Kiminle Evleneceğim Acaba?

yarım elmaKüçükken başlayan özellikle kızlarda “Kiminle Evleneceğim Acaba?” merakı vardır. Bir yaşından itibaren gelinlik giydiriliriz. Ne kadar da sevimli oluruz. Yaşımız ilerledikçe evlenme, evlendirme esprileri çoğalır gider. Başka birinin nişanında kurdelanın yutturulmasından, ilk kaldığın evde gördüğün rüya da kısmetini görebileceğinden, belirli zamanda aynaya baktığında evleneceğin kişinin yüzünün yansımasına kadar gider olay. Uzarda gider kiminle evleneceğim acaba’nın cevabı…

Evlenmeye gayret etmek gerek deyince özellikle kız arkadaşlar çok tepki gösterir. “Ne yani pankart mı kaldırayım evlenmek istediğimi belirtmek için”…Erkekler bir derece daha öndedir bu konuda. Hanımlara oranla onlar daha rahat kendilerini ve istediklerini dile getirebilirler. Gayret demek sadece pankart kaldırmakla olmuyor . Dua da bir gayret, niyette bir gayret elbette. Fiili gayrette bulunmak daha bir hızlandırıyor olayları. Bazı konu başlıklarını maddeledim hepimiz için. Sizlerde bu maddelere katkıda bulunabilirsiniz.

Birinci şart: İstemiyormuş gibi durmamak. Size birisi söylendiğinde hemen reddetmeyin (reddedecekseniz bile) acele davranmayın, hayırı bile evet kıvamında söyleyin. Bazı kişiler tanıyorum çevremde her söyleneni reddetmiş. Bu yaşına gelmiş kimseyle görüşmemiş. Bu anormal bir durum. Aşırı hassas kişilerde görülür. Ne kırmak ne kırılmak istememenin son raddesi. Birisiyle tanışınca hemen evlenmiyorsunuz. bazı riskleri, kırılmaları göze almanız gerekiyor. Sadece sizin duygularınız yok ki karşı tarafında duyguları var. Duruşunuzda herkesi reddediyor, kimseyi kendisine yaklaştırmıyor havası olmasın. Yaklaşılabilir olun.

İkinci şart: Aracı kaynaklarını tüketmemek. Hayır cevabı vermek istemiyorsanız bir durun, düşünün, kritik yapın… Hemen böyle “amannn” havasında olursanız yanlış anlaşılabilir. Size aracı olan kişi bir daha yanınıza yaklaşmaz… Sakin olun telaş etmeyin, birisi söylediğinde hemen nikah masasına oturmuyorsunuz…İyi değerlendirin, tanışmakta, oturup bir çay içmede sıkıntı yok. Bir görüşmede hemen duygularınız harekete geçmesin (bağlanmak manasında), kendinizi olumlu veya olumsuz hemen bırakmayın. Bir kıvılcım, bir etkileşim, bir beğenme olduysa iki tarafa da fırsat verilebilir. Hımm çok itici, çok farklı zevkler, çok sinir bozucu hisler geldiyse o zaman üzerinde durmayın (Bu konu uzun ve başka yazı konusu) Sonuç olarak aracı kaynaklarını tüketmeyinJ

Üçüncü şart: İçinizi kontrol edin. Enerjiniz düşmesin. Özelliklede bu evlilik konusunda kendini bırakmayın. Bu yaştan sonra evlenemem artık, bir türkü evlenemedim, herkes çocuğa karıştı halim harap vb. düşünceleri bir içinizden, duygularınızdan, düşüncelerinizde atın, kovun…Ümit var olun.

Dördüncüsü: Kendinize bakın. Görüntünüze, temizliğinize, bakımınıza dikkat edin. Belirli ölçülerde giyiminize, derli toplu olmasına, estetiğinize önem verin. Dışarıda abartılı renkler kullanmak, tenini belli edecek kıyafetler giymek veya dar, sıkı kıyafetler giymeyi tabiî ki kastetmiyorum. Evde istediği gibi giyinebilir bilindiği gibi. Fakat estetik ayrı bir şey. Zarif, düzenli, tertipli, seçici kastettiklerim. Ve hepsinden önemlisi temiz.

Dışarıdan kendinize bir bakın. Ya da sizi yakından tanıyan birilerine sorun. Nasıl görünüyorsunuz? Kendini bırakmış mı? Müşkülpesent bir durumda mı? Hatta kokunuza önem verin. Özellikle ter konusuna. Kişisel bakımınızı önemseyin. Dişleriniz belki inci gibi olmayabilir fakat sarı, lekeli ve bakımsız mı? Ağız kokunuz var mı? Bu bahsettiklerim çokta maddi durumla alakalı değil. Ayakkabılarının silinmemesi, üzerinde lekelerin olması, söküğünün dikilmemesi, düğmelerin yerinde olmaması sizce parayla mı alakalı?

Beşincisi: Enerji dağıtın. Enerji sömürenden, emen, çekenden ziyade enerji veren konumu tercih edin. İçinizdeki yaşam enerjinizi sürekli yenileyin. Mutsuz insanlar bir enerji oluşturur ve insanlar ister istemez onlardan uzaklaşır. Mutlu ve mutsuz olduğunuz olayları, konuları bulun ve üzerlerine gidin.

Altıncısı: Kullandığınız cümlelere dikkat edin. “Hayatta olmaz” “Kesinlikle” “Hiç istemem” “Artık olmaz” “o tipi hiç sevmem” “Bu yaştan sonra mı” “Kimseyi çekemem”aman dikkat. Dua’nın kabul zamanına gelirde sözlerimizden imtihan ediliriz. Ve büyük sözler etmek her zaman insanı küçültür.

Bu maddelere ilerde ekleyerek devam edebiliriz. Bazen durup şöyle diyorum. Keşke evleneceğimiz kişiyi çocukken oynadığımız “elma dersem çık, armut dersem çıkma” oyununda olduğu gibi bulsaydık. Ne kolay ve güzel olurdu. Haydi hep birlikte elma diyelimJ


Bunlar da ilginizi Çekebilir

7 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz