Oğullarının Büyümesine İzin Vermeyen Anneler
- 25-02-2013
- KATEGORİ Ademler & Havvalar
- YAZAR Sema Maraşlı
Bir Havva Diyor ki...
Merhaba, benim derdimin ne kocamın, ne kayınvalidemin kötü olmasıyla bir ilgisi yok...Aslında bu yüzden de bu yazıyı çekinerek yazıyorum, çünkü bu siteye baktığımda insanların öyle problemleri var ki benim bunu yazmam şımarıklık mı olur acaba diye düşündüm, takdiri size bırakıyorum:
29 yaşındayım, 4 yıllık evliyim. Kayınvalidem 3 erkek çocuğu sahibi, elinden her iş gelen, becerikli, kendisinin tabiriyle 'erkek gibi' bir kadın, bunu da gururlanarak soyluyor 'bana hep erkek gibi derler' diye:)
Mesela evde ağır taşınacak bir yük olduğunda 3 oğlan çocuğu da, hepsi büyümüş, otururken yükü sırtına kaldırıp merdivenlerden taşıdığına da şahit oldum. Burada kayinvalide değil derdim, bunları anlattım ki kocamın nasıl bir geçmişten geldiğini görün diye, yoksa onun da derdi aslinda iyi annelik yapabilmek, kotu niyetle yapmiyor...Hiçbir çocuk tek bir fatura yatırmamış, bankanın, manavın, marketin yolunu bilmez.
Tahmin edeceğiniz üzere bu evlilikte çok ama çok fazla sorun yasadım, eşimin sorumsuzluğu, hayatın zorluklarıyla karşılaşınca ki kırılganlığı, ürkekliği beni çok zorladı.
Bu evlilikte mücadele vermemin tek sebebi aslında esimin de bu durumdan rahatsız olduğunu görmemdi...Aslında biraz da bu yüzden yazıyorum. Esim özünde sorumsuz, kotu niyetli, isleri askıya alacak bir insan değil, ama hep bir kadın elinde elbebek, gul bebek yetistigi icin bunları yapamıyor, yapamadıkça da kendi erkeklik gururu da inciniyor...
Bir evli arkadaşım ayni şekilde evin çoğu sorumluluğu onun üzerindedir, kocası bütün gün evde dizi izler ya da bilgisayar oyunu oynar, hâlâ bir çocuk yani, erkekliğe adım atamamış...Etrafta yaşı büyük ama hala erkek sorumluluğundan bihaber o kadar çok insan var ki..Bunların hepsi mi kötü? Ben bu kadar erkeğin özünde kötü olduğuna inanmıyorum.
Kendime dönecek olursam, çok fazla düşündüm boşanmalı mıyım diye, şu an hala evliyim ve beni tek tutan şey eşimin vicdanlı ve Allah korkusu olan birisi olması...Annesinin evinden uzaklaştıkça da biraz biraz değiştiğini gözlemliyorum; ama kendimi kandirmayayim bu değisim cok cok yavas, bir erkegin 18 yasinda belki de ogrenmesi gereken şeyleri esim 30 yasinda yavas yavas ogreniyor, bu sirada olan benim ömrüme ve yıllarıma oluyor diye de düşünmüyor değilim.
Bir de bana gore cok önemli olan cinsellik kısmına değineceğim...Bir yerde okumustum, bir kadının cinselliğe hazır hale gelmesi o birlesmenin oncesindeki 24 saatte yasananlara bağlidir diye...Evliligimizin ilk baslarinda ozellikle kayinvalidem yanimizdayken ogluna hitaplarini (oğluşlar yavruşlar vs:)) duyduktan sonra esimden cok soğuyordum...
Bu sitede bazı yazanların cinsellik konusulmasından rahatsız olduğunu biliyorum ama ister kabul edin ister etmeyin, bircok 'soğuma' nin altinda yatan cinsel soğumadir. Bunu ben kendi kendimi gozlemleyerek buldum...
Örneğin evdeki bir erkek isini ben yapabilirim...Elime mi yapışır? Yapışmaz..Gocunuyor muyum? Hayır iş yapmaktan da asla gocunmam..Peki o zaman niye bu kadar sinirleniyorum, öfkeyle doluyorum diye sordum kendi kendime...Ve aslında öfkenin kaynağı o işi bana yaptırdığı için eşimi 'erkek' olarak göremiyorum...Belki çok ağır oldu ama bu böyle...
Bunu birebir gördüm, eşimi istediğim zamanlarda tutun ki onun yapması gereken bir şeyi ben yaptığımda kesinlikle bütün isteğim kaçıyor...Bir erkeğin cinsellikte fiziksel vs. hiçbir sorunu olmayabilir; ama kadınına kadın gibi davranmıyorsa olay bitmiştir, isterse dünyanın en güçlü kuvvetli erkeği olsun.
Ben şimdilik dayanıyorum ama benim için terazinin bir kefesinde Allah korkusu olan bir erkek, diğer kefesinde kadınına kendini kadın hissettiremeyen bir erkek var. Aslında yazmamın sebebi, hadi ben dayandım 3-4 sene ama birçok insan dayanamıyor, birkaç arkadaşımın evliliği de ilk ya da ikinci senesinde bitti...
Kocaları son derece çalışkan, dürüst insanlardı ama olamadı, ders calısmayı, okulları bitirmeyi, bir iste çalısmayı öğrenmişti hepsi ama hicbirine bir kadın ne ister ne bekler, nasıl erkek olunur öğretilmemişti...İçim yanarak gördüm bu evliliklerin bitişini inanın...
Şimdi diyorum ya burada neler okuyoruz zalim kadınlar, kocalar vs. Belki sizin icin daha değersiz ama madalyonun bir de bu yüzü var, özünde iyi niyetli düzgün kadın ve erkeklerin hicbir sey ogrenmeden 20li yaslarında evlilik hayatına atılıp boğulup kalmaları...
Bu arada demiyorum ki ben mükemmel kadınlığı öğrenerek evlendim, benim de coook hatalarım vardı, elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım, benim de annem bana pek bir şey öğretmemis:) ben kendi kendime öğrenmeye çalışıyorum:) ama sanrım kadınlar daha rahat değişiyor.
Ben burada bir yazi okuduktan sonra ertesi günden itibaren davranislarimi degistirebiliyorum...Rahatliğa alışmıs bir erkeği döndürmek ise çok daha zor...İnşallah bu yazdıklarım size bir şeyler ifade ediyordur...
Ben su anda yalnızca elimden geleni yapıp Allah'a sığınıyorum, Allah korkusu olan bir erkeğin gün gelip de fıtratına döneceği umuduyla...Ama sizlerin yorumlarını/tavsiyelerini de bekliyorum, ne yapmalıyım bir erkeği fıtratına döndürmek için? Yoksa imkansız mı bu? Allah razı olsun şimdiden...Selam ve dua ile...
Merhaba, benim derdimin ne kocamın, ne kayınvalidemin kötü olmasıyla bir ilgisi yok...Aslında bu yüzden de bu yazıyı çekinerek yazıyorum, çünkü bu siteye baktığımda insanların öyle problemleri var ki benim bunu yazmam şımarıklık mı olur acaba diye düşündüm, takdiri size bırakıyorum:
29 yaşındayım, 4 yıllık evliyim. Kayınvalidem 3 erkek çocuğu sahibi, elinden her iş gelen, becerikli, kendisinin tabiriyle 'erkek gibi' bir kadın, bunu da gururlanarak soyluyor 'bana hep erkek gibi derler' diye:)
Mesela evde ağır taşınacak bir yük olduğunda 3 oğlan çocuğu da, hepsi büyümüş, otururken yükü sırtına kaldırıp merdivenlerden taşıdığına da şahit oldum. Burada kayinvalide değil derdim, bunları anlattım ki kocamın nasıl bir geçmişten geldiğini görün diye, yoksa onun da derdi aslinda iyi annelik yapabilmek, kotu niyetle yapmiyor...Hiçbir çocuk tek bir fatura yatırmamış, bankanın, manavın, marketin yolunu bilmez.
Tahmin edeceğiniz üzere bu evlilikte çok ama çok fazla sorun yasadım, eşimin sorumsuzluğu, hayatın zorluklarıyla karşılaşınca ki kırılganlığı, ürkekliği beni çok zorladı.
Bu evlilikte mücadele vermemin tek sebebi aslında esimin de bu durumdan rahatsız olduğunu görmemdi...Aslında biraz da bu yüzden yazıyorum. Esim özünde sorumsuz, kotu niyetli, isleri askıya alacak bir insan değil, ama hep bir kadın elinde elbebek, gul bebek yetistigi icin bunları yapamıyor, yapamadıkça da kendi erkeklik gururu da inciniyor...
Bir evli arkadaşım ayni şekilde evin çoğu sorumluluğu onun üzerindedir, kocası bütün gün evde dizi izler ya da bilgisayar oyunu oynar, hâlâ bir çocuk yani, erkekliğe adım atamamış...Etrafta yaşı büyük ama hala erkek sorumluluğundan bihaber o kadar çok insan var ki..Bunların hepsi mi kötü? Ben bu kadar erkeğin özünde kötü olduğuna inanmıyorum.
Kendime dönecek olursam, çok fazla düşündüm boşanmalı mıyım diye, şu an hala evliyim ve beni tek tutan şey eşimin vicdanlı ve Allah korkusu olan birisi olması...Annesinin evinden uzaklaştıkça da biraz biraz değiştiğini gözlemliyorum; ama kendimi kandirmayayim bu değisim cok cok yavas, bir erkegin 18 yasinda belki de ogrenmesi gereken şeyleri esim 30 yasinda yavas yavas ogreniyor, bu sirada olan benim ömrüme ve yıllarıma oluyor diye de düşünmüyor değilim.
Bir de bana gore cok önemli olan cinsellik kısmına değineceğim...Bir yerde okumustum, bir kadının cinselliğe hazır hale gelmesi o birlesmenin oncesindeki 24 saatte yasananlara bağlidir diye...Evliligimizin ilk baslarinda ozellikle kayinvalidem yanimizdayken ogluna hitaplarini (oğluşlar yavruşlar vs:)) duyduktan sonra esimden cok soğuyordum...
Bu sitede bazı yazanların cinsellik konusulmasından rahatsız olduğunu biliyorum ama ister kabul edin ister etmeyin, bircok 'soğuma' nin altinda yatan cinsel soğumadir. Bunu ben kendi kendimi gozlemleyerek buldum...
Örneğin evdeki bir erkek isini ben yapabilirim...Elime mi yapışır? Yapışmaz..Gocunuyor muyum? Hayır iş yapmaktan da asla gocunmam..Peki o zaman niye bu kadar sinirleniyorum, öfkeyle doluyorum diye sordum kendi kendime...Ve aslında öfkenin kaynağı o işi bana yaptırdığı için eşimi 'erkek' olarak göremiyorum...Belki çok ağır oldu ama bu böyle...
Bunu birebir gördüm, eşimi istediğim zamanlarda tutun ki onun yapması gereken bir şeyi ben yaptığımda kesinlikle bütün isteğim kaçıyor...Bir erkeğin cinsellikte fiziksel vs. hiçbir sorunu olmayabilir; ama kadınına kadın gibi davranmıyorsa olay bitmiştir, isterse dünyanın en güçlü kuvvetli erkeği olsun.
Ben şimdilik dayanıyorum ama benim için terazinin bir kefesinde Allah korkusu olan bir erkek, diğer kefesinde kadınına kendini kadın hissettiremeyen bir erkek var. Aslında yazmamın sebebi, hadi ben dayandım 3-4 sene ama birçok insan dayanamıyor, birkaç arkadaşımın evliliği de ilk ya da ikinci senesinde bitti...
Kocaları son derece çalışkan, dürüst insanlardı ama olamadı, ders calısmayı, okulları bitirmeyi, bir iste çalısmayı öğrenmişti hepsi ama hicbirine bir kadın ne ister ne bekler, nasıl erkek olunur öğretilmemişti...İçim yanarak gördüm bu evliliklerin bitişini inanın...
Şimdi diyorum ya burada neler okuyoruz zalim kadınlar, kocalar vs. Belki sizin icin daha değersiz ama madalyonun bir de bu yüzü var, özünde iyi niyetli düzgün kadın ve erkeklerin hicbir sey ogrenmeden 20li yaslarında evlilik hayatına atılıp boğulup kalmaları...
Bu arada demiyorum ki ben mükemmel kadınlığı öğrenerek evlendim, benim de coook hatalarım vardı, elimden geldiğince düzeltmeye çalıştım, benim de annem bana pek bir şey öğretmemis:) ben kendi kendime öğrenmeye çalışıyorum:) ama sanrım kadınlar daha rahat değişiyor.
Ben burada bir yazi okuduktan sonra ertesi günden itibaren davranislarimi degistirebiliyorum...Rahatliğa alışmıs bir erkeği döndürmek ise çok daha zor...İnşallah bu yazdıklarım size bir şeyler ifade ediyordur...
Ben su anda yalnızca elimden geleni yapıp Allah'a sığınıyorum, Allah korkusu olan bir erkeğin gün gelip de fıtratına döneceği umuduyla...Ama sizlerin yorumlarını/tavsiyelerini de bekliyorum, ne yapmalıyım bir erkeği fıtratına döndürmek için? Yoksa imkansız mı bu? Allah razı olsun şimdiden...Selam ve dua ile...
41 Yorum Yorum Yaz