Babyshower Bahane!
- 10-12-2012
- KATEGORİ Esra Rana
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Rengarenk kapı süsleri, bebek motifli şekerler, şirin mi şirin dekor, butik kurabiyeler, en önemlisi binbir çeşit hediye… Babyshower bahane, kendimizi şımartmak şahane!
Diş bulguru, bebek mevlüdü, kırk uçurma terimlerini hatırlayanınız var mı? Yahut birine katılmışlığınız? Yok canım o kadar da eski değil tabi ki bu gelenekler, sadece unutturulmak için sanki bütün sistem canhıraş çalışıyor. Bebek doğar, elinize alırsınız, biraz büyür… Şükür vesilesi, dua niyeti ile kırkını uçurursunuz, mevlüt okutursunuz, diş bulguru kaynatır, sevdiklerinize ikram edersiniz. İnsanlara yaptığınız her ikram sadaka gücündedir ya… bebeğinizin kaderinde çalı çırpı misali duran üzüntüleri süpürmesini umarsınız.
Babyshower ne yapar? Hediye listesi hazırlar. “Ne gerek vardı, düşünmen yeter” devri bitmiştir çünkü. Şunları şunları alarak düzenlediğim partiye gelebilirsiniz, der ev sahibi. Hepsi lüks, hepsi marka. Parasına kıyıp parti “davetiyesi” olarak hediye almış insan da ona göre hizmet, ikram bekler artık. “Ne varsa yeriz, dert etme” “beraber hazırlarız” devri de bitmiştir çünkü. Göz alıcı kurabiyeler, rengarenk pastalar şeker hamuru ve pasta süsleme sektörünün ne kadar geliştiğini haber verir size. Tadı önemli değil. Çünkü devir imaj devri, çünkü nasıl olsa diyettesiniz. Çünkü nasıl olsa altı öğün yemek yiyor ve aslında hiç acıkmıyorsunuz.
Çatala süs, tabağa süs, keke kurabiyeye dikili bayraklar, çocuğunun adının yazılı olduğu peçeteler, duvar, pencere, kapı kolu süsleri… her yer süs. Dünya hayatı oyun ve eğlence ya, haydi sonuna kadar oynayalım, süslenip, içimizdeki çirkinlikleri, yaraları kapatalım devri…
Of, çok mu dolmuşum ben ya. Bir babyshower’ım olmadı ondan mı? Karnım mı acıktı, kurabiyenin kıvamını mı tutturamadım, evde rutubet, gözlerimde nem mi var? Varsayın ki hepsi.. yine de söyleyin, nerede haksızım?
Diş bulguru, bebek mevlüdü, kırk uçurma terimlerini hatırlayanınız var mı? Yahut birine katılmışlığınız? Yok canım o kadar da eski değil tabi ki bu gelenekler, sadece unutturulmak için sanki bütün sistem canhıraş çalışıyor. Bebek doğar, elinize alırsınız, biraz büyür… Şükür vesilesi, dua niyeti ile kırkını uçurursunuz, mevlüt okutursunuz, diş bulguru kaynatır, sevdiklerinize ikram edersiniz. İnsanlara yaptığınız her ikram sadaka gücündedir ya… bebeğinizin kaderinde çalı çırpı misali duran üzüntüleri süpürmesini umarsınız.
Babyshower ne yapar? Hediye listesi hazırlar. “Ne gerek vardı, düşünmen yeter” devri bitmiştir çünkü. Şunları şunları alarak düzenlediğim partiye gelebilirsiniz, der ev sahibi. Hepsi lüks, hepsi marka. Parasına kıyıp parti “davetiyesi” olarak hediye almış insan da ona göre hizmet, ikram bekler artık. “Ne varsa yeriz, dert etme” “beraber hazırlarız” devri de bitmiştir çünkü. Göz alıcı kurabiyeler, rengarenk pastalar şeker hamuru ve pasta süsleme sektörünün ne kadar geliştiğini haber verir size. Tadı önemli değil. Çünkü devir imaj devri, çünkü nasıl olsa diyettesiniz. Çünkü nasıl olsa altı öğün yemek yiyor ve aslında hiç acıkmıyorsunuz.
Çatala süs, tabağa süs, keke kurabiyeye dikili bayraklar, çocuğunun adının yazılı olduğu peçeteler, duvar, pencere, kapı kolu süsleri… her yer süs. Dünya hayatı oyun ve eğlence ya, haydi sonuna kadar oynayalım, süslenip, içimizdeki çirkinlikleri, yaraları kapatalım devri…
Of, çok mu dolmuşum ben ya. Bir babyshower’ım olmadı ondan mı? Karnım mı acıktı, kurabiyenin kıvamını mı tutturamadım, evde rutubet, gözlerimde nem mi var? Varsayın ki hepsi.. yine de söyleyin, nerede haksızım?
8 Yorum Yorum Yaz