkında ayet indi
Yürek varsa ikinciyi alsana
Adaleti sağlamak kolay mı ki
Adaletin tek şubesi yoktur ki
Duygusal adalet en zoru belki
Yürek varsa ikinciyi alsana
“En sevdiğim kadınsın” diyemezsin
Övgülerine dikkat etmelisin
Yerin kulağı vardır bilmelisin
Yürek varsa ikinciyi alsana
Verdiğin harçlık olmalıdır eşit
Eşyaların kalitesi de eşit
Hayat şartları da olmalı eşit
Yürek varsa ikinciyi alsana
İkisine yapmalısın sigorta
Kapına gelmesinler hasta hasta
Sen mecbursun buna, adalet bu ya
Yürek varsa ikinciyi alsana
Kura çekmen gerekir her duruma
Regl bile olsa sırayı atlama
Kadın ilgi ister sakın unutma
Yürek varsa ikinciyi alsana
El süremezsin sen paralarına
Geçim sende milyarder olsalar da
Mehirlerini vereceksin daha
Yürek varsa ikinciyi alsana
Sılairahime götürmelisin
Öncelik için kura çekmelisin
Günleri eşit bölümlemelisin
Yürek varsa ikinciyi alsana
Onları götüreceksin tatile
Yapmalısın sürekli istişare
Pek zordur iki eşle istişare
Yürek varsa ikinciyi alsana
Çıkarmalısın sırayla gezmeye
Kura şart önce kim gidecek diye
Sakın ihmal etme ikisini de
Yürek varsa ikinciyi alsana
Eşten izin almak gerekmez ama
Eşle mutlu olmalısın unutma
Çok eşliliği sakın kolay sanma
Yürek varsa ikinciyi alsana
Tam güç yetiremezsin der kur’an’da
Gelme sakın nefsinin pis gazına
Cesaretin varsa sorumluluğa
Yürek varsa ikinciyi alsana
Çok eşlilik ateştir ki oldu kor
Hemen dalma yanarsın akkor akkor
Bu iş ağır sorumluluk istiyor
Yürek varsa ikinciyi alsana
Habibullah (s.a.v.) ilk önce tek eşliydi
İlk hanımından 15 yaş genç idi
Evlilikleri nefsani değildi
Yürek varsa ikinciyi alsana
Hatırla İbrahim (a.s.) ile Sare’yi
Sare evlendirdi köle Hacer’i
Kıskanınca da gönderdi Hacer’i
Yürek varsa ikinciyi alsana
Tek eşle yetinsen daha iyidir
Allah (c.c.) kur’an’da bunu belirtmiştir
Muhammed Emin TOMBAK öğrenmiştir
Yürek varsa ikinciyi alsana
Muhammed Emin TOMBAK
Bı de bu maddelere cimri ve paragöz kayinvalideleri ekleyin ben e.
Yazdıklarınızı soluksuz okudum ayakta alkışlıyorum bir kadın olarak sizin gibi düşünenler in varoldugunu bilmek oldukça sevindirici emin olun müslüman erkekler sizin bu bakış açınızin hepsine değil zerresine dahi ulasabilse sorunlar aşılır kadın erekge erkekte kadına kendini beğendirmek için kendini yipratmaz herşey fıtrata uygun olrak dogal seyrinde devam ederdi Abdullah bey sosyal medyada takip edebilcegimiz bilgnizden istifade edebilcegimiz bir adresniz varsa gercekteb istifade etmek isterim saygilar
Merhaba, bende yaklaşık 4 aydır nişanlıyım.
Toplamda da 1,5 senedir tanışıyoruz.
Benim ailem baştan beri hem kültürel yönden
hem maddiyat yönünden nişanlımı hiç istemedi.
Bu yüzden çok kavgalar yaşandı. Onun ailesi de
hep biseyleri biz yaparız ederiz dediler söz verdiler.
Her şeyi nişanlımın üstüne attılar beyaz eşya mobilya
diğer çoğu şey nişanlim ödüyor.
Bu arada nişanlım bir fabrikada makina bakım işçisi.
Bende çalışıyorum. Bende kendi üzerime düşen şeyleri aldım
Aileler destek olmadığı için her şey bizim üstümüze kaldı
Bu yüzden nişandan sonra kavgalarımiz çok arttı
En ufak söylediğim şeyler bile batmaya başladı yüzük
atarım bak böyle giderse diyor bana sürekli.
Ben onun için çok fedakârlıklar yaptım ailemi kirdim
Bu arada Mayıs için düğün salonu tutuldu babası kapora verdi
Ama kalan para da bize kalcak mi diye korkuyor
Kuaför fotoğrafçı gelinlik falan ev tutulcak daha.
Zaman yaklastikca nişanlım geriliyor. Ailesine de para isteyemiyor. Durumlar şu an böyle. Bende ne yapacağımı bilmiyorum? Yorumlarınızı bekliyorum
"Şiddetle" değil, 《harâretle》 tavsiyye edelim! Lütfen!..
Şerefsiz herif, kızı kullanmış ona dokunmuş hatta zina teklifinde bulunmuş sonra da "başını örtmüyorsun" diye ayrılmış. Allah böylelerinden muhafaza etsin kardeşlerimi. Dikkat edin, evlenmeden birbirinizin elini dahi tutmanız caiz değildir. Bakın, hanımefendinin önce elini tutmuş sonra iş zinaya kadar gitmiş ama neyse ki zina etmemişler. Allah cümlemizi iyilere eş etsin.
Adullah Bey,
Yazım dediğiniz gibi çok uzun olmuş yazdıktan sonra fakettim maşesefki.
Aramızda zihniyet farklı varmış evet insan severken yada sevdiğini sanarken yada anlam veremediği bir durum içine düştüğünde dışardan biri baktığında çok bariz görünen şeyleri göremiyor malesefki. Bu ailenin kendi kızları 5 sene boyunca yurtdışında okudu ve şu an ailesiyle aynı şehirde olmasına rağmen ailesinden ayrı kendi evinde yaşıyor. Bence çokta iyi yapıyor. Annesi bana kendisini feministim diye tanıtıp arkamdan iftiralar atan bir insandı bir önceki yazımda anlatmadığım hala yüksek sesle kendime bile söyleyemediğim ama içten içe bildiğim o kadar çok şey var ki. Ama hayat devam etmek zorunda yaşamamız gerekiyormuş demekki diyip devam ediyorum. Zaten üzüntüm asla o şahsa değil ona verdiğim değerde. Yorumunuz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
"Abdullah abi ve diğer mağdur babalar bana yardımcı olun akıl verin."
Demişsin.
Derdini buraya ilk yazdığın zaman sana;
"Kendine, ailene zerre kadar saygın varsa o kadından bir an önce ANLAŞMALI BOŞAN. Aksi taktirde böyle bir kadın ve kadına aşırı pozitif ayrımcılık yapan mevcut yasalar ( 6284, TMK, istanbul Sözleşmesi ) seni ya katil eder, ya hapishaneye yada tımarhaneye gönderir."
Şeklinde NET CEVAP vermiştim, ama bir yıl sonra yazdıklarına bakılırsa sen büyük sözü dinlememiş, bildiğini okumaya devam etmişsin.
Çocuğunu düşünme, ömrü olan yaşıyor. Ayrıca o tür kadınlar rahat bir hayat yaşamak için kısa bir süre sonra cocuğu zaten sana verecek.
Neyin var neyin yok vermek pahasına da olsa bir an önce anlaşmalı olarak O KADINDAN BOŞAN, aksi taktirde akşam haberlerinde "Yeni bir kadın katili" haberinin başrolünde bulursun kendini.
Bu sana bu konuda ki son tavsiyem.
Her bir tercih aynı zamanda birçok alternatifi reddetmektir ve insanlar tercihlerinin sonucuna katlanır.
Ve....
Aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklemek sadece AKILSIZLARIN yapacağı bir iştir.
Umarım sen onlardan değilsindir...
Herkese selamün aleyküm. Abdullah abi nasılsın? Yaklaşık bir yıl evvel yazmıştım buraya. Zor bela maalesef karım dediğim kadını 1 yıl sonunda eve getirebildim. Oğlum için kuzumu görmek için. 5 ayrı dava açmıştı bana. Para vererek davaların 3 ünü geri çektirdim. Diğer ikisinden ceza yedim. O kadar şahit delil göstermeme rağmen. Neden çünkü kadın beyanı esastır. Şimdi 1 dava kaldı ondanda ceza yiyecez belli. Hepsinden caza yedim .Bir insan asla değişmiyor. 8 aydır yanımda her günüm işkence. Bir insan hiçbir şeyden mutlu olmazmi. Hergünümu zehir ediyor. Sıkıntı sitresten bir sürü sağlık problemim çıktı. Tedavi oluyorum. Oğlum 3 yaşında şimdi. Yine kaçacak gibi hareketleri var birşeyler planlıyor hissediyorum. Cocugumla gezmeye gidiyorum o gelmiyor çoğu zaman gelince Oğluma naptınız nereye gittiniz kim vardı kimleri gördünüz gibi böyle fesat fesat sorular soruyor. Ailemin yanına girmem yasak çocuğumu hele ki onların yanına götürmem külliyen yasak. Yoğun çalıştım yazın niye çok çalışıyorsun diyip kavga çıkartıyor. Izinli günlerimde işlerimi halletmeye çalışıyorum evde hiç kalmıyorsun diyor kavga çıkartıyor. Gel gezelim diyorum ben gelmiycem diyor al oğlunu götür git sevdiklerinin yanına diyor insanın sinir uçları ile oynuyor. Öyle şeyler yapıyor ki Vallahi billahi zor sabrediyorum. 20 bin lira para verdim boşanma davasını geri çekti. Sözde paracı bir insan değilim diyor. Başka zamanda market alışverişini eksik etmemekte rağmen yemek ne yaptın deyince ne var ne yapayım diyor. Her hafta pazar için 60 lira veriyorum. Bu ne dilenci parası gibi diyor. Ben asgari ücretle çalışıyorum. Kredi kartımla taksitli alış-veriş yapıyorum evde hiçbir eksik olmasın diye uğraşıyorum. Ama yinede gözü doymuyor. Kısacası maalesef ki karım dediğim kadın bir hain. Oğlumu yine kaçıracak diye çok korkuyorum. Oğluma seni doguracagima taş doğursaydım diyor. Çocuğum bunlar yüzünden konuşamıyor. Kaç tane doktara götürdum. Yani Abdullah abi durum bu. Şunu anladım Abdullah abi ve diğer baba arkadaşlarım mahkemeler kadın ne derse o oluyor 8 defa mahkemeye çıkan biri olarak söylüyorum belkide aranızda en tecrubeli ben oldum bu konuda maalesef. Hele ki savcılar hiçbirine hakkımı helal etmiyorum. Bu dünya da beni mağdur ettiler Allah onları ebediyen cehennem azabından çıkarmasın. Abdullah abi ve diğer mağdur babalar bana yardımcı olun akıl verin. Pişman olacağım bir iş yapmak istemiyorum. Kuzumu bu hainlere bırakmak istemiyorum. Babasını aradım gelin misafirim olun diye gelmiyorlar. Dua edin inşAllah bu kardeşinize. Allah’a emanet olun esselamün aleyküm Cümleten..
Abdullah Bey yorumunuz için öncelikle teşekkür ederim,
Tespitleriniz çok doğru. Çocuklar barışmamızı çok isterken Ne yapmalıyım? bi akıl verin
Gulpenbe hanım hangi programdı dinlediğiniz ??nilah nasıl akitle başlamışsa akitle biter hangi hoca demişti hatirliyomusunuz
Merhaba, bende yaklaşık 4 ay önce nişan attım bunları buraya yazmak bile zor geliyor ama insan bir başkasının gözünden de görüp haklıyı haksızı görmek istiyor. Önemli olan haklı olmak değil mutsuz olduktan sonra haklı haksız ne farkeder ki ama belki vicdanen rahat etmek adına bir iki akl veren olur. Bizim yaklaşık 3 senelik bir ilişkimiz vardı. Bunun 1 senesi gayet güzel zaman geçirdik ancak nişanlıö sürekli evlenmek istediğinden bahsediyor bende bunla mutlu oluyordum tabi ki. Ancak evliliğ, maddi sorunlarını ve ailevi sorunlarını düşünerek hep dert ediniyordu. Daha sonra maddi sorunları bir nebze aşabilmek adına yurt dışıda 6 aylık bir işe gitmeye karar verdi ve bende onu destekledim evlenebilmemiz için bunu yapması gerekti. Geldikten sonra bedelli askerlik yapıp evlenme planımız vardı ama malesefki bir takım sebeplerden bedelli askerlik çıkmayınca 6 ay askere gitmesi gerekti ve ben yine boyun eğip beklerim yapıcak bir şey yok dedim. Bu süreçte askere gidene kadar nişan yapmaya dönünce de evlenmeye karar verdik. Ancak askere gitmediği için ne işe girebiliyordu ne ailesi destek oluyırdu nede askerliği vardı. Babamı ikna etmem gerekti ama zor olmadı annem ve ablamın desteğiyle ikna ettim ve babamda çalışkan azimli biri olduğunu bilerek ne askerliği ne iişsizliği nede maddiyatı sorun etmedi. Nişanlım ailelerin tanışma öncesinde beni ailesiyle oturmam için evlerine çağırdı ama gitmek istemedim nişan olmadan aile içine dahil olmayı çok uygun bulmuyordum zaten daha çnce çok kısa da olsa yüz yüze gelip tanışmışığımız vardı ama ablasıyla olan problemleri yüzünden ve ablasının bana sebebsiz yere soğuk davranmasından dolayı ablası evde olduğu için gelemk istemediğimi söyledim. Nişanlımda gidip bunu annensine ablası yüzünden benim onlara gelmek istemediğimi ve ablasının evden gitmesini istemiş ve bunun üzerine evde kavga çıkmış. Ben asla böyle bir istekte bulunmamıştım ama o bunu ailesine böyle lanse ettirdi ve daha tanışma bile olmadam sorunlar başladı. Ablasını evden gönderdiğini ve artık gelebileceğimi söyleyince ben çok sinirlendim bunu asla ailesine söyleyebileceği aklıma gelmedi ve sırf yanlış anlaşılmamak için gittim ve yarım saat oturdum. Daha sonrasında bu yaptığının çok yanlış olduğunu ona anlattım hatta aramızda büyük bir kavga sebebi oldu çünkü tanışma öncesi çok hassas olması gereken bir dönemde benim ailesinde çok kötü bir izlenim bırakmama sebep olmuştu zaten nişanlım ailesiyle sürekli sorun yaşayı evi terk ediyordu ve evdekilerle pek anlaşamıyordu bende onun bu hallerine çok üzülüyordum ailesini sürekli bana kötülüyor ve o evden kurtulmak istesiğini söylüyordu ancak evlenincede üst katta aile apartmanında yaşamayı düşünüyordu :) bense maddi olarak onu zora sokmamak için bir şey dememiş ve bunu kabul etmiştim ancak daha sonra taşınmak istediğimi söylemiştim. Bu problemleri aştıktan sonra.Tanışmaya geldiler her şey güzeldi tanışmanın ertesi günü köye gitme kararı aldılar. Ben gitmesini istemiyordum çünkü yurtdışından yeni gelmişti zaten askere gidecekti zaten 3-4 ay görüşebilecektik ve nişan muhabbetimizden doğru düzgün hasret bile giderememiştik ve ayrı kalmak beni çok yoruyordu birlikte zaman geçirmek istiyordum. Ama o bunu hiç önemsemedi köye gitti bir ay gelmedi bu süreçte yanımda olmamasının yanı sıra manevi desteğini de hiç hissettirmiyordu ve ben kendimi iyice yalnız hissediyordum zaten telefonda konuşmayı da çok seven biri değildi. Yani beni çok ihmal ediyordu ama bunlar geçici bir süreç diyerek kendimi avutsamda bazen ayrı olmaya dayanamaıyorsım köyde olduğı süreçte ayrıldık kararı aldım. Tam doğum gününden bir gün önce döndüler ve doğum gününü benimle geçirmek istediğini söyledi ve tabiki dayanamadım kabul ettim çünkü hala seviyordum. Doğum gününden sonra nişam hazırlıklarına başladık ve annesiyle nişan alışverişine çıktım bohça tarzır şeylere pek önem vermem ama annesi o konuda çok hevesliydi ilk çocukları evleniyordu ve gönülleri olsun diye nişan alışverişine çıktım ve inanın her şeyin en uygununu almaya gayret gösterdim hatta almayın gerek yok dediğim çok şey oldu ve alışverişimiz her iki taraf içinde çok güzel geçti. Her neyse bizim nişanımızı oldu hiçbir sorun çıkmadı vs. Nişandan sonra hep ailelerimizle bilikte vakit geçirmel durumunda kaldık çünkü zaten pandemiden dolayı her yer kapalıydı bu durum beni de onu da yormuştu.askere gitme zamanı gelmişti zaten askerlik süreci bizi tamamen yıpratan bir süreçti zaten çok kıskanç biriydi ayrı kalmamız bunu iyice tetikliyordu. Telefonu geç açmam, iş yerinden dönerken iş arkadaşım olan evli bir abinin arabasına binmem ki bu konuya aşırı karşıydı ben böyle bir ortamda büyümediğim içim bana ve aileme göre çok normal olsada ona ve onun ailesine göre çok tersti çoğu zaman bahane bulup eve kendim gitsem de her zaman reddedemiyordum çünkü karşımdaki kişinin art niyetli olamdığı biliyordum ve bana göre böyle iyi niyetli bir teklifi reddetmek daha büyük bir ayıptı yağmurlu günlerde biniyordum o yüzden ama nişanlıma bu durumu anlatmaya çalışsamda anlamıyordu malesefki. Her neyse böyle saçma sapan bir sürü konudan her gün tartışır hale geldik ve artık ayrı kalmak ve tüm bunlar çeklir gibi değildi nişanlılık süreci berbat bir hal almıştı ama bunların askerden geldikten sonra geçeceğimi umduğum için aileme yanıtmamaya çalıştım ama bu seferde iyice kendi içime çekildim aileme anlatmasamda odamdan çıkmayışımdam yüzümün gülmemesinden sürekli uyumamdan mutlaka anlıyorlardı sorun olduğunu. Sonunda bize bir asır gibi geçen askerlik süreci bitmişti ama biz birbirimizi de tüketmiştik. Ben her şey düzelir diye beklerken her şey daha da kötü bir hal aldı. Askerden döndükten sonra tek isteğim birlikte babaşa vakit geçirmek belki bir kahvaltj belki bir deniz kenarj ama tüm dertleri bir kenara bırakıp birbirimize bir gün ayırabilmekri. Tabiki olmadı zaten işssiz di ve bunu yapacak bile parası yoktu ailesi zaten asla düşünceli davranıp cebine para koyabilecek bir insan değillerdi malesefki ama ben onları böyle kabullenmiştim bile. Kendisi bir başkasından ailesi bile olsa para isteyemeyecel kadar gururluydu ama benim tek derdim birlikte zaman geçirebilmekti belki o zaman tüm sorunlar aşılabilirdi ama ona göre ne gerek vardı evlilik zaten yeterlince masraflı bir süreçti ve evlendikten sonra da yapılırdır önce evlenmek gerekliydi. Her neyse biz daha birbirimzile hasret bile gideremeden düğün tarihi alma derdine dülmüştük ve bunun için fotoğraf çekilmesi gerketiğini söylediğimde bunu bile gereksiz bir masraf olarak gördü. Çünkü lise zamanı üstüne kendi bedeninden 10 beden büyük berbat bir fotoğrafı zaten varmış ve tekrar çektirmesine ne gerek varmış ve sırf bu sebepten dolayı bana telefonda anne babasının yanında saatlerce bağırdı ve bende bunun sonucında ailesine nişan atmak istediğimi artık dayanamadığıkı söyledim. Annesi direkt kabul etti zaten. Ertesi gün nişanlım ben işteyken eve gelip annemde bütün altın yüzük bilezik ne varsa almışt alırkende saymıştı Zaten tek derdi paraydı, ayrılık lafından sonra ağzından çıkan ikini söz altınlarımı alıcam olurdu. Sonraki 2 gün ses çıkmadı hiçbirinden ablam annesini aradı ve neden böyle bir durumda aramsdıkalrını arayı düzeltmeye çalışmadıklarını sordu çünkü o kadar iki yüzlü bir annesi vardı ki bana ve aileme melek gibi görünüp arkamızdan bu işin bozulması için elinden geleni yapıyordu. Nişanlımda annesinin ne olduğunu bildiği halde onun sözünden asla çıkmıyordu. Her neyse ablamın bu lafı üzerine kadın birazda olsa çaba gösterir gibi oldu ve bize geldiler özür dilemek için. Ben tabiki artık çok kırılmıştım ve çok dolmuştum haketmediğim bir sürü muamele görmüştüm ve ben sabırla ve tüm olumsuzluklarla bu kişiyi bekleyip asla ayrılmayı düşünmemiştim onunsa bu yaptıkları bama çok ağır geliyordu. Annesine içimi döktüm, annesinim tek dediğiyse o bunları bilmiyor sen öğreticeksin ona bilmediğinden yapıyor diyordu ancak öğrenmeyede hiç açık değildi kendi doğrularıyla yaşıyordu. Ailesinin bu gelişiyle tekrar şans vermek istedim ve tekrar konuşmaya başladık bu sefer bana daha iyi davranmaya iş yerime çiçek göndermeye başlamıştı ama tavırları tamamen yapmacıktı çünkü nişan atmamı kaldıramamıştı ve bana sürekli sana iyi davranıyorum ama bütün aileler sonunda benim iyi olduğumu seninse sürekli sorun çıkartmaya meyilli olduğunu görecek diyordu. Yani iyi davranışı bile tamamen kendi çıkarı üzerineydi ama ben hala bitiremiyordum artık daha da kötüydü resmem ve ben buna katlanmak zorunda hissediyordum çünkü bu bizim son şansımızdı. Tek derdi kendini kanıtlamak beni de ailelere kötülemekti benim her şeyimi annesine anlatıyordu. Bana bir kere ailemde artık seni istemiyor küçük kardeşim evlenir ve ailemde onların çocuğunu sever gibi beni değersiz hissettirecek cümleler kuruyordu benim onu beklemem tüm zorluklarında yanında olmamın hiçbir değeri yoktu tek derdi ailesiydi oysaki tüm bunlar olurken de bana ailesini kötülemeye de devam ediyordu. Her iki tarafı birnirine düşürmek için elinden geleni yapıp bir yandan da beni sevdiğini söylüyordu. Bende kendimi beni seviyor diye avutuyor evlenince ailesinden kurtulunca biter aile baskısıyla bana böyle davranıyor diye düşünüyordum. Sadece kendimi kandırıyormuşum. Her neyse biz bunları da bir şekilde atlattık ve düğün salonu tutmaya gittik. Nişanlım ailesi ve ben düğün salonu düğündeki takılarla ödenecekti eşyalarda takılarla alınacaktı borçalrda takılarla kapatılacaktı bana sorulmamıştı bile ama benim için bunlar problem değildi aksine babasına sürekli destek olmaya büyük bir yükün altına girdiğini söyleyerek teşekkür ediyordum. Her neyse takılarla da ödenecek olsa aileyle bakmaya gittil ve beni götürdükleri yerde çok ukala bir kadınla karşılaştım balayımızdan tutun düğün sabahı kaçta kalkacağıma saçımı ve makyajımı nerde yaptıracağıma kadar her şeyime en özel günüme karışma ve yorum yapma hadsizliğindeydi ve o ortamda beni savunana hiç kimse yoktu herkes için her şey gayet normaldi. Ama ben artık bir çok şeyi alttan almış olmanın doluluğu ile alakasız bir kadının en özel günüme karışmasını da kaldıramadım. Ancak o odada kendimi tuttum düğün salonu için anlaşıldı tarih kararlaştırıldı ve ödeme aşamasına geçildi. Babası bankaya para çekmeye çıktı. Bizde nihayet nişanlımla tek kalabildik ve ben kadının tavırlarından rahatsız olduğımı biraz sert ve kavga çıkarmaya meyilli bir üslupla beni savunmayışından tek bırakmasından yakınarak dile getirdim orada kuaföre gitmeyeceğimi bana benim belireldiğim bir kuaförde saçımı yaptıracağımız 3.000 lirayı gçzden çıkartması gerektiğini söyledim. Bu sırada annesi yanımıza geldi ve annesine şikayet ederek bana bağırmaya başladı. Ve zaten o an kafamda her şey bitti . 3000 lirayı ödeyebilecek kadar kendine güvenmediğini o zaman anladım annesinin ve herkesin içinde bana bağırabileceğini gördüm. Durumu hiçbir zaman kurtarma çabasında değilde hep kendi dediğini yaptırma ve hakimiyet kurma derdinde olduğunu gördüm. Çünkü annesine dönerek inadına en pahalı kuaföre gitmek istediğimi söyledi ki böyle bir şey ağzımdan ble çıkmadı en pahalısı olsa 3000 bin mi olurdu bunu bile bilmiyordu. Evlenmeyi isteyip cebinden beş kuruş bile fazla para çıkmasını istemiyordu. Her zaman içinde bulunduğu zor şartları işsiz oluşunu ailesine muhtaç oluşunu ailesinin anlayılışsız insanlar oluşunu tolere ederek yaklaştığım insan evleneceği insana neler yapabileceğini gördüm. Ve o zamam kendimi suçlamamam gerektiğini anladım çünkü çoğu zamam hatayı hep kendimde aramıştım. Bu olaydan sonra bulunduğum ortamı terk etmek istedim ve arkamdan koşarak gelip annesinin yanında onu terk etmememi istedi bu sırada annesi de bana bir sürü şey söylüyordu tabi iki ağızdan üstüme geldiler. Aşağı inip hava alacağımı söyledim çünkü sabırlı olamıyordum artık ağzımdan kötü bir şey çıksın istemiyordum. Babası bankadan para çekip geldiğinde annesi bir kenara çekip olanlark anlattı nişanlım olacak insan bu sırada annesinden özür dilememi istedi, daha sonra yanıma gelip annesiyle babasının konuşmasını göstererel inş senden kurtulucam dedi. Sonra biz arabaya bindik babası bizim eve gitmek istediğini söyledi arabada hiç konuşmadım ama nişanlım olucak kişi kağıda özür dile yoksa affetmezler yazdığı kağıda bana uzattı ama ben çoktan bitirmiştim. Bu kadar korkak olduğunu maalesrfki daha önce görememişi görmek istememiş bende hep kendimi suçlamayı seçmişim çünkü ilişkiyi kurtarmak içim tek seçeneğiö kendimi suçlamakmış öbür türlü onj affedebileceğim elle tutulur hiç bir şey yoktu. Ama o gün ilk defa kendimi değiş onu suçlamayı seçmiştim. Ve ben ondan kurtulmuştum. Bizim eve geldiğiöizide bu işin bittiğini konuştuk ailem çok sabırlı davrandı ve asla onların seviyesine düşmedi. Ama aradan dört ay geçmesine rağmen ben hala atlatamıyorım yaşadıklarımı ve hala hata bende mi diye sürekli kendimi sorguluyorum soruyorum size ben daha fazla ne yapabilirdim ki ?
yukarıda mezkur sıfatlarla donanmış birinin yeryüzünde, hele de son yüzyılda yaratılmış olma ihtimali bile muhal. hatta bir umut belki cennette mümkün ama onun şartı da yukarıda sıralanan hiç bir vasfa haiz olmayan, yada beklentilerin tersi bütün özelliklerle bezenmiş birine dişlerin dökülene kadar üf bile demeden imtihan sırrı gereği tahammül etmene bağlı vesselam.
Ben 7 senelik ewliyim nisanliyken eşimin ailesiyle sorunlarım başladı bende de hata wardi cahillikten anlamamıştım ewlendik beraber oturduk annesi kapıyı çalmadan yatak odama girer gecelikle yakalardi erken den kalkar kahwalti hazirlamami beklerdi benden önce geç kalkıyordu tabi. Kayinlarim wardi çok daginiklardi beni o ewde gelin gözüyle görürdü kızı gözüyle değildi mutfağa gittiğim zaman arkamdan gelir yemek yapmasını ogretirdi beni yonlendirirdi çok zoruma giderdi benim hamileydim kendi sewdigi yemekler yapılırdı ben mutfağa girince canımın istediği birşey olurdu yapmak için bırakmazdı ben çoğu kez aç kalirdim o bir yere gidince gizlice yemek yapar yerdim 1 sene kabus gibi geçti ewi ayırdım tek hatam eşim gidip gelme demesine rağmen gidip geldim iyice kötü olduk herşeyini sorun ettim beni takıntılı hale getirdiler bir kaynım la kaynanam yüzünden sorunm oldu burdaki tartismalarimi ona şöylemis eşimin beni destekledigine kadar söyleyince iki kardeşin arasını açtı o kaynım bu sene imam nikahlı ewlenip annesinin yanına bırakıp gitti 3 aydır yanında kalıyor kaynanam eltimin yaşı çok küçük her yaptığını görmezden geliyor ona o kadar tawiz weriyor ki kaynimla eltim kaynanamın yanında sarmaş dolaş sakalasmalar yapıyor karşıda gülüyor ben eşimin yanında oturamazdm hep sorun ederdi şimdi eltim le kaynanamin araları çok iyi ve bunu görünce kıskançlıktan deliye donuyorm eşime kaç defa yansittim ben ne yapmalıyım sizce kaynanamın cewresi çok geniş herkes saygı duyuyor gitmesem beni burda yalnizlastiriyor beni kötü gösteriyor gitsem beni hiç hesaba almıyor eltimle sarilmalar vıcık vıcık konuşmalar ben çok dislanuyorum nasıl bir yol izlemeliyim ben o ewe gidince beni misafir gözüyle görüyor ağzıyla söyledi çünkü.
Hapşuu TRT Çizgiflim Karakteri/Fandom Cinsiyeti Eşcinseldir.
Kitabınızı okumadım ancak yazılarınızı yıllardır takip ederim. 10 yılı aşkın evliliğim boyunca sizin gibi düşündüm, buna uygun davrandım. Fakat eşim sizin bu yazının son bölümünde anlattiginiz şekilde hiçbir zaman olmadı ve davranışını değiştirmedi, ben de aynı şekilde, ilk evlendigimiz zamanlar nasılsam aynı sekilde eşime karşı saygili ve sevgi dolu yaklaştım. Onun sözü üstüne söz söylemedim ve önemli konularda birlikte aldığımız kararlara göre davrandım. Onu sorarsanız o da beni sevdi ve hala seviyor. Fakat şunu kabul etmiyorum. Kadın ne kadar fedakâr ve fıtratına uygun davranırsa davransın erkekler kolay kolay değişmiyor. (Yanlış anlaşılmasın,benin eşime böyle davranma nedenim kendi fıtratım,yetişme tarzım ve bilgi, tecrübelerimin sonucu oldu, yoksa o değişsin diye böyle rol yapmadım) Sonuç olarak bu süreçte şu sözün ne kadar isabetli bir söz olduğunu anladım: "BİR İNSAN YEDİSİNDE NE İSE YETMİŞİNDE DE ODUR."
Hem fitri bir ihtiyaç diyorsunuz
Hem de nasip kısmet. Fitri bir ihtiyaç olsaydı herkese eşit derecede bir eş düşerdi, tıpkı yemek içmek gibi, demekki evlilik fitri bir ihtiyaç değil
Gitsinler serserileri it köpüğü seçsinler
25 yaşından sonra kadınlar çökmeye başlıyor zaten
Ondan sonra o çok sevdikleri atılgan serseri erkekler bunlara ya şiddet uyguluyor yada daha genç ve güzel kızlara gidiyor. Efendi ve düzgun erkekler bekarlıgin tadını çıkarın. Tek başına yaşamak.da gayet güzel
Kadınları da, şehveti de hayatınızdan silin.
Bu ülke insanıyla artık evlenilmez
