Yuvamı Evlatlarım Yıktı
- 09-10-2012
- KATEGORİ Nagehan İpek
- YAZAR Sema Maraşlı
Boşanmaların arttığı günümüzde birçok alanında başarılı uzmanlar, toplumu çökerten boşanmaların nedenlerini araştıra dursun. Beni çok üzüp, bir o kadarda şaşırtan bir boşanma hadisesine hep beraber bir açılım getirelim istiyorum. Sizler de yorumlarınızla konuya dahil olup fikirlerinizi paylaşırsanız, sevinirim.
Köklü, uzun bir ömür verilmiş; yıl olarak 30’lu yıllara emekle, sabırla, bedeller ödeyerek merdiven dayamış bir evliliğin yıkılma sebebi çocuklar olabilir mi? Bu boşanma hadisesine iki pencere aralayalım: Birinci pencereden bu kararı alan annenin gözüyle bakalım. Büyük hayallerle, emeklerle, dişi kuş misali yuvasını ilmek ilmek örerek cefakâr ve bir o kadarda fedakâr misali bir kadın gün oluyor harman oluyor bu yuva, nur topu gibi evlatlarla. Şenleniyor mutluluk, evin içinde kol gezmeye başlıyor. Bin bir zahmetle el veriyor, emek veriyor, çocuklarını büyük bir umutla, gayretli ve özverili anne sıcaklığında büyütüyor.
Yıllar yılları kovalıyor ve gün geliyor evlilik yükünü omuzlamak öyle zor geliyor ki tökezlemeye başlıyor bu aile saadetiyle örülmüş bu nadide yuva. Evliliğe ve eşine bağladığı tüm hayallerini çocuklarına döndürüveriyor anne. Artık onun için varsa yoksa çocuklarıdır. Beklentisi o kadar yüksektir ki onun kalbine öyle huzur ve öyle şevk verir ki bu düşünce tökezleyen evliliğini bir kez daha yorgun omuzlarına alacak kadar.
Artık zorluklarla ve sıkıntılarla mücadele etmek başa çıkmak daha kolaydır. Çünkü annenin bir hedefi vardır. Çocukları onun yaşadıklarını gün gelip fark edecekler, onu takdir ederek hak verecekler, onu memnun ve mesut edecekler ve bütün çektiklerini unutacaklardır. Sonuç böyle olsun diye yıllarca onları birer tohum misali toprakta işlememiş miydi? Ve gün geldi hasat toplama vakti gelip çatmıştı.
Çocuklar büyüyüp serpilmiş, boyunu çoktan geçmişlerdi. Onlarında hayata karşı öngörüleri vardı, kendi düşünceleri ve hissettikleri vardı, onlarda insan ve bireydiler. Dünyaya annenin baktığı noktadan değil, kendi pencerelerinden bakmak isteyeceklerdi. Artık kendilerine özgü doğruları vardı. Bu hayatın bir parçası olmak için özgür düşünmek istiyorlardı. Ve ortaya çıkan bu resimde anne şoktadır, inanılır gibi değildir. Nasıl olurda durum bu hale gelirdi. O kocasını bile çocukları için ihmal etmiştir fakat çocukları onun yanında değil babalarının yanında olmuşlardır.
Yani imtihan canından olan yavrunda can bulacaktır. Ve bunları hazmedemeyip yaşadığı hayal kırıklığını bir türlü içine sindiremeyen anne evliliğini bitirme kararı alır. Yuvamı evlatlarım yıktı, haykırışları eşliğinde.
İkinci pencereden bakarken birden aklıma Rabbimin sözleri geliyor: “Eşleriniz ve evlatlarınız sizin için bir imtihandır.”
Boşanma gerekçeleri duygusal olan çiftlere seslenmek istiyorum! Kullanma kılavuzunu bildiğiniz imtihanlarınızdan kurtularak huzur bulmak istiyorsunuz. Belki, fakat unuttuğunuz bir gerçek var. Sınav için geldiğimiz bu dünyaya sıkıntılardan kurtulma düşüncesi gafletin ta kendisidir. Çünkü nasıl başa çıkacağımızı bilmediğimiz imtihanlar silsilesi sırada bizi bekliyor olacaktır. Bir Müslüman bunun bilincindedir diye düşünüyorum. Bunu farklı düşünenler var ise yol yakın iken gerçekleri fark etmeleri hayatlarını kolaylaştırmak için şart diye düşünüyorum.
İmam Gazali’nin şu sözleri beni farkındalık duygusuna itiverir. “Allah’ın sadık kulları hiçbir şeye ne üzülürler ne de kızarlar. Bilirler ki o Allah’tandır.” Mümin kul bu doğrultuda hayatına yön çizerse sıkıntılar onun için Yunus’un sözüyle ‘Lütfunda hoş kahrında hoş’ kulun kalbine mühür gibi yazılacaktır.
İmtihanında her canı yandığında bu samimi halis duygular çağlayan sular gibi söndürücü olacaktır. Tutunduğun rıza dalı yaraları bir bir tedavi edecek, iyileştirecektir. Bu fani dünyada yaşadığımız onca sıkıntı, üzüntü, stresler ve geçici mutluluklar içinde daim olan, ebedi olan, hiç ama hiç kaybolmayan Rabbimin memnuniyetidir. Ona ulaşabilmek elbette kolay olmayacaktır.
Soruyorum: Kim bu sonsuz nimete ulaşmak istemez ki?...
“Dünya yıkılacaksa önce aileler yıkılacak. Aileler de ahlaktan yıkılır.”
11 Yorum Yorum Yaz