Okursan...
- 24-11-2014
- KATEGORİ Tuğba Akbey İnan
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
Bazen okur olmaya kendimi çok kaptırıp yazmaya ara verdiğim oluyor. O zamanlardan birini yaşıyorum bugünlerde. Söylenmiş güzel cümlelerin altını çizmek, yazmaktan daha az bedel taşıyor nihayetinde.
Kitaplar öğretmenim… Öyle çok şey öğrendim ki onlardan , bir yol almışsam kitaplar sayesindedir. Zaten alamadığım yolu da yine onlar sayesinde görüyorum.
Aynı zamanda ilaç gibi kullanıyorum kitapları. Sıkıntılarını,dertlerini , üzüntülerini benimle paylaşan insanlara söylediklerimin tamamlayıcısı kitaplar oluyor genelde . Cümlelerim hep “ şu kitabı okumalısın “ile bitiyor ...
İşte bu yüzden söz konusu kitaplar ve "okumak" ise uzun uzun anlatabilirim nedenlerimi...
Mesela;
Okursan iyi bir dinleyici olursun ; Yazarla bir sohbete başlamak, dertleşmek aynı zamanda… Üstelik yargılanmadan, bir aynaya baktığını hissederek…
Okumak hayatında belki de hiç tanımayacağın insan çeşitliğine şahit olmak demek...Bu kadar tanıklığa , insanı daha iyi anlıyorsun … O yüzden roman kahramanlarını kitap bittikten sonra bir süre içimde taşıyorum, hele sevmişsem, cümleleri cümlelerim oluyor bir süre; onlardan aldığımı uzun uzun anlatarak…
Okursan dinlenirsin; Yanına eşlik eden çayla huzur soluyorlar, gecenin sessizliğinde… Yorgunluğumu romanla, acılarımı hikayelerle, hatalarımı eğitim kitaplarıyla yoğuruyorum. Her birinden bambaşka bir dünyanın kapıları açılıyor. Artık eski ben olmadığım ortada bir kitabı bitirdikten sonra… En çok insan hikayelerini ve çocuk kitaplarını seviyorum.
Okursan yargılamazsın; Affedersin, daha az kırılır daha az alınırsın… Daha net anlarsın karşıdakinin cümlesini.( yanlış anlamalara deva olduğunu söyleyemem tabi- o dinleyen/okuyan ile alakalı olduğundan)
Okursan hayallerin bitmez ; Uzun uzun yapacaklarını düşünürsün bir çocuk heyecanıyla...
Okursan ,iyiliği seçersin ;Pasif bir iyinin kötüyle eş değer olduğunu bilirsin…
Okursan , düşünürsün; Sorular sorarsın kendine “ben bu cümlenin neresindeyim? “ diye… Soruya dönüştürülmüş “ sorun”ların cevabını bulursun.
Okursan, okuduklarını yaşamak istersin; Hal diline yansısın öğrendiklerin… Bilgi yüklü “merkep “ olmaktan Allah’a sığınırsın…
Okursan mutlu olursun; Hiç olmazsa mutsuz olduğunda sığınacak bir limanın olduğunu bilirsin…
Okursan ; Kitaplardan söz etmek istersin, durmadan, her defasında…
Okursan, en iyi “hediyen” kitap olur. Çocuğa verilecek masallar, büyüklere verilecek kitaplar hazır bulunur çantanda…
Okursan; Okusun istersin etrafındakiler… Aynı lezzeti alsın onlarda kitaplardan...Uzun uzun konuşmak onlarla bir kitabı, “ben en çok bu cümleyi sevdim” demek istersin...
Okursan; Dua edersin…” Derdimin dermanı cümleleri görmemi nasip et Ya Rab!” Dersin… Arayanlardan olursun…
Okursan; Kainatı ve insanı okumayı öğrenirsin…
Ve en önemlisi kendini okumaya başlarsın…. Kaldırırsın içindeki örtüleri tek tek…
Velhasıl Okursan , sen olursun…Kendin… Dünya ‘da eşin benzerin olmadığını anlar, değeri başka yerde aramazsın…
***
Peki ya okumazsan....
Kitaplar öğretmenim… Öyle çok şey öğrendim ki onlardan , bir yol almışsam kitaplar sayesindedir. Zaten alamadığım yolu da yine onlar sayesinde görüyorum.
Aynı zamanda ilaç gibi kullanıyorum kitapları. Sıkıntılarını,dertlerini , üzüntülerini benimle paylaşan insanlara söylediklerimin tamamlayıcısı kitaplar oluyor genelde . Cümlelerim hep “ şu kitabı okumalısın “ile bitiyor ...
İşte bu yüzden söz konusu kitaplar ve "okumak" ise uzun uzun anlatabilirim nedenlerimi...
Mesela;
Okursan iyi bir dinleyici olursun ; Yazarla bir sohbete başlamak, dertleşmek aynı zamanda… Üstelik yargılanmadan, bir aynaya baktığını hissederek…
Okumak hayatında belki de hiç tanımayacağın insan çeşitliğine şahit olmak demek...Bu kadar tanıklığa , insanı daha iyi anlıyorsun … O yüzden roman kahramanlarını kitap bittikten sonra bir süre içimde taşıyorum, hele sevmişsem, cümleleri cümlelerim oluyor bir süre; onlardan aldığımı uzun uzun anlatarak…
Okursan dinlenirsin; Yanına eşlik eden çayla huzur soluyorlar, gecenin sessizliğinde… Yorgunluğumu romanla, acılarımı hikayelerle, hatalarımı eğitim kitaplarıyla yoğuruyorum. Her birinden bambaşka bir dünyanın kapıları açılıyor. Artık eski ben olmadığım ortada bir kitabı bitirdikten sonra… En çok insan hikayelerini ve çocuk kitaplarını seviyorum.
Okursan yargılamazsın; Affedersin, daha az kırılır daha az alınırsın… Daha net anlarsın karşıdakinin cümlesini.( yanlış anlamalara deva olduğunu söyleyemem tabi- o dinleyen/okuyan ile alakalı olduğundan)
Okursan hayallerin bitmez ; Uzun uzun yapacaklarını düşünürsün bir çocuk heyecanıyla...
Okursan ,iyiliği seçersin ;Pasif bir iyinin kötüyle eş değer olduğunu bilirsin…
Okursan , düşünürsün; Sorular sorarsın kendine “ben bu cümlenin neresindeyim? “ diye… Soruya dönüştürülmüş “ sorun”ların cevabını bulursun.
Okursan, okuduklarını yaşamak istersin; Hal diline yansısın öğrendiklerin… Bilgi yüklü “merkep “ olmaktan Allah’a sığınırsın…
Okursan mutlu olursun; Hiç olmazsa mutsuz olduğunda sığınacak bir limanın olduğunu bilirsin…
Okursan ; Kitaplardan söz etmek istersin, durmadan, her defasında…
Okursan, en iyi “hediyen” kitap olur. Çocuğa verilecek masallar, büyüklere verilecek kitaplar hazır bulunur çantanda…
Okursan; Okusun istersin etrafındakiler… Aynı lezzeti alsın onlarda kitaplardan...Uzun uzun konuşmak onlarla bir kitabı, “ben en çok bu cümleyi sevdim” demek istersin...
Okursan; Dua edersin…” Derdimin dermanı cümleleri görmemi nasip et Ya Rab!” Dersin… Arayanlardan olursun…
Okursan; Kainatı ve insanı okumayı öğrenirsin…
Ve en önemlisi kendini okumaya başlarsın…. Kaldırırsın içindeki örtüleri tek tek…
Velhasıl Okursan , sen olursun…Kendin… Dünya ‘da eşin benzerin olmadığını anlar, değeri başka yerde aramazsın…
***
Peki ya okumazsan....
3 Yorum Yorum Yaz