Kadına Yönelik Şiddet (Şiddet Dosyası 2)
- 04-05-2020
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı
Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde kadına yönelik şiddet tanımı şöyle:
"Kadına Yönelik Şiddet: Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen, cinsiyete dayalı bir ayrımcılıkla kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranıştır."
Kadın cinayetlerine baktığımızda kadınların öldürülme sebepleri genel olarak karşıdaki kişi ile ilgili bazı husumetlerden dolayıdır. Cinayetlerin sebepleri çoğunlukla cinsiyet değil. Kadın cinayeti ile ilgili haberlerde bunlar açıkça görülüyor. Mesela boşanma safhasında olan cinayetlerin sebepleri boşanma davaları, çocuk haczi, nafaka gibi mevzulardır.
Alkol ve uyuşturucu yine cinayetlerin baş sebeplerindendir. Fakat ülkemizde her öldürülen kadının ölüm sebebi ne olursa olsun kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet olarak cinsiyet üzerinden tanımlanıyor. Bu da toplumda erkek düşmanlığına neden oluyor.
Tüm dünyada yükselen genel bir şiddet var fakat bu görmezden gelinerek, bilimsel çalışmalar hasır altı edilerek, sanki sadece kadına şiddet varmış gibi bir algı oluşturuluyor. Öldürülen erkek sayısı kadınlardan en az dört kat daha fazla fakat sanki hiç erkek öldürülmüyor da erkekler kadın avına çıkmış ve ellerinde silah sadece kadın olduğu için kadınları öldürüyor.
Oluşturulan bu algı öncelikle kadınlara zarar vermekte, onları yalnızlaştırmaktadır. Kadınların erkeklere karşı korkuyla ve saldırganlıkla hareket etmelerine sebep olmaktadır. Son yıllarda yakınlarını öldüren kadın sayısında artış görülüyor.
Tüm dünyada şiddet arttı bununla birlikte kadına karşı şiddet de artış gösteriyor. Sadece kadına yönelik bir şiddet yok fakat birileri bizi buna inandırmaya çalışıyor.
“Kadına yönelik şiddet konusunu ele alan resmi popüler görüş pek çok kesim tarafından da kabul edilmiş gibi duruyor bu görüş beş temel varsayım üzerinde yükselmektedir.
1.Özellikle kadına yönelik şiddet vardır.
2.Bu şiddet giderek artmaktadır.
3.Bu şiddetin faili erkeklerdir.
4.Bu şiddetin sebebi ayrımcı toplumsal cinsiyet algısıdır.
5.Kadına yönelik şiddet önlemenin yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlamaktır. (3)
Şiddet konusunda sadece kadına odaklanıldığında sanki çocuk ve erkekler insan değil, öldürülmeleri hiç problem değilmiş gibi bir algı da gelişiyor toplumda. Ve sadece kadına şiddete odaklanıldığı için işin genel şiddet boyutu görülmüyor ve işe yarayacak çözümler de üretilmiyor.
Erkekleri Evden Atmak Neden Şiddet Sayılmıyor?
TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun açıkladığı verilere göre son iki buçuk yılda tam 746 bin 336 baba evinden koparıldı. Kanun kapmasında 2017’de 295 bin 618, 2018’de 358 bin 499, 2019’da Nisan ayına kadar ise 92 bin 219 erkeğe evden uzaklaştırma cezası verildi. Bu sayının yılsonuna kadar 1 milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor.” (4)
Son iki buçuk yılda bir milyon erkeğin, 6284 sayılı kanundan sonra (2012) bugüne kadar toplamda 2 milyona yakın erkeğe evinden uzaklaştırma verilmiş. Bu uzaklaştırmaların çoğunda fiziksel şiddet olmadığı halde psikolojik şiddet bahaneleriyle erkeği evinden atmak şiddet sayılmıyor artık, kanunlarımızda da toplum nezdinde de.
Oysa bu yapılanlar başta anayasaya, insan haklarına ve masumiyet karinesine aykırıdır. Evinden atılan erkeklerin içinde sokakta, arabada donarak ölenler var. Ama bizde hâlâ hiçbir şekilde erkeğe yapılan şiddet konuşulmuyor, sürekli kadına şiddet gündemimizde. Ya bu nedir? Bir adam gidecek yeri olmadığı için arabada donarak ölüyor. Bütün bunlar şiddet sayılmıyor. Her yıl öldürülen kadınların en az dört katı da erkek öldürülüyor fakat öldürülen erkekler hiç gündem olmuyor.
Kanunlar toplum düzeni içindir. Kanunlar toplum düzenini bozuyorsa acilen düzeltilmelidir.
Şiddetin sebebi nedir, sonuçları nedir, nasıl azaltılır, bunlarla ilgili ciddi araştırmalar yapılması gerekiyor.
http://www.cocukaile.net/siddetin-degisen-tanimi-siddet-dosyasi-1/
Kaynaklar:
3) Mücahit Gültekin/Meryem Şahin “Türkiye ve Dünyada Kadına Şiddet “ Sekam Yayınları
4) https://dogruhaber.com.tr/haber/623510-746-bin-baba-evden-uzaklastirildi/
"Kadına Yönelik Şiddet: Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen, cinsiyete dayalı bir ayrımcılıkla kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranıştır."
Kadın cinayetlerine baktığımızda kadınların öldürülme sebepleri genel olarak karşıdaki kişi ile ilgili bazı husumetlerden dolayıdır. Cinayetlerin sebepleri çoğunlukla cinsiyet değil. Kadın cinayeti ile ilgili haberlerde bunlar açıkça görülüyor. Mesela boşanma safhasında olan cinayetlerin sebepleri boşanma davaları, çocuk haczi, nafaka gibi mevzulardır.
Alkol ve uyuşturucu yine cinayetlerin baş sebeplerindendir. Fakat ülkemizde her öldürülen kadının ölüm sebebi ne olursa olsun kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet olarak cinsiyet üzerinden tanımlanıyor. Bu da toplumda erkek düşmanlığına neden oluyor.
Tüm dünyada yükselen genel bir şiddet var fakat bu görmezden gelinerek, bilimsel çalışmalar hasır altı edilerek, sanki sadece kadına şiddet varmış gibi bir algı oluşturuluyor. Öldürülen erkek sayısı kadınlardan en az dört kat daha fazla fakat sanki hiç erkek öldürülmüyor da erkekler kadın avına çıkmış ve ellerinde silah sadece kadın olduğu için kadınları öldürüyor.
Oluşturulan bu algı öncelikle kadınlara zarar vermekte, onları yalnızlaştırmaktadır. Kadınların erkeklere karşı korkuyla ve saldırganlıkla hareket etmelerine sebep olmaktadır. Son yıllarda yakınlarını öldüren kadın sayısında artış görülüyor.
Tüm dünyada şiddet arttı bununla birlikte kadına karşı şiddet de artış gösteriyor. Sadece kadına yönelik bir şiddet yok fakat birileri bizi buna inandırmaya çalışıyor.
“Kadına yönelik şiddet konusunu ele alan resmi popüler görüş pek çok kesim tarafından da kabul edilmiş gibi duruyor bu görüş beş temel varsayım üzerinde yükselmektedir.
1.Özellikle kadına yönelik şiddet vardır.
2.Bu şiddet giderek artmaktadır.
3.Bu şiddetin faili erkeklerdir.
4.Bu şiddetin sebebi ayrımcı toplumsal cinsiyet algısıdır.
5.Kadına yönelik şiddet önlemenin yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlamaktır. (3)
Şiddet konusunda sadece kadına odaklanıldığında sanki çocuk ve erkekler insan değil, öldürülmeleri hiç problem değilmiş gibi bir algı da gelişiyor toplumda. Ve sadece kadına şiddete odaklanıldığı için işin genel şiddet boyutu görülmüyor ve işe yarayacak çözümler de üretilmiyor.
Erkekleri Evden Atmak Neden Şiddet Sayılmıyor?
TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun açıkladığı verilere göre son iki buçuk yılda tam 746 bin 336 baba evinden koparıldı. Kanun kapmasında 2017’de 295 bin 618, 2018’de 358 bin 499, 2019’da Nisan ayına kadar ise 92 bin 219 erkeğe evden uzaklaştırma cezası verildi. Bu sayının yılsonuna kadar 1 milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor.” (4)
Son iki buçuk yılda bir milyon erkeğin, 6284 sayılı kanundan sonra (2012) bugüne kadar toplamda 2 milyona yakın erkeğe evinden uzaklaştırma verilmiş. Bu uzaklaştırmaların çoğunda fiziksel şiddet olmadığı halde psikolojik şiddet bahaneleriyle erkeği evinden atmak şiddet sayılmıyor artık, kanunlarımızda da toplum nezdinde de.
Oysa bu yapılanlar başta anayasaya, insan haklarına ve masumiyet karinesine aykırıdır. Evinden atılan erkeklerin içinde sokakta, arabada donarak ölenler var. Ama bizde hâlâ hiçbir şekilde erkeğe yapılan şiddet konuşulmuyor, sürekli kadına şiddet gündemimizde. Ya bu nedir? Bir adam gidecek yeri olmadığı için arabada donarak ölüyor. Bütün bunlar şiddet sayılmıyor. Her yıl öldürülen kadınların en az dört katı da erkek öldürülüyor fakat öldürülen erkekler hiç gündem olmuyor.
Kanunlar toplum düzeni içindir. Kanunlar toplum düzenini bozuyorsa acilen düzeltilmelidir.
Şiddetin sebebi nedir, sonuçları nedir, nasıl azaltılır, bunlarla ilgili ciddi araştırmalar yapılması gerekiyor.
http://www.cocukaile.net/siddetin-degisen-tanimi-siddet-dosyasi-1/
Kaynaklar:
3) Mücahit Gültekin/Meryem Şahin “Türkiye ve Dünyada Kadına Şiddet “ Sekam Yayınları
4) https://dogruhaber.com.tr/haber/623510-746-bin-baba-evden-uzaklastirildi/
4 Yorum Yorum Yaz