Feministlerin Katil Kahramanı ve Kesik Baş Cinayeti
- 27-08-2019
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı
Feministlerin katil kahramanı Nevin Yıldırım kimdir onunla başlayalım. Nevin Yıldırım’ın adını 2012 yılında duyduk. Sevgilisinin başını kesip köy meydanın atan kadın olarak bir anda feministlerin gözdesi oldu.
Evli bir kadının, evli bir adamla kaçak ilişkisi ve sonu kanlı biten hikaye feministleri pek bir heyecanlandırdı.
Feminist dernekler Nevin Yıldırım’ı kurtarmak için 5 tane avukat tuttular. Bütün davaları takip ettiler, mahkemenin önünde gösteri yaparak hakimlere göz dağı verdiler fakat Nevin Yıldırım’ı serbest bıraktırmayı başaramadılar. Bu yıl 2019 mayıs ayında Nevin Yıldırım’ın cezası Yargıtay tarafından ömür boyu hapis olarak onandı.
Feministler bu karara delirdi. Gösteri yürüyüşleri ve twitter etkinliği ile devlete, adalete, erkeklere epeyce küfrettiler.Feminist dernekler kamuoyuna karşı da katili savunuyor olmamak için “Nevin Yıldırım’ın iddiasını onaylayarak, Nevin Yıldırım sistematik tecavüze (üç yıl) uğradı namusunu kurtarmak için öldürdü, serbest bırakılması lazım” diyorlar.
Feministler, kahramanları Nevin Yıldırım’ın öldürdüğü Nurettin Gider ile gönüllü birlikte olduğu ile ilgili onlarca delili yok sayıyorlar. Nevin Yıldırım'ın adama “Seni seviyorum, ağam, paşam... gibi onlarca sevgi ve cinsel içerikli telefon mesajı, 2012 yılının ilk altı ayında 114 saat telefon konuşması, mahkemeye sunulan yatakta, arabada öpüşürken çekilmiş fotoğrafları, maktulün karısının onları birkaç kez uygunsuz halde yakaladığını anlatması ve köylülerin şahitliği gibi pek çok net delil var.
Bütün bunlara rağmen kadın hakları savunucuları, katil kadını savunuyor ve ısrarla kadının masum olduğunu, tecavüze uğradığı için öldürdüğünü iddia ediyorlar. Onlara göre kadın ya, suçlu olamaz mantığı burada da ortaya çıkıyor.
Nevin Yıldırım tutuklandıktan 48 gün sonra Habertürk Gazetesi ile röportaj yapıyor. Hangi katile kendini aklaması, toplumu yönlendirmesi ve yargıyı etkilemesi için böyle bir fırsat sunuluyor! Bu da çok ilginç.
Gerçi röportaj onun aleyhine olmuş bence. Çünkü mahkeme ifadeleri ve röportajdaki sözleri birbiri ile çelişiyor. Ayrıca röportaj içinde de çelişkiler var. Aklı başında her insan, röportajı okuduğunda kadının tutarsız sözlerini ve yalan söylediğini hemen fark eder.
Röportajda Nevin Yıldırım, öldürdüğü Nurettin Gider'in onun evine üç yıl boyunca gelerek tecavüz ettiğini söylüyor. Nevin Yıldırım’ın kocası iş için şehir dışına çıktıkça adam gelip ona tecavüz ediyormuş. Bu arada evde kadının iki çocuğu da var. Şunu da belirtiyor ki evi iki katlı, alt katta kayınpederi var “Bağırsam duyar, fakat koktuğum için sesimi çıkaramadım.” Diyor.
Hadi ilkinde korktun diyelim, adam gittikten sonra kayınpederine kendi ailene anlatıp adamı emniyet güçlerine şikayet etsene. Bir adamı öldürüp, kanlı kafasını köy meydanına atma cesareti olan bir kadın, üç yıl boyunca onu şikayet etmeye mi korkacak, çok saçma ve tutarsız.
Nevin Yıldırım mahkemesindeki ifadesinde adama attığı mesajlar için “ Nasıl yaptı bilmiyorum ama Nurettin benim adına bir kaç telefon hattı alıp (imza olmadan hat alınamaz) benim adıma kendine mesajlar atmış.” diyor fakat röportajda mesajları kendi attığını da itiraf ediyor."Nurettin'in huyuna gitmek için elimden geleni yaptım. Tek amacım yaşadıklarımın duyulmamasıydı. Bir şey istediğinde, ‘Sen ağasın, paşasın, iyisin' gibi mesajlar atıp oyalıyordum.”
