Yaratılışa Ters Olan Dine de Terstir

7_bEr­ke­ğin ai­le­de kav­vam ol­ma­sı ve kav­va­mın özel­lik­le­ri üze­ri­ne yaz­ma­ya de­vam ede­ce­ğim in­şal­lah. Fa­kat bun­dan ön­ce kav­vam­lı­ğın önün­de­ki en­gel­le­ri ko­nuş­mak la­zım. Fe­mi­nizm­le baş­la­ya­lım.

Fe­mi­niz­min as­lın­da bir Müs­lü­man ül­ke­de hiç­bir şe­kil­de prob­lem ol­ma­ma­sı la­zım. Ba­tı­da fe­mi­niz ha­re­ke­ti­nin çı­kış ama­cın­da on­lar açı­sın­dan hak­lı­lık var­dı. Hı­ris­ti­yan din adam­la­rı Hz Adem'in ka­rı­sı Hav­va'nın onu kan­dır­ma­sı yü­zün­den Al­lah'ın koy­du­ğu ya­sa­ğa uy­ma­dı­ğı­nı inan­dık­la­rı için yüz­yıl­lar bo­yun­ca in­sa­nın cen­net­ten çı­ka­rıl­ma­sı­nın gü­na­hı­nı ka­dı­na yük­le­miş ve ka­dı­nı bir şey­tan gi­bi gör­müş­ler ve ger­çek­ten de ka­dın çok ezil­miş, sö­mü­rül­müş.

Oy­sa İs­lam top­lum­la­rın­da ka­dın her za­man kıy­met­li ol­muş­tur. Di­ni­miz ka­dı­na en iyi şe­kil­de hak­la­rı­nı ver­miş­tir. Uy­gu­la­ma da ek­sik­ler var­sa bu da bir ba­tı söy­le­mi ile de­ğil, ken­di di­ni­miz­den çö­züm­ler üre­te­rek ya­pıl­ma­lı. Fa­kat ma­ale­sef ki Müs­lü­man ha­nım­lar fe­mi­niz­me pek bir sa­hip çık­tı­lar.

Oy­sa fe­mi­nizm her şey­den ön­ce fıt­ra­ta kar­şı bir ha­re­ket­tir. Fe­mi­niz­min eşit­lik söy­le­mi ya­ra­tı­lı­şa ters­tir. Çün­kü ka­dın ve er­kek eşit ya­ra­tıl­ma­mış, bir­bi­rin­den fark­lı ya­ra­tıl­mış­tır. Ya­ra­tı­lı­şa ters olan, el­bet­te di­ne de ters­tir.

Ni­sâ sû­re­si 32. âyet-i ke­rî­me de şöy­le buy­ru­lu­yor.

"Al­la­h’­ın si­zi bir­bi­ri­niz­den üs­tün kıl­dı­ğı şey­le­ri ar­zu­la­ma­yın, er­kek­le­re ken­di ka­zan­dık­la­rın­dan bir pay ol­du­ğu gi­bi, ka­dın­la­ra da ken­di ka­zan­dık­la­rın­dan bir pay var­dır. Al­la­h’­ın lüt­fun­dan is­te­yin. Şüp­he­siz ki Al­lah (her şe­yi) hak­kıy­la bi­len­dir."

Rab­bi­miz ön­ce­lik­le ka­dın ve er­ke­ği bir­bi­rin­den fark­lı nok­ta­lar­da üs­tün ya­rat­tı­ğı­nı vur­gu­lu­yor. Eşit­lik yok. Ve di­ğe­rin­de olan ve si­ze ve­ril­me­miş ola­nı ar­zu­la­ma­yın, di­ye de uya­rı­yor.

Fe­mi­nizm, gel­di­ği nok­ta­da Rab­bi­mi­zin "ar­zu­la­ma­yın" de­di­ği­ni ka­dın­la­ra ar­zu­lat­mak üze­ri­ne kur­gu­la­nı­yor.

Fe­mi­nist­ler ka­dın hak­la­rı adı­na; mi­ras, mül­ki­yet hak­kı, eşit üc­ret gi­bi bü­tün hak­la­rı al­dı­lar, fa­kat hâ­lâ mem­nun de­ğil­ler. Da­ha ne is­ti­yor ola­bi­lir­ler?

Fe­mi­nist­ler ar­tık sa­de­ce ka­dın hak­la­rı ile ye­tin­mi­yor­lar, er­kek­le­rin hak­la­rı­nı da is­ti­yor­lar. Er­kek­ler sü­rek­li de­ğer­siz­leş­ti­ril­me­ye uğ­ra­şı­yor­lar. Ka­dın şid­de­ti ba­ha­ne­siy­le bü­tün er­kek­le­rin üze­rin­de psi­ko­lo­jik bas­kı ku­rul­ma­ya ça­lı­şı­lı­yor. Fe­mi­nist­le­rin is­te­di­ği ar­tık eşit­lik fa­lan de­ğil. Söy­lem­le­ri­ne bak­tı­ğı­nız za­man mut­lak ka­dın üs­tün­lü­ğü­nü sa­vu­nu­yor­lar. Ve bu­nu da er­kek düş­man­lı­ğı­na ya­pa­rak sağ­la­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar.

Bi­zim Müs­lü­man fe­mi­nist­ler far­kın­da de­ğil; fa­kat ba­tı­lı fe­mi­nist­ler sa­vun­duk­la­rı fik­rin ya­ra­tı­lı­şa ters bir söy­lem ol­du­ğu­nun far­kın­da­lar. Fa­kat on­lar da fi­kir­le­rin­den vaz­geç­mek ye­ri­ne ya­ra­tı­lış fark­lı­lık­la­rı­nı or­ta­dan kal­dır­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar yıl­lar­dır. Bu uğ­raş­la­rın­da da ba­şa­rı­lı ol­duk­la­rı söy­le­ne­bi­lir. Er­kek gi­bi ka­dın­lar ve ka­dın gi­bi er­kek­ler gün geç­tik­çe hız­lı bir şe­kil­de ar­tı­yor. Fa­kat tak­lit hiç bir za­man ger­çe­ğin ay­nı­sı ola­ma­dı­ğı gi­bi as­lı­nın da bo­zar, ye­ni bir tür or­ta­ya çı­ka­rır.

Ba­tı­nın in­saf­lı bi­lim adam­la­rı ar­tık iti­raf edi­yor­lar ki ka­dın-er­kek fark­lı­lı­ğı­nı or­ta­ya ko­yan pek çok bi­lim­sel ça­lış­ma so­nu­cu fe­mi­nizm ha­re­ke­ti za­rar gör­me­sin di­ye giz­len­miş­tir.

Eşit­lik da­va­sı ka­dın­la­rı er­kek­le­re kar­şı aman­sız bir ya­rı­şa sok­tu.

Fark­lı ola­nın eşit ol­ma­sı müm­kün de­ğil­dir, bu ada­le­te ay­kı­rı­dır. Ka­dın ve er­ke­ğin eşit ol­ma­ma­sı, bi­ri­nin da­ha iyi, bi­ri­nin da­ha kö­tü ol­du­ğu­nu gös­ter­mez. Su ve ateş bir­bi­ri­ne eşit de­ğil­dir fa­kat bi­ri­nin di­ğe­ri­ne üs­tün­lü­ğü yok­tur.

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

4 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz