Öfke Gelince Akıl Gider

Günümüzde yaşadığımız birçok sorunun hazin bir son ile buluşmasındaki en büyük sebeplerden biri öfke.

Öfkenin kontrolden çıkarak sahibini adeta canavara dönüştürmesi, nice kalpleri harabeye, nice bedenlerde onarılmaz yaralara, nice yuvaların yıkımına, nicelerinin makamına ve nice masumların hayatına mal olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

Bir insana öfke geldi mi akıl gider, der Mehmet Zahit Kotku (rah).

Görünürde akıllı olan ancak öfkesine yenilince aklını yitiren insanlarla hayatımızın her kısmında karşılaşma olasılığımız gün geçtikçe daha da çok artıyor.

İyi giden bir arkadaşlık ilişkisinde öfkesine kapılıp yılların emeğini, anılarını kurban verenlerin,

Her şeyin yolunda gittiği karı-koca ilişkisinde onca yaşanmış güzel hatıralara acı bir çizgi çekenlerin,

Trafikte bir anlık öfkenin cinayet ile tüm hayatını heba edenlerin,

Öfkesinin rüzgarına kapılıp makamından, mevkiinden olanların,

Sayılarını saymak ile bitiremeyiz.

Kontrolü sağlayamaz isek bir gün bu listede bizim de olma ihtimalimizin ne kadar yüksek olduğunu hatırlatmak isterim.

Hayatlarımızın seyrini tepe taklak edecek öfke duygusunun nelere sebebiyet vereceğini iyi gözlemleyip çok iyi tahlil etmemiz gerekiyor.

Görsel olarak bakıyorum ve öfkenin insanı inanılmaz çirkinleştirdiğini düşünenlerdenim.

Bedensel reaksiyonlar ile buluşunca ortaya o kadar vahim bir resim çıkıyor ki izlerken korku, acı ve çirkinlik, sonrasında ise travma beyninde sürekli dönen o sahne ve silinmeyen hatıralar devamında psikolojik sorunlara davetiye.

İnsanı lokum kıvamından zehire dönüştüren bu duygunun kontrol mekanizmasını öyle sağlam oluşturmak gerekiyor ki geri dönüşü olmayan çıkmaz yollara ve onarılmayan pişmanlıklara maruz kalmayalım.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir." Tevbe/15.

Âyet-i Kerimede de olduğu gibi kalplerden Yüce Allah öfkeyi gidersin, bunun için çokça dua ve Allah'a sığınmak kendini iyi tanımak. "Kontrolü sağlamada zorluk çekiyorum." diye düşünüyorsak muhakkak destek almak en güzeli.

Cinayetlerin gün geçtikçe artması, şiddet eğilimi olanların sayılarında ki ciddi artış, dağılan yuvaların istatistik verilerindeki patlama bizleri derin düşüncelere sürüklüyor.

Kendi nefsimize sık sık yapacağımız suç üstü baskınlar ile bu meseleye diğer mevzularda olduğu gibi kendimizden başlamak en doğru olanı. Çünkü nefsi çıkarımlarını iyi yapmış bir insan değişim startını nereden vereceğini iyi bilir. Kendini bilen Rabbinin öğütlerine de kulak verir.

"O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever." (Al-i İmran/134)

Evlatlarımızı yetiştirirken en mühim öğretilerden birisi de öfkenin yutulması ve kontrolü olmasıdır.

Bizim öfke mekanizmasını karakterimizde öyle sağlam ve çalışır tutmamız lazım ki gözümüzden sakındığımız çocuklarımıza da yansıyabilsin.

En güzel öğretilerden birisi ise hal ilmidir. Gerçekten çok etkilidir.

Ebeveynlerinin kendilerine, yakınlarına ve çevresindekilere karşı öfke tutumu onlara ışık olacaktır.

Allah'a layık bir kul, Resulüne layık bir ümmet, vatanına layık bir evlat, annesine babasına sevgili saygılı bir çocuk, tertemiz bir kalp, pırıl pırıl hayaller, hayata karşı umutla bakış, sağlam bir karakter, ahlaklı mutlu ve şükreden bir evlat yetiştirmek her ebeveynin amacıdır.

Unutmayalım önce kendi nefsimize bu kıymetleri kabul ettirip oturtalım.
Zira öğüt kısmı muallakta olup ne bize ne de evlatlarımıza fayda sağlayacaktır.