Küresel Isınma Sahtekarlığı

2012 yılında İngiltere Meteoroloji dairesi ve iklim araştırma çalışmaları ile tanınan East Anglia Üniversitesi dünya çapında çok büyük bir çalışma yaptı. 30 bin ayrı meteoroloji ölçüm istasyonundan gelen verilere dayanarak dünyada hava sıcaklığı yükselmesinin 1997 yılından itibaren durduğu ve sıcaklıkların tüm dünyada yükselme değil, düşme eğiliminde olduğunu açıkladılar.

Bu çalışma bilim dünyasında şok etkisi yaptı. “Dünya 5 derece daha ısınacak felaketler olacak…” diyenler geri adım atmak zorunda kaldı. 

İngiliz iklim bilimci Prof.Phil Jones BBC ye yaptığı açıklamada “Küresel ısınma skandalı” nın dünyaya endişe altında tutmaktan başka amacı yok. Endişe edecek bir ısınma yok ve bunun da insan eliyle olduğuna dair güvenilir araştırmalar yok” dedi.

Küresel ısınma hakkında bildiklerimizi değiştirecek türden güçlü bilimsel araştırmalar olduğunu söyleyen Jones, 'küresel ısınma skandalı’nın dünyayı sürekli alarm ve endişe altında tutanların işi olduğunu söylüyor.

Jones küresel ısınma yalanının, halktan ve iş yerlerinden 'iklim vergileri' almak için düzenlenen sinsi bir oyun olabileceğini söylüyor.

Jones, anormal bir ısınma olmadığını yüzyıllar içinde yerkürenin birkaç derece ısınmasının bilimsel araştırmaların sonuçlarının da gösterdiği gibi normal olduğunu öne sürüyor.

İngiliz matematik profesörü Valentina Zharkova ve ekibi, gelecekte küresel iklim değişikliklerinin matematiksel olarak tahmin edilmesine olanak tanıyan bir model geliştirmiş. Yeni hesaplamalara göre, güneşin manyetik dalgalarının azalması ve bunun da özellikle 2021-50 yılları arasında hava sıcaklıklarında ciddi bir düşüşe neden olması bekleniyor. Araştırma ekibi, daha önce 15. ve 19. yüzyıllar arasında aralıklarla görülen ve “Küçük Buzul Çağı”  olarak adlandırılan dönemin bir benzerinin yaşanacağını tahmin ediyor.

Dünyanın en önemli hava durumu kanallarından Weather Channel’ın kurucusu John Coleman: “Küresel ısınma tarihin en büyük yalanıdır” dedi. Coleman: “Birkaç bilim adamı politik hedeflerini gerçekleştirebilmek için iklim verilerini taraflı şekilde yorumlayarak böylece fenomen oldular. Washington’daki dostlarından büyük araştırma fonlarını da bu şekilde almayı başardılar. Küresel ısınma dedikleri şeye insanların yol açtığı da büyük bir aldatmacadır. Gezegenimiz tehlikede falan değil” diyor.

BBC de çevre programı yapan David Bellamy gerçekleri açıkladığı için işinden olmuştu.

Bellamy küresel ısınma yalanının sebebinin yeni vergileri haklı gösterme ve daha çok para kazanma ve yürüttükleri bazı çalışmaları garanti altına alma olarak açıklamıştı.

İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın nedeninin sera gazı olduğunu bilimsel veriler desteklemiyor.

“Küresel ısınmadan dolayı buzullar eriyor, kutup ayıları ölüyor…” diye medyaya servis edilen görüntülerin asılsız ve propaganda unsuru olduğu ortaya çıktı. Yayınlanan ölü kutup ayısı fotoğrafları fırtınada ölen kutup ayılarına aitmiş.

Greenpeace başta olmak üzere bazı çevreci gruplar: “Küresel ısınma raporları özel şirketler tarafından rüşvet karşılığında yazdırılıyor” diyorlar.

2012 yılında İngiliz bilim adamlarının dünyanın farklı ülkelerinde 30 bin ayrı meteoroloji ölçüm istasyonundan aldığı uzun süre takip ettiği verilere dayanarak dünyada hava sıcaklığının arttığı değil azaldığı yönündeki araştırmadan sonra BM de 2013 de bu büyük araştırmanın sonucunu kabul etmek zorunda kaldı.

Dünyanın döngüsü içinde bazen ısı artabiliyor bazen soğuyabiliyor. Bunda aşırı ve anormal bir durum yok. Fakat küreselciler son yetmiş yılda sürekli yirmi yıla donacaksınız, elli yıla yanacaksınız diyerek sürekli bugünler için hazırlık yapıyor.

Havanın soğuyacağı küresel ısınma olmadığı ile ilgili haberler en son 2012 ve 2013 de kalmış. Belli ki Küresel Çete medyayı bir şekilde susturmuş. Daha sonra satılmış bilim adamlarıyla küresel ısınma yalanına devam edilmiş.

Şu döngüde Dünya zaten soğumaya doğru giderken, küresel ısınma var diye kömürün yasaklanması, termik santrallerinin kapatılıp elektrik sıkıntısının yaşanması demek insanların donarak ölmesi demektir.

“Küresel Isınma Sahtekârlığı’ Yeni Dünya Düzeni kurmak için küreselcilerin ellerinde büyük bir koz.

Yapay zekanın başrol oynayacağı “yeni normal” dedikleri düzende, insanlar bilgisayarlarla kontrol edilebilir robotlara dönüşecekler. Aslında anormal olan yeni normallerini sistemleştirmek için doğal olan her şeye bütün normallere savaş açtılar. Yeni normal dedikleri insanlık için yeni bir kölelik sistemi.

Küresel ısınmanın esas sebebi tarım ve hayvancılıkmış. Atmosferi ineklerin çıkardığı gaz kirletiyormuş., yapay et yemeliymişiz...Bu deli saçmalarına gerçek muamelesi yapılıp ülkelerin politikaları haline geliyor. Paris İklim Sözleşmesi ile pek çok lider ülkelerini felakete götürecek sözleşmeyi imzaladı. 

Karbon ayak izi projesi kapsamında vatandaşlık puanı adı altında insanların yedikleri içtikleri kontrol edilip et yiyenler eksi puanla cezalandırılacak. Et ve sebze yemeyen yapay gıdalarla beslenen insanları koyun gibi gütmek elbette kolay olacak.

Küresel ısınma değil küresel şeytani plan. 

Mülkiyetsiz, cinsiyetsiz, dinsiz tek elden dünyayı yönetebilmek için zekasını kullanamayan insanlara ihtiyaçları var.

Barış getireceğiz” diye girdikleri ülkeleri harabeye çeviren sömürgeci Batılılarını ipi ile kuyuya inecek olan o kuyuda boğulmayı da göze alıyor demektir.



Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz