KIZGIN KEDİ ve…
- 03-05-2014
- KATEGORİ Gonca Anıl
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Saat gece yarısını geçmiş, elimde beyaz, kedili bir elbise, gözlerimde yaş…
Affet yavrucum beni…
Üzgünüm, bugün misafir gelecek diye senden yardım istedim, sen ise “Ben yapmak istemiyorum.” dedin. ”Tamam” derkenki kızgın ses tonum için senden özür dilerim.
Sen oyun istediğin vakitlerde aklımın bir yarısı yapmam gereken işlerde olduğu için oyuna kendimi veremedim, özür dilerim.
Sen benden resim yapmamı istedin, ben “Sen daha güzel yapıyorsun ve kendin yapsan.” derken derdinin resimden çok benimle zaman geçirmek olduğunu fark edemedim, özür dilerim.
Dağılan odanı birlikte topluyorken, sen bir oyuncağınla kenara çekilip oyuna daldığında, “Neden yardım etmiyorsun?” diye sitem ettiğim için özür dilerim.
Akşam gideceğimiz misafirlikte huzursuz olmayasın diye, uyumanda biraz ısrarcı davrandığım için, özür dilerim.
Yeni aldığımız beyaz elbise çok yakışmıştı üzerine, çok da rahattı, sevdiğini düşünmüştüm. Bu sefer onu giymek istemedin. Nedeninin çocukça bir huysuzluk olduğunu düşündüğüm için özür dilerim…
O elbiseyi sevmemişsin oysa, sebebi ise üzerindeki küçük kedi resmi, gülmeyen kızgın bir kediyi kim sever ki? Dikkatsizliğim ve anlayışsızlığım için, özür dilerim.
Sen şimdi yan odada uyuyorsun, ben ise günümü gözden geçiriyorum. Seninle yaptığımız börek, birlikte sehpaların tozunu alışımız, kitap okumamız, masal, evcilik, elbiseli kız resimleri… Yaşanılan güzel şeyler vicdan azabımın yanında soluk kalıyor.
İçimde bir şey acıyor ve yeniden sabah olsa, yeniden annen olarak uyansam dünyaya ve sana yaptığım haksızlıkları telafi etmeye fırsatım olsa, diye dua ediyorum.
Yeniden seninle bir günümüz olsa ve ben daha sakin, daha hoşgörülü bir anne olsam… Senin bana davranmanı istediğim gibi davransam sana…
Senin henüz 4 yıldır bu dünyada olduğunu hep hatırımda tutabilsem.
Senin bana ait olmadığını, tek başına bir birey olduğunu ve tercihlerinin, kararlarının en az benimkiler kadar önemli olduğunu dikkate alabilsem…
Senin onayını almadığım misafirler için seni telaşlara sürüklemesem…
Yeniden sabah olsa, ve biz o sabaha uyandığımızda elbisendeki o “kızgın” dediğin kediye gülen yüz yapsak birlikte, o zaman beni affeder misin anneciğim?
Affet yavrucum beni…
Üzgünüm, bugün misafir gelecek diye senden yardım istedim, sen ise “Ben yapmak istemiyorum.” dedin. ”Tamam” derkenki kızgın ses tonum için senden özür dilerim.
Sen oyun istediğin vakitlerde aklımın bir yarısı yapmam gereken işlerde olduğu için oyuna kendimi veremedim, özür dilerim.
Sen benden resim yapmamı istedin, ben “Sen daha güzel yapıyorsun ve kendin yapsan.” derken derdinin resimden çok benimle zaman geçirmek olduğunu fark edemedim, özür dilerim.
Dağılan odanı birlikte topluyorken, sen bir oyuncağınla kenara çekilip oyuna daldığında, “Neden yardım etmiyorsun?” diye sitem ettiğim için özür dilerim.
Akşam gideceğimiz misafirlikte huzursuz olmayasın diye, uyumanda biraz ısrarcı davrandığım için, özür dilerim.
Yeni aldığımız beyaz elbise çok yakışmıştı üzerine, çok da rahattı, sevdiğini düşünmüştüm. Bu sefer onu giymek istemedin. Nedeninin çocukça bir huysuzluk olduğunu düşündüğüm için özür dilerim…
O elbiseyi sevmemişsin oysa, sebebi ise üzerindeki küçük kedi resmi, gülmeyen kızgın bir kediyi kim sever ki? Dikkatsizliğim ve anlayışsızlığım için, özür dilerim.
Sen şimdi yan odada uyuyorsun, ben ise günümü gözden geçiriyorum. Seninle yaptığımız börek, birlikte sehpaların tozunu alışımız, kitap okumamız, masal, evcilik, elbiseli kız resimleri… Yaşanılan güzel şeyler vicdan azabımın yanında soluk kalıyor.
İçimde bir şey acıyor ve yeniden sabah olsa, yeniden annen olarak uyansam dünyaya ve sana yaptığım haksızlıkları telafi etmeye fırsatım olsa, diye dua ediyorum.
Yeniden seninle bir günümüz olsa ve ben daha sakin, daha hoşgörülü bir anne olsam… Senin bana davranmanı istediğim gibi davransam sana…
Senin henüz 4 yıldır bu dünyada olduğunu hep hatırımda tutabilsem.
Senin bana ait olmadığını, tek başına bir birey olduğunu ve tercihlerinin, kararlarının en az benimkiler kadar önemli olduğunu dikkate alabilsem…
Senin onayını almadığım misafirler için seni telaşlara sürüklemesem…
Yeniden sabah olsa, ve biz o sabaha uyandığımızda elbisendeki o “kızgın” dediğin kediye gülen yüz yapsak birlikte, o zaman beni affeder misin anneciğim?
6 Yorum Yorum Yaz