Kreş İçin Erken mi?
- 28-05-2012
- KATEGORİ Psikolog & Psikoterapist Banu Yaşar
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Selamün aleyküm Benim size bir soru olacaktı. 17 ağustos 2009 doğumlu bir oğlum var. Ben ve eşim öğretmeniz bu zamana kadar oğluma ben okuldayken babaannesi baktı.Fazla dersim olmadığı için çoğunlukla oğlumla ben ilgilendim bu güne kadar.Artık evde her ne kadar kaliteli vakit geçirmeye çalışsakta sıkılıyor ve arkadaş istiyor bunun için kreşe göndermeye karar verdik.Balıkesir de yaşıyoruz buradaki kreşleri araştırdık .Hemde dini eğitim veren bir kreş olsun istedik.Boğaziçi eğitim kurumlarına bağlı bir kreşe göndermeye karar verdik.Ben vaktim olduğu için hep yarım gün gönderirim diye düşünmüştüm fakat kreşteki öğretmenlerimiz çocuğun buradaki eğitimden tam anlamıyla yararlanabilmesi için tam günün daha iyi olacağını söylediler.Açıkcası kafam karıştı.Sanki sabahtan akşama kadar çocuğumu okula göndermek vicdanen beni rahatsız ediyor.Ben öğleden sonraları evdeyim.Sizin fikrinizi almak istedim sizce tam gün mü vermeliyim yoksa yarım gün verip öğleden sonra kendim mi ilgilenmeliyim
cevap:
Bir anne olarak hassasiyetinizi anlıyorum. Çalışan anneler çocukları konusunda daha kolay suçluluk duygusuna kapılabiliyor. Onun sevgimizden ve zamanımızdan yoksun kalmadan büyümesi için azami gayret gösteriyoruz. Öğretmen olduğunuz için tam gün çalışmak zorunda değilsiniz. Bu çok büyük bir avantaj. Günün diğer yarısı size ve ailenize kalıyor. Bu zamanı en güzel şekilde değerlendirmek hem size hemde çocuğunuza iyi gelecektir.
Çocuklar her yaş diliminde farklı davranış özellikleri gösterir ve ihtiyaçları değişir. İlk üç yaşa kadar anneye ihtiyaçları daha fazladır. Onunla yakın ve sürekliliği olan ilişki kurması temel güven duygusunun oluşması için gereklidir. Bu dönemde anneyle geçirilen vakit, sevgisini ve yakınlığını hissetmek çocuk için hayat boyu artı bir kazanç olacaktır. Bu dönemden sonra çocuk, arkadaş ve oyun ister. Yaşıtlarıyla birlikte olmak, onları izlemek ve oyun oynamak onu mutlu eder. Sosyalleşmesi ve hayata dair beceriler edinmesi için akranlarıyla beraber olması önemlidir.
Şehir hayatının bir sonucu olarak çocuklarımız sokakta rahatça oynayamadıkları için, anaokulları ve kreşler tam da bu ihtiyaca cevap verir olmuştur. Güven içinde oynayabilecekleri, sosyalleşip, yeni beceriler kazanacakları bir ortam sunmaktadır. Annenin iş durumu müsait ise, üç yaşta kademeli olarak kreşe gitmesi daha uygundur. Yarım gün okula gidip, günün diğer yarısında anne ve babayla vakit geçirmesi daha sağlıklı olacaktır. Fakat annenin tam gün çalışmak zorunda olduğu durumlarda mecburen tam gün verilebilir. Yabancı birinin bakması yerine kreşe gitmesi yakın bir akraba yoksa tercih edilebilir.
Bu sene yarım gün seneye de tam gün okula verebilirsiniz. Bu şekilde yavaş yavaş okul ortamına da alışmış olur. İlk zamanlar sizden ayrılması zor olursa gittikçe azalan sürelerle okulda ona eşlik edebilirsiniz. İlk günler okulda kaldığı süreyi kısa tutarsanız içinde hevesi kalır ve yarın tekrar gitmek için istek duyar. Ama daha alışmadan uzun süre okulda kalması onun için yorucu olacaktır.
Bu sene alışma ve uyum süreci olacağı için zaten yoğun bir eğitim olmayacaktır. Verilen eğitimden geri kalması gibi bir durum söz konusu olamaz. Dini eğitim bu yaşta zaten çok ağırlıklı olarak verilmez. İlk sene sevdirmek ve bir başlangıç yapmak için düşünülmelidir. Çocuğa günlük aktivitelerin içinde manevi eğitim verilmeye çalışılır. Bu sene çok şey öğrenecek beklentisine girmeden, sosyal ortama ve yaşıtlarına uyumu hedeflenmelidir.
Çocuğun üç dört yaştan itibaren kreşe gitmesi onu televizyonun olumsuz etkilerinden de koruyacaktır. İlk üç yaşta çok televizyon seyreden çocuklarda konuşma gecikmesi ve dikkat sorunları daha çok görülmektedir. Bu sebeple onu kreşe gönderdiğiniz için suçluluk hissetmenize gerek yok. Tüm gün evde bir yerden sonra zaten yetemediğinizi hissedeceksiniz. Arkadaş ve oyun oynamak isteyecek. Okulda bu ihtiyaçları karşılanırken, günün diğer yarısında annesiyle birlikte olabilecek. Bu gerçekten güzel bir fırsat...
*Banu Yaşar'a sorularınız için iletisim@cocukaile.net adresini ve yorum bölümünü kullanabilirsiniz.
cevap:
Bir anne olarak hassasiyetinizi anlıyorum. Çalışan anneler çocukları konusunda daha kolay suçluluk duygusuna kapılabiliyor. Onun sevgimizden ve zamanımızdan yoksun kalmadan büyümesi için azami gayret gösteriyoruz. Öğretmen olduğunuz için tam gün çalışmak zorunda değilsiniz. Bu çok büyük bir avantaj. Günün diğer yarısı size ve ailenize kalıyor. Bu zamanı en güzel şekilde değerlendirmek hem size hemde çocuğunuza iyi gelecektir.
Çocuklar her yaş diliminde farklı davranış özellikleri gösterir ve ihtiyaçları değişir. İlk üç yaşa kadar anneye ihtiyaçları daha fazladır. Onunla yakın ve sürekliliği olan ilişki kurması temel güven duygusunun oluşması için gereklidir. Bu dönemde anneyle geçirilen vakit, sevgisini ve yakınlığını hissetmek çocuk için hayat boyu artı bir kazanç olacaktır. Bu dönemden sonra çocuk, arkadaş ve oyun ister. Yaşıtlarıyla birlikte olmak, onları izlemek ve oyun oynamak onu mutlu eder. Sosyalleşmesi ve hayata dair beceriler edinmesi için akranlarıyla beraber olması önemlidir.
Şehir hayatının bir sonucu olarak çocuklarımız sokakta rahatça oynayamadıkları için, anaokulları ve kreşler tam da bu ihtiyaca cevap verir olmuştur. Güven içinde oynayabilecekleri, sosyalleşip, yeni beceriler kazanacakları bir ortam sunmaktadır. Annenin iş durumu müsait ise, üç yaşta kademeli olarak kreşe gitmesi daha uygundur. Yarım gün okula gidip, günün diğer yarısında anne ve babayla vakit geçirmesi daha sağlıklı olacaktır. Fakat annenin tam gün çalışmak zorunda olduğu durumlarda mecburen tam gün verilebilir. Yabancı birinin bakması yerine kreşe gitmesi yakın bir akraba yoksa tercih edilebilir.
Bu sene yarım gün seneye de tam gün okula verebilirsiniz. Bu şekilde yavaş yavaş okul ortamına da alışmış olur. İlk zamanlar sizden ayrılması zor olursa gittikçe azalan sürelerle okulda ona eşlik edebilirsiniz. İlk günler okulda kaldığı süreyi kısa tutarsanız içinde hevesi kalır ve yarın tekrar gitmek için istek duyar. Ama daha alışmadan uzun süre okulda kalması onun için yorucu olacaktır.
Bu sene alışma ve uyum süreci olacağı için zaten yoğun bir eğitim olmayacaktır. Verilen eğitimden geri kalması gibi bir durum söz konusu olamaz. Dini eğitim bu yaşta zaten çok ağırlıklı olarak verilmez. İlk sene sevdirmek ve bir başlangıç yapmak için düşünülmelidir. Çocuğa günlük aktivitelerin içinde manevi eğitim verilmeye çalışılır. Bu sene çok şey öğrenecek beklentisine girmeden, sosyal ortama ve yaşıtlarına uyumu hedeflenmelidir.
Çocuğun üç dört yaştan itibaren kreşe gitmesi onu televizyonun olumsuz etkilerinden de koruyacaktır. İlk üç yaşta çok televizyon seyreden çocuklarda konuşma gecikmesi ve dikkat sorunları daha çok görülmektedir. Bu sebeple onu kreşe gönderdiğiniz için suçluluk hissetmenize gerek yok. Tüm gün evde bir yerden sonra zaten yetemediğinizi hissedeceksiniz. Arkadaş ve oyun oynamak isteyecek. Okulda bu ihtiyaçları karşılanırken, günün diğer yarısında annesiyle birlikte olabilecek. Bu gerçekten güzel bir fırsat...
*Banu Yaşar'a sorularınız için iletisim@cocukaile.net adresini ve yorum bölümünü kullanabilirsiniz.
10 Yorum Yorum Yaz