Kısalmayan Sûreler
- 01-08-2013
- KATEGORİ Ahmet Ay
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Kısa Sûrelerin Sınırsız Dünyaları’nı okurken, insan, Kur’an’ın bir kerede nazil olup bittiğini düşünmüyor. Galiba, o harika şey, zaman devam ettikçe her kere nazil oluyor açlık çeken yüreklere. Hiç bitmeyen bir yağmur bu. Hiç kesilmeyen bir sekine. Evet, zahiren hepsi nazil olmuş, inmiş, okunmuş ümmete o ayetlerin. Fakat biraz perdesini kaldırdığınızda, lafza bürünüp gelenin, aslında gelmeye hep devam ettiğini, lafzın sadece ona zarf olduğunu görüyorsunuz. Demek lafızca biten nüzul, manaca hep devam ediyor kalplere inmeye.
Yeni şeyler söyleyebilmek mümkün. Yeni şeyler görebilmek mümkün. Kur’an’ı hep okuyup hiç bitirememek mümkün. ‘Görmek’ dememeliyim belki ona, benimki görmek sayılmaz çünkü, ben yalnız hissediyorum. Ama görenler de var ve onlar, o ayetlere bakıp, daha önce hiç düşünülmemiş şeyleri düşünüyorlar. Söylenmemiş şeyler söylüyorlar. Ben bunu başaramasam da, bunun böyle olduğuna iman ediyorum. Kur’an’ın, ‘öncekilerin sözleri’ denilip eskiletilemeyecek olduğunu biliyorum.
Allah’ın kelimeleri yazmakla bitmez. Böyle tarif ediyor kelamını Allah bize. Kur’an’ı, iki kapak arasına koyunca bittiğini mi sandık biz? İşte, Kısa Sûrelerin Sınırsız Dünyaları, Kur’an’ın nüzulunun hiç bitmediğini, bitmeyeceğini; mümin kalpler bir alıcı gibi hazır olduğu sürece, mümin akıllar o alıcıyı tefekkürle tahrik ettiği sürece, o rahmetin hep akmaya devam edeceğini ders veriyor bizlere. Belki, kıyamete kadar. Belki, kıyametten de öteye...
Metin Karabaşoğlu kitapları için, içimden gelerek söylediğim birşey vardır: Bilgi öğretmez yalnız onlar, bakış açısı öğretir. Kendi dünyamda, ben, hikmeti de, elinize bir kere alınca onunla her taşın altından su çıkarabileceğiniz bir asâ-yı Musâ olarak tarif ettiğim için, bu bakış açısı eğitimini de ‘hikmet’ olarak görüyorum. O metinleri okurken yalnız bir kitap okumuyorsunuz çünkü. Ondan sonra, o kitap siz oluyorsunuz. Öyle bakmaya başlıyorsunuz ayetlere. Öyle bakmaya başlıyorsunuz olaylara. Balık tutmasını öğretiyor Kısa Sûrelerin Sınırsız Dünyaları size. “Al sana balık” deyip terk etmiyorlar. Okuyup bitirmekle bizi terk etmeyen kitaplar ne güzel!
twitter.com/yenirenkler
Yeni şeyler söyleyebilmek mümkün. Yeni şeyler görebilmek mümkün. Kur’an’ı hep okuyup hiç bitirememek mümkün. ‘Görmek’ dememeliyim belki ona, benimki görmek sayılmaz çünkü, ben yalnız hissediyorum. Ama görenler de var ve onlar, o ayetlere bakıp, daha önce hiç düşünülmemiş şeyleri düşünüyorlar. Söylenmemiş şeyler söylüyorlar. Ben bunu başaramasam da, bunun böyle olduğuna iman ediyorum. Kur’an’ın, ‘öncekilerin sözleri’ denilip eskiletilemeyecek olduğunu biliyorum.
Allah’ın kelimeleri yazmakla bitmez. Böyle tarif ediyor kelamını Allah bize. Kur’an’ı, iki kapak arasına koyunca bittiğini mi sandık biz? İşte, Kısa Sûrelerin Sınırsız Dünyaları, Kur’an’ın nüzulunun hiç bitmediğini, bitmeyeceğini; mümin kalpler bir alıcı gibi hazır olduğu sürece, mümin akıllar o alıcıyı tefekkürle tahrik ettiği sürece, o rahmetin hep akmaya devam edeceğini ders veriyor bizlere. Belki, kıyamete kadar. Belki, kıyametten de öteye...
Metin Karabaşoğlu kitapları için, içimden gelerek söylediğim birşey vardır: Bilgi öğretmez yalnız onlar, bakış açısı öğretir. Kendi dünyamda, ben, hikmeti de, elinize bir kere alınca onunla her taşın altından su çıkarabileceğiniz bir asâ-yı Musâ olarak tarif ettiğim için, bu bakış açısı eğitimini de ‘hikmet’ olarak görüyorum. O metinleri okurken yalnız bir kitap okumuyorsunuz çünkü. Ondan sonra, o kitap siz oluyorsunuz. Öyle bakmaya başlıyorsunuz ayetlere. Öyle bakmaya başlıyorsunuz olaylara. Balık tutmasını öğretiyor Kısa Sûrelerin Sınırsız Dünyaları size. “Al sana balık” deyip terk etmiyorlar. Okuyup bitirmekle bizi terk etmeyen kitaplar ne güzel!
twitter.com/yenirenkler
0 Yorum Yorum Yaz