Milletvekillerine Açık Çağrı
- 09-10-2023
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Çocuk & Aile
Sayın Milletvekilleri,
Aslında Kime ve Neye Oy
Vereceksiniz?
Bu günlerde onaylamanız için sözde
“İklim Kanunu” gerçekte ise “Yıkım Kanunu” Meclis’e gelecek.
Sağduyulu davranarak ülkenin fişini çekecek, sonunu getirecek bu kanunu
imzalamayacağınızı umut ediyoruz.
İklim Kanunu adı altında
Küreselcilerin ülkelere dayattığı bu kanunu imzalarsanız Küreselci Satanistlerin
“Büyük Sıfırlama” yani “insanlığı yok etme” planını onaylamış
olacaksınız.
1-Mülkiyetsiz, cinsiyetsiz, ailesiz,
dinsiz bir toplum inşasına evet diyecek misiniz?
2-Hayvancılık yok edilecek. Yapay
ete, yapay süte, böcek yemeye evet diyecek misiniz?
3-Tarım yok edilecek. İnsanların
sentetik gıdalara mahkum olmasına evet diyecek misiniz?
4-Kömür, petrol, doğal gazın
kullanımı bitecek. Ağır ekonomik krizlere evet diyecek misiniz?
5-Karbon vergisi gibi ekonominin ve
halkın altından kalkamayacağı ağır vergilere evet diyecek misiniz?
6-Karbon Ayak İzi adı altında
insanların dijital bir dünya içinde mahremiyetinin kaldırılmasına ve her
adımının takip edilmesine evet diyecek misiniz?
7-Nakit paranın kaldırılmasına ve
Çin gibi sosyal kredi-vatandaşlık puanı sistemi ile gelecek zulme evet diyecek
misiniz?
8-İnsanın genetiğinin
değiştirilmesine, transhümanizme evet diyecek misiniz?
9-İklim kapanmalarına, insanların
eve hapsedilmesine, iş yerlerinin kapanmasına, insanların ekmek kapısının yok
edilmesine bu yeni kölelik düzenine evet diyecek misiniz?
10-Acı, sefalet, açlık, kıtlık… Tüm
bunlara evet deyip bu büyük vebali omuzlarınıza yüklenecek misiniz?
Bakın
bunları biz söylemiyoruz. Projenin yöneticileri söylüyor.
Geçtiğimiz
yıl Norveç Finans CEO'su ve WEF'te konuşmacı olan Kjerstin Braathen “BM iklim
değişikliği gündeminin bir sonucu olarak insanların ‘ISTIRAP, ENFLASYON ve
ENERJİ KITLIĞI beklemeleri gerektiğini ve sürecin
SANCILI olacağını " söylüyor.
"İklim değişikliğini sona
erdirmek için ihtiyaç duyduğumuz HIZ, YANLIŞ ADIMLAR ATMAMIZA
izin verecektir. Enerji kıtlığının önünü açacaktır. Enflasyonist baskılar
oluşturacak ve belki de bu ACIYA değer diyerek bundan bahsetmeye başlamalıyız”
Hıza ihtiyaçları varmış ve açıkça
yanlış adımlar atacaklarını ve bunun da acı, ıstırap, ekonomik çöküş
getireceğini söylüyor tabi kendilere değil bu acılar halka yansıyacak.
Sayın Vekiller, siz bu acı ve
ıstıraba sebep olacak yanlış adımlara evet diyerek destek olacak mısınız? Yoksa
halkın yanında mı olacaksınız?
“İklim Değişikliği Krizleri”
projesinin mimarı Dünya Ekonomik Formu Başkanı (DEF- WEF) Klaus Schwab 1973 den
beri 50 yıl iklim değişikliği konusunda çalıştığını söylüyor. O bir bilim adamı
değil, işletmeci ve dünyayı da fena halde işletiyor.
En büyük projesi “Great Reset-Büyük
Sıfırlama”. Kovid-19 projesini büyük sıfırlamayı başlatmak için muazzam bir
fırsat olarak tanımlıyor. Bu büyük fırsatı da kendilerin planladı zaten.
2021 yılında TÜSİAD ın düzenlediği
çevrimiçi konferansa katılan Klaus Schwab: “Dünyanın bir
yenilenmeye, bir reset'e ihtiyacı var… Ekonomik
ve jeopolitik açıdan küresel olarak ve bölgesinde önemli bir aktör olan
Türkiye, bu alanda liderlik üstlenebilir ve dijital devrimin etkilerinin en üst
seviyeye çıkartılması için öncülük edebilir.” diyor.
Bizleri de büyük sıfırlamada ilk
harcanacaklardan olarak öne sürmek istediği açıkça görülüyor. Bu halkın bu
satanistlerce harcanmasına müsaade edecek misiniz?
İklim krizi bahanesiyle yapmak
istedikleri projelerin sonucunu da paylaşıyorlar. Klaus Schweb şöyle devam
ediyor:
“İşlerin geleceği açısından bakacak olursak 2020
itibarıyla küresel olarak 85 milyon iş, belki de insanlar ve makineler
arasındaki bir iş değişimi sebebiyle yok olacak.”
Dünyada
85 milyon iş yok olacak, diyor. Bu işler makineler tarafından yapılacakmış.
Planları tutarsa çok büyük açlık ortaya çıkar.
Her şey karbon üretiyor diyerek bütün iş kollarını
yok edip, insanları eve kapatıp, robotlarla yepyeni bir dünya inşa edecekler.
Schwab: "Fiziksel, dijital ve
biyolojik kimliklerimizin kaynaşacağını" söylüyor. Komplo denen beyin
çipleri kısa sürede mecburi hale gelecek ki insanları robotlar gibi kumanda
edebilsinler. Dijital, fiziksel ve biyolojik kimliğimiz kaynaşacakmış.
Klaus Schwab “2030
yılına gelindiğinde artık özel arabalar kalmayacak, karayolları park olacak”
diyor bir konferansta.
İnsanların gözünün içine baka baka
“neyiniz varsa alacağız” diyor. İnsanlar alkışlıyor. Bu tam bir hipnoz.
Kızı Nicole Schwab da yaptığı bir
konuşmada: “Hızlı bir şekilde doğayı ekonominin merkezine yerleştireceklerini”
söylüyor. Yeni bir insan yaratmaktan ve büyük sıfırlamadan bahsediyor:
“Doğayı ekonominin merkezine koymak”
Yapacaklarını gayet iyi tanımlamış.
Nicole Schwab ayın
konuşmasında “KALICI İKLİM KİLİTLENMELERİ geliyor, Beğenseniz de
beğenmeseniz de.” Diyor.
Evet artık virüs kapanmaları
olmayacak çünkü iklim kapanmaları olacak hem de süresiz. Evet deyip bunca
insanın vebalini üstlenecek misiniz?
İklim projesinde VİRÜS İNSAN.
Evinden çıktığında karbon üretiyorsun, dünyanın sonunu getireceksin diye
hayatımızı HES leyip bir şekilde eve sığdıracaklar. Okullar açılmamak üzere
kapanacak, eğitim kısıtlı online olacak. Covid-19 da hepsinin provası yapıldı.
Evde halkın sağlığı bozulmuş,
psikolojisi bozulmuş, işsiz kalmış, aç kalmış kimsenin umurunda olmayacak.
Elektrik ve internette kısıtlı olacağı için seslerini duyuramayacak insanlar.
Zaten kovid döneminde bu halkın
sağlığı Rockefeller’in kurduğu Dünya Sağlık Örgütüne emanet edildi.
DSÖ nün başındaki kişi Etiyopya tarafından savaş suçlusu olmakla itham
ediliyor. Bu kanunlar imzalanırsa Mayıs ayında 197 ülkenin sağlığının tam
yetkisinin verilme durumu var. Halkın sağlığını bu teröristlerin olduğu DSÖ ye
emanet edecek misiniz?
Rothschild'lerin
sahibi olduğu The Economist dergisi
“Yaklaşan Gıda Felaketi” başlığı atarak kuru kafalardan buğday başakları
resmederek getirecekleri kıtlıkla dalga geçiyor.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski
“Oyunun kuralları değil, kendisi değişiyor.” Diyerek özetliyor yeni sistemi.
Seçkinlerin oynayacağı bu oyunda halka düşen rol nedir? Hayatta kalmayı
başaranlara düşen rol KÖLELİK gibi duruyor.
Klaus Schwab’ ın danışmanı WEF in kıdemli üyesi
Yuval Noah Harari: “İklim değişikliğinin yalnızca ‘seçkinlere’ fayda sağlayacak
‘Nuh'un teknolojik bir gemisini’ yaratacağını iddia ediyor. Tanrıcılık
oynuyorlar.
Seçkinler iklim gemisinde keyif yaparken, dünya
halkları ağır ekonomik şartlarda boğulacak.
Son insan nesli olduğumuzu söyleyen Harari “Radikal
kararlar almak için büyük bir DİKTATÖRLÜK inşa edilmelidir.” diyor. Bu büyük
diktatörlüğün ülkemizde de oluşmasına sizler evet diyecek misiniz?
Murat Kurum, İklim Kanun ile ilgili açıklama
yaparken Anayasayı da iklim kanunu ile uyumlu hale getireceklerini söylüyor.
Anayasanın insan haklarını kısıtlayacak ve küresel diktatörlüğe hizmet edecek
şekilde değişmesini kesinlikle istemiyoruz. Sizlerin de onaylamayacağınızı umut
ediyoruz.
Küreselciler iklim değişikliği
bahanesiyle dünyada büyük bir diktatörlük kuracaklarını açık açık söylüyorlar.
İklim kanununa imza atan herkes bu diktatörlüğü onaylamış olacak.
WEF in internet sitesinde yayınlanan
bir makalede, “İklim değişikliği inkarcıları cezalandırılsın. İklimle ilgili davalar genel olarak büyüyecek
gibi görünüyor" denerek kurulacak olan diktatörlüğe de dikkat
çekiliyor.
Küreselcilerin bir de TEK DİN
planları var. Yapay zekaya yeni bir din
yaptıracaklarmış.
Harari:
““Küreselleşmiş "Yeni İncil" yazmak için yapay zekayı kullanmanın,
“birleşik gerçekte doğru dinler yaratacağını” savunuyor.
Sayın Vekiller bu kanuna evet demeniz "Yapay Zeka Dini"ni onaylamanız demektir? Bu ne kadar ağır bir yük olur omuzlarınızda. Sizi bu büyük veballerin altında bırakmalarına izin vermeyin. Bu hiçbir şey için değmez.
Yeşil ve doğayı kurtarma masalıyla
sizleri uyutmalarına izin vermeyin. İklim değişikliği projesinin yılmaz
savunucusu Bill Gates ağaç dikmenin bilimsel olmadığını ve aptallık olduğunu
söylüyor. Oysa karbon düşman değil, dosttur yeter ki ağacımız bol olsun.
Sayın Milletvekilleri! Bütün bunları bile bile yine de bu kanuna evet oyu verecek misiniz? Bu kanunun zararını sizler de gelecek nesil de çok ağır ödeyecek.
Küreselcilerin sürekli söylediği
“nüfus azaltma” doğum kontrolü falan değil, yaşayan nüfusun çoğunluğunu
öldürmek. WEF in kıdemli üyesi Cüneyt Zapsu’nun dediğine göre nüfusu 100
milyona düşürmek. İklim Kanunu ile bunu çok rahat yapacaklar. Kıtlık, açlık,
işsizlik…
Karbon ayak izi uygulamasının tam olarak
amacı “Ayak sayısını azaltmak” Çünkü onlara göre her ayak bir iz bırakıyor.
Karbon ayak izinden değil “insan izinden” rahatsızlar aslında.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
5 Ekim 2023 de yaptığı bir açıklamada Klaus Schwab ve danışmanlarının da
bulunduğu Küreselcileri “Global teröristler” olarak tanımladı ve küresel bir
çeşit darbe yoluyla iktidarları yasadışı yollardan ele geçirmeye
çalıştıklarından dolayı meşru askeri hedefler sayılabileceğini söyledi.
Sizlerin de küreselci teröristlerin dayatmalarına boyun eğmemenizi ümit
ediyoruz.
2023 G20 Zirvesinin ana teması “Tek
Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” di. Dünyayı tek elden yöneteceklerini ilan
ettiler. Allah çeşit çeşit farklı dillerde farklı kültürlerde farklı ırklar
yaratmış. Onlar kim ki tüm ırkları karıştırıp “Tek Aile” yapacaklar. Öncelikle
bütün milliyetçilerin bu kanuna hayır demesi lazım. Tanrıcılık oynayan bu
satanistlerin oyunlarına dur diyeceğinizi ümit ediyoruz.
Küreselci Teröristlerin fonladığı
satılık bilim adamları dışında bu konudan hiçbir menfaati olmayan bilim
adamlarına baktığımız zaman tehlike boyutunda küresel bir ısınma olmadığı,
iklim değişikliği meselesinin de dünyanın doğal döngüsünde ara ara olduğunun
bilimsel izahlarını görebilirsiniz.
İki bine yakın bilim insanının
imzaladığı CLİNTEL –WCD Dünya İklim Bildirgesini okursanız nasıl bir oyunun
içinde olduğunuzu daha iyi görürsünüz.
Velev ki bir küresel ısınma olsa bile hava kirliliğinin ilk üç sorumlusu Çin-ABD-Hindistan hiçbir şey yapmazken, çevre kirliliğine yüzde bir bile katkımız yokken en ağır sorumlulukları üstlenip 2030 kadar sanayimizi yüzde elli azaltıp halkı işsizlik, kıtlık ve açlığın pençesine atmanın hiçbir akli, vicdani ve gerçekçi bir tarafı olamaz. Bu kanuna imza atmak da dünya ve ahret için çok büyük vebaldir. Tüm mazlumların bedduası, ahı sizleri bulur. Hep kötü anılacaksınız.
Ayrıca sizler de Küreselcilerin seçkinler gemisinde olmayacağınız için aynı sıkıntıları sizler ve aileleriniz de yaşayacak. Kendinizi ve Milletinizi yakmayın. Şehitlerimiz bu vatanı düşmana teslim edelim diye mi canlarını feda etti!
Oylama günü Meclis kürsüsünden bu gerçekleri haykırarak HAYIR demenizi bekliyoruz. Vebale girmeme kurnazlığıyla oylamaya katılmamak da evet demektir çünkü hayır demediğiniz sürece salt çoğunlukla kanun kabul edileceği için dolaylı yoldan evet demiş olursunuz.
İklim Kanunu reddedilsin diye #1milyonİmza verildi. TBMM gerçekten Milletin Meclisi ise Halkın sesine kulak verin.
Lütfen bu tarihi sorumluluğunuzu hakkıyla yapın. Dosdoğru yolda cesur olanlara Selam olsun.
Rabbim onları
korusun.
Not: Yazıyı okuyanlar, lütfen kendiniz, aileniz ve vatanınız için Milletvekillerine yazıyı ulaştıralım. İsimsiz paylaşabilirsiniz. İstediğiniz bölümü alıp paylaşabilirsiniz. Mektubu kimin yazdığı önemli değil, muhatabına ulaşması önemli, bu yüzden yazının altına isim yazmadım. Hayatımıza sahip çıkalım. Haydi çok geç olmadan.
7 Yorum Yorum Yaz