Sağlığımız Teröristlere mi Emanet Ediliyor?
- 19-04-2024
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Çocuk & Aile
Sağlımızı emanet edecekleri kurumun
başkanı; vaktiyle komünist terör örgütü merkez yöneticiliğini yapmış, yüzlerce
insanın katledilmesine sebep olmuş, adam kaçırmış, soykırımdan hakkında şikayet
bulunan bir katil: Tedros Ghebreyesus Dünya Sağlık Örgütü diye afili adı olan
örgütün katil başkanı.
DSÖ Birleşmiş Milletlerin şirketleri tarafından da finanse ediliyor. 194 üye
devletin şu ana kadar danışmanlık rolünü üstlenen DSÖ’ye yakında yaptırım hakkı
tanınacak. Üye ülkelerin sağlıkla ilgili bütün hakları DSÖ’ye devredilecek. Bu
ülkelerden biri de Türkiye.
Bu yıl 9-10 Eylül de yapılan G20 Zirvesi “Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek”
sloganı ile açıldı. Tüm dünya halklarını ilgilendiren kararlara imza
atıldı. Ülkemiz de imzacılardan biri. Tek Sağlık ve Tek Vergi sistemi
imzalandı.
Siyonistlerin “Tek Dünya Devleti” projesinin bir parçası olarak sağlık da
tekelleşiyor.G20 sonuç bildirgesinde “Evrensel Sağlık Kapsamı” na ulaşmak için
“Tek Sağlık” yaklaşımının uygulanması ve sürdürebilir sağlık sistemlerinin inşasında
kararlıyız, diyorlar.
“Merkezinde Dünya Sağlık Örgütü’nün bulunduğu küresel sağlık mimarisini
güçlendirmek ve evrensel sağlık kapsamına ulaşmak için daha dirençli,
hakkaniyetli, sürdürülebilir ve kapsayıcı sağlık sistemleri inşa etmekte
kararlıyız.
“Tek Sağlık” yaklaşımını uygulamak, pandemiye hazırlığı artırmak ve mevcut
bulaşıcı hastalıkları sürveyans sistemleri güçlendirmek bunu başarmak…” (28.
Madde)
Bize yetki verin sizi bitmek bilmeyen pandemilerde boğalım, zoraki aşılarla
iflahınızı keselim, demişler kısacası.
“Sürdürebilirlik” Yeni Dünya Düzeninin anahtar kelimesi.
Sağlığın ön koşulu olarak ileri sürdükleri “sürdürülebilir kalkınma hedefleri”
ise zengin ulusların ve uluslararası şirketlerin daha fakir ve daha küçük
ülkeler üzerindeki tekelini arttıracak. Yeni sömürgeci bir düzenin ayak
sesleri.
G20 hedeflerine imza atan fakat uygulayamaya gücü yetmeyen ya da aldığı
kredileri geri ödeyemeyen ülkelere zengin ülkeler çökecek. Borçlarına karşılık
ülkeleri haczedecekler. Bu yüzden ülkemize de iklim kanunu çıkarsınlar diye bol
bol iklim kredisi veriyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yükümlülüklerini yerine getirmeyen her imzacı üye
devletin uyum mekanizmalarına tabi olacağı da açıkça belirtiliyor.
“İklime dayanıklı ve düşük karbonlu sağlık sistemlerinin geliştirilmesini
desteklemek ve DSÖ liderliğindeki İklim ve Sağlık Üzerine Dönüştürücü Eylem
İttifakı'nın (ATACH) çalışmalarını desteklemek” ( 28 / iii )
Dünya Sağlık Örgütü ( WHO- DSÖ )Ocak 2020'den bu yana Bill & Melinda Gates
vakfından 782 milyon dolar bağış almış. Bill Gates’in yan ofisi gibi çalışan
bir kurumdan bahsediyoruz.
Bill Gates’in öngördüğü daha doğrusu “Siyonist Yoldaşlarıyla” planladıkları
gibi sağlık o kadar pahalı olacak ki hasta insanlar kolay ölmek için ötenazi
cihazına girmek isteyecekler. Bunun üretimine ağırlık verecekler. Çünkü içinde
“düşük karbon” geçen her şey “çok pahalı” olacak.
“Tek Sağlık” tanımıyla hem sağlık sisteminin Küreselciler tarafından tek elden
yönetilmesi kastedilirken hem de DSÖ’nün tanım taslağında yer alan tüm
yaşamların eşit değere sahip olduğunu kabul ettiği “tek sağlık” yaklaşımı
kastedilmektedir.
“İnsanların, hayvanların, ekosistemlerin sağlığını eşit derecede önemli olacak”
diyorlar. “İnsanlar, karbon üreterek dünyayı kirletiyorlar, bu yüzden fazla
nüfustan kurtulmalıyız, yeryüzünün sağlığı için” diyebilirler. Zaten bunu
şimdiden söylüyorlar fakat o zaman yaptırım uygulama güçleri olacak.
Dijital Kimlikler Yolda“Gezegenimizdeki her vatandaşın finansal olarak dijital
sisteme dahil edilmesini sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmamaya kararlıyız.”
diyorlar. (Madde 60)
Nakit parayı kaldıracağız, dağın başındaki köylü de dijital sisteme dahil
olacak, bunda kararlıyız, olmazsa geberip gidebilirler, demek istiyorlar, neye
mal olursa olsun bunda kararlı olduklarını söylüyorlar.
Ne diyordu Harari “Verilerin sahibi insanların da sahibi olacak.”
G20 kararlarına göre iklim konusu da sağlığın içine katılarak tüm dünyada tek
yetki DSÖ’ye verilecek, sağlığın merkezi DSÖ olacak. Başkanı terörist olan,
soykırımdan yargılanması için şikayetçi olunan DSÖ’den bahsediyoruz. Tedros
Ghebreyesus Etiyopya’da soykırım yapmış, sıra tüm dünyada insan kıyımına
gelmiş.
DSÖ Gazze’de binlerce çocuğun katledilmesine, hastanelerin bombalanmasına,
insanların susuz ve aç bırakılmasına hiçbir yaptırım uygulamadı, sadece
kınamakla yetindi. Filistin’de katliama susan seyreden DSÖ bizlerin sağlığını
koruyacakmış! Dünya Sağlık Örgütü değil de “Dünya Siyonist Örgütü” desek daha
doğru olur.
Sağlığımızı Siyonistlere emanet etmek istemiyoruz. “Biz DSÖ’nün yaptırımlarını
kabul etmeyiz” mi diyorsunuz. İmza atıldıktan sonra geçmiş ola.
Onların doğrularına katılmıyorsak dezenformasyon sayılacak, ifade özgürlüğümüz
yasaklanacak. Sahte bilime ve insanlık düşmanlarına güvenip susmamızı
istiyorlar.
DSÖ’nün yasal olarak bağlayıcı tavsiyelerin uygulamayan herhangi bir imza
sahibi ülke ya da ülke vatandaşı, insanlığa karşı suçlarla suçlanabileceği ve
insanların farklı fikirlerinin başkalarına yönelik bir tehdit olarak
değerlendirileceği de metnin içine üstü kapalı olarak ara ara yerleştirilmiş.
G20 zirvesi sonuç bildirgesinde ülkelere DSÖ’nün sağlıkta tek merkez olması
için son bir tarih verilmiş: “Mayıs 2024'e kadar pandemik PPR (DSÖ CA+)
konusunda iddialı, yasal olarak bağlayıcı bir DSÖ anlaşmasının başarılı bir
şekilde sonuçlanmasını bekliyorlarmış.(28 / vi.)
“İddialı, yasal, bağlayıcı” kuvvetli haklar istiyorlar ki ülkelerin
vatandaşları problem çıkaramasın. “Yok ben aşı olmayacağım, yok ben pandemiye
inanmıyorum, iklim değişikliği normal…” gibi kimse kendi fikrini beyan
edemesin, aşı olunacak dendiğinde yasalar öyle ağır olsun ki millet kolunu evde
sıvayıp sıraya girsin, küreselci amcalar yorulmasın.
Siyonistler açıkça en doğal insan haklarımızı istiyorlar. Bu hakkı ülkemizde
alabilmeleri için Anayasa engeli var. O da değiştiğinde halkın sağlığı Siyonist
DSÖ Terör Örgütüne devredilecek gibi duruyor, halk uyumaya devam ederse.
Küreselci Çete bir şekilde ülke siyasetçilerini baskı altına alıyor. Halkın
bilinçli davranması onların planlarını bozabilir.
DSÖ’ye sağlığımız satılık değildir. Bu yolu açacak Anayasa’ya karşı duralım ve
yasal yollarla haklarımızı arayalım.
İklim kanunu gelmesin diye #1milyonimza toplandı. Kanun Meclise gelmedi,
vazgeçmedilerse bile ertelendi. Belki Anayasa değişikliği bekleniyor.
Anayasa değişikliğine ve sağlık haklarımızın DSÖ’ye devredilmesine karşı
duralım. Henüz vakit varken haklarımıza ve özgürlüklerimize sahip çıkalım.
Bugün Gazze’yi bombalayan Siyonistler biyolojik silahlarla, yeni pandemi
hikayeleriyle, içinde ne olduğu belli olmayan aşılarla insan bedenini
bombalayacak; maske, mesafe ve HES-Ev Hapsi ile insanları psikolojik ve
ekonomik olarak çökertecek.
Sağlığına ve insan haklarına sahip çık.
#DSÖTerörÖrgütüdür
#1milyonİmza
#İklimKanununaHayır
0 Yorum Yorum Yaz