Kalbin Limon Hali

Bugün size anlatmak istediğim kitabın ismi; Kalbin Limon Hali. Yazarı; Elif Ayla. Yayınevi; Hayy Kitap. Türü; Hikaye... “Kimdir Elif Ayla?” diyordum ki, jenerik sayfasındaki biyografi imdadıma yetişti(mi acaba?). Bu biyografiyi görüp sevindim, ama ne yalan söyleyeyim, metin sevinilecek bir metin çıkmadı. Yazarı meçhule gömen; okurun ağzına bir parmak değil, bir tırnak dahi bal çalmayan bir biyografiydi bu. Ruh tasviri gibiydi.

Kitaba dönelim; kitap bazı kısa, bazı uzun öykülerden oluşuyor. Öykülerin ortak özelliği ise şu: Hepsi, bir yanlarından, köşelerinden kadınların sorunlarına dokunuyor. Ve hepsinin içinde bir şekilde limon veya limon şerbeti bahsi geçiyor. Öyküler arasında böyle bir paralellik, birliktelik sağlanmış. Yazar bunu kitaba başlarken kurgulamış mıydı, bilmiyorum.

Bence öykülerin tamamına limon meselesini katmak, sonradan yapılırsa, daha mantıklı ve yapılabilir geliyor. Eğer en baştan itibaren bunu düşlemişse, bravo demek lazım; çünkü hem öyküye, hem bu paralelliğe nazar etmek zordur. En azından benim gibi öykü yazma özürlü olanlar için zor. Hasılı kitap, enteresan sonlarla biten; hatta bazı yerlerde sizi şok eden başarılı öykülerden oluşuyor. Ne mübalağa ne de başka birşey. Alelade hayatların içindeki alelade harikalar bunlar. Yazar öyle bir derdest ediyor ki, olayları, tokat yemiş gibi oluyorsunuz.

Elif Ayla için, biraz cüretle, Mustafa Kutlu’nun hanım versiyonu (belki yolunda birisi) desek yeridir. Abartmıyorum, bence bu kitaptaki kimi öyküler onunkiler kadar başarılı. Okuyanlar bana hak vereceklerdir.



Elif Hanım, hiç öyle güçlüklere girişmeden güzel güzel aktarmış olayları. Kalemine güveni, kurguyu kastırmasına, abartmasına hiç ihtiyaç duymamasını sağlamış. Zorla mesaj da vermemiş, onları siz kendiniz devşiriyorsunuz mecburen, ki bence en güzel usül de budur. (Ama boş kitap da sanmayın, sağlam nasihatleri var.)

140 sayfalık bu eseri hepinize tavsiye ederim. Ben keyif aldım okurken, sizin de keyif alacağınızdan eminim. Fakat burada durup, kapak hakkında da bir cümle söylemek istiyorum: Kapak harika! Çok güzel bir düşünce ürünü. Grafikerini de ayrıca tebrik etmek lazım. Haydi güzel okumalar herkese. (Not: Bosna’ya değinen bir hikaye var sonlara doğru, o hikayede Drina Köprüsü romanına bir hayli göndermeler var. Belki o biraz anlaşılmaz gelebilir kimi okurlara. Bu notu da koymuş olayım. Özellikle köprüden atlayan kız bahsi. O romanı okumayan bilemez.)

twitter.com/yenirenkler