Cinsel İstismar Değil Genç Evlilik
- 27-01-2020
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı
Avrupa ülkelerinde ve dünyanın pek çok ülkesinde evlilik yaşı, rüşt yaşı ve cinsel rüşt yaşı birbirinden farklıdır.
Bunların üçü bir tek Türkiye'de aynı ve üçü için en yüksek olan 18 yaş sadece bizde var. Neden?
Cinsel rüşt yaşı: Bir kişinin yasal olarak cinsel eylemlerinin bilincinde sayıldığı ve bu eylemlere rıza gösterebildiğinin yasal olarak kabul edildiği en küçük yaştır.
Cinsel rıza yaşından sonra kişilerin rıza ile cinsel birlikteliği suç sayılmaz. İster inancına göre nikah kıysın, ister birlikte yaşasın bir ceza oluşmaz.
Bizim dışımızdaki ülkelerde evlilik yaşı ile rüşt yaşı aynı değil, cinsel rıza yaşı bazı ülkelerde rüşt yaşı ile aynı fakat evlilik yaşı ile aynı değil. Ülkelerin genelinde evlilik yaşı 16-18 iken cinsel rüşt yaşı ortalama olarak 13-14 olarak belirlenmiş.
Yazı da kullandığım görselde Avrupa ülkelerinin rüşt yaşı görünüyor.
Dinimizde de rüşt yaşı var. Ergenliğe girmiş ve evlilik sorumluluğunu taşıyacak olgunluğa gelen kişiler evlenebilir. Genç evlilere bakıyoruz, büyük çoğunluğu gayet güzel evlilik sorumluluğunu taşıyor, birbirleriyle iyi anlaşıyorlar, çocukları olmuş güzelce büyütmüşler. Dinen de bir engel yok.
"18 yaş altı çocuktur" diye savunanlar: “Uluslararası sözleşmelerce 18 yaşın altındaki her bireyin 'çocuk' kabul edildiği açıktır, Türkiye’ de bu sözleşmelere imza attı” diyorlar.
Bu uluslararası sözleşmeleri inceledim, hiç de öyle denildiği gibi değil. İstisna ile 18 yaş altı çocuk kabul ediliyor. Mesela Birleşmiş Milletler çocuk haklarına dair sözleşmede şöyle yazıyor:
“Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha “erken yaşta reşit olma durumu hariç” on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.”
“Erken yaşta reşit olma durumu” diye bir şart ile 18 yaş altına çocuk denmiş.
Cinsel rıza yaşı 14 yaş olan ülkeler:
Almanya, Avusturya, İtalya, Belçika Bulgaristan, Estonya, Macaristan, Portekiz'de cinsel rüşt yaşı 14 olarak kabul ediliyor.
Almanya’da 14 yaşın altındakiler çocuk, 14-18 yaş genç, 18-21 ise genç yetişkin olarak sayılıyor.
İngiltere'de reşit olma yaşı 16 yaş iken, 13 yaş üstü rıza ile cinsel birlikteliklere ceza yok. 13 yaş altı rıza da olsa cinsel istismar sayılıp cezalandırılıyor.
Fransa'da cinsel rıza yaşında alt sınır yok.
Japonya ve Kore'de yasal cinsel rıza yaşı 13.
Hollanda'da rüşt yaşı 16 iken 12 yaşındaki bir çocukla, onun izni olduğu sürece ilişkiye girmek suç sayılmıyor.
ABD de rıza yaşı eyaletlere göre değişiyor. Ortalama 14 fakat 12-13 yaş olan yerler de var.
Son yıllarda İngiltere ve ABD toplam doğumların yarısını 14-17 arası ergen doğumları teşkil ediyor. Fakat bunca sayıya rağmen onların cinsel istismar sorunu yok fakat bizim cinsel istismar problemimiz var, nasıl oluyorsa! Onlar ülkenin gençlerini toplayıp hapse tıkmıyorlar. Aile olmak isteyen gençlerine her türlü desteği veriyorlar. Bizim gençlerimizi hapse tıkmamıza bakıp kıskıs gülüp eğleniyor olmalılar, Yoksa insan haklarına aykırı diye bize çoktan sopa göstermişlerdi.
Kanunlarını aldığımız hiç bir Batı ülkesinde 13-14 yaş sonrası rıza ile cinsel birlikteliklere ceza yok. Avrupa'da böyle bir ceza olsa gençlerin çoğunu hapse atmaları gerekir.
Ülkemizde yaş konusu şu şekilde:
Evlilik yaşı, rüşt yaşı ve cinsel rüşt yaşı 18 olan dünyadaki tek ülke biziz. Görselde de Türkiye kıpkırmızı bir renkle görünüyor.
Ülkemizde kız 15 yaşını doldurmamışsa erkeğin yaşı kaç olursa olsun, erkeğin yaşı da 18 yaş altı olsa da kızın rızası kabul edilmiyor, istismar sayılıyor ve gönüllü yaptığı evlilik tecavüz kabul ediliyor ve 18 yaş altındaki kocalar tecavüzden ağır hapis cezaları alıyor.
Fakat zina serbest, taraflardan biri şikayet etmedikçe zina da yaş sınırı yok. Fakat evli olanlar dini nikahları olduğu için düğün yaptıkları ya da çocukları olduğu için yakalanıyorlar.
Kızlar 16 yaşını doldurmuşsa mahkeme kararıyla evlenebiliyorlar fakat dava açmak, uğraşmak, sonuç beklemek (olumsuz da sonuç çıkabilir) pek yapılmıyor. Zaten bu evliliklerin çoğu kaçarak yapılıyor mahkemeye gitmiyorlar. 18 yaşına kadar dini nikahla bekleniyor, 18 de resmi nikah kıyılıyor.
17 yaşını doldurmuşsa aile onayıyla evlenebiliyorlar.
18 yaş altında yaş konusunda tek suç sayılmayan ise kız 15 yaşını bitirmişse erkek de 18 yaşını doldurmamışsa 15-18 yaş arası cinsel ilişkide rıza varsa ceza yok. Fakat kız 18 yaşının altındaysa fakat erkek 18 i bitirmişse bir kaç gün bile geçmiş olsa yine cinsel istismar sayılıyor ve ceza veriliyor.
İki tarafın da 15-18 yaş arasında olma şartı yine zinaya teşvik. Sonuçta bir yuva kurulacak erkeğin ev geçindirmesi gerekiyor. Erkeklerin yaşı 18 üstü olma ihtimali yüksek. 15-18 yaş arasındaysanız istediğiniz gibi zina yapabilirsiniz demiş oluyor kanunlar.
Genç evlilikte erkeklerin 18 yaş altı olduğu örnekler var fakat onlarda da kız 15 i bitirmemiş diye yine erkekler ceza alıyor.
Dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bu cezalar ülkemizin büyük bir ayıbı, bu konuda çok büyüt adaletsizlik var. Genç evlenen aileler dağıtılıyor. Bir an önce bu konuda kanunlarda düzenleme yapılmalı. Aileleri dağıtan bu kanunların hızlıca değişmesi gerekiyor.
Acilen yapılması gerekenler:
1- TCK 103 değiştirilerek gerçek tecavüzcülerle, dini nikahlı gönüllü evlenenler ayrılmalı.
2-Genç evlilerde geçmişe yönelik ceza alanlara ya da henüz yakalanmamış olanlara af çıkarılmalı.
3-Geleceğe yönelik yeni mağduriyetler olmasın diye kanunların değişmeli. Cinsel rıza yaşı 18 çok yüksek. Bu evlileri cezalandırıyor, zinaya kapı açıyor. En azından Almanya, Belçika, Avusturya gibi pek çok ülkenin yaptığını yaparak cinsel rıza yaşı değişmeli, 14 yaş olmalı.İnancına uygun cinselliği nikahla yaşamak isteyen, yuva kurmak isteyenler cezalandırılmamalı.
Konuları aşk ve cinsellik olan lise dizileriyle, filmlerle, 18 yaş altında cinsel hayatını basının önünde yaşayan şarkıcı rol modellerle, anaokulu çocuklarının bile kız erkek arkadaşlığını sevgili diye tanımladığı, ergenlik yaşının çok aşağılara düştüğü bir zamanda, hormonların tavan yaptığı ergenlik yaşında kız- erkek arasında hiçbir şey olmamasını beklemek gerçekliğe aykırı.
Hele kız-erkek karışık olarak gençleri aynı sınıflara doldurup evliliği yasaklamak zina yapın demenin bir başka yolu. Madem zinayı kontrol etmiyorsunuz evlenenlerin peşini bırakın. Zinanın suç olmadığı bir ülkede 18 yaş altında evlilik yapanların cezalandırılması büyük bir garabet.
4- 2005 öncesi kanuna geri dönülmeli. Genç evlilerin yuvasını dağıtan kanun ülkemize 2005 de getirilmiş. 1938 de Atatürk'ün çıkarttığı kanuna göre kızlar 15 erkekler 17 yaşında ise evlenebiliyorlardı. 14 yaşındaki kızlar ya da 15 yaşındaki erkekler evlenmek istediğinde hakim kararıyla evlenebiliyorlardı. Yani o zamanda rüşt yaşı 14 olarak kabul edilmiş doğal olarak bu kanunla.
1938 yılında çıkarılmış olan bu kanun, 2005 yılında İtalya'nın 1889 yılında çıkarttığı ceza kanunu ile neredeyse birebir tercüme edilerek değiştiriliyor . İtalya kanunları ülkemizde büyük problemlere sebep oluyor çünkü İtalya'de kilise kanunları da geçerli olduğu için kilisede yapılan küçük yaş evlilikler kanunen suç teşkil etmiyor. Ayrıca onlar bu kanunda daha sonra değişiklikler yapıyorlar fakat bizde alındığı gibi duruyor.
İtalyan kanununun alındığı 2005 yılından sonra ülkemizde 18 yaş altında rıza ile yapılan dini nikahlı evlilikler, cinsel istismar kabul ediliyor ve yıllar sonra da olsa aile babaları karısına tecavüzden hapse atılıyor. Nasıl Müslüman bir memleket isek! Batılının çöpe attığı kanunu başımıza taç yapmışız, kendi halkımıza zulmediyoruz.
Bu kanundan sonra gençlik yaşı 14-18 de yok edildi ve 18 yaş altı genç değil, çocuk olarak kabul ediliyor. Gençlik 18 den sonra başlıyor artık!18 yaş altında dini nikahla rıza ile evlenen kızlar, cinsel istismara uğramış kabul ediliyor ve kocaları karısına tecavüzden yargılanıp ağır cezalarla hapis cezası alıyor. 18 de resmi nikahını da kıymış, evli barklı çocuklu ailelerin yuvaları dağıtılıyor.
Bu gün binlerce aile bu yüzden perişan. Erkekler hapiste, kadınlar dışarıda perişan, binlerce çocuk babasız büyüyor. Hapisteki erkeklerin aileleri de cezalandırılıyor Anneler-babalar kız kardeşler evlendiği için hapse atılan yakınları için göz yaşı döküyorlar. Hatta evlatlarına düğün yapan anne-babalar bile cinsel istismarı desteklemekten hapiste yatıyorlar.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu zulüm bir an önce kaldırılmalı. 1938 deki gibi rıza ile evlilik yaşı 15 olmalı. Cinsel rüşt yaşı da 14.
Hemen herkesin ninesinin dedesinin 15-16 yaşlarında evlendiği bir toplum olarak bu yaşlarda evliliği "çocuğa cinsel istismar" diye tanımlamak en başta geçmişimize ve büyüklerimize saygısızlıktır.
5-Genç evlilikten dolayı istismar suçu ile hapis cezası alanların sicilleri afla birlikte temizlenmeli.Yoksa bu aile babaları çıktıklarında iş bulamazlar.
6-Genç evlilikten hapse atılanlardan özür dilenmeli ve tazminat verilmeli. Yılları hapiste geçti ve aileleri maddi-manevi perişan oldular.
7-Genç evliliğe istismar diyenler susturulmalı. Mazlumun ahı duyulmalı.
Başta PKK lı feminist dernekleri olmak üzere, dindar görünümlü gizli feminist dernekler, güya kadın hakları savunan erkekler de olmak üzere bu zulüm kanunlarının değişmesini istemeyenler susturulmalı.
Özellikle feminist dernekler ısrarla 18 yaş altı evliliklerin cinsel istismar kabul edilmesini ve ceza alanlara af getirilmemesini istiyorlar. "Hükümet tecavüzcüleri affediyor, çocukların haklarını koruyalım" diye konuyu bilmeyenler üzerinde algı operasyonları yapıyorlar. Oysa onlar da gayet iyi biliyorlar ki "çocuğa cinsel istismar" diye üzerinde kıyamet kopardıkları yaşlar Batı ülkelerinde genç kabul ediliyor ve cinsel birliktelikler suç değil fakat onların derdi başka.
Feministlerin derdi ülkemizin cinsel istismar rakamını yükseltmek. İstanbul Sözleşmesiyle birlikte ne kadar cinsel istismar rakamı o kadar kadın derneklerine AB den milyon dolarlar gelmesi demektir. İstanbul Sözleşmesi takip ekibi GREVİO ilk raporunda açıkça "Türkiye'den yeterince istismar rakamı gelmedi." dedi. Kadın derneklerine o kadar para akıtıyorlar bunun karşılığında da yüksek sayıda cinsel istismar rakamı bekliyorlar.
Genç evlilik cinsel istismar sayıldığı için genç evli kocalar Türkiye'nin cinsel istismar rakamını yüksek gösteriyor. Para karşılığı ülkenin namusu satılıyor.
Gerçi feministler erkeklere bolca iftira ile istismar rakamını yükseltmeye çalışıyorlar fakat genç evliliğin istismar sayılması işlerini kolaylaştırıyor. Para akışını azaltmıyor. Bütün çabaları bunun için. Yoksa "Aileniz Batsın" "Sevişirim Evlenmem" "Cenabet Gezerim Sana Ne" "Namus mu Kirletmeden Duramam" diyenlerin 13 yaşında flört tavsiyesinde bulunanların 18 yaş altında kızların cinsel hayatının olmamasını istiyor olmaları zaten mümkün değil. Zaten genç evliliğe karşı çıkan kadın derneklerinin çoğu LGBT artıyı destekliyorlar ve bu artının içinde pedofili de var. Fakat AB den parayı görünce kendi kendilerini de yalanlamaya razı oluyorlar.
Feministlerin bütün derdi AB den gelen milyoncukların kesilmemesi. Tabii bir de nikah düşmanlığı var. Genç evliliğe karşı çıkanların çoğu nikah düşmanı. Şikayet olmadıkça zina yapana kanun zaten dokunmuyor. Yoksa bu Batı hayranları Almanya'da 14 yaş İngiltere de 13 olan cinsel rüşt yaşı bizde 18 olsun diye uğraşırlar mı?
Velhasıl hükümet aile düşmanlarına kulaklarını kapatmalı, 2005 de yapılan bu hatayı acilen düzeltmeli, ikinci yargı paketi ile genç evlilerin acısını dindirmeli. Kanunu düzeltince en çok izlenen kanallara genç evli aileleri çıkarıp halkın desteğini alsınlar. Artık hikaye anlatmasınlar. Yaş bahanesi de kabul edilir bir sebep değil. Hem İslam'a hem de Batı kanunlarına aykırı. İnsanlığa aykırı aslında, böyle bir ceza olamaz.
Bu zulüm kanunları ile bu güne kadar kaç namuslu aile babası tecavüzcü diye hapse atıldı, kaç kadının psikolojisi bozuldu, kaç kadın öldü, kaç çocuk baba hasretiyle hastalandı, kaç çocuk babasız büyüyor. Yeter artık! Bir an önce bitsin bu zulüm.
Not: Avrupa ülkelerinde "cinsel rüşt yaşı" konusunda Türkçe kaynaklarda kasıtlı yanlış bilgiler var. Ülkelerin rüşt yaşı, cinsel rüşt yaşı olarak veriliyor ki "biz de niye bu kadar yüksek" denmesin diye olmalı. Cinsel rüşt yaşı 16 gösterilen ülkelerin aslında sadece rüşt yaşı 16 fakat cinsel rüşt yaşı 13 ya da 14 fakat bilinçli bir şekilde yanlış bilgi veriliyor. Buna da dikkat!
#CinselİstismarDeğilGençEvlilik
twitter desteklerimizi bekliyor genç evliler.
Haksızlığa "Dur" de.
Bunların üçü bir tek Türkiye'de aynı ve üçü için en yüksek olan 18 yaş sadece bizde var. Neden?
Cinsel rüşt yaşı: Bir kişinin yasal olarak cinsel eylemlerinin bilincinde sayıldığı ve bu eylemlere rıza gösterebildiğinin yasal olarak kabul edildiği en küçük yaştır.
Cinsel rıza yaşından sonra kişilerin rıza ile cinsel birlikteliği suç sayılmaz. İster inancına göre nikah kıysın, ister birlikte yaşasın bir ceza oluşmaz.
Bizim dışımızdaki ülkelerde evlilik yaşı ile rüşt yaşı aynı değil, cinsel rıza yaşı bazı ülkelerde rüşt yaşı ile aynı fakat evlilik yaşı ile aynı değil. Ülkelerin genelinde evlilik yaşı 16-18 iken cinsel rüşt yaşı ortalama olarak 13-14 olarak belirlenmiş.
Yazı da kullandığım görselde Avrupa ülkelerinin rüşt yaşı görünüyor.
Dinimizde de rüşt yaşı var. Ergenliğe girmiş ve evlilik sorumluluğunu taşıyacak olgunluğa gelen kişiler evlenebilir. Genç evlilere bakıyoruz, büyük çoğunluğu gayet güzel evlilik sorumluluğunu taşıyor, birbirleriyle iyi anlaşıyorlar, çocukları olmuş güzelce büyütmüşler. Dinen de bir engel yok.
"18 yaş altı çocuktur" diye savunanlar: “Uluslararası sözleşmelerce 18 yaşın altındaki her bireyin 'çocuk' kabul edildiği açıktır, Türkiye’ de bu sözleşmelere imza attı” diyorlar.
Bu uluslararası sözleşmeleri inceledim, hiç de öyle denildiği gibi değil. İstisna ile 18 yaş altı çocuk kabul ediliyor. Mesela Birleşmiş Milletler çocuk haklarına dair sözleşmede şöyle yazıyor:
“Bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha “erken yaşta reşit olma durumu hariç” on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.”
“Erken yaşta reşit olma durumu” diye bir şart ile 18 yaş altına çocuk denmiş.
Cinsel rıza yaşı 14 yaş olan ülkeler:
Almanya, Avusturya, İtalya, Belçika Bulgaristan, Estonya, Macaristan, Portekiz'de cinsel rüşt yaşı 14 olarak kabul ediliyor.
Almanya’da 14 yaşın altındakiler çocuk, 14-18 yaş genç, 18-21 ise genç yetişkin olarak sayılıyor.
İngiltere'de reşit olma yaşı 16 yaş iken, 13 yaş üstü rıza ile cinsel birlikteliklere ceza yok. 13 yaş altı rıza da olsa cinsel istismar sayılıp cezalandırılıyor.
Fransa'da cinsel rıza yaşında alt sınır yok.
Japonya ve Kore'de yasal cinsel rıza yaşı 13.
Hollanda'da rüşt yaşı 16 iken 12 yaşındaki bir çocukla, onun izni olduğu sürece ilişkiye girmek suç sayılmıyor.
ABD de rıza yaşı eyaletlere göre değişiyor. Ortalama 14 fakat 12-13 yaş olan yerler de var.
Son yıllarda İngiltere ve ABD toplam doğumların yarısını 14-17 arası ergen doğumları teşkil ediyor. Fakat bunca sayıya rağmen onların cinsel istismar sorunu yok fakat bizim cinsel istismar problemimiz var, nasıl oluyorsa! Onlar ülkenin gençlerini toplayıp hapse tıkmıyorlar. Aile olmak isteyen gençlerine her türlü desteği veriyorlar. Bizim gençlerimizi hapse tıkmamıza bakıp kıskıs gülüp eğleniyor olmalılar, Yoksa insan haklarına aykırı diye bize çoktan sopa göstermişlerdi.
Kanunlarını aldığımız hiç bir Batı ülkesinde 13-14 yaş sonrası rıza ile cinsel birlikteliklere ceza yok. Avrupa'da böyle bir ceza olsa gençlerin çoğunu hapse atmaları gerekir.
Ülkemizde yaş konusu şu şekilde:
Evlilik yaşı, rüşt yaşı ve cinsel rüşt yaşı 18 olan dünyadaki tek ülke biziz. Görselde de Türkiye kıpkırmızı bir renkle görünüyor.
Ülkemizde kız 15 yaşını doldurmamışsa erkeğin yaşı kaç olursa olsun, erkeğin yaşı da 18 yaş altı olsa da kızın rızası kabul edilmiyor, istismar sayılıyor ve gönüllü yaptığı evlilik tecavüz kabul ediliyor ve 18 yaş altındaki kocalar tecavüzden ağır hapis cezaları alıyor.
Fakat zina serbest, taraflardan biri şikayet etmedikçe zina da yaş sınırı yok. Fakat evli olanlar dini nikahları olduğu için düğün yaptıkları ya da çocukları olduğu için yakalanıyorlar.
Kızlar 16 yaşını doldurmuşsa mahkeme kararıyla evlenebiliyorlar fakat dava açmak, uğraşmak, sonuç beklemek (olumsuz da sonuç çıkabilir) pek yapılmıyor. Zaten bu evliliklerin çoğu kaçarak yapılıyor mahkemeye gitmiyorlar. 18 yaşına kadar dini nikahla bekleniyor, 18 de resmi nikah kıyılıyor.
17 yaşını doldurmuşsa aile onayıyla evlenebiliyorlar.
18 yaş altında yaş konusunda tek suç sayılmayan ise kız 15 yaşını bitirmişse erkek de 18 yaşını doldurmamışsa 15-18 yaş arası cinsel ilişkide rıza varsa ceza yok. Fakat kız 18 yaşının altındaysa fakat erkek 18 i bitirmişse bir kaç gün bile geçmiş olsa yine cinsel istismar sayılıyor ve ceza veriliyor.
İki tarafın da 15-18 yaş arasında olma şartı yine zinaya teşvik. Sonuçta bir yuva kurulacak erkeğin ev geçindirmesi gerekiyor. Erkeklerin yaşı 18 üstü olma ihtimali yüksek. 15-18 yaş arasındaysanız istediğiniz gibi zina yapabilirsiniz demiş oluyor kanunlar.
Genç evlilikte erkeklerin 18 yaş altı olduğu örnekler var fakat onlarda da kız 15 i bitirmemiş diye yine erkekler ceza alıyor.
Dünyanın hiç bir ülkesinde olmayan bu cezalar ülkemizin büyük bir ayıbı, bu konuda çok büyüt adaletsizlik var. Genç evlenen aileler dağıtılıyor. Bir an önce bu konuda kanunlarda düzenleme yapılmalı. Aileleri dağıtan bu kanunların hızlıca değişmesi gerekiyor.
Acilen yapılması gerekenler:
1- TCK 103 değiştirilerek gerçek tecavüzcülerle, dini nikahlı gönüllü evlenenler ayrılmalı.
2-Genç evlilerde geçmişe yönelik ceza alanlara ya da henüz yakalanmamış olanlara af çıkarılmalı.
3-Geleceğe yönelik yeni mağduriyetler olmasın diye kanunların değişmeli. Cinsel rıza yaşı 18 çok yüksek. Bu evlileri cezalandırıyor, zinaya kapı açıyor. En azından Almanya, Belçika, Avusturya gibi pek çok ülkenin yaptığını yaparak cinsel rıza yaşı değişmeli, 14 yaş olmalı.İnancına uygun cinselliği nikahla yaşamak isteyen, yuva kurmak isteyenler cezalandırılmamalı.
Konuları aşk ve cinsellik olan lise dizileriyle, filmlerle, 18 yaş altında cinsel hayatını basının önünde yaşayan şarkıcı rol modellerle, anaokulu çocuklarının bile kız erkek arkadaşlığını sevgili diye tanımladığı, ergenlik yaşının çok aşağılara düştüğü bir zamanda, hormonların tavan yaptığı ergenlik yaşında kız- erkek arasında hiçbir şey olmamasını beklemek gerçekliğe aykırı.
Hele kız-erkek karışık olarak gençleri aynı sınıflara doldurup evliliği yasaklamak zina yapın demenin bir başka yolu. Madem zinayı kontrol etmiyorsunuz evlenenlerin peşini bırakın. Zinanın suç olmadığı bir ülkede 18 yaş altında evlilik yapanların cezalandırılması büyük bir garabet.
4- 2005 öncesi kanuna geri dönülmeli. Genç evlilerin yuvasını dağıtan kanun ülkemize 2005 de getirilmiş. 1938 de Atatürk'ün çıkarttığı kanuna göre kızlar 15 erkekler 17 yaşında ise evlenebiliyorlardı. 14 yaşındaki kızlar ya da 15 yaşındaki erkekler evlenmek istediğinde hakim kararıyla evlenebiliyorlardı. Yani o zamanda rüşt yaşı 14 olarak kabul edilmiş doğal olarak bu kanunla.
1938 yılında çıkarılmış olan bu kanun, 2005 yılında İtalya'nın 1889 yılında çıkarttığı ceza kanunu ile neredeyse birebir tercüme edilerek değiştiriliyor . İtalya kanunları ülkemizde büyük problemlere sebep oluyor çünkü İtalya'de kilise kanunları da geçerli olduğu için kilisede yapılan küçük yaş evlilikler kanunen suç teşkil etmiyor. Ayrıca onlar bu kanunda daha sonra değişiklikler yapıyorlar fakat bizde alındığı gibi duruyor.
İtalyan kanununun alındığı 2005 yılından sonra ülkemizde 18 yaş altında rıza ile yapılan dini nikahlı evlilikler, cinsel istismar kabul ediliyor ve yıllar sonra da olsa aile babaları karısına tecavüzden hapse atılıyor. Nasıl Müslüman bir memleket isek! Batılının çöpe attığı kanunu başımıza taç yapmışız, kendi halkımıza zulmediyoruz.
Bu kanundan sonra gençlik yaşı 14-18 de yok edildi ve 18 yaş altı genç değil, çocuk olarak kabul ediliyor. Gençlik 18 den sonra başlıyor artık!18 yaş altında dini nikahla rıza ile evlenen kızlar, cinsel istismara uğramış kabul ediliyor ve kocaları karısına tecavüzden yargılanıp ağır cezalarla hapis cezası alıyor. 18 de resmi nikahını da kıymış, evli barklı çocuklu ailelerin yuvaları dağıtılıyor.
Bu gün binlerce aile bu yüzden perişan. Erkekler hapiste, kadınlar dışarıda perişan, binlerce çocuk babasız büyüyor. Hapisteki erkeklerin aileleri de cezalandırılıyor Anneler-babalar kız kardeşler evlendiği için hapse atılan yakınları için göz yaşı döküyorlar. Hatta evlatlarına düğün yapan anne-babalar bile cinsel istismarı desteklemekten hapiste yatıyorlar.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bu zulüm bir an önce kaldırılmalı. 1938 deki gibi rıza ile evlilik yaşı 15 olmalı. Cinsel rüşt yaşı da 14.
Hemen herkesin ninesinin dedesinin 15-16 yaşlarında evlendiği bir toplum olarak bu yaşlarda evliliği "çocuğa cinsel istismar" diye tanımlamak en başta geçmişimize ve büyüklerimize saygısızlıktır.
5-Genç evlilikten dolayı istismar suçu ile hapis cezası alanların sicilleri afla birlikte temizlenmeli.Yoksa bu aile babaları çıktıklarında iş bulamazlar.
6-Genç evlilikten hapse atılanlardan özür dilenmeli ve tazminat verilmeli. Yılları hapiste geçti ve aileleri maddi-manevi perişan oldular.
7-Genç evliliğe istismar diyenler susturulmalı. Mazlumun ahı duyulmalı.
Başta PKK lı feminist dernekleri olmak üzere, dindar görünümlü gizli feminist dernekler, güya kadın hakları savunan erkekler de olmak üzere bu zulüm kanunlarının değişmesini istemeyenler susturulmalı.
Özellikle feminist dernekler ısrarla 18 yaş altı evliliklerin cinsel istismar kabul edilmesini ve ceza alanlara af getirilmemesini istiyorlar. "Hükümet tecavüzcüleri affediyor, çocukların haklarını koruyalım" diye konuyu bilmeyenler üzerinde algı operasyonları yapıyorlar. Oysa onlar da gayet iyi biliyorlar ki "çocuğa cinsel istismar" diye üzerinde kıyamet kopardıkları yaşlar Batı ülkelerinde genç kabul ediliyor ve cinsel birliktelikler suç değil fakat onların derdi başka.
Feministlerin derdi ülkemizin cinsel istismar rakamını yükseltmek. İstanbul Sözleşmesiyle birlikte ne kadar cinsel istismar rakamı o kadar kadın derneklerine AB den milyon dolarlar gelmesi demektir. İstanbul Sözleşmesi takip ekibi GREVİO ilk raporunda açıkça "Türkiye'den yeterince istismar rakamı gelmedi." dedi. Kadın derneklerine o kadar para akıtıyorlar bunun karşılığında da yüksek sayıda cinsel istismar rakamı bekliyorlar.
Genç evlilik cinsel istismar sayıldığı için genç evli kocalar Türkiye'nin cinsel istismar rakamını yüksek gösteriyor. Para karşılığı ülkenin namusu satılıyor.
Gerçi feministler erkeklere bolca iftira ile istismar rakamını yükseltmeye çalışıyorlar fakat genç evliliğin istismar sayılması işlerini kolaylaştırıyor. Para akışını azaltmıyor. Bütün çabaları bunun için. Yoksa "Aileniz Batsın" "Sevişirim Evlenmem" "Cenabet Gezerim Sana Ne" "Namus mu Kirletmeden Duramam" diyenlerin 13 yaşında flört tavsiyesinde bulunanların 18 yaş altında kızların cinsel hayatının olmamasını istiyor olmaları zaten mümkün değil. Zaten genç evliliğe karşı çıkan kadın derneklerinin çoğu LGBT artıyı destekliyorlar ve bu artının içinde pedofili de var. Fakat AB den parayı görünce kendi kendilerini de yalanlamaya razı oluyorlar.
Feministlerin bütün derdi AB den gelen milyoncukların kesilmemesi. Tabii bir de nikah düşmanlığı var. Genç evliliğe karşı çıkanların çoğu nikah düşmanı. Şikayet olmadıkça zina yapana kanun zaten dokunmuyor. Yoksa bu Batı hayranları Almanya'da 14 yaş İngiltere de 13 olan cinsel rüşt yaşı bizde 18 olsun diye uğraşırlar mı?
Velhasıl hükümet aile düşmanlarına kulaklarını kapatmalı, 2005 de yapılan bu hatayı acilen düzeltmeli, ikinci yargı paketi ile genç evlilerin acısını dindirmeli. Kanunu düzeltince en çok izlenen kanallara genç evli aileleri çıkarıp halkın desteğini alsınlar. Artık hikaye anlatmasınlar. Yaş bahanesi de kabul edilir bir sebep değil. Hem İslam'a hem de Batı kanunlarına aykırı. İnsanlığa aykırı aslında, böyle bir ceza olamaz.
Bu zulüm kanunları ile bu güne kadar kaç namuslu aile babası tecavüzcü diye hapse atıldı, kaç kadının psikolojisi bozuldu, kaç kadın öldü, kaç çocuk baba hasretiyle hastalandı, kaç çocuk babasız büyüyor. Yeter artık! Bir an önce bitsin bu zulüm.
Not: Avrupa ülkelerinde "cinsel rüşt yaşı" konusunda Türkçe kaynaklarda kasıtlı yanlış bilgiler var. Ülkelerin rüşt yaşı, cinsel rüşt yaşı olarak veriliyor ki "biz de niye bu kadar yüksek" denmesin diye olmalı. Cinsel rüşt yaşı 16 gösterilen ülkelerin aslında sadece rüşt yaşı 16 fakat cinsel rüşt yaşı 13 ya da 14 fakat bilinçli bir şekilde yanlış bilgi veriliyor. Buna da dikkat!
#CinselİstismarDeğilGençEvlilik
twitter desteklerimizi bekliyor genç evliler.
Haksızlığa "Dur" de.
5 Yorum Yorum Yaz