Mahalle Baskısı
- 16-02-2012
- KATEGORİ Tuğba Akbey İnan
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Ömrü boyunca dağınıksın etiketini duymuş biri olarak pek kanıksadım bu halimi.Hatta bir süre sonra kendimi şöyle tanıtacağım sanırım;
-Merhaba Tuğba ben,dağınık Tuğba...
Kimse etiketlemeden kaçayım hali,bir nevi kompleks :)
İşte bu yüzden bu yazıyı dağınık birinin mantifestosu olarak okuyun lütfen...Yıllardır kendilerini “dağınıklığa tahammül edemem,çok titizim diye” anlatan insanların mahalle baskısından bıkmış dağınığın manifestosu...
Nedir bu titizlerden çektiklerimiz anlamıyorum. Gittikleri her yere evlerinin düzenini de taşımaya çalışanlardan, en ufak bir dağınıkta arkamızdan konuşacaklarına emin olmaktan, sürekli yol yöntem dinlemekten yoruldum ben.
Ve burdan seslenmek istiyorum kendilerine... Dağınık olmakta , titiz olmak gibi bir tercihtir. Sizin çamaşır suyuyla evi kaldırdığınız süreci biz okuyarak geçirmeye yeğleriz mesela... Ne sizin ki üstünlük ne de bizim ki. Dediğim gibi yalnızca tercih...
Kaldı ki gözlemlerim o ki; anneysen ve titizsen sakin olman ve çocuğa uyum sağlaman imkansız.İnsan en azından bir süre dağılan oyuncaklara,ortaya saçılmış eşyalara sabretmek zorunda çocuğuyla çatışmamak için.Yani herkes üç beş yıllığına dağınık olmalı :)
Gerçi eşler için de aynı şey söz konusu...Kendi evinde misafir gibi olan beylerin/hanımların sayısı da çoktur bu ülkede. Titizlik kavga gibi bir yan tesire sahip aynı zamanda bence...
Kaldı ki,insan dağınık olduğunda da işleri başkası yapmıyor ki...Dağınık olunca pratik bi hayatı öğreniyor o kadar. Misafir gelince nerden başlayacağını biliyor mesela. Acil eylem planları her daim hazır oluyor.
Neyse niyetim dağınık olmaya methiye düzmek filan değil. Ayrıca hayranım düzenli insanlara, ama olmuyor işte. Ben çok temizlik yapınca gergin, sürekli konuşan, yaptığı şey bozulmasın diye ev halkına dünyayı zehreden biri haline dönüşüyorum.O gün vazgeçiyorum her daim düzenli olma gerçeğinden.
Ama şu var ki; titizlerin dağınıklar üzerindeki baskısı konuşulması gereken en önemli baskı türü bence. Bir kere herkes onlar gibi olsun istiyorlar. Aksak durumları herkes hemen farketsin, çocuklar her şeyi hızla yapsın , odalarını her daim düzeltsinler, oyuncaklarını oynayıp kaldırsınlar, eşler tüm bu nizama dikkat etsin diye düşünüyorlar. Onlara benzemezseniz vay halinize... Sürekli tiz sesle dolaşan ,söylene söylene iş yapan biri haline geliveriyorlar.
Sevgili titizler! Çekin üzerimizden gözlerinizi,ellerinizi,cümlelerinizi lütfen... Kendi başınıza titiz olmaya devam edecekseniz amenna, ama bu baskılarınıza dayanamıyoruz biz.Kaldı ki; dağınık olmak sandığınız gibi çok kötü bir şey değil , valla:)
tugbaakbeyinan@gmail.com
-Merhaba Tuğba ben,dağınık Tuğba...
Kimse etiketlemeden kaçayım hali,bir nevi kompleks :)
İşte bu yüzden bu yazıyı dağınık birinin mantifestosu olarak okuyun lütfen...Yıllardır kendilerini “dağınıklığa tahammül edemem,çok titizim diye” anlatan insanların mahalle baskısından bıkmış dağınığın manifestosu...
Nedir bu titizlerden çektiklerimiz anlamıyorum. Gittikleri her yere evlerinin düzenini de taşımaya çalışanlardan, en ufak bir dağınıkta arkamızdan konuşacaklarına emin olmaktan, sürekli yol yöntem dinlemekten yoruldum ben.
Ve burdan seslenmek istiyorum kendilerine... Dağınık olmakta , titiz olmak gibi bir tercihtir. Sizin çamaşır suyuyla evi kaldırdığınız süreci biz okuyarak geçirmeye yeğleriz mesela... Ne sizin ki üstünlük ne de bizim ki. Dediğim gibi yalnızca tercih...
Kaldı ki gözlemlerim o ki; anneysen ve titizsen sakin olman ve çocuğa uyum sağlaman imkansız.İnsan en azından bir süre dağılan oyuncaklara,ortaya saçılmış eşyalara sabretmek zorunda çocuğuyla çatışmamak için.Yani herkes üç beş yıllığına dağınık olmalı :)
Gerçi eşler için de aynı şey söz konusu...Kendi evinde misafir gibi olan beylerin/hanımların sayısı da çoktur bu ülkede. Titizlik kavga gibi bir yan tesire sahip aynı zamanda bence...
Kaldı ki,insan dağınık olduğunda da işleri başkası yapmıyor ki...Dağınık olunca pratik bi hayatı öğreniyor o kadar. Misafir gelince nerden başlayacağını biliyor mesela. Acil eylem planları her daim hazır oluyor.
Neyse niyetim dağınık olmaya methiye düzmek filan değil. Ayrıca hayranım düzenli insanlara, ama olmuyor işte. Ben çok temizlik yapınca gergin, sürekli konuşan, yaptığı şey bozulmasın diye ev halkına dünyayı zehreden biri haline dönüşüyorum.O gün vazgeçiyorum her daim düzenli olma gerçeğinden.
Ama şu var ki; titizlerin dağınıklar üzerindeki baskısı konuşulması gereken en önemli baskı türü bence. Bir kere herkes onlar gibi olsun istiyorlar. Aksak durumları herkes hemen farketsin, çocuklar her şeyi hızla yapsın , odalarını her daim düzeltsinler, oyuncaklarını oynayıp kaldırsınlar, eşler tüm bu nizama dikkat etsin diye düşünüyorlar. Onlara benzemezseniz vay halinize... Sürekli tiz sesle dolaşan ,söylene söylene iş yapan biri haline geliveriyorlar.
Sevgili titizler! Çekin üzerimizden gözlerinizi,ellerinizi,cümlelerinizi lütfen... Kendi başınıza titiz olmaya devam edecekseniz amenna, ama bu baskılarınıza dayanamıyoruz biz.Kaldı ki; dağınık olmak sandığınız gibi çok kötü bir şey değil , valla:)
tugbaakbeyinan@gmail.com
32 Yorum Yorum Yaz