Sizin İçin Vaka Bizim İçin Hayat (6284)
- 03-06-2018
- KATEGORİ Duyun Sesimi
- YAZAR Sema Maraşlı
Bir Adem Diyor ki...
Eşimle birlikte psikologlar ve aile terapistleri ile yaşadıklarımı ve 6284 den çektiklerimi anlatmak isterim.
1-Eşimin bir çok garip davranışları yüzünden ilk olarak psikiyatra gittik. Psikiyatr kendisine ilaç verdi bir ay kullandı sonra bıraktı. İlacın faydası olmuştu. Bu psikiyatr beni dinledi ben de yaşadıklarımızı anlattım. Eşim sanırım kapıdan dinlemiş, çıkınca "neden adama yaşadıklarımızı anlattın" diye kavga çıkardı.
2-İkinci olarak bir psikolog ile görüştük ikimize de tavsiyelerde bulundu. Ben tavsiyelerine uydum eşim ise uymadı. Aynı psikolog ile tekrar görüşmek için randevu aldık eşim gelmedi. Psikolog "sizin eşinize bir şey yapamam, söz veriyor ama yapmıyor" dedi. Esasen eşim olan olaylarda benim haklı olduğumu biliyor ama "diğer kadınlar haksızken de onların dediği oluyor, benim de olacak" tavırları sergiliyor.
3-Ünlü bir psikiyatrdan randevu aldık fakat eşim bir kavga çıkardık gidemedik.
4. Aile danışmanı bir bey ile konuşmaya gittik. Konuşmanın daha 15 dakikası idi eşime "şu konuda yanlış yapıyorsunuz" dedi eşim bağıra çağıra terk etti ortamı.
5. Devlet kurumunda bir psikiyatır beraber gittik. Yaptıklarını anlatınca haksız olduğu belli olduğunu görünce YALANLARA başladı. Ben psikiyatır "yalan anlatıyor" deyince "Ben bilemem anlattıkları ile hüküm veririm, ikinizde normal görünüyorsunuz" dedi.
6. Boşanma davası açtıktan sonra Aile Bakanlığına bağlı bir aile terapisti ile görüştük. Kadın eşime 30 dakika konuşma hakkı verirken, ben konuşurken sürekli sözümü kesti ve ancak 5-10 dakika konuşturdu.
7- Eşim bir gün bana durduk yere "eve bu gece gelme" dedi sonra ben eve gelince bıçak ile yatak odasının önünde bana saldırdı, evi yıktı, polis çağırdı beni evden attırdı. 6284 sayılı iftira yasası ile "kocamdan korkuyorum" diye beni 6 ay evden uzaklaştırdı. Bir hafta sonra ağlayarak eve geri dön dedi, döndüm.
8-Ben bu olayı terapiste anlatınca eşimde olayı kabul ettiği halde durduk yere "siz halüsünasyon mu görüyorsunuz?" dedi. Ki elimde yıktığı yerlerin kaydı da var. Hatta terapist görüşmesinin bir kısmı da kayıtlı. Kaydettim, çünkü çok iftiraya uğradım.
9-Terapist tamamen yanlı olarak maddi hatalar da barındıran kendi içinde de mantıksal hatalar içeren bir rapor yazdı. Ben bu rapora itiraz ettim. Müfettiş bayanın yanında "fetocu olduğundan şüpheliyim" deyince müfettiş bayanın beti benzi attı. Müfettiş bayan "deliliniz ne var" dedi. Dedim "Ne bekliyorsunuz ki görüşmelerin kayıt edilmesi yasak. Rapora olan itirazlarımı da yazdım" dedim. "Haklısınız" dedi.
10-Sonra cevap olarak sadece "Tetkike gerek yoktur, terapist işini düzgün yapmıştır" yazdılar.
Halen o raporun çelişkilerini ve kişinin yanlı olduğunu ispat edebilirim.
Aile Bakanlığı çalışanları genelde kadın. Ayrıca psikiyatristler, psikologlar, terapistlerler de genelde kadın oluyor ve kadınlar kadınları körü körüne, ölümüne tutuyor, haksız da olsa tutuyor.
Bediüzzaman Said Nursi bu durumu "Güçsüzlerin ittifakı kuvvetli, kuvvetlilerin ittifakı güçsüz olur." diye özetliyor.
Terapistle görüşmemiz esansında terapist bizi psikologa yönlendirdi. Eşim "ben gitmem" dedi. Kadın bunu raporuna yazmadı. Ben kadının dediği psikologa gittim ve sıkıntılı bir durumum olmadığını yazdı.
11. Şu an mahkememiz var ve heyet istedim, eşimin ve çocukların ve benim psikolojilerinin tespiti için ancak onlarda bir şeyi dinleyip ses kayıtlarına eşimin küfürlerine saldırılarına bakmıyor sadece beni ve onu dinliyorlar. Raporu bekliyoruz. 15-20 dakika dinleyip rapor veriyorlar halbuki bu durumlarda olan kişilerin düzenli olarak 6 ay takip edilmeden teşhis konması suç teşkil ediyor. Ama bunu yaptıran hiçbir mahkeme yok.
Eşimin binlerce hakareti küfürleri hem yazılı hem sesli kayıtlı. Çünkü sürekli iftira attığı için kayıt etmek zorunda kaldım.
Kısacası bütün her yerde olduğu gibi "kadın mağdurdur, kadın yalan söylemez..." kafa yapısı herkesin kafasında yer etmiş. Sorgusuz sualsiz kadın haklı görülüyor.
Ben her ortamda detaylı olarak delilleri ile eşimin ve kendi durumumu ispatlarım ancak ne hakim ne psikolog dinliyor ya da ilgileniyor.
Terapistler için biz sadece bir vakayız. Ama onların kararı bizim için bir hayat. Farkında değiller.
6 Yorum Yorum Yaz