İtaat Et Rahat Et
- 26-05-2016
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı
İTAAT ET, RAHAT ET ("Huzur Bulalım Diye" kitabından)
İtaat; eziklik değil yumuşaklıktır.
Pasif bir hâl değil, aktif bir tavırdır.
Aptalların değil akıllıların işidir.
İtaat evde gücü ele geçirmeye çalışmamaktır.
Erkeği rakip olarak değil, dost olarak görüp, rekabete girmemektir.
Erkeğin iktidarını tanımaktır.
Kavgaya meyilli olmamak, saygılı olmaktır.
Sıcak, samimi olarak fakat laubali olmadan, yumuşak huylu davranmaktır.
Psikolojik şiddet kullanmamaktır.
Onursuzluk değildir, kadını ikinci sınıf yapmaz.
Zulme rıza değildir, zulüm varsa boşanma yolu açıktır.
İtaat sevgi için gönüllü teslimiyettir.
Bir kadının gönülden itaat etmesi için itaati ibadet şuuruyla yapması gerekir.
İtaat erkeğin her dediğine evet demek değildir ya da her yaptığını tasdik etmek de değildir. Zira bu, insan psikolojisine uymaz. Kadın katılmadığı, itirazı olduğu konuları nezaketle söylemeli. Burada ana şart: saygıyı elden bırakmamak. Erkeği evin patronu olarak görüp ona nezaketli davranmalı. Elbette kadının kocasına nazı olur, itirazı olur fakat saygı çerçevesinde olduğunda erkek o nazı çeker.
Mesela kadın…
İsteklerini uygun zamanda, nezaketle söylerse,
Erkek “Hayır” dediğinde buna tepki göstermeyip “hayır”ı kibarlıkla karşılarsa,
Erkeğe kırıldığında bunu surat asmadan, kırılmış bir kız çocuğu masumiyeti ile karşılarsa,
Erkek, kadının isteklerini eğer kendine çok ters gelen bir şey değilse kabul edecek gönüllü yapmaya çalışacaktır.
Yani erkek ya kadının gücünün gölgesinde ondan nefret ede ede istediklerini yapacak ya da kadının nezaketi karşısında kendi gücünü hissedecek ve ona seve seve hizmet edecektir.
Âlimler “Koca ile güzel geçim yollarını öğretmek, kadının anne ve babasında olan haklarındandır…” demişler. İhyâu Ulûmi’d-Dîn’de Esma binti Haricetü'l-Fezari’nin evlendireceği kızına verdiği nasihati her aile evlenecek kızına aktarmalı. İşte bir kıza verilecek en güzel çeyiz:
"Kızım, alıştığın hayattan bilmediğin bir hayata gidiyorsun. Hiçbir suretle tanımadığın bir kimse ile arkadaş oluyorsun.
Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun.
Sen onun dilediğini yap ki, o da sana istediğini versin.
Sen ona döşek ol ki o da sana yaslanacağın direk olsun.
Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun.
Herhangi bir şeyde ısrar etme ki, sana kızmasın. Ondan çok uzaklaşma ki, seni unutmasın. Sana yaklaştıkça sen de ona yaklaş. Kızdığı zaman, kendini koru. Yüzünü, gözünü ve kulağını muhafaza et ki, güzel kokunu koklasın, güzel sözünü duysun ve güzelliklerini görsün."
İtaat; eziklik değil yumuşaklıktır.
Pasif bir hâl değil, aktif bir tavırdır.
Aptalların değil akıllıların işidir.
İtaat evde gücü ele geçirmeye çalışmamaktır.
Erkeği rakip olarak değil, dost olarak görüp, rekabete girmemektir.
Erkeğin iktidarını tanımaktır.
Kavgaya meyilli olmamak, saygılı olmaktır.
Sıcak, samimi olarak fakat laubali olmadan, yumuşak huylu davranmaktır.
Psikolojik şiddet kullanmamaktır.
Onursuzluk değildir, kadını ikinci sınıf yapmaz.
Zulme rıza değildir, zulüm varsa boşanma yolu açıktır.
İtaat sevgi için gönüllü teslimiyettir.
Bir kadının gönülden itaat etmesi için itaati ibadet şuuruyla yapması gerekir.
İtaat erkeğin her dediğine evet demek değildir ya da her yaptığını tasdik etmek de değildir. Zira bu, insan psikolojisine uymaz. Kadın katılmadığı, itirazı olduğu konuları nezaketle söylemeli. Burada ana şart: saygıyı elden bırakmamak. Erkeği evin patronu olarak görüp ona nezaketli davranmalı. Elbette kadının kocasına nazı olur, itirazı olur fakat saygı çerçevesinde olduğunda erkek o nazı çeker.
Mesela kadın…
İsteklerini uygun zamanda, nezaketle söylerse,
Erkek “Hayır” dediğinde buna tepki göstermeyip “hayır”ı kibarlıkla karşılarsa,
Erkeğe kırıldığında bunu surat asmadan, kırılmış bir kız çocuğu masumiyeti ile karşılarsa,
Erkek, kadının isteklerini eğer kendine çok ters gelen bir şey değilse kabul edecek gönüllü yapmaya çalışacaktır.
Yani erkek ya kadının gücünün gölgesinde ondan nefret ede ede istediklerini yapacak ya da kadının nezaketi karşısında kendi gücünü hissedecek ve ona seve seve hizmet edecektir.
Âlimler “Koca ile güzel geçim yollarını öğretmek, kadının anne ve babasında olan haklarındandır…” demişler. İhyâu Ulûmi’d-Dîn’de Esma binti Haricetü'l-Fezari’nin evlendireceği kızına verdiği nasihati her aile evlenecek kızına aktarmalı. İşte bir kıza verilecek en güzel çeyiz:
"Kızım, alıştığın hayattan bilmediğin bir hayata gidiyorsun. Hiçbir suretle tanımadığın bir kimse ile arkadaş oluyorsun.
Sen ona yer ol ki, o da sana gök olsun.
Sen onun dilediğini yap ki, o da sana istediğini versin.
Sen ona döşek ol ki o da sana yaslanacağın direk olsun.
Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun.
Herhangi bir şeyde ısrar etme ki, sana kızmasın. Ondan çok uzaklaşma ki, seni unutmasın. Sana yaklaştıkça sen de ona yaklaş. Kızdığı zaman, kendini koru. Yüzünü, gözünü ve kulağını muhafaza et ki, güzel kokunu koklasın, güzel sözünü duysun ve güzelliklerini görsün."
5 Yorum Yorum Yaz