Bazı ifadelerinde adamla çekilmiş açık saçık fotoğrafların nasıl çekildiğini bilmediğini, bazı ifadelerinde de adamdan korktuğu için poz verdiğini söylüyor. Adamla üç yıl boyunca kendi isteğiyle zina yaptığı çok açık belli.
Peki ne oldu da Nevin Yıldırım adamı öldürdü? 2012 yılında Nevin Yıldırım adamdan hamile kalıyor. Bundan sonra araları bozuluyor. İlişkileri köyde herkesin diline düşüyor. Kocası ve babası öğreniyor. Benim tahminim “Karını boşa beni al, milletin diline düştüm, namusumu kurtar.” Diyor adam kabul etmeyince öldürüyor.
Kendi ise öldürme nedenini röportajın içinde şöyle açıklıyor: “Ailemdekilerin bile yüzüne bakamaz olmuştum. Dedikodular benim kulağıma da geliyordu. Nurettin, bana gelmeden önce cinsel gücü artırıcı hap içtiğini anlatıyormuş herkese. Bu çok ağırıma gitti." Hamileliğin üzerine bu sözleri de duyunca belli ki kararını vermiş.
Feminist site Çatlak Zemin' de konu ile ilgili bir cümle: "Nevin, 28 Ağustos 2012’de, tecavüzcü Nurettin Gider’i öldürdükten sonra, bir çuvala koyduğu başını köy kahvesindeki erkeklerin önüne fırlatıp, “İşte namusuma uzananın kellesi, benim arkamdan konuşmayın!” demişti.
Bu olayda feministleri bu kadar heyecanlandıran şey zannediyorum, köy meydanına fırlatılmış bir erkeğin kanlar içindeki kesik başı. Feministler bu kesik başa o kadar odaklanmışlar öyle haz almışlar ki Nevin Yıldırım’ı kendilerine kahraman ilan etmişler.
Nevin Yıldırım onların açıkça yapamadığını yapmış düşmanları erkek milletinden birinin başını kesmesi sembolik olarak bütün erkeklerin ki kesilmiş gibi onlara ümit, mutluluk, intikam alma hazzı vermişti.
Nevin Yıldırım'ı mahkumiyetten kurtarırlarsa bu bütün kadınlar adına rahat cinayet işlemek için bir örnek teşkil edecekti. Öldür erkeği tecavüz etti de kurtul. Çok şükür adalet bu davada kendini gösterdi de müebbet aldı. Fakat feministler hala ümitlerini kesmediler Nevin Yıldırım için mücadele ediyorlar.
Feminist derneklerin pek çoğunun PKK yandaşı olması feminist kadınların bu kesik baş cinayetine neden bu kadar sahip çıktıklarını da gösteriyor. O kesik erkek başı, dağda ölen teröristlerin karşılığı olarak şehirde görmek istedikleri erkeklerin başını temsil ediyor.
Üzücü olan ise devlet düşmanı bu feminist kadınların peşine sürüyle düşen, bakarsan memleket sevdalısı yığınlar. ne yaptığını bilmeyen şaşkınlar var. Bir bakıyorsun şehit haberlerine ağıt yakan kişiler, öteki tarafta "kadın hakları" adı altında ya da öldürülen kadınlara sahip çıkmak adına bu PKK yandaşı kadınlara destek oluyorlar.
Feministler, kadınlar erkekleri öldürdüğünde onlara sahip çıkıp “Kimbilir kadın neler çekti de öldürdü” diye cinayetleri destekliyor ve katile sahip çıkıyorlar.
Erkekler cinayet işlediğinde ise “Erkek Şiddeti, Erkek Vahşeti, Cani Erkekler, Erkekler Öldürür…” gibi sloganlarla, katilin suçunu tüm erkeklerin üzerine yıkarak cinsiyet düşmanlığı yapıyorlar.
Güya ölen kadınlara destek olmak için gösteri yapıyorlar fakat attıkları sloganların biri o kadın adına ise, beşi erkekler ve devlet aleyhine oluyor.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 e sahip çıkan ve “Bu sözleşme kadınların en büyük kazanımı” diyen PKK lı kadın dernekleri sözleşme üzerinden kadınları kışkırtarak kadın cinayetlerinin artmasında en büyük etken oluyor. Ve artık neredeyse her gün kocasını ya da sevgilisini öldüren kadın haberleri geliyor. Fakat hükumet ısrarla bu kadınları ve kışkırtıcılıklarını görmezden geliyor.
Nevin Yıldırım sadece PKK lı feministlerin kahramanı zannedilmesin. Başörtülü feministlerde ona sahip çıktılar. Mesela Habertürk de yazan Nihal Bengisu Karaca, Nevin Yıldırıma sahip çıktığı yazısını twitter da paylaşırken sözleşmeye itiraz eden erkeklere şöyle seslendi.
“İstanbul Sözleşmesi karşıtlarına sormak lazım :Madem ‘aile’yi ölümüne savunmak şart, o zaman ‘aile’ şerefini korumak için can alan ve kendi hayatı adına da bedel ödeyen Nevin Yıldırım’ın müebbete mahkum edilmesine neden itiraz etmediniz? Ölen erkek diye mi?” diye soruyor ve yazının içerisinde de dindar erkeklere şöyle sesleniyor.
“Söyleminiz ne olursa olsun, işe ne kadar Allah'ı, İslam'ı, adaleti, kamu yararını katarsanız katın, asıl meseleniz “aile” filan değil. Meseleniz kendinize fazla aşık olmakla ilgili. Yaptığınız da berbat bir cinsiyet dayanışmasından ibaret. Hiç değilse kamu yararı gidiyormuş gibi davranmayın da sizi idare edelim. Bir nesil sonra yoksunuz çünkü."
Bir nesil sonra bu erkekler neden yok olacakmış bir de onu açıklasa Nihal hanım iyi olacakmış. Sırtını İstanbul Sözleşmesine dayamış kahramanları Nevinler mi tüketecek acaba bu erkekleri. Durum onu gösteriyor çünkü.
Dini yaşıyormuş gibi görünen başörtülü kadınlar, din düşmanı kadınlarla konu erkek düşmanlığı olunca çak rahat bir araya gelebiliyorlar ve ortak kahraman edinebiliyorlar.
Maalesef ki bu memlekette katil bir kadına çok rahat sahip çıkıp yazı yazabiliyor, gösteri yapabiliyorsunuz fakat katil bir adam hakkında cümle kuranlar cezalandırılıyor.
Oysa katilin ve şiddetin kadını ve erkeği yoktur. Kimsenin kimseyi öldürme hakkı yoktur. Kim yaparsa en ağır şekilde cezalandırılması lazım. Katile destek olanların da cezalandırılması lazım. Suçlar şahsidir, bir cinsin üzerine yıkılamaz. Feministler, öldürülen kadınlar üzerinden sürekli erkekliği aşağılayarak cinsiyet düşmanlığına sebep oluyorlar.
Kadınlara yönelik cinayetlerin bitmesini isteyenler önce ölüseviciliği yapan bu feminist kadınları durdurup bunların sırtını dayadığı İstanbul Sözleşmesini iptal etmeliler. Yoksa cinayetler her geçen gün artar.
"Kendi dilinde Hayır diyen bir kadın, Nevin Yıldırım" diyerek haber yapan cinayeti kadının kendini ifade biçimi olarak tanımlayan kadınlar oldukça daha çok kadınlar ve erkekler ölecekler.
Katil kadının fotoğrafını twitter da profil resmi yapan feminist siteler alenen cinayet aklama çabasındalar.
Nurettin Gider'in karısının anlattıklarının olduğu haber linkini paylaşıyorum. Sözlerinde hiçbir tutarsızlık yok, olduğu gibi anlatmış. "Nevin'in çocuğu kocamdan ise ben o çocuğa bakarım" diyecek kadar da iyi niyetli saf bir kadın.
Tabii bu arada Nevin Yıldırım'ın iki çocuğunun annesinin evde ilişkisine tanık olmaları, Nurettin Giderin çocuklarını babalarını kesik başına tanık olmaları ve işin çocuklarla ilgili bölümü ölen erkek olduğu için pek kimseyi de ilgilendirmemiş.
http://www.milliyet.com.tr/gundem/ikisini-sevisirken-gordum-1596163
Cezaevinde çift cam ardında yılın röportajı diye sunulan katilin kendini aklama röportajı. Pozitif ayrımcılık yapmışlar!
https://www.haberturk.com/gundem/haber/786281-emzirirsem-kopamam-diye-korkuyorum
Bu da onlarca feminist destekten birinin haberi. Feminist kolektif üyesi Hasbiye Günaçtı, Nevin Yıldırım'ı görmeye giderken çok heyecanlandığını yazıyor. Eh ne de olsa katil kahramanları.
https://t24.com.tr/haber/kendisine-tecavuz-eden-adami-oldurdugu-icin-muebbet-alan-nevin-
yildirim-kadinlardan-mektup-bekliyor,345575
Evli bir kadının, evli bir adamla kaçak ilişkisi ve sonu kanlı biten hikaye feministleri pek bir heyecanlandırdı.
Feminist dernekler Nevin Yıldırım’ı kurtarmak için 5 tane avukat tuttular. Bütün davaları takip ettiler, mahkemenin önünde gösteri yaparak hakimlere göz dağı verdiler fakat Nevin Yıldırım’ı serbest bıraktırmayı başaramadılar. Bu yıl 2019 mayıs ayında Nevin Yıldırım’ın cezası Yargıtay tarafından ömür boyu hapis olarak onandı.
Feministler bu karara delirdi. Gösteri yürüyüşleri ve twitter etkinliği ile devlete, adalete, erkeklere epeyce küfrettiler.Feminist dernekler kamuoyuna karşı da katili savunuyor olmamak için “Nevin Yıldırım’ın iddiasını onaylayarak, Nevin Yıldırım sistematik tecavüze (üç yıl) uğradı namusunu kurtarmak için öldürdü, serbest bırakılması lazım” diyorlar.
Feministler, kahramanları Nevin Yıldırım’ın öldürdüğü Nurettin Gider ile gönüllü birlikte olduğu ile ilgili onlarca delili yok sayıyorlar. Nevin Yıldırım'ın adama “Seni seviyorum, ağam, paşam... gibi onlarca sevgi ve cinsel içerikli telefon mesajı, 2012 yılının ilk altı ayında 114 saat telefon konuşması, mahkemeye sunulan yatakta, arabada öpüşürken çekilmiş fotoğrafları, maktulün karısının onları birkaç kez uygunsuz halde yakaladığını anlatması ve köylülerin şahitliği gibi pek çok net delil var.
Bütün bunlara rağmen kadın hakları savunucuları, katil kadını savunuyor ve ısrarla kadının masum olduğunu, tecavüze uğradığı için öldürdüğünü iddia ediyorlar. Onlara göre kadın ya, suçlu olamaz mantığı burada da ortaya çıkıyor.
Nevin Yıldırım tutuklandıktan 48 gün sonra Habertürk Gazetesi ile röportaj yapıyor. Hangi katile kendini aklaması, toplumu yönlendirmesi ve yargıyı etkilemesi için böyle bir fırsat sunuluyor! Bu da çok ilginç.
Gerçi röportaj onun aleyhine olmuş bence. Çünkü mahkeme ifadeleri ve röportajdaki sözleri birbiri ile çelişiyor. Ayrıca röportaj içinde de çelişkiler var. Aklı başında her insan, röportajı okuduğunda kadının tutarsız sözlerini ve yalan söylediğini hemen fark eder.
Röportajda Nevin Yıldırım, öldürdüğü Nurettin Gider'in onun evine üç yıl boyunca gelerek tecavüz ettiğini söylüyor. Nevin Yıldırım’ın kocası iş için şehir dışına çıktıkça adam gelip ona tecavüz ediyormuş. Bu arada evde kadının iki çocuğu da var. Şunu da belirtiyor ki evi iki katlı, alt katta kayınpederi var “Bağırsam duyar, fakat koktuğum için sesimi çıkaramadım.” Diyor.
Hadi ilkinde korktun diyelim, adam gittikten sonra kayınpederine kendi ailene anlatıp adamı emniyet güçlerine şikayet etsene. Bir adamı öldürüp, kanlı kafasını köy meydanına atma cesareti olan bir kadın, üç yıl boyunca onu şikayet etmeye mi korkacak, çok saçma ve tutarsız.
Nevin Yıldırım mahkemesindeki ifadesinde adama attığı mesajlar için “ Nasıl yaptı bilmiyorum ama Nurettin benim adına bir kaç telefon hattı alıp (imza olmadan hat alınamaz) benim adıma kendine mesajlar atmış.” diyor fakat röportajda mesajları kendi attığını da itiraf ediyor."Nurettin'in huyuna gitmek için elimden geleni yaptım. Tek amacım yaşadıklarımın duyulmamasıydı. Bir şey istediğinde, ‘Sen ağasın, paşasın, iyisin' gibi mesajlar atıp oyalıyordum.”
Bazı ifadelerinde adamla çekilmiş açık saçık fotoğrafların nasıl çekildiğini bilmediğini, bazı ifadelerinde de adamdan korktuğu için poz verdiğini söylüyor. Adamla üç yıl boyunca kendi isteğiyle zina yaptığı çok açık belli.
Peki ne oldu da Nevin Yıldırım adamı öldürdü? 2012 yılında Nevin Yıldırım adamdan hamile kalıyor. Bundan sonra araları bozuluyor. İlişkileri köyde herkesin diline düşüyor. Kocası ve babası öğreniyor. Benim tahminim “Karını boşa beni al, milletin diline düştüm, namusumu kurtar.” Diyor adam kabul etmeyince öldürüyor.
Kendi ise öldürme nedenini röportajın içinde şöyle açıklıyor: “Ailemdekilerin bile yüzüne bakamaz olmuştum. Dedikodular benim kulağıma da geliyordu. Nurettin, bana gelmeden önce cinsel gücü artırıcı hap içtiğini anlatıyormuş herkese. Bu çok ağırıma gitti." Hamileliğin üzerine bu sözleri de duyunca belli ki kararını vermiş.
Feminist site Çatlak Zemin' de konu ile ilgili bir cümle: "Nevin, 28 Ağustos 2012’de, tecavüzcü Nurettin Gider’i öldürdükten sonra, bir çuvala koyduğu başını köy kahvesindeki erkeklerin önüne fırlatıp, “İşte namusuma uzananın kellesi, benim arkamdan konuşmayın!” demişti.
Bu olayda feministleri bu kadar heyecanlandıran şey zannediyorum, köy meydanına fırlatılmış bir erkeğin kanlar içindeki kesik başı. Feministler bu kesik başa o kadar odaklanmışlar öyle haz almışlar ki Nevin Yıldırım’ı kendilerine kahraman ilan etmişler.
Nevin Yıldırım onların açıkça yapamadığını yapmış düşmanları erkek milletinden birinin başını kesmesi sembolik olarak bütün erkeklerin ki kesilmiş gibi onlara ümit, mutluluk, intikam alma hazzı vermişti.
Nevin Yıldırım'ı mahkumiyetten kurtarırlarsa bu bütün kadınlar adına rahat cinayet işlemek için bir örnek teşkil edecekti. Öldür erkeği tecavüz etti de kurtul. Çok şükür adalet bu davada kendini gösterdi de müebbet aldı. Fakat feministler hala ümitlerini kesmediler Nevin Yıldırım için mücadele ediyorlar.
Feminist derneklerin pek çoğunun PKK yandaşı olması feminist kadınların bu kesik baş cinayetine neden bu kadar sahip çıktıklarını da gösteriyor. O kesik erkek başı, dağda ölen teröristlerin karşılığı olarak şehirde görmek istedikleri erkeklerin başını temsil ediyor.
Üzücü olan ise devlet düşmanı bu feminist kadınların peşine sürüyle düşen, bakarsan memleket sevdalısı yığınlar. ne yaptığını bilmeyen şaşkınlar var. Bir bakıyorsun şehit haberlerine ağıt yakan kişiler, öteki tarafta "kadın hakları" adı altında ya da öldürülen kadınlara sahip çıkmak adına bu PKK yandaşı kadınlara destek oluyorlar.
Feministler, kadınlar erkekleri öldürdüğünde onlara sahip çıkıp “Kimbilir kadın neler çekti de öldürdü” diye cinayetleri destekliyor ve katile sahip çıkıyorlar.
Erkekler cinayet işlediğinde ise “Erkek Şiddeti, Erkek Vahşeti, Cani Erkekler, Erkekler Öldürür…” gibi sloganlarla, katilin suçunu tüm erkeklerin üzerine yıkarak cinsiyet düşmanlığı yapıyorlar.
Güya ölen kadınlara destek olmak için gösteri yapıyorlar fakat attıkları sloganların biri o kadın adına ise, beşi erkekler ve devlet aleyhine oluyor.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 e sahip çıkan ve “Bu sözleşme kadınların en büyük kazanımı” diyen PKK lı kadın dernekleri sözleşme üzerinden kadınları kışkırtarak kadın cinayetlerinin artmasında en büyük etken oluyor. Ve artık neredeyse her gün kocasını ya da sevgilisini öldüren kadın haberleri geliyor. Fakat hükumet ısrarla bu kadınları ve kışkırtıcılıklarını görmezden geliyor.
Nevin Yıldırım sadece PKK lı feministlerin kahramanı zannedilmesin. Başörtülü feministlerde ona sahip çıktılar. Mesela Habertürk de yazan Nihal Bengisu Karaca, Nevin Yıldırıma sahip çıktığı yazısını twitter da paylaşırken sözleşmeye itiraz eden erkeklere şöyle seslendi.
“İstanbul Sözleşmesi karşıtlarına sormak lazım :Madem ‘aile’yi ölümüne savunmak şart, o zaman ‘aile’ şerefini korumak için can alan ve kendi hayatı adına da bedel ödeyen Nevin Yıldırım’ın müebbete mahkum edilmesine neden itiraz etmediniz? Ölen erkek diye mi?” diye soruyor ve yazının içerisinde de dindar erkeklere şöyle sesleniyor.
“Söyleminiz ne olursa olsun, işe ne kadar Allah'ı, İslam'ı, adaleti, kamu yararını katarsanız katın, asıl meseleniz “aile” filan değil. Meseleniz kendinize fazla aşık olmakla ilgili. Yaptığınız da berbat bir cinsiyet dayanışmasından ibaret. Hiç değilse kamu yararı gidiyormuş gibi davranmayın da sizi idare edelim. Bir nesil sonra yoksunuz çünkü."
Bir nesil sonra bu erkekler neden yok olacakmış bir de onu açıklasa Nihal hanım iyi olacakmış. Sırtını İstanbul Sözleşmesine dayamış kahramanları Nevinler mi tüketecek acaba bu erkekleri. Durum onu gösteriyor çünkü.
Dini yaşıyormuş gibi görünen başörtülü kadınlar, din düşmanı kadınlarla konu erkek düşmanlığı olunca çak rahat bir araya gelebiliyorlar ve ortak kahraman edinebiliyorlar.
Maalesef ki bu memlekette katil bir kadına çok rahat sahip çıkıp yazı yazabiliyor, gösteri yapabiliyorsunuz fakat katil bir adam hakkında cümle kuranlar cezalandırılıyor.
Oysa katilin ve şiddetin kadını ve erkeği yoktur. Kimsenin kimseyi öldürme hakkı yoktur. Kim yaparsa en ağır şekilde cezalandırılması lazım. Katile destek olanların da cezalandırılması lazım. Suçlar şahsidir, bir cinsin üzerine yıkılamaz. Feministler, öldürülen kadınlar üzerinden sürekli erkekliği aşağılayarak cinsiyet düşmanlığına sebep oluyorlar.
Kadınlara yönelik cinayetlerin bitmesini isteyenler önce ölüseviciliği yapan bu feminist kadınları durdurup bunların sırtını dayadığı İstanbul Sözleşmesini iptal etmeliler. Yoksa cinayetler her geçen gün artar.
"Kendi dilinde Hayır diyen bir kadın, Nevin Yıldırım" diyerek haber yapan cinayeti kadının kendini ifade biçimi olarak tanımlayan kadınlar oldukça daha çok kadınlar ve erkekler ölecekler.
Katil kadının fotoğrafını twitter da profil resmi yapan feminist siteler alenen cinayet aklama çabasındalar.
Nurettin Gider'in karısının anlattıklarının olduğu haber linkini paylaşıyorum. Sözlerinde hiçbir tutarsızlık yok, olduğu gibi anlatmış. "Nevin'in çocuğu kocamdan ise ben o çocuğa bakarım" diyecek kadar da iyi niyetli saf bir kadın.
Tabii bu arada Nevin Yıldırım'ın iki çocuğunun annesinin evde ilişkisine tanık olmaları, Nurettin Giderin çocuklarını babalarını kesik başına tanık olmaları ve işin çocuklarla ilgili bölümü ölen erkek olduğu için pek kimseyi de ilgilendirmemiş.
http://www.milliyet.com.tr/gundem/ikisini-sevisirken-gordum-1596163
Cezaevinde çift cam ardında yılın röportajı diye sunulan katilin kendini aklama röportajı. Pozitif ayrımcılık yapmışlar!
https://www.haberturk.com/gundem/haber/786281-emzirirsem-kopamam-diye-korkuyorum
Bu da onlarca feminist destekten birinin haberi. Feminist kolektif üyesi Hasbiye Günaçtı, Nevin Yıldırım'ı görmeye giderken çok heyecanlandığını yazıyor. Eh ne de olsa katil kahramanları.
https://t24.com.tr/haber/kendisine-tecavuz-eden-adami-oldurdugu-icin-muebbet-alan-nevin-
yildirim-kadinlardan-mektup-bekliyor,345575
4 Yorum Yorum Yaz