Milletvekillerine Açık Çağrı

Sayın Milletvekilleri,

 

Aslında Kime ve Neye Oy Vereceksiniz?

 

Bu günlerde onaylamanız için sözde “İklim Kanunu”  gerçekte ise “Yıkım Kanunu” Meclis’e gelecek. Sağduyulu davranarak ülkenin fişini çekecek, sonunu getirecek bu kanunu imzalamayacağınızı umut ediyoruz.

 

İklim Kanunu adı altında Küreselcilerin ülkelere dayattığı bu kanunu imzalarsanız Küreselci Satanistlerin “Büyük Sıfırlama” yani  “insanlığı yok etme” planını onaylamış olacaksınız.

 

1-Mülkiyetsiz, cinsiyetsiz, ailesiz, dinsiz bir toplum inşasına evet diyecek misiniz?

 

2-Hayvancılık yok edilecek. Yapay ete, yapay süte, böcek yemeye evet diyecek misiniz?

 

3-Tarım yok edilecek. İnsanların sentetik gıdalara mahkum olmasına evet diyecek misiniz?

 

4-Kömür, petrol, doğal gazın kullanımı bitecek. Ağır ekonomik krizlere evet diyecek misiniz?

 

5-Karbon vergisi gibi ekonominin ve halkın altından kalkamayacağı ağır vergilere evet diyecek misiniz?

 

6-Karbon Ayak İzi adı altında insanların dijital bir dünya içinde mahremiyetinin kaldırılmasına ve her adımının takip edilmesine evet diyecek misiniz?

 

7-Nakit paranın kaldırılmasına ve Çin gibi sosyal kredi-vatandaşlık puanı sistemi ile gelecek zulme evet diyecek misiniz?

 

8-İnsanın genetiğinin değiştirilmesine, transhümanizme evet diyecek misiniz?

 

9-İklim kapanmalarına, insanların eve hapsedilmesine, iş yerlerinin kapanmasına, insanların ekmek kapısının yok edilmesine bu yeni kölelik düzenine evet diyecek misiniz?

 

10-Acı, sefalet, açlık, kıtlık… Tüm bunlara evet deyip bu büyük vebali omuzlarınıza yüklenecek misiniz?

 

Bakın bunları biz söylemiyoruz. Projenin yöneticileri söylüyor.

Geçtiğimiz yıl Norveç Finans CEO'su ve WEF'te konuşmacı olan Kjerstin Braathen “BM iklim değişikliği gündeminin bir sonucu olarak insanların ‘ISTIRAP, ENFLASYON ve ENERJİ KITLIĞI beklemeleri gerektiğini ve sürecin SANCILI olacağını " söylüyor. 

"İklim değişikliğini sona erdirmek için ihtiyaç duyduğumuz HIZ, YANLIŞ ADIMLAR  ATMAMIZA izin verecektir. Enerji kıtlığının önünü açacaktır. Enflasyonist baskılar oluşturacak ve belki de bu ACIYA değer diyerek bundan bahsetmeye başlamalıyız”

Hıza ihtiyaçları varmış ve açıkça yanlış adımlar atacaklarını ve bunun da acı, ıstırap, ekonomik çöküş getireceğini söylüyor tabi kendilere değil bu acılar halka yansıyacak.

 

Sayın Vekiller, siz bu acı ve ıstıraba sebep olacak yanlış adımlara evet diyerek destek olacak mısınız? Yoksa halkın yanında mı olacaksınız?

 

“İklim Değişikliği Krizleri” projesinin mimarı Dünya Ekonomik Formu Başkanı (DEF- WEF) Klaus Schwab 1973 den beri 50 yıl iklim değişikliği konusunda çalıştığını söylüyor. O bir bilim adamı değil, işletmeci ve dünyayı da fena halde işletiyor.

 

En büyük projesi “Great Reset-Büyük Sıfırlama”. Kovid-19 projesini büyük sıfırlamayı başlatmak için muazzam bir fırsat olarak tanımlıyor. Bu büyük fırsatı da kendilerin planladı zaten.

 

2021 yılında TÜSİAD ın düzenlediği çevrimiçi konferansa katılan Klaus Schwab: “Dünyanın bir yenilenmeye, bir reset'e ihtiyacı var… Ekonomik ve jeopolitik açıdan küresel olarak ve bölgesinde önemli bir aktör olan Türkiye, bu alanda liderlik üstlenebilir ve dijital devrimin etkilerinin en üst seviyeye çıkartılması için öncülük edebilir.” diyor.

 

Bizleri de büyük sıfırlamada ilk harcanacaklardan olarak öne sürmek istediği açıkça görülüyor. Bu halkın bu satanistlerce harcanmasına müsaade edecek misiniz?

 

İklim krizi bahanesiyle yapmak istedikleri projelerin sonucunu da paylaşıyorlar. Klaus Schweb şöyle devam ediyor:

 

“İşlerin geleceği açısından bakacak olursak 2020 itibarıyla küresel olarak 85 milyon iş, belki de insanlar ve makineler arasındaki bir iş değişimi sebebiyle yok olacak.”

 

Dünyada 85 milyon iş yok olacak, diyor. Bu işler makineler tarafından yapılacakmış. Planları tutarsa çok büyük açlık ortaya çıkar.

Her şey karbon üretiyor diyerek bütün iş kollarını yok edip, insanları eve kapatıp, robotlarla yepyeni bir dünya inşa edecekler.

 

Schwab: "Fiziksel, dijital ve biyolojik kimliklerimizin kaynaşacağını" söylüyor. Komplo denen beyin çipleri kısa sürede mecburi hale gelecek ki insanları robotlar gibi kumanda edebilsinler. Dijital, fiziksel ve biyolojik kimliğimiz kaynaşacakmış.

 

Klaus Schwab “2030 yılına gelindiğinde artık özel arabalar kalmayacak, karayolları park olacak” diyor bir konferansta.

İnsanların gözünün içine baka baka “neyiniz varsa alacağız” diyor. İnsanlar alkışlıyor. Bu tam bir hipnoz.

 

Kızı Nicole Schwab da yaptığı bir konuşmada: “Hızlı bir şekilde doğayı ekonominin merkezine yerleştireceklerini” söylüyor. Yeni bir insan yaratmaktan ve büyük sıfırlamadan bahsediyor:

“Doğayı ekonominin merkezine koymak” Yapacaklarını gayet iyi tanımlamış.

 

Nicole Schwab ayın konuşmasında  “KALICI İKLİM KİLİTLENMELERİ geliyor, Beğenseniz de beğenmeseniz de.” Diyor.

Evet artık virüs kapanmaları olmayacak çünkü iklim kapanmaları olacak hem de süresiz. Evet deyip bunca insanın vebalini üstlenecek misiniz?

 

İklim projesinde VİRÜS İNSAN. Evinden çıktığında karbon üretiyorsun, dünyanın sonunu getireceksin diye hayatımızı HES leyip bir şekilde eve sığdıracaklar. Okullar açılmamak üzere kapanacak, eğitim kısıtlı online olacak. Covid-19 da hepsinin provası yapıldı.

 

Evde halkın sağlığı bozulmuş, psikolojisi bozulmuş, işsiz kalmış, aç kalmış kimsenin umurunda olmayacak. Elektrik ve internette kısıtlı olacağı için seslerini duyuramayacak insanlar.

 

Zaten kovid döneminde bu halkın sağlığı Rockefeller’in kurduğu Dünya Sağlık Örgütüne emanet edildi. DSÖ nün başındaki kişi Etiyopya tarafından savaş suçlusu olmakla itham ediliyor. Bu kanunlar imzalanırsa Mayıs ayında 197 ülkenin sağlığının tam yetkisinin verilme durumu var. Halkın sağlığını bu teröristlerin olduğu DSÖ ye emanet edecek misiniz?

 

Rothschild'lerin sahibi olduğu The Economist dergisi “Yaklaşan Gıda Felaketi” başlığı atarak kuru kafalardan buğday başakları resmederek getirecekleri kıtlıkla dalga geçiyor.

 

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski “Oyunun kuralları değil, kendisi değişiyor.” Diyerek özetliyor yeni sistemi. Seçkinlerin oynayacağı bu oyunda halka düşen rol nedir? Hayatta kalmayı başaranlara düşen rol KÖLELİK gibi duruyor.


Klaus Schwab’ ın danışmanı WEF in kıdemli üyesi Yuval Noah Harari: “İklim değişikliğinin yalnızca ‘seçkinlere’ fayda sağlayacak ‘Nuh'un teknolojik bir gemisini’ yaratacağını iddia ediyor. Tanrıcılık oynuyorlar.

Seçkinler iklim gemisinde keyif yaparken, dünya halkları ağır ekonomik şartlarda boğulacak.

Son insan nesli olduğumuzu söyleyen Harari  “Radikal kararlar almak için büyük bir DİKTATÖRLÜK inşa edilmelidir.” diyor. Bu büyük diktatörlüğün ülkemizde de oluşmasına sizler evet diyecek misiniz?

Murat Kurum, İklim Kanun ile ilgili açıklama yaparken Anayasayı da iklim kanunu ile uyumlu hale getireceklerini söylüyor. Anayasanın insan haklarını kısıtlayacak ve küresel diktatörlüğe hizmet edecek şekilde değişmesini kesinlikle istemiyoruz. Sizlerin de onaylamayacağınızı umut ediyoruz.

Küreselciler iklim değişikliği bahanesiyle dünyada büyük bir diktatörlük kuracaklarını açık açık söylüyorlar. İklim kanununa imza atan herkes bu diktatörlüğü onaylamış olacak.

WEF in internet sitesinde yayınlanan bir makalede, “İklim değişikliği inkarcıları cezalandırılsın. İklimle ilgili davalar genel olarak büyüyecek gibi görünüyor" denerek kurulacak olan diktatörlüğe de dikkat çekiliyor.

 

Küreselcilerin bir de TEK DİN planları var. Yapay zekaya yeni bir din yaptıracaklarmış.

Harari: ““Küreselleşmiş "Yeni İncil" yazmak için yapay zekayı kullanmanın, “birleşik gerçekte doğru dinler yaratacağını” savunuyor.

 

Sayın Vekiller bu kanuna evet demeniz "Yapay Zeka Dini"ni onaylamanız demektir? Bu ne kadar ağır bir yük olur omuzlarınızda. Sizi bu büyük veballerin altında bırakmalarına izin vermeyin. Bu hiçbir şey için değmez.

 

Yeşil ve doğayı kurtarma masalıyla sizleri uyutmalarına izin vermeyin. İklim değişikliği projesinin yılmaz savunucusu Bill Gates ağaç dikmenin bilimsel olmadığını ve aptallık olduğunu söylüyor. Oysa karbon düşman değil, dosttur yeter ki ağacımız bol olsun.

 

Sayın Milletvekilleri! Bütün bunları bile bile yine de bu kanuna evet oyu verecek misiniz? Bu kanunun zararını sizler de gelecek nesil de çok ağır ödeyecek. 

Küreselcilerin sürekli söylediği “nüfus azaltma” doğum kontrolü falan değil, yaşayan nüfusun çoğunluğunu öldürmek. WEF in kıdemli üyesi Cüneyt Zapsu’nun dediğine göre nüfusu 100 milyona düşürmek. İklim Kanunu ile bunu çok rahat yapacaklar. Kıtlık, açlık, işsizlik…

 

Karbon ayak izi uygulamasının tam olarak amacı “Ayak sayısını azaltmak” Çünkü onlara göre her ayak bir iz bırakıyor. Karbon ayak izinden değil “insan izinden” rahatsızlar aslında.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 5 Ekim 2023 de yaptığı bir açıklamada Klaus Schwab ve danışmanlarının da bulunduğu Küreselcileri “Global teröristler” olarak tanımladı ve küresel bir çeşit darbe yoluyla iktidarları yasadışı yollardan ele geçirmeye çalıştıklarından dolayı meşru askeri hedefler sayılabileceğini söyledi. Sizlerin de küreselci teröristlerin dayatmalarına boyun eğmemenizi ümit ediyoruz.

 

2023 G20 Zirvesinin ana teması “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” di. Dünyayı tek elden yöneteceklerini ilan ettiler. Allah çeşit çeşit farklı dillerde farklı kültürlerde farklı ırklar yaratmış. Onlar kim ki tüm ırkları karıştırıp “Tek Aile” yapacaklar. Öncelikle bütün milliyetçilerin bu kanuna hayır demesi lazım. Tanrıcılık oynayan bu satanistlerin oyunlarına dur diyeceğinizi ümit ediyoruz.

 

Küreselci Teröristlerin fonladığı satılık bilim adamları dışında bu konudan hiçbir menfaati olmayan bilim adamlarına baktığımız zaman tehlike boyutunda küresel bir ısınma olmadığı, iklim değişikliği meselesinin de dünyanın doğal döngüsünde ara ara olduğunun bilimsel izahlarını görebilirsiniz.

İki bine yakın bilim insanının imzaladığı CLİNTEL –WCD Dünya İklim Bildirgesini okursanız nasıl bir oyunun içinde olduğunuzu daha iyi görürsünüz.

 

Velev ki bir küresel ısınma olsa bile hava kirliliğinin ilk üç sorumlusu Çin-ABD-Hindistan hiçbir şey yapmazken, çevre kirliliğine yüzde bir bile katkımız yokken en ağır sorumlulukları üstlenip 2030 kadar sanayimizi yüzde elli azaltıp halkı işsizlik, kıtlık ve açlığın pençesine atmanın hiçbir akli, vicdani ve gerçekçi bir tarafı olamaz. Bu kanuna imza atmak da dünya ve ahret için çok büyük vebaldir. Tüm mazlumların bedduası, ahı sizleri bulur. Hep kötü anılacaksınız.

Ayrıca sizler de Küreselcilerin seçkinler gemisinde olmayacağınız için aynı sıkıntıları sizler ve aileleriniz de yaşayacak. Kendinizi ve Milletinizi yakmayın. Şehitlerimiz bu vatanı düşmana teslim edelim diye mi canlarını feda etti!


Oylama günü Meclis kürsüsünden bu gerçekleri haykırarak HAYIR demenizi bekliyoruz. Vebale girmeme kurnazlığıyla oylamaya katılmamak da evet demektir çünkü hayır demediğiniz sürece salt çoğunlukla kanun kabul edileceği için dolaylı yoldan evet demiş olursunuz.


İklim Kanunu reddedilsin diye #1milyonİmza verildi. TBMM gerçekten Milletin Meclisi ise Halkın sesine kulak verin.

Lütfen bu tarihi sorumluluğunuzu hakkıyla yapın. Dosdoğru yolda cesur olanlara Selam olsun.

Rabbim onları korusun.


Not: Yazıyı okuyanlar, lütfen kendiniz, aileniz ve vatanınız için Milletvekillerine yazıyı ulaştıralım. İsimsiz paylaşabilirsiniz. İstediğiniz bölümü alıp paylaşabilirsiniz. Mektubu kimin yazdığı önemli değil, muhatabına ulaşması önemli, bu yüzden yazının altına isim yazmadım. Hayatımıza sahip çıkalım. Haydi çok geç olmadan.




Bunlar da ilginizi Çekebilir

7 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